İhalesi yapıldı, imzada takıldı: Ankara, Foça'ya 'Fransız' kaldı!

Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler,turizm sektörü ile ilgili önemli açıklamalar yaptı. 14 yıl önce kapanan Türkiye'nin ilk tatil köylerinden Foça Fransız Tatil Köyü, yeniden turizme kazandırılmasının gerektiğini belirten İşler, “Yapılan ihalenin kararnamesi Cumhurbaşkanlığında olmasına rağmen hala imzalanmış değil. İzmir’in incisi olan Foça’nın buradan daha az faydalanmasına sebep olunuyor. Bu tesis için ülkemiz menfaatleri için ya bir an önce ya tekrar ihale edilmesi ya da ihaleyi kazanan firma ile masaya oturulması gerekiyor” dedi.

EGEDESONSÖZ-Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler, Sonsöz TV’de yayınlanan Günaydın Ege Programına konuk oldu ve Aslı Eren’in sorularını yanıtladı.

SEKTÖR 2019 HEDEFLERİNE ULAŞAMAYACAK
Turizm sektörünün 2018 yılından iyi olacağını ancak 2019 hedeflerine ulaşamayacağını söyleyen İşler, “2019 yılının başında çok sayıda rezervasyon gelmeye başlamıştı ve hala doluluk oranları da iyi ancak gelir düştü. Şu anda rezervasyonlarda bir duraksama oldu. Biliyorsunuz bir seçim dönemi geride bıraktık, bu bizim hızımızı kesti. İstanbul seçimi de bunda etkili oldu. Çünkü turizm acenteleri seçimler nedeniyle çekingen davrandılar. Toplumumuzun sandıktaki özgür iradelerinin sonuçlarına saygı duymasıyla yakışan bir tavır sergileyince demokrasi kazandı. Bu demokratik ortamda ülkede sağduyu kazandı, sakinleşti ve acenteler yeniden bu sağduyulu ortama rezervasyon almaya başladılar. Ancak bu olaylar yine de 2019 hedeflerimizin altında olmamıza sebep oldu. Öte yandan hiç beklenmeyen hava durumları ve yağışlarla da karşı karşıya kaldık. İnsanlar böyle havalarda denize gitmek istemiyor. Bu olaylar sektöre olumsuz yansısa da gelirler 2018’den daha iyi olacak ancak 2019 hedeflerine ulaşamayacak” dedi.

FOÇA FRANSIZ TATİL KÖYÜ İÇİN ÇÖZÜM ÜRETİLMELİ
Foça’da Türkiye’nin ilk tatil köyü olma özelliğine sahip, 38 yıl boyunca Fransız Tatil Köyü olarak hizmet veren tesisin 49 yıl süreyle kiralama yöntemiyle satışı geçtiğimiz yıl gerçekleştirilmişti. İhale kararnamesinin 1 yıldır imzalanmadığını belirten İşler “Yapılan ihalenin kararnamesi Cumhurbaşkanlığında olmasına rağmen hala imzalanmış değil. İzmir’in incisi olan Foça’nın buradan daha az faydalanmasına sebep olunuyor. Bu tesis için ülkemiz menfaatleri için ya bir an önce ya tekrar ihale edilmesi ya da ihaleyi kazanan firma ile masaya oturulması gerekiyor. Artık Club Med’in kaldırılması gerekiyor. Bu kadar kıymetli bir arazinin bu kadar ihmal edilişinin toplumda karşılığı vardır ve bu durum gelecekte sandığa da yansıyacaktır diye düşünüyorum” dedi.

ALKOLDEKİ VERGİ SEBEBİYLE YUNANİSTAN VE İSPANYA İLE REKABET EDEMİYORUZ
Ülke ekonomisine en büyük katkının turizm sektöründen geldiğini belirten İşler, “Turizm sektörü kim ne derse desin vazgeçilmez bir endüstri, ekonominin can suyu haline geldi. Otomotiv daha büyük gözükse de ihracat kadar ithalat da yapıldığı için o sektörde bizim hizmet sektörünün döviz getirisi bakımından daha büyük katkılar koymaktadır. Bizim turizm sektörlerimiz teşvik bile almazken, otomotiv firmaları satılan yakıt ve yağ üzerinden bile teşvik alıyorlar. Turizm sektöründe bize yapılacak en iyi iyilik bürokratik sorunların çözülmesidir. Bizim alkol ile ilgili çok büyük sorunumuz var. Vergi oranı yüzde 300’lere ulaşmış durumda. Bu durum halk sağlığını da olumsuz etkiliyor. Rakip ülkeler İspanya ve Yunanistan’da böyle büyük alkol vergileri olmadığı için biz onlarla rekabet edemiyoruz. Diğer yandan su kullanım bedelleri ile ilgili de sıkıntımız var. Turizmde suyu en pahalı kullanan şehirdik, Tunç Soyer’in gelir gelmez suya indirim yapması bize çok büyük katkı oldu. Tunç Soyer gelir gelmez İzmir turizmi canlandı. İzmir’e nüfusu kadar turist gelsin sloganımıza Tunç Soyer ile ulaşacağımızı düşünüyorum. Tunç Soyer başkanımıza da bu vesileyle tekrar teşekkür ediyorum” diye konuştu.

9 GÜNLÜK BAYRAM TATİLİNİN AÇIKLANMASI İÇİN GEÇ KALIYORUZ
“Ramazan Bayramı’nın zamanının açıklanması çok doğruydu ancak Kurban Bayramı için geç kalınıyor” diyen İşler,“Vatandaşlar 9 gün tatil açıklandığında erken rezervasyondan faydalanabiliyor. Esnaflar da bu tatil için hazırlık yapıyor, alımlarını yapıyor. Aynı şekilde ulaşımda da son dakika seferleri ile fahiş fiyatların önüne geçilmesi için artık bir an önce açıklanması gerekiyor. Tahmini olarak 10-12 milyon hareketi söz konusu bu tatilde. Ekonominin çarkları yağlanacak bu tatilde. Bu tatil 3 günle sınırlandırıldığında insanlar fazla hareket etmiyor ve hareketten gelen bereketten mahrum kalınıyor. Buradan tekrar turizm bakanımıza seslenelim, bir an önce 9 günlük bayram tatilinin açıklanmasını bekliyoruz. Bu tatiller hatta 10-15 gün kala açıklanması ocak ayı gibi açıklanması gerekiyor. Bunu son dakika açıklayarak iyilik yapılıyor gibi bir anlayıştan vazgeçilmesi ve son dakika telaşı ile araç kiralama, rezervasyon, ulaşım gibi sektörlerde oluşan fahiş fiyatların da önüne geçmiş olalım” açıklamasını yaptı.

YABANCI TURİSTE ALKOL İÇME AYRAN İÇ DİYEMEYİZ
Ülkeye döviz getirmeye devam etmek için yabancı turistlerin kültürüne uygun hizmet sunmak zorunda olduğumuzu söyleyen İşler,“Avrupalılarda olan yemekten önce, yemekte ve yemek sonrası içecek kültürünü içki içme ayran iç sonra git bir de namaz kıl diyerek ülkemize döviz getiremeyiz. Sonra bu döviz Tunus’a Fas’a kaçar. ÖTV ile ilgili bir muafiyet gelirse turizm tesislerine bizim rekabet gücümüz artar ve ülkemize daha fazla turist ile birlikte daha fazla döviz gelir. ÖTV’ye gelen her zam merdiven altı üretimini arttırıyor. Tüketim azalmıyor, artıyor ve bu durum insan sağlığını da etkiliyor. Sahte alkolden ölen insanların yıllara göre baktığımızda da bir sorumluluğumuz olduğunu görüyoruz. ÖTV’nin artması demek vatandaşın sağlığını düşünüyorum demek değil. İnsanlarımız merdivenaltı alkol tüketerek ölüyor. Bu konuda vatandaşlarımız eskiden tatlı gönderirlerdi, şimdi evde yaptıkları boğma rakıları ikram ediyorlar. Sonuç olarak toplumda ÖTV yükseltilerek alkol tüketimi düşürülmez” ifadelerini kullandı.

EĞLENİLECEK VE DİNLENİLECEK MEKANLARIN İYİ PLANLANILMASI GEREKİYOR
Turizm sektöründe eğlence ve dinlencenin iki ayrı unsur olduğunu ifade eden İşler,“Turizm dendiğindesadece gürültü ile eğlenmek anlamı çıkmıyor. Bazıları eğlenmek bazıları dinlenmek için tatil yapıyor. Bu eğlenilecek alanlar ile dinlenilecek alanların iyi planlanması gerekiyor. Bu iç içe olursa toplum bunu sorun olarak ortaya koyuyor. İşletmelere ruhsat verilirken de buna çok dikkat edilmesi gerekiyor. Her iki taraftan da ciddi bir kitle bulunuyor ve her iki tarafa da hizmet edilmeli. Yerleri uyumlu dizayn edilmesi gerekiyor. Tam da bu anlamda yerel yönetim ve politikalar çok önemlidir. Bunu yapamadığımızda sonuçlar seçim dönemlerinde sandığa da yansıyacaktır” diye konuştu.

TURİZM BÖLGELERİNDEN MUHALEFETE OY ÇIKIYOR DİYE Mİ CEZALANDIRILIYOR?
Turizm Geliştirme Ajansı’nın sektörün önemli oyuncularının bir ara gelerek kaynak yaratılmasına yönelik bir proje olduğunu açıklayan İşler,“Tüm sektörün tek çatı altında buluştuğu bir platformdur. Kimse durduk yere kendi kazancından vermek istemez. Biz bu ajansın kurulumuna külliyen karşı değiliz, içerik ve uygulamasına karşıyız. Kazansanız da kaybetseniz de bir bedel ödemeye yönelik olmamalı. Zarar eden işletmeler bile ödeme yapmak durumunda kalıyor. Türkiye’nin artık Tunus ve Mısır liginden çıkıp, maliyet odaklı turizm hedefi yapmamamız gerekiyor. Turizmde Yunanistan ve İspanya ile rekabet etmemiz gerekiyor. Devletin yerine STK’lardan oluşan bir yönetim tarzı olması gerekiyor. Yönetimin sektörden olan insanlarla olması gerektiğini söyleyerek burada oluşan 15 kişilik yönetimin 9’u TÜROFED’den oluşması karar alındı. Diğer yöneticilerin de 7 bölgeden gelecek üyelerden oluşacak. Biz bu kadar rahat para kazanamıyoruz ve bu şekilde böyle kolay ödeme yapamayız. Neden otelcilerden alınan pay acenteler ve diğer işletmelerden alınmıyor. Neden herkes turizmden faydalanırken yük sadece konaklama sektörüne yükleniyor. Madem ki bize böyle bir dayatma yapıyorsunuz rehberlerin ve acentelerin bile bir yasal düzenlemesi varken bizim düzenlemelerimizde ayak sürülüyor. Zarar yaptığım halde bile benden ödeme alınacaksa neden benim yasal düzenlememi yapamıyorsunuz. Acaba turizm bölgelerinde ciddi şekilde muhalefete oy çıkıyor diye bir cezalandırma mı yapılıyor. Biz kazanmasak da kaybetsek de alınacak paya karşıyız. Doğru bir yöntemle bu işin yapılmasını istiyoruz. Herkesin katıldığı bir fonla yapılacak tanıtıma biz de katılırız. Esnaf ve sanatkarlar girsin, AVM’ler girsin, TOBB, girsin, hastaneler girsin herkes gibi biz de girelim ve tanıtımımızı yapalım. Bu iş doğrudur ancak oran yanlıştır diyoruz” dedi.

Yorum Ekle