MENÜ
İzmir 15°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
İstanbul seçimleri Türkiye ekonomisini nasıl etkileyecek?
Ekonomi
10 Haziran 2019 Pazartesi 08:41

İstanbul seçimleri Türkiye ekonomisini nasıl etkileyecek?

Her seçim sürecinin ülke ekonomisine olumlu ya da olumsuz katkıları tartışılırken gözler 23 Haziran’da İstanbul’da gerçekleşecek yarışa çevrildi. Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı ekonomik krizin seçimden sonra nasıl aşılacağı kafalarda soru işareti yaratırken, İstanbul seçimlerinin yansımaları da merak edildi.

Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ- Türkiye’nin son yıllarda içinde bulunduğu ekonomik krizin 23 Haziran’da yenilenecek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi sonrasında nasıl aşılacağı merak konusu oldu.

Ülkede özellikle son 5 yılda hemen hemen her sene milyonlarca seçmen sandık başına giderken gelinen noktada dövizin de artmasıyla birlikte belediyeler, kamu kuruluşları krizden etkilenirken özel sektörde de çok sayıda firma iflas ve konkordatoyla karşılaştı.

Her genel ya da yerel seçimin ekonomiye olumlu ve olumsuz etkilerinden söz edilirken Türkiye’nin 31 Mart 2019 yerel seçimler sürecinden bir türlü çıkamaması dikkat çekiyor.

Cumhuriyet Halk Partili (CHP) Ekrem İmamoğlu’nun AK Partili Binali Yıldırım’ı geride bıraktığı yarışın Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından iptal edilmesi etkilerini hala sürdürüyor. Sandık mesaisinin üzerinden yaklaşık 3 ay geçmesine rağmen ülkede ana gündem maddesinin 23 Haziran’da yenilenecek İstanbul seçimleri olması piyasada tedirginliğe yol açıyor.

PİYASA VE UZMANLAR NE DİYOR?
Tam bu noktada, ‘İstanbul seçimlerinin sonucu ekonomiyi nasıl etkileyecek?’ sorusu yanıtını bekliyor. Uzmanların süreçle ilgili önemli analizleri ve öngörüleri mevcut… Ülkedeki çok sayıda ekonomist seçim havasının bir türlü sonlanmamasının Türkiye ekonomisinin ihtiyacı olan acı reçetenin uygulanmasını geciktirdiği görüşünde birleşiyor. İş dünyasının ise seçim sonucunun yeni bir seçim doğurma ihtimaline karşı temkinli davrandığı belirtiliyor. Girişimcilerin uzun vadeli yatırımları düşünmediği aktarılıyor. İmamoğlu’nun olası farklı galibiyetiyle muhalefetin erken seçim isteyebileceği kulislerde konuşuluyor. Öte yandan Yıldırım’ın kazanması halinde bu kez iktidar kanadının ‘ilk seçimde hakkımız yenildi, bu sefer kazandık’ diyerek genel seçim sinyali verebileceği de ihtimal dahilinde gösteriliyor. 23 Haziran seçimlerinin yeniden yapılıyor olması sonuç ne olursa olsun bir süre belirsizliği arttıran bir durum olarak nitelendiriliyor.

ZİNCİRLEME ETKİDEN SÖZ EDİLİYOR
Kaynak paketlerinin açıklanıyor olması bunun yanında tasarrufa dair hiçbir paketle ilgili bilgi verilmemesi de piyasada olumsuz karşılanan diğer bir durum olarak öne çıkıyor. Güven endekslerinin düşmesinin vatandaşın davranışlarında etkili olduğu aktarıldı. Vatandaşın normal harcamalarında dahi kendisini kısıtlamaya gittiğinin tespit edildiği vurgulandı. Bu durumda ise zincirleme bir etkiden söz ediliyor. Kısıtlama sonucunda talebin azaldığı belirtiliyor. Talep azalınca üretim, üretim azalınca da istihdamın azalmasına ve doğal olarak işsizliğin artmasına dikkat çekiliyor. Bu süreçte ise önlemlerin geciktiğinin altı çiziliyor. Özetle; girişimciler yeni bir seçimin doğma ihtimaline karşı yatırımlarını erteliyor, seçim sonucunda kim kazanırsa kazansın yeni tartışmaların yaşanacağı öngörülüyor.  Böyle bir ortamda tüketici vatandaş da harcamalarını kısıyor. Bu da üretim ve istihdamın azalmasına yol açıyor.

TÜRKİYE BİR AN ÖNCE EKONOMİYE ODAKLANMALI
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) İktisadi ve İdari Birimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Uysal da konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. ‘İstanbul seçimleri sonrasında Türkiye’nin ekonomideki yol haritası nasıl olmalı?’ sorusunu yanıtlayan Uysal, “Türkiye’nin bir an önce ekonomiye odaklanması gerekiyor. İktidarı, muhalefetiyle yani ortak akılla yeni bir büyüme modelinin uygulanması lazım. Üretim bazlı bir modele odaklanılması gerekiyor. Türkiye tarım sektörüne büyük bir önem vermeli ve seçim atmosferinden çıkmalı. Sanayi ve tarımı merkeze alan bir büyüme modeli lazım. Neden sanayi? İhracat yapmamız gerekiyor. Dövize ihtiyacımız var. Neden tarım? Enflasyonu kontrol etmek için tarımsal üretimde istikrarı sağlamamız lazım. Tarım ve sanayiyi merkeze alan ihracat odaklı bir büyüme modeliyle sorunlar aşılabilir” dedi.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz