EGEDESONSÖZ- CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel camide müzik soruşturması konusunda açıklamalarda bulundu. Karantina TV’de Gazeteci Necdet Saraç’ın sorularını yanıtlayan Yücel, çav bella müziğinin cami hoparlöründen yayılması sonrasında tutuklanan CHP İzmir eski İl Başkan Yardımcısı Banu Özmemir için alınan kararın fazla olduğunu söyledi.
Başkan Yücel, “Müslümanlar tahriklere gelmemelidir. Siyasete, dini duyguların alet edilmesi alışkanlık haline getirildi. Siyaseti germe, düşmanlaştırma da alışkanlık haline geldi. Biz istediklerini vermeyeceğiz. İzmir’de muhtelif camilerden aynı saatlerde şarkı çalınıyor. Çalınan şarkı Büyükşehir belediye başkanımızın seçim kampanyasında çaldığı şarkıdır. Kendisi de ‘bu şarkı benim üzerime özdeşleşti’ diyor. Ardından bunun olması CHP’nin ve Soyer’in hedef gösterildiğinin kanıtıdır. Müftülüğün suç duyurusu var ama savcılık resen soruşturma başlattı. Biz de parti olarak ayrıca suç duyurusunda bulunduk. Bu sadece müftülük ses sistemine girilmesi dışında organize ve provokatif bir olaydır. Halkı galeyana getirmek, daha büyük toplumsal olaylara kıvılcım yakmak için planlanmış bir olaydır. Bir an önce sorumluların ortaya çıkartılmıştır. Geçmişte il başkan yardımcılığı yapan bir arkadaşımız sosyal medyada paylaştığı için tutuklandı. Bu olayın failleri bulunmadan bir kişinin tutuklanması, CHP’nin hedef gösterilmesi, Cumhurbaşkanının ‘CHP’li yöneticiler bundan zevk duyuyor’ demesi üzücüdür. Partili cumhurbaşkanı olunca böyle oluyor. Siyasi belli, partisi belli, ideolojisi de belli. Ben tarafsızım, toplumu temsil ediyorum demesi de inandırıcı olmuyor” dedi.
“Camiler ibadet yerleridir, kutsal yerlerdir. CHP’nin bu konuda katı bir tutumu vardır. Kimse toplumda kutuplaştırmayı arttırarak bir sonuç alamaz” diyen Başkan Yücel, “Biz Ağrı’da seçim döneminde camilerden dombra çalındığında da üzüldük. Camilerden çav bella çalındığında da Selda Bağcan’ın şarkısı çalındığında da üzüldük” dedi.
PROVOKATİF BİR EYLEM
Yücel, “Savcılık bu olayı gerçekleştirenleri, ses sistemine müdahale edenleri bulmak dışında yayınlarla ilgili de çalışıyor. İki ayrı soruşturma var. Bu sisteme, telsiz frekansına dışarıdan müdahaleyle girilmesi söz konusudur. Yayın teknolojisinin sisteminin eski olması bu sistemine girilmesinde birinci faktör. Bilirkişi incelemesini talep edeceğiz. Her ilde aynı sistem kullanılmıyor. Uzman bir bilirkişi eliyle durumun incelenmesi gerekir. Bunun arkasında kimlerin olduğunun ortaya çıkartılması lazım. Bu eylem oyun olsun, birileri zevk alsın diye yapılacak bir iş değil. Çok tehlikeli bir provokasyondur. Cumhurbaşkanının da herkesin de soğukkanlı, itidalli gitmesi lazım. Ateşe benzin atacak, körükleyecek söylemlerden çekinilmesi gerekiyor” diye konuştu.
İzmir’in bu konuda özel olarak seçilip seçilmediği konusunda da düşüncelerini anlatan Başkan Yücel, “İzmir cumhuriyetçiliğin, Atatürkçülüğün kentidir. İzmir hoşgörü kentidir. İzmir’in demokrasiden yana, özgürlüklerden yana bir tavrı varken bunu suiistimal etmek isteyenlerin bir planı ve kentin duruşundan rahatsız olanların planlı hareketi olabilir” dedi.
HUKUKTA NİYET OKUMA OLMAZ
Yücel, “Bu olayı kasıtlı ve bilinçli bir şekilde partimizin üzerine yıkmaya çalıştılar. İktidar partisinin milletvekilleri, genel başkan yardımcıları konuşmalar yaptı. Olaydan siyaset üretmek istediler. Banu Özdemir belki bu işin bu noktaya geleceğini düşünmeden yapmıştır. Dalga geçme, tiye alma yok. Sadece son paylaşımında ‘müftülük nerde’ diyor. Ben arkadaşımızın en kısa zamanda özgürlüğüne kavuşacağına inanıyorum. Sosyal medyadan bir videoda paylaşım oldu diye bu uygulama kabul edilemez. Hukukta niyet okuma olmaz. Ona ‘sen bunu bu niyetle yaptın’ diyemezsiniz. Bir kastı, eylemi yok. Soruşturma başlatılabilirdi ama tutuklama olmaması gerekiyordu. Savcılık ‘görüntüler elinize nereden geçti” diye bakıyor. Her yerde olan, basında, internette yayılan görüntülerdir” diye konuştu.
HAYIRDIR NE OLUYOR?
Hükümetin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere siyasileri ve belediye başkanlarını hedef gösterdiğini anlatan Yücel, “Hiçbir şey bulamazlarsa dış mihraklar, yabancı güçler diyorlar. Bir bakıyorsunuz bakanın birisi ‘milleti bölemezsiniz’ diye açıklama yapıyor. Hayırdır, ne oluyor? Partimizin il başkanlarını, belediye başkanlarını hedefe oturtuyorlar. Kadının birisi çıkıyor ‘elimde 50 kişilik infaz listesi var’ diyor ama toplumsal tepki olmadan bir işlem yapmıyorlar. Biz gazetecileri, tutuklamaları, ekonomik krizi, geçim derdini konuşmalıyız” dedi.
BELEDİYELERİMİZ SINAVI GEÇTİ
Pandemi döneminin bir sınav dönemi olduğunu anlatan Başkan Yücel, “ Bu dönemlerde kurumlar sınav verirler. Herkes sınavını veriyor. Sınavı geçen CHP’li belediyelerdir. Elbette kurumlar da önemli çalışmalar yaptı. Sağlık emekçilerimiz, sağlıkçılar, doktorundan hasta bakıcısına kadar birçok kişi iyi çalışmıştır. Sınavı geçemeyen hükümettir. Belediyelerin hizmet vermesinden neden rahatsız olursunuz? Biz birlikte, topyekün mücadele edersek başarılı oluruz. CHP’li belediyelerin kampanyaları durduruldu. Yargıya konu oldu. Belediyelerin ekmek dağıtmasını bile engellediler. Aşevlerine bağış alınamaz hale geldi. Halkın sağlığını tehdit eden salgın döneminde bile siyasi olarak fırsat yaratmaya çalıştılar. Belediyelerimiz hükümet, iktidar eliyle pasifize edilmeye çalışıldı. Bir maske dağıtımı bile beceremediler. Sokağa çıkma yasağı ve kısıtlamaları bile taksit taksit uyguladılar. Beceriksiz ve basiretsiz yönetim anlayışını unutturacak konuları malzeme yaptılar” diye konuştu.
ÇITAYI DAHA YUKARIYA ÇIKARTACAĞIZ
Yücel, görev sürelerini tamamlayan belediye başkanlarının başarılı bir şekilde çalışmalarını sürdürdüğünü de söyledi. Yücel, “İzmir’de yerel yönetimlerimiz tarımı, çiftçiyi, üretimi destekliyor. İzmir hassasiyetleri olan bir kent. Demokrasi ve cumhuriyetten yana keskin ve köşeli tavırları olan bir kenttir. CHP’nin siyaset anlayışı doğrultusunda belediyelerimiz çalışıyor, başarılılar. Biz çıtayı daha yukarıya taşıyacağımıza inanıyorum. Vatandaşlar CHP’li belediyelerin hizmetlerinden çok memnun. Bir algın vardı. Birileri ‘CHP geldiğinde sosyal yardımlar kesilecek’ diyordu. Gördük ki pandemi sürecinde tam tersi oldu ve yaratılan algı çökmüştür” ifadelerini kullandı.
|
Ali Cengiz Kurt 24 Mayıs 2020 Pazar 11:37
|
|
ayşe 24 Mayıs 2020 Pazar 08:33
|
Sayfa başına git