EGEDESONSÖZ- Tire Süt Kooperatifi Başkanı Mahmut Eskiyörük, Sonsöz TV’de yayınlanan Günaydın Ege Programına konuk oldu ve Aslı Eren’in sorularını yanıtladı.
Tarım ve hayvancılık üzerinden önemli açıklamalarda bulunan Eskiyörük, kırsal kalkınma için uygulanması gereken politikaları da sıraladı.
KOOPERATİFLEŞME DİYORUM, ŞİRKETLEŞMEYİ VAHŞİ BULUYORUM
Eskiyörük, “Ben tarım ve hayvancılığın dışında bir şey konuşmam. Çünkü bilmem. Ama tarım ve hayvancılığı, mütevazi olamayacağım, iyi bilirim. Şimdi tarımı herkes konuşuyor. Herkesin konuşmaya başlaması güzel. Türkiye’de sancılar yaşanıyor ama bu sancıların gelişimin sancıları olması gerekiyor. Ama uygulamalar doğru değil. Ben sonuç odaklıyım. İyi niyetle deneme-yanılma yöntemiyle bir şeyler yapılıyor. Ama vücut hastalanmış aspirinle tedavi edemezsiniz. Türkiye şirketleşme-kooperatifleşme ikileminden kurtulamadı. Sıkıntı burada. Ben kooperatifleşme diyorum kimileri de ‘hayır, şirketleşme’ diyor. Ben bunu çok sakıncalı ve vahşi buluyorum” dedi.
TİRE’DE ÇOCUKLAR BABALARININ İŞLERİNİ YAPIYOR
Bir araya gelmeyen üreticilerin ekonomik durumu eleştirmeleri noktasında, ‘insanlar yakınmakta haksız mı?’ sorusuna cevap veren Eskiyörük, “Evet haksızlar. Ya birleşeceksiniz, ya büyüyeceksiniz ya yok olacaksınız. Biz Tire’de 2 bin kişi bir araya geldik, bak büyüdük, kaliteyi arttırdık, üreticinin lokmasını büyütüyoruz. Çiftçi çocukları da babalarından kalan işlerini yapmaya başladı. Köyünü terk etmiyor” diye konuştu.
GİTTİĞİM YERLERDE ‘KOCAOĞLU’NUN BAŞLATTIĞI İŞLERE BAŞLAYIN’ DİYORUM!
İzmir modelinin Türkiye’ye yayıldığın aktaran Eskiyörük, “Küçük üreticilerin ekonomik güçleri olmadığı için desteksiz olmaz. Ben gittiğim yerlerde, “İzmir’e bakın, Aziz Kocaoğlu’nun başlattığı işlere başlayın’ diyorum. Ve birçok belediye başkanı arıyor beni. Bir kıpırtı var, ‘bir şeyler yapmak istiyoruz’ diyorlar. ‘Tanzim satış mağazaları açın’ çağrısında bulunuyorum. Anadolu’nun yapısını bozmamalıyız. Mevcudu eğitmeli, modernize etmeli, yaymalıyız. Tire Süt Kooperatifi modelini uygulamalıyız. Türk çiftçisinin canı yanıyordu ama farkında değillerdi. Şimdi fark etmeye başladılar” açıklamasını yaptı.
İSTANBUL’A HER GÜN 25 TON SÜT GÖNDERİYORUZ
Kooperatifin faaliyetlerinden örnekler veren Eskiyörük, “İstanbul’a her gün 25 ton süt gönderiyoruz. Dünyanın en güzel inciri Tire’de yetişir, Aydın inciri olarak bilinir ama üreticiler oraya götürür. İncir alınmıyor dediler. Gittik hemen biz buradayız dedik ve aldık. Sonra 4-5 tüccar gitmiş almaya başlamış. Şimdi incir bitiyor. Bizim incir almak gibi bir derdimiz yoktu, amaç üreticiye sahip çıkmaktı. İşte kooperatifçilik budur” dedi.
İTHALATI 1 YIL DURDURALIM!
Eskiyörük ithalat üzerinden önemli uyarılarda bulundu ve “Üretemediğimiz ürünlerin ithalatını 1 yıl durduralım, sonra üretiriz. Biz tüketiciyi mağdur etmeyelim diye yüz yıllarca bunu sürdüreceğiz. 1 yıl tüketici mağdur olsun. Üretici ve tüketici var. Tüketiciyi birinci plana alırsan ithalattan kurtulamazsın. Ama üreticiyi birinci plana alırsan üretimi arttırırsın ve tüketicinin de mağduriyetini ortadan kaldırırsın. Şu an üretici hayvanını kestirmiyor. Şu an benim kooperatifimde 400 tane hayvan bekliyor sırada kesilmek için. Yurt dışından etler geliyor. Neden geldi bu etler? Bunun bir hesabı yapılır ve planlanır. Türkiye’de et, süt, peynir pahalıymış… Türkiye’de et, süt, peynir, yoğurt ucuz. Bunlar pahalı değil vatandaşın alım gücü zayıf! Alım gücü azaldıysa bunun bedelini ben mi ödeyeceğim? Türkiye’de her şeyin bedelini üretici, çiftçi ödüyor zaten. Ekonominin ana damarı tarımdır. Çiftçide para varsa herkeste para vardır. Sen çiftçiyi desteklemezsen bütün sektörler yıkılır. Çiftçi para aldığında ne yapıyor, bakın. Deniz kenarında havuzlu villa almıyor. Traktör alıyor, iş yerini büyütüyor. Türkiye’nin en büyük problemi planlama. Planlama yapsak desteğe gerek kalmaz” ifadelerini kullandı.
BİRİLERİ BİZ TAKLİT EDİYOR
Tire Süt isminin kullanıldığını söyleyen Eskiyörük, “Bizim ismimizi kullanarak yumurta çıkarmışlar. Halbuki bizim yumurtamız yok. Arıyorlar ve çok güzel diyorlar. Birileri biz taklit ediyor. Şikayet ediyoruz. İçine bir şey koysa aldığı ceza 13 bin TL gibi. Adam bir günde kazanıyor bu parayı. Onun için kooperatifleşme çok önemli. Biz insanlara güvenli gıda sunmak istiyoruz. Biz hile yapmayız. Devletin denetimleri caydırıcı değil. Ama tüketici cezayı kesiyor. Benim en çok yaşadığım sorun, tüketicilerden müthiş tepki alıyorum. ‘Sen kooperatifçilik üreticiyi ve tüketiciyi korumak’ diyorsun ama ürünleriniz pahalı! Normal satsak da pahalı! Bize talepler geldi, ‘kavurma yapın’ diyorlar. Önümüzdeki günlerde kavurma da yapıyoruz. Raflarda olacak. Yoğurdumuz sulanır ekşir, sütümüz bozulur, diyoruz biz” dedi.
ÇİFTÇİLİĞİ NİTELİKLİ BİR MESLEK HALİNE GETİRMELİYİZ
“Çiftçilik hobi değildir” diyerek konuşmasına devam eden Eskiyörük, tarımda kalkınma için yerel yönetimleri göreve çağırdı. Eskiyörük, “Çiftçiliği nitelikli bir meslek haline getirmeliyiz. Yurt dışında insanlar çocukları çiftçi olsun diye ziraat fakültesine gönderiyorlar, bizde masa başı işi olsun diye üniversite okutuyorlar. Kalkınma için yerel yönetimler burada devletten daha ön planda olmalı. Çünkü yöresini onlar tanıyor. Devlet yerel yönetimlere kaynak aktarırken belli bölümünü tarımsal faaliyetler şartıyla vermeli. Her belediye başkanı İzmir’de olduğu gibi kırsal kalkınmaya önem vermeli. Kırsalın sorunlarını çözmeden kentlerin sorunlarını çözemeyiz. Birçok kooperatif marka oldu. Şu an Tunç Başkan da önemsiyor. Türkiye’deki tüm belediye başkanları benimsemeye başladı. Türkiye’de bir yoksulluk varsa kader değildir. O güzel günlere ulaşacağız” ifadelerini kullandı.
|
Merve Bozer 29 Kasım 2019 Cuma 14:31
|
Sayfa başına git