Bornova’nın 89-94 yılları arasında belediye başkanlığını yapan; Ege’de Son Söz köşe yazarı ve pek çok insanın deyimi ile İzmir’in ağabeyi Ali Sözer; tüm deneyim ve birikimlerini aktardığı yazılarından oluşturduğu ilk kitabını yayımladı.
YAYIN-B’den çıkan kitap; raflardaki yerini alırken; Ali Sözer de; kendi tabiri ile ‘hayata dokunmaya, kente mesaj vermeye devam ediyor ve edecek’…
İlçesi, onun başkanlığı döneminde dikilen ağaçların gölgesinde dinlenirken; hiç boş durmayan Ali Sözer; gerek başkanlığı döneminde tanık oldukları gerekse İzmir’e ve kent yönetimine ilişkin nükteli çıkışlarını, mesajlarla dolu yazıları ile okuyucuyla buluşturdu.
İNŞAAT VE BALIK İLİŞKİSİ
Genç yaşlarda siyaset yapmaya başlayan Ali Sözer, üniversite yıllarında, mesleği ve memleket meselelerinin nerede, nasıl vakaya dönüştüğünü kitabının ilk sayfasında şöyle anlatıyor: “Yüksek inşaat mühendisi olarak Karadeniz Teknik Üniversitesinde doktora yapmak istedim. Üstlerinde “la ilahe illallah” yazılı balıkların olduğuna inanan birilerini kabul ettiler. İnşaat ve balıkların ilişkilerini öğrenmiş oldum”.
Cesur kalemi ile ele aldığı, gündeme yön veren 195 köşe yazısını derlediği “Geçmişine Kafa Tutan Kent” adlı kitabı neden yayımladıklarını anlatan Sözer, “Tarih, bugünkü bilincin aynasıdır. Kendi tarihinizi ve görüşlerinizi yarına aktarmalısınız ki; doğrular yaşasın, yanlışlar ve eksikler karşılığını bulsun. Keşke benim dönemimin tüm başkanları bunu yapsa. Çünkü biz; başta hem ülkenin hem de yaşadığımız kentin 80 sonrası enkazını ortadan kaldırma mücadelesi veren; sosyal projecilerdik. Bugün de aynı ihtiyaç devam ediyor. Bu yüzden; deneyimlerimiz ve dünyaya bakışımızı paylaşma amacında olduğum yazılarımı derli toplu olarak bugüne sunmayı teklif eden yayın evine evet dedim, bu çalışmayı gerekli gördüm” diye konuştu.
BABALAR AĞLAMASIN DİYE
Salihli’de dünyaya gelen Ali Sözer, yoksul babasının bayram sabahları döktüğü sessiz gözyaşlarını hiç unutmadığını söylerken; “ Bu yüzden siyaset yaptım, belediye başkanı olmak istedim. Babaların ağlaması zordur. Onur meselesidir. Babaların ağlamayacağı bir ülkenin, bir İzmir’in geleceğine tuğla koymak istedim. Alt yapısını örmek istedim” dedi. 2010 Ağustos’unda yazdığı “Babamın şarkıları” başlıklı yazısında da aktardığı düşüncelerini anlatırken duygulu anlar yaşayan Sözer; bu türlü duygu yüklü ama altında önemli gerçeklikleri barındıran yazılarının yanı sıra; günümüz belediye başkanlarına da kendi çözüm yollarını üretmenin formüllerini veriyor. Hatta; siyasi konjonktürü ve kent yönetim mekanizmalarını sivri tanımlamalar ve yaklaşımlarla açığa çıkarıyor. Siyasi ahlak ve kent yönetimine ilişkin görüşlerini paylaşan Ali Sözer; sıklıkla kullandığı “Hödükler, Güdükler ve Zübükler” benzetmelerini ise 2012 Nisan’ında kaleme aldığı “Belediye Başkanı mı? Belediye Reisi mi? yazısından alıntı yaparak açıklıyor… “ Kent ne kadar kaliteli, estetik, düzenli ve temiz olursa olsun; çıkarcılar, yalakalar, hödükler, güdükler ve zübükler bu manzarayı bozar…/ Herkesçe görülürler, çünkü çok açık verirler.”
KENT SORUNLARINDAN, MEMLEKET VE DOĞA KAVGASINA
Kentsel dönüşümden, tarihin dehlize gömülmüş gerçeklere; siyasi gelişmelerden doğanın talanına kadar geniş bir yelpazede ele aldığı yazılarını ilgilisine ulaştırmaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Ali Sözer günümüzde kavramsal bir kargaşa yaşandığına ve geçmişe özlemin arttığına da dikkat çekti. Sözer şöyle konuştu; “ Siyasi ahlak ve toplumsal dengelerde ciddi bir erozyon yaşanıyor. Bunu kimi zaman en keskin ifadelerle, kimi zaman bir şarkı sözüyle anlatmaya çalıştım. Demokrasinin içini boşalttık. Sözde demokrat uygulamalar silsilesi içinde kaybolduk. Dokunmuyoruz, doğal değiliz. Halkın tarihi ele alışı ve bugünü sorgulama ayarlarıyla oynadık. Yorulduk aslında. “Biz”in yerini alan “ben” anlayışınınsın, alanlardaki reklam panolarında kendini tatmin eden ego ile birlikte halkı yok sayması, gerçek sorunların üstünü örtmesinden yorulduk.”
EN KÖR NOKTAYA ULAŞSIN DİYE
“Bir kenti yeniden şekillendirmenin insan mutluluğu hedefi ile ele alınması gerektiğini unuttuk” diyen Ali Sözer, sözlerini şöyle sürdürdü. “Geçmişi yok sayan, bugününü değerlendiremeyen, geleceğini göremeyen bazı siyaset adamlarının günümüz karmaşasına maşa tutan elleri sanılmasın ki kirlenmiyor. Kavramlar, idealler birbirine girdi. Değerlerimize ilişkin sembollerimiz, albümlerden fırlamış anı fotoğrafı kıvamında, altı boş. Bu gidişe dur diyebilecek niyet ve güç ise yine bizlerde. O yüzden eski yeni herkesin; şapkasını önüne koyması, pişmanlıklarını, ve bilgi ve öngörülerini birleştirmesi gerekiyor. Bunu yapan genç başkanlarımız var. Bornova Belediye Başkanı Olgun Atilla gibi… Yönettiği ilçenin geçmişi ve yarını üstüne kurgulamaya çalıştığı, bütünsel bir bakış açısı ile çalışıyor, bizlere danışıyor. Peki başka? İşte, yazılarımın ve mesajlarımın en kör noktaya ulaşarak, biraz olsun yol gösterici olması nedeniyle bu kitap projesine evet dedim.”
Halen gazetemizdeki köşe yazılarını sürdüren Ali Sözer; kısa bir süre içinde, okurları ve sevenleri ile “Geçmişine Kafa Tutan Kent “ adlı kitabının tanıtım etkinliğinde, bir söyleşi ortamında buluşmaya hazırlanıyor.