MENÜ
İzmir 11°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
CHP'li Bakan'dan flaş açıklama: Muharrem İnce İzmir'i mi istiyor?
Politika
21 Eylül 2018 Cuma 11:42

CHP'li Bakan'dan flaş açıklama: Muharrem İnce İzmir'i mi istiyor?

İzmir Milletvekili Bakan, adaylık kararını seçimden 6 ay önce açıklayacak olan Başkan Kocaoğlu için, “1 Ekim’de bu açıklamayı yapması doğru değil. Herkes yarış içine girebilir. Sayın Muharrem İnce’nin bile İzmir’i hayal ettiğini, yakın, güvenilir kaynaklardan duydum” dedi.

EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Murat Bakan, Sonsöz TV’de yayınlanan ‘Günaydın Ege’ programına konuk oldu ve Aslı Eren’in sorularını yanıtladı.

Vekil Bakan parti iç tartışmaların yaşandığı geride kalan sürece dair açıklamalar yaptı. Mart ayında gerçekleşen tüzük kurultayının içeriği hakkında bilgi veren Bakan, genel seçimler sırasında oluşturulan milletvekili aday listelerine yönelik eleştiriler karşısında net ifadeler kullandı.

Bakan yerel seçimlere ilişkin konuşurken İzmir’de Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı noktasında gerçekleşecek yarış üzerinden çarpıcı açıklamalara imza attı.

Aday belirleme yöntemi hakkında birbirinden önemli mesajlar veren Bakan, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na yeni dönem için kararını açıklayacağı 1 Ekim tarihi üzerinden çağrıda bulundu.

Bakan, 24 Haziran seçimlerinde partisinin Cumhurbaşkanı Adayı olan Muharrem İnce’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı hayalinin olduğu iddiasını da dile getirdi.

KOCAOĞLU’NA ÇAĞRI, İNCE İÇİN İDDİA!
Ben tahmin edemiyorum. Farklı yerlerde farklı şeyler söylüyor. Bazen devam edebileceğini söylüyor, bazen ‘bırakacağım’ diyor. Şaka yollu da söylese hepsi manşet oluyor. 1 Ekim’i beklemek lazım. Bu açıklamanın zamanlaması doğru mu? Ben buradan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’na sesleniyorum; 1 Ekim’de bu açıklamayı yapması doğru değil. İzmir Büyükşehir Belediyesi için herkes yarış içine girebilir. Sayın Muharrem İnce’nin bile İzmir’i hayal ettiğini, yakın kaynaklardan duyuyorum. İstanbul’a da hayır dediğini sanmıyorum. Çıktığı programda yeşil ışık yakmıştı. Güvenilir kaynaklardan duydum. Kendisinden duymadım. Onun adına bir şey konuşmam doğru değil. Sadece İnce özelinde de değil, Türkiye’deki çok siyasetçi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olmayı hayal eder. İzmir milletvekili olmak da çok özel bir şeydir. Benim için çok önemli. Başka bir kentin milletvekilim olmayı istemezdim. Aynı şekilde İzmir Büyükşehir Belediyesi de öyle özel… Türkiye’de en çok reytingi olan yer İzmir’dir. Aziz Bey’in erken yapacağı açıklama birçok arkadaşımızı siyasal kampanya sürecine sokabilir. Bu partiye zarar verir. Aziz Bey kalsa da gitse de bunu olağan akış içinde yapmalı. Partide karışıklık olmamalı, belediyede görevli olanlarda zafiyet olmamalı” dedi.  

TÜZÜĞÜ SADELEŞTİREREK ANLAŞILIR HALE GETİRMEYİ VE ÜYE REFORMU YAPMAYI HEDEFLEDİK
Geçtiğimiz Mart ayında gerçekleşen tüzük kurultayına değinen Bakan, “CHP’de tüzük her zaman tartışılır. Bizim ilk tüzüğümüz Sivas kongresi olarak kabul edilir. O günden bugüne Halk Fırkası, inkılap tarihiyle eşgüdüm olarak gitmiştir. CHP’deki tüzük tartışmaları diğer partilerden daha çetin geçer. Partinin tüzüğü son yıllarda kazuistik hale gelmişti. Yani parçalı… Her gelen bir madde eklemiş. Tüzük niteliğinden çıkmış. Parti tüzüğünde bir sadeleşmeye ihtiyaç vardır. Uzun yıllardır bu konuda çalışan bir partiliydim. Genel başkan bu noktada bana görev verdi. Tüzüğü sadeleştirerek anlaşılır hale getirmeyi ve üye reformu yapmayı hedefledik. Bize oy veren kitle her zaman parti üye sayımızın üstündedir. Bu oy verenlerin partiye katılması lazım. Tüzük kurultayıyla partinin önünü açarak bir değişim hedeflemiştik. Ama tartışmalı geçti. Ön seçim çok tartışıldı. Kalktı deniyor ama şu an var. Kurultayın ardından zaten seçim kararı alındı ve seçime girildi. Genel başkan, Muharrem Erkek, Bülent Tezcan ve bana görev verdi. Sabahlara kadar çalıştığımız bir süreçti” dedi.

DEMOKRASİYİ İÇSELLEŞTİRMİŞ BİR PARTİYİZ
“CHP’de parti içi demokrasi çok güçlüdür” diyen Bakan, “60 kişinin yer alacağı PM’ye bin 200 kişinin aday olduğunu biliyoruz. Türkiye’de başka bir siyasi partide göremeyeceğiniz bir tablo bu. Adalet ve Kalkınma Partisi’nde 80 kişiyse 80 kişi aday olur. İl başkanıysa tek kişi çıkar. Bu bizim parti içi demokrasiyi ne kadar içselleştirdiğimizi gösterir. Ama bir yandan parti içi disiplini de unutmamak gerekir. Partinin demokratik merkeziyetçi yapısı vardır. Bu bir dengede olur. Kimileri örgütten gelir kimisi genel merkezden gelir. Bunun parti içi disiplini engellememesi gerekir” açıklamasını yaptı.

CHP’DEKİ OY DÜŞÜŞÜ HATADAN DOLAYI DEĞİL, SEÇMEN BARAJ KAYGISIYLA HAREKET ETİ
Cumhurbaşkanlığı seçimi süreci hakkında konuşan Bakan, “Muharrem İnce’nin doğru bir aday olduğunu düşünüyorum. Çok iyi bir kampanya yürüttü. Partiyle ilgili tartışmaları bitirdi. Genel başkan üstüne düşeni yaptı. Bu sürecin dominant karakteri cumhurbaşkanı adayıdır. Hepimiz onun etrafında kenetlendik. Ben seçim sürecinde her yere Muharrem İnce’nin selamıyla gittim, genel başkanın selamıyla gitmedim. Niye? Çünkü yeni sistem başkanlık sistemi, onun için oy istedik. Seçimlerden sonra tartışmalar başladı. Partide bir kısım arkadaşımız, İzmir’de de bir kısım arkadaşımız Muharrem İnce için imza verdiler. ‘Bu süreç İnce’nin zaferiyle ve genel başkan ve bu işi yürüten arkadaşların mağlubiyetiyle sonuçlanmıştır’ diyen de oldu. ‘Hayır kimsenin mağlubiyeti yoktur’ diyen de oldu. Ben bu ikinci düşüncede olan arkadaşınızım. Başkanlık seçiminde iki aday öne çıkar ve insanlar onların etrafında konsolide olur. Siz ana muhalefetin adayısınız ve Recep Tayyip Erdoğan karşısında en güçlü adaysınız. İkinci turda verecek seçmenin büyük kısmı ilk turda size oy verir. CHP’deki oy düşüşü hatadan dolayı değil. Seçmen baraj kaygısıyla hareket eti. HDP bunun üzerine kampanya yürüttü. ‘Biz meclise giremezsek 80 vekil AKP’ye gidecek’ dediler. Sonuç olarak Mavişehir’de ikinci parti oldu. Belki Alsancak’ta ikinci oldular. Bu geleneksel HDP seçmeni değil. Seçimden sonra beraberce fotoğraf verilmeliydi. ‘Bir dahaki seçimde biz başkanlığı alacağız’ denilmeliydi. Ama bunun yerine parti içi bir yarışa girildi” ifadelerini kullandı.

ÖN SEÇİM SANKİ BABADAN OĞULA GEÇİYOR!
Milletvekili aday listelerine gelen eleştiriler üzerinden mesajlar veren Bakan, “Ben ön seçimden ikinci çıktım diyenler oluyor. Sanki babadan oğla geçiyor. Ön seçim o günün şartlarına göre yapılır. Ben o seçimden iyi sonuç aldım yine ön sırada olmalıyım doğru bir düşünce değil. Çünkü arada bir milletvekilliği performansı var. Kaç kez kanun teklifi, soru önergesi verdiniz? Kaç kez mecliste konuştunuz? Bu düşünce doğru değil. Bir değişim oldu. Onun yarattığı öfke de var. ‘Bir değişim olmalı, biz yazılmadık’ gibi düşünceler doğru değil. Partide hepimizin tek hedefi olmalı; partiyi iktidar yapmak! Her dönem milletvekili olmak gerekmiyor. Koşullar değişir, parti dışında görev yaparsınız” dedi.

İZMİR’DE İYİ PARTİ SEÇMENİNİN BİZİM ADAYLARIMIZI DESTEKLEMESİNİ İSTERİZ
Yerel seçimlere dair açıklama yapan Bakan, ittifaklar düzeyine, “Tabanda bir ittifak yapmak gerekir diye düşünüyorum. Farklı düşüncedeki 3 siyasi partinin hayır bloğu olarak referandum sürecinden itibaren ittifak halinde. Ve HDP seçmenini dışarıda tutmamak gerekiyor. Hepsini tümden terörist ilan etmek doğru değil. Meşru zemindeki insanları yok sayamazsınız. Bu partiler nasıl bir araya geldi? Saadet Partili bir seçmenle ben nasıl yan yana geldim? Dünyada insanlığın üzerine inşa edildiği temeller ve değerler var. Biz bu ortak değerler noktasında referandumda hayır dedik, seçimde ittifak yaptık. Bu durum ortadan kalktı mı? Hayır. Aytun Çıray’la beni ayıran ne? Seçmen bunu görüyor. İş sadece ekonomi politikaları değil. Siz kendinizi Varlık Fonu başkanı yapar, vekil olarak damadınızı atarsanız, güven vermezseniz. Tabanda ittifak olacağına inanıyorum, buna uygun adaylar belirlemek gerekiyor. Partiler bazında konuşmuyorum. Tabanda ve seçmen kısmında olabilecek ittifaktan söz ediyorum. İzmir’de İYİ Parti seçmeninin bizim adaylarımızı desteklemesini isteriz” diye konuştu.

MECLİSİ ETKİN KILMAK BİRAZ DA BİZİM ELİMİZDE
Yeni sistemle beraber meclisin geldiği nokta hakkında açıklama yapan Bakan, “Başkanlık sistemine de geçilse parlamentonun tarihsel bir ağırlığı var. O parlamento kurtuluş mücadelesine önderlik eden bir yapı. Siz ne kadar başkanlık sistemi yaparsanız yapın meclisin hem sorumluluğu hem de parlamenter olmanın ağırlığı vardır. Bizim halkın arasında olmamız lazım. Siz şarbon hastalığı taşıdığı iddia edilen gemiyi meclise taşımazsanız gündeme de taşıyamazsınız. İşçi mücadelesi içinde vekil olmazsa gözler oraya dönmez.  Meclisi etkin kılmak biraz da bizim elimizde. Yaz mevsiminde de çalışmayı ihmal etmedik. Soru önerge sayım bir skor değildir. Kanun tekliflerinin hepsi, özel, anlamlı ve birilerinin sorularını çözen hareketlerdir” dedi.

DOĞRU ADAYLA 30’DA 30 YAPARIZ!
Geçmiş yıllarda yaşanan yerel seçimlerden örnek veren Bakan, “Geçmişte İzmir’de 30 belediyeden 28’ini almıştık. Benzer bir başarıya ihtiyacımız var. Hedefimiz 30 belediyenin hepsini almak olmalı. İttifaklar var ama doğru aday çıkarırsak, kenti başka bir noktaya taşıyabilecek, halkın sevdiği, doğru profile sahip aday olursa başarı gelir. Topluma umut verecek, sadece kazanacak değil, başaracak, hikaye yazacak belediye başkan adayları belirlememiz lazım. Bunu yaparsak büyük bir zaferle 30’da 30 yaparız diye düşünüyorum” açıklamasını yaptı.

İZMİR ASLINDA CHP’NİN KALESİ DEĞİL
AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül’ün yeni dönem için iddialı bir şekilde konuşmasını ve ‘İzmirli artık CHP’ye teveccüh göstermeyecektir, AK Parti’ye oy atacaktır’ cümlelerini değerlendiren Bakan, “İzmir aslında CHP’nin kalesi değil. Kale lafı çok kesinlik içeren bir laf… 1950’den sonra Demokrat Parti seçim kazandı. Merkez sağ merkez sol denge işçinde olmuştular. Bu bölgede güçlü bir Demokrat Parti geleneği var. Bunların önemli bir kısmı bize evrildi. Bir kısmı merkezde duruyor bir kısmı İyi Parti’ye oy verdi. Bu merkez sağ seçmen Türkiye’nin diğer yerlerindekilerden farklı. Cumhuriyet değerlerine inanıyorlar, Atatürkçüler. Bunların AKP’ye oy vermesi mümkün değil. Cumhuriyetin değerleriyle çelişki içinde olan parti doğru aday çıkardım diyerek oy alamaz. Siz bir yandan meclisin ağırlığını ortadan kaldıracaksınız, tüm gücü tek bir kişi elinde toplayacaksınız, saltanat oluşturacaksınız, bu atmosferde seküler, modern İzmirliden oy alacaksınız… Bu mümkün değil. O seçmen yine CHP’ye oy atacaktır. AKP il başkanının değerlendirmesi doğru değil. Biz adaylarda hata yapmadığımız sürece zafer elde ederiz” dedi.

ÖN SEÇİMİN YETİŞME GİBİ BİR İHTİMALİ YOK
Aday belirleme yöntemleri üzerinden konuşan Bakan, ön seçim için, “Üyeniz seçmeninizi yansıtıyorsa yapılan ön seçim doğrudur. Her yerde yapılacak diye bir şey yok. Ön seçim bazen istenilen sonucu vermeyebilir. Siz mecliste hukukçu olsun, şehir plancısı olsun, mimar olsun, hekim olsun istersiniz. Siz bir ön seçim yaparsınız hemşericilik üzerinden oluşan bir yapı ortaya çıkabilir. Bu da sizin istediğiniz gibi bir yönetimin oluşmasını engeller. Ön seçimin yetişme gibi bir ihtimali yok. Eğilim yoklaması yapılabilir. Orada da gerçekten üye yapısının seçmeni yansıttığı yerlerde yapılması mümkündür. Anket yaparsınız, STK’larla istişare edersiniz, il başkanı, ilçe başkanı milletvekilleriyle istişare eder en doğru adayı bulur devam edersiniz” ifadelerini kullandı.

ELBETTE İSMİMİN GEÇMESİ ONUR VERİR
‘İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı sizin gönlünüzden geçiyor mu?’ sorusu karşısında konuşan Bakan, “Benim 2014’te maceram oldu. 5 sene mecliste grup başkanvekilliği yaptım. Sema Pekdaş aday oldu biz de ona destek verdik. O zaman olmamıştı. Elbette ismimin geçmesi onur verir. Düşünmüyorum diyen yalan söyler. Ama çalışma içine girmek, kulis yapmak, çabalamak başka bir şey. Benim ismim geçsin demek doğru değil. Gerek yok. Olağan akışına bırakmak lazım süreci. Ben Aziz Bey varken, o devam ediyorken, başarılı bir belediye başkanıyken bunların konuşulmasını doğru bulmuyorum. Parti içinde gereksiz bir itiş kakış getiriyor” açıklamasını yaptı.  

İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI ASLA ÖRGÜT DIŞINDAN BİRİ OLMAMALI. ASLA!
Örgüt dışından getirilebilecek adaya kesin bir şekilde karşı çıkacağını ifade eden Bakan, “Bir tek şey olmaz. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı asla örgüt dışından biri olmamalı. Asla! CHP’de çalışmamış, emek vermemiş insanın nereden gelirse gelsin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olmasını doğru bulmuyorum. Biz o kapıyı çaldığımızda orada CHP’li biri olmalı. Bir siyasi düşüncesi olmalı. İktidar ıslık çaldığında ‘hazır ol’a geçecek biri olmamalı. Siz dışarıdan birini getirirseniz cumhurbaşkanı aradığında ‘hazır ol’a geçer. Dışarıdan gelecek birine izin vermem, karşısında olurum. Onun dışında düzgün, iyi, kaliteli yerel yöneticilerimiz, milletvekillerimiz var. Eğer Aziz Bey olmaz ise partide bir kaos, tartışma olmaz. Bir arkadaşımız aday olur ve hepimizin onun etrafında birleşiriz. Onun, ‘sel gider kum kalır’ diye bir lafı vardır. Aziz Bey’i tanıyorum. O da aday olacak kişiye destek verir.  Aziz Bey yakın siyasi arkadaşlarıyla değil, çekirdek ailesiyle konuşacak, karar verecek. Belki bir daha değerlendirme yapar. Başka bir şey isteyebilir. Satın alınamayacak tek şey zaman. O kişisel kararını verecek” dedi.

ŞU AN ALTERNATİF YOK!
Kocaoğlu’nun devam etmemesi halinde şu ana kadar bir  ‘B Planı’ oluşmadığını söyleyen Bakan, “İzmir’le ilgili o olmazsa bu olsun denilecek bir aday olduğunu sanmıyorum. Birçok kişin ismi geçiyor. İsmi geçmeyen biri de olabilir. Genel merkezimiz bunu takdir edecektir ve kime karar verirlerse biz de ona destek vereceğiz” ifadelerini kullandı.  

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Gürkan
 21 Eylül 2018 Cuma 17:11
İstanbul adayı İnce olabilir.
 sezarın hakkı sezara
 21 Eylül 2018 Cuma 16:05
İşte CHP nin en büyük sorunlarından biri bu ! parti de kimsenin kimseden haberi yok! M. İnce çıktı açıkladı nokta koyurorum dedi. Cumurbaşkanlıgından başka bir düşüncem yok dedi! halen daha çıkıyorlar yok izmiri hayal ediyormuş vs.. bu nedir allasen ya?
 Selçuklu
 21 Eylül 2018 Cuma 12:53
Sayin Bakan basarilar diliyorum kaybedilen 8 ilçeden Selçukta yasayan bir partili olarak burada da artik bir yenilenme şart. Malesef eskiler hala gitmek istemiyor. Ama sorsaniz gençler kadinlar aiyasette artmali nidakarini atiyorlar. Selçuktada artik yeni bir isim istiyoruz degusimin önunde direnmenin partiye zarardan baska bir sey getirmez.Buyukler artik kenarı çekilmeli belediyecilik tecrubeside olan bir aday desteklenmelidir.
 İzmirli
 21 Eylül 2018 Cuma 12:40
Kocaoğlu'na kesinlikle aday olmamalı. Belediye başkanların maddi ve manevi gücü ile chp ilçe başkanı olanlar istifa ettirilmelidir. Öyle ki biri önce belediye işçisi olur, iş yapmaz. Sonra ne hikmetse liyakat aranmaksızın büyük bir ilçeye ilçe başkanı yapılır.
 izmirli
 21 Eylül 2018 Cuma 12:33
Muharrem ince ben Cumhur başkanı Olacağım Nokta diye dün bir açıklama yapmadımı
Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz