80’lerde “Dirty Dancing” ve “Flashdance” tüm dünyada en çok konuşulan filmlerdendi… Dans edebilmek ve fit bir vücuda sahip olmak dönemin görsel dünyasında önemliydi. Bundan ilham alan Türk sinemacılar da 1989’da başrollerini Yaşar Alptekin ve Yasemin Evcim’in paylaştığı “Lambada Gençlik Fırtınası” yapımını seyirci ile buluşturdu. Evcim, o sıralar aslında başarılı bir artistik jimnastik sporcusuydu.
Kuzeni Coşkun Evcim’in teşvikiyle dansçıların yer aldığı festivallere ve yarışmalara katılıyordu. Bu sayede de belli bir seviyeye gelmişti. O dönem “lastik kız” diye anılan Evcim, TRT 1’de özel günlerde dans etmeye başladı. Ama asıl ismini duyurması özel televizyonların açılmasıyla oldu ve 91 yılının sonunda “Yasemin’le Gece Jimnastiği” programı başladı. Evcim, programı şöyle anlatıyor: “Birkaç örnek çekim yaptık, baktık güzel oluyor başladık. Müzikleri, kıyafetleri ben seçtim, koreografileri yaptım. O zaman televizyonlarda büyük bütçeler yoktu. Her şeye ben koşturuyordum. Kendim olmayan seçimler bana uygun olmazdı.” Programın tanıtımında dönen Black Machine’in “How Gee” şarkısı ise o dönem Türkiye’deki neredeyse tüm kulüplerde çaldı.
Âşık olunca televizyonu bıraktı
Modellik, dans ve jimnastikle kariyerini sürdüren Evcim, âşık olunca ise her şeyi bir kenara bıraktı ve 90’ların sonunda işadamı Sabri Yiğit’le evlendi. Ardından Amerika’ya taşındı ve doğum sonrası Türkiye’ye dönerek Bilkent Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdi. Evcim, ardından eşiyle 2002 yılında Fransa’ya yerleşti ve burada da Sorbonne Üniversitesi’nde Fransızca okudu.
Evcim “Çocukları hem büyüttüm hem de okudum. Onların dünya insanı olmasını istedim. İlk zamanlar zordu çocuklarla ama insan istedikten sonra her şey mümkün. Okullar bittikten sonra Fransa’da şirket kurduk, kültürel organizasyonlar yaptık. Ardından aile şirketi üst segmente hitap eden evler ve rezidanslar inşa etmeye başlayınca emlak işine geçiş yaptım. Onlara destek olmak için eğitimler aldım ve emlak danışmanı oldum. Çok seviyorum bu işi. Paris, Londra, İstanbul ve Bodrum’da yapıyorum.”
Nurperi (23) ve Misperi (26) ismindeki kızlarını dünyanın önemli üniversitelerinde okutan 52 yaşındaki Evcim, göz önünde olmak istememe nedeninin kızlarından kaynaklı olduğunu belirtti:
“Televizyondan sıkılmadım sadece çocuklarımı koruma iç güdüsüyle geri çekildim. Onların tercihlerinin olmadığı bir hayatı onlara yaşatmak istemedim. Kızlarım çok iyi okullarda okudu. Küçük kızım şef olacak. Bizim aile Arnavut’tur, yemeği çok sever. Büyük kızım da Londra’da London School of Economics’te doktora yaptı.”Hayat enerjisinin yüksek olduğunu dile getiren Evcim, insanların kendisine 35 yaşında gösterdiğini söylediğini belirtti: “Doğa ve insan aşkımdan gencim. Zorluklarla mücadele ettim. Hayattaki kırılma noktam kardeşim Evren’imin vefatıdır. Onun için her sabah mutlu uyanıyorum.”
Yaşamını Paris, İstanbul ve Bodrum arasında sürdüren, Keller Williams şirketinde lüks gayri menkul danışmanlığı yapan Evcim, yoga ve pilates ile hâlâ eski günlerdeki kadar dinç ve esnek. Hatta sosyal medya hesaplarından denizde jimnastik yaptığı anları da paylaşıyor ve “Esneme ve kültür fizik hareketleri önemli… Temelde jimnastikteki gibi, sürekli hareket halindeyim. Aldığım her nefes meditasyon gibi” diyor.(Hürriyet)
Sayfa başına git