MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Karaburun'un simgesi RES kurbanı!
Ekonomi
11 Şubat 2019 Pazartesi 12:03

Karaburun'un simgesi RES kurbanı!

İzmir'in Karaburun ilçesinde, geçimini kıl keçileri ile sağlayan köylüler, dağlarda kurulan Rüzgar Enerji Santralleri'nden (RES) dert yanıyor. RES'ler yüzünden otlak kalmadığını, bu nedenle yaşadıkları yerleri terk ettiklerini söyleyen çobanlar, her yıl hayvanlarını otlatacak alanlar aradıklarını, keçilerin süt veriminin düştüğünü ve hayvanların düşük yaptığını belirtti. Köylüler, bu durumun devam etmesi halinde hayvancılığı bırakmak zorunda kalacaklarını vurgulayarak, endişelerini aktardı.

İzmir'in koyları ve dağları ile ilgi çeken ilçesi Karaburun'da yaşayanlar, Yarımada'da RES kurulması için verilen üretim lisanslarına tepkili. Karaburun Kent Konseyi'nce hazırlanan rapora göre, 415 kilometrekarelik Karaburun'un yüz ölçümünün yüzde 71'i, 6 firmaya RES proje sahası olarak tahsis edildi. Bunun da Yarımada'nın neredeyse tüm dağlık alanlarını kaplayacak ölçüde olduğu belirtiliyor. Yarımada'da RES yatırımı planlanmayan tek bölge ise yüzde 13'lük alana yayılan Bozdağ (Akdağ) kütlesi. İlçede bu kadar çok RES projesine onay verilmesi, geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlayanların tepkisine neden oldu. Özellikle Karaburun Yarımadası'nın simgesi haline gelen kıl keçisinin yetiştiricileri, kurulan rüzgar türbinleri nedeniyle otlak bulma konusunda büyük sorun yaşıyor. Kıl keçilerinden elde ettikleri kopanisti, kelle ve deri tulum peynirini satarak, geçimlerini sağlayan köylüler, kurulan RES'ler yüzünden hayvanların sütünün azaldığını, gebe kalan keçilerin de çok fazla düşük yaptığını kaydetti. 

'HAYVANLARI OTLATACAK MERA ARIYORUZ'
Bölgede 9 yaşından beri çobanlık yaptığını anlatan Yusuf Arıcı (60), Karaburun'un Yaylaköy Mahallesi'nde yaşadıklarını, burada hayvanlara rahatlıkla baktıklarını; ancak RES'ler kurulduktan sonra oturdukları yeri terk ederek, daha merkezi konumda olan Karareis Mahallesi'ne göç ettiklerini söyledi. 4 yıldır kış aylarında bu mahalleye, yaz aylarında ise ilçeden daha uzakta olan Bozdağ Mahallesi'ne giderek, hayvanlarını otlatabilecek meralar aradıklarını dile getiren Arıcı, "Bizim geçim kaynağımız hayvancılık. Bir taraftan birileri hazine arazilerini kiralıyor. Diğer taraftan RES'ler kuruluyor. Meralarımız kısıtlandı. Bizim köyümüz 15- 20 aile hayvancılık ile geçimini sağlıyor. 7- 8 sürü var, bu sürülere bakanların 14- 15 okuyan çocuğu var. Bu hayvanlar olmasa biz bu çocukların geleceklerini nasıl kurtaracağız? Otlak alanlar sürekli daralıyor, meralar kısıtlı. O nedenle köyü terk ettik" dedi.

Böyle devam ederse en kısa zamanda hayvancılıktan vazgeçeceklerini de belirten Yusuf Arıcı, "Zaten yem fiyatları aldı başını gitti. Mera da yok. Nerede barınacağız, ne yapacağız? Hayvanları nerede doyuracağız? Önceki yıl 760 keçi vardı, bu yıl sayı 500'lere kadar düştü. Çünkü meralar azaldı, bu nedenle bakamıyoruz. 200'ün üzerinde oğlak var ama bakamayacağımız için bunları mayıs veya haziran aylarında satacağız. Çünkü onları otlatmak için mera yok" diye konuştu.  

'AHIRIMIZIN ÖNÜNE DİREK DİKTİLER'
Yusuf Arıcı'nın amcasının eşi olan ve kıl keçisi yetiştiriciliği ile geçimini sağlayan Necla Arıcı (59) ise RES'lerden çıkan tozların otlara ve ağaçlara bulaştığını, bunu yiyen hayvanların da hastalandığını söyledi. Arıcı, "Bizim hayvanlarımız hasta oluyor. Meralar azaldı. Şimdi meraları kiralıyorlar. Bizim hayvanlarımızı otlatacak alanlarımız kalmadı. Biz de mecburen ekmek parası için evimizi, yurdumuzu terk ediyoruz. Yaylaköy'den Karareis'e geldik. RES'ler çalışıyor. Yağmur yağmadığı zaman çok fazla toz oluyor" dedi.

Yemlerin çok pahalı olduğunu ve yem alamadıklarını belirten Arıcı, "Dağlara RES'leri diktiler, ahırlarımızın önüne kadar direk diktiler. Biz nereye gidelim? Biz de isteriz evimizde, yuvamızda oturmayı. Çocuklarıma hasretim ben. Onlar okusun, diye biz burada çile çekiyoruz. Köy yerinde 500 lira kira ödüyoruz. Buradan çıkıyoruz, çadırda kalıyoruz. Bir naylonun içerisinde yaşıyoruz" diye konuştu.

'TOZ, OTA BULAŞIYOR'
Evli ve 2 çocuk babası Özgür Aynalı (32) da çocukluğundan itibaren yaptığı bu işin, şimdilerde çok zor hal aldığını, dağların bir kısmını taş ocaklarının diğer kısmını ise RES'lerin kapladığını söyledi. Yem fiyatlarının yüksek olduğunu ve yem alamadığını, bu nedenle yem yemesi gereken oğlakların henüz annelerini emdiklerini kaydeden Aynalı, "Hayvanlarımızı otlatacak yerimiz kalmadı. Devlet destek veriyor ama yem yüksek. Oğlaklara yem vermem lazım ama yem fiyatları yüksek ve alamıyorum. Böyle olunca oğlaklar annelerinden emdiği ile idare ediyor" dedi. Çevrede bulunan mermer ocağından taş kestiklerini ve oradan çıkan tozun hayvanları etkilediğini vurgulayan Aynalı, şunları söyledi:

"Toz ota bulaşıyor, hayvan bunu yiyince zehirleniyor. Eğer bunu fark etmezsek hayvan ölüyor, fark edersek ilaçlar ile kurtarıyoruz. RES'ler otlak alanları çok fazla azalttı. Gidebileceğimiz yer neredeyse kalmadı. Bulduğum yere geliyorum, burada da siteler var. O sitelerde yaşayanlar rahatsız oluyor, şikayet ediyor. Çok sıkıntıdayız. İzmir dışından geliyorlar, dağlara RES kuruyorlar, taş ocağı açıyorlar. Bu nedenle hayvanlarımızdan gerekli verimi alamıyoruz. Sütleri çekiliyor, gebelikte azalmalar oluyor." (DHA)

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Mehmet Doğan
 12 Haziran 2020 Cuma 19:52
Tabi ki ülkenin enerji kaynaklarına ihtiyaç vardır. Fakat bilimsel çalışmalarla en uygun enerji kaynağı ve en uygun yer seçilmek şartıyla. İç Anadolu da bozkırlar bomboş durumda neden o alanlara RES düşünülmüyor da İzmir’de Muğla’da Aydın’da RES’lere izin veriliyor. Biraz akıl biraz insaf.
 TC misafir
 11 Şubat 2019 Pazartesi 17:58
Bazı arkadaşlar yaptığımız eleştiri ve uyarıları kendileri gibi sorgusuz sualsiz yaptığımızı sanıyor. Biz Hes'lere de Res'lere de karşı değiliz ama bunlar yapılırken neler getireceğini dikkate alıyorken neler götüreceğini de dikkate alacaksın götüreceği şey fazla ise bunu yapmazsın. Bunu ister akp yapsın ister chp yapsın isterse herhangi bir parti farketmez kim yanlış yaparsa uyarır eleştiririz sonuçta bu ülkenin doğası hepimizin, çocuklarımız ve torunlarımız da bu doğanın mirasçıları. Bir iki siyasetçiye yaltakçılık için içtiğimiz suyun, soluduğumuz havanın, girdiğimiz denizin, yediğimiz besinin temizliğinden taviz vermeyiz.
 ERKAN
 11 Şubat 2019 Pazartesi 15:12
Karaburuna yapılan RES'ler yüzünden arabalar o bölgede çok yakıt yakıyor ve ayrıca kaza riski yaratıyor.
 reise cvb!!!
 11 Şubat 2019 Pazartesi 14:54
reis diyene cvb!!! sen yiyecek ekmek bulamican ne diyon? haberi oku anlasana rantci troll hadi yandas sitelerde yaz sen!!!
 KAZİM EMİR
 11 Şubat 2019 Pazartesi 14:31
KARABURUN UDA KARARTMAYIN
 REİS
 11 Şubat 2019 Pazartesi 14:24
HES E,RES E,TERMİK SANTRALA HERŞEYE KARŞI ZİHNİYET SİZE ELEKTİRİK ENERJİ YOK
 TC misafir
 11 Şubat 2019 Pazartesi 14:10
Bilimadamları ve çevrecilerin uyarılarını dikkate almaksızın gözünü para hırsı bürümüşlerin yaptıkları ancak bu kadar olur. Kaş yaptım derler ama ahaliyi kör ederler.
 volkan
 11 Şubat 2019 Pazartesi 13:01
res gibi doğal enerjı kaynagını bile ranta çeviren bu zihnıyet ulkeyi 16 senedir rezil etti bu haberi iyi okuyun tarım ve hayvacılık öldü herşeyi ithal etmeye başladık uyanın artık..ne zeybekçi neden genel seçimler.. yakında beton kemırmeye başlıcaz..
Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz