MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Kılıçdaroğlu'ndan flaş açıklama: 'Olağanüstü bir durum...'
Politika
31 Ağustos 2015 Pazartesi 14:06

Kılıçdaroğlu'ndan flaş açıklama: 'Olağanüstü bir durum...'

Ahmed Arpat'ın sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, NTV canlı yayınına katıldı.

Ahmed Arpat'ın sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kamudaki atamaların durdurulması üzerinden yeni kabineyi değerlendiren

Kılıçdaroğlu, "Başbakan'ın güvenmediği bir kabine. Bütün atamalar durmuş bir vaziyette. Bu bakanlara güvenmiyorum demek bu" dedi.

Kılıçdaroğlu, "Yasal bir süreçte dahi benden izin alacaksınız diyor. Bu kabineden Türkiye'ye fayda gelmeyeceğini herkes tahmin edebilir. Mevcut bakanlar seçime kadar hangi sorumlulukları üstlenecek. Bir bakan düşünün atama yapamıyor" diye konuştu.

Başbakan Davutoğlu'nun "Hükümette Türkiye'nin renklerini orada görebiliyoruz" sözlerini de eleştiren Kılıçdaroğlu, "Hangi renk Allah aşkına. Kabine hangi renkten oluşuyor. Bir kere Davutoğlu kendi kabinesine güvenmiyor. Atamalar durduruldu, benden habersiz adım atmayacaksınız diyor. Bizim kabinemiz 4 yıllık bir kabine gibi çalışacak diye başladılar. Daha birinci gününde genelge çıkarttılar. Bürokratlara diyorsunuz ki bakan istese dahi atama yapmayacaksın. Senin garantin benin deniliyor" ifadelerini kullandı.

"GÖREV VERİLSEYDİ HÜKÜMETİ KURARDIK"
Cumhurbaşkanı görev vermiş olsaydı hükümeti kurabileceklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Koalisyon için nelerin gerektiğini ilk gün açıkladık. 4 yıllık bir hükümet için koalisyon kurabileceğimizi, yeni bir hükümet algısı olması gerektiğini söyledik. Davutoğlu'na bunları 4 madde olarak anlattık" dedi.

"HÜKÜMETİ KURMA ŞANSIMIZ DAHA YÜKSEKTİ"
Kılıçdaroğlu, "Bahçeli'yi koalisyona ikna edebilir misiniz?" sorusuna da "Biz daha bir özel görüşme yapmadık. Bahçeli'yi ikna edebilirdik" yanıtını verdi ve şöyle devam etti:

"Kendisini ikna etmeye çalışırdık. Türkiye'nin içerisinde bulunduğu şartlar belli. 17-25 Aralık'ı mutlaka çözelim deseydi onu da yapabilirdik. Bahçeli'nin itirazı olsa dinlerdik ama bizim koalisyon ya da azınlık hükümeti kurma şansımız daha yüksekti. O şans bilerek verilmedi."

VEKİL ÇIKMAYAN İLLERDE DEĞİŞİKLİK
Erken seçimlerde aday listelerinde "büyük ölçüde değişiklik olmayacağını" söyleyen Kılıçdaroğlu, "Zaten adaylar ön seçimle geldiler. Yemin ettiler. Bu arkadaşlarımız olağanüstü bir durum olmazsa milletvekili listesinde yer alacaklar" dedi. CHP lideri milletvekili çıkartamadıkları yerlerde ise değişiklik olabileceğinin işaretini verdi.

"1 KASIM'DA KİMSEYLE İTTİFAK KURMAYACAĞIZ"
CHP'deki kadrolar bütün siyasi partilerin kadrolarından daha nitelikli olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, "CHP'deki değişim toplum tarafından henüz anlaşılamadı. Kötü yönetim 13 yılda kurumsallaştı.13 yılda Türkiye Cumhuriyeti AKP devletine dönüştü. En iyi biz yönetiriz, iddialıyız" şeklinde konuştu. 
Kılıçdaroğlu, seçim için herhangi bir partiyle ittifak kurmayacaklarını ancak gelecek desteklere açık olduklarını ifade etti.

"BU SORUNU SADECE BİZ ÇÖZERİZ"
Çözüm süreci üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti'yi eleştiren Kılıçdaroğlu, sorunu sadece CHP'nin çözebileceğini iddia ederek şunları kaydetti:

"Kendi bakanları 'eğer başkan seçseydiniz bunların hiçbirisi olmayacaktı' dedi. Şimdi sokağa bile çıkamıyorsunuz diyorlar, gelin bize oy verin önleyelim diyorlar. Bu sorun onların anlayışıyla çözülmez. Samimi ve dürüst olacaksınız. Kişisel ajandalarınız olmayacak dedik. Onların koltuk ve saray hesabı var. Topluma bilgi de vermediler. Bu sorunu biz çözeriz. Bu sorunu ancak ve ancak CHP çözer."

ÖZERKLİK AÇIKLAMALARI
"Kim eline silah alır, bir kişiyi öldürürse yok efendim ben bunu görmedim diyemezsiniz" diyen Kılıçdaroğlu, sorunun hukuk içerisinde kalarak çözülebileceğini söyledi. Kılıçdaroğlu, bazı ilçelerdeki özerklik ilanlarını da "asla doğru bulmadıklarını" dile getirdi.

"OLAYIN BÜYÜKLÜĞÜNÜ KAVRAYAMAMIŞLAR"
Ana muhalefet liderinin, hükümetin terörle mücadelede para ödülü sistemini getirmesine yönelik değerlendirmesi ise şu şekilde oldu: "Bu, ihbarla çözülecek bir olay değil. Daha bunlar olayın büyüklüğünü kavrayamamışlar. Geleceği göremezseniz bu sorunu çözemezsiniz. Bu sorunu böyle çözeceklerini düşünüyorlarsa bunlar Türkiye'yi çözememişler. Bu kadar ağır sorunlar varken getirdikleri çözümlere bakın." 

"SEÇİM YAPILAMAYACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUZ"
Seçim güvenliğine ilişkin soruyu da yanıtlayan Kılıçdaroğlu, "Seçim yapılamayacağını düşünmüyoruz ama Doğu ve Güneydoğu'da sandıkları korumanın zor olduğunu ifade ediyoruz" değerlendirmesini yaptı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun canlı yayında kendisine yöneltilen sorulara verdiği yanıtlar şöyle:

Artık başkentte seçim atmosferi hakim. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bizimle birlikte. İlk sorum 30 Ağustos törenlerinde Sayın Başbakan'la birlikte kameralara gülümserken yakalandınız?
Sayın Davutoğlu Amerika’daki torununun fotoğrafını cep telefonundan gösterdi. "Allah bağışlasın" dedim son derece sevimliydi. Dolayısıyla sıcak bir sohbet oldu.

Koalisyon döneminde biraz gelişmişti ilişkiler sanki.
Benim açımdan bir gerginlik söz konusu değil. Ama kişi kendisini bir başka otoritenin baskısı altında hissederse o gerginlik ortaya çıkabiliyor.

Bir seçim hükümeti kuruldu ve siz parti olarak içinde yer almadınız. Ortaya çıkan kabineye baktığınızda nasıl buldunuz, geçici seçim hükümetini?
Başbakanın güvenmediği bir kabine. Bugünkü resmi gazeteye dayanarak bunu söylüyorum. Bütün atamalar aşağı yukarı durdurulmuş vaziyette. Bu bakanlara güvenmiyorum benim sözümden kimse çıkmayacak, yasal  olan bir süreç dahi tamamlanırken benden izin alacaksınız diyor. Güvensizlik üzerine inşa edilen bir kabinenin Türkiye'ye yarar getirmeyeceğini herkes tahmin eder.

Cumhuriyet Halk Partisi neden yok o hükümete? Başbakan Davutoğlu sorumluluktan kaçıyorlar diyor?
Biz sorumluluktan kaçsaydık AKP ile oturup gelin 4 yıllık bir süre için koalisyon kuralım demezdik. Mevcut olan bakanlar hangi sorumlulukları üstlenecektir. Bir bakan düşünün atama dahi yapamıyor. Bakan koltuğuna oturacaksınız, altınızda araba olacak ama eliniz kolunuz bağlı olacak. Cumhuriyet Halk Partisi demokrasiyi savunan, milli iradeye saygı duyan bir partidir. Oy kullanıldı, 8 Haziran ortaya çıkan tablo okundu. Peki biz seçime niye gidiyoruz? Sen oy verdin ama senin iradeni, saymıyoruz. Ta ki benim söylemlerimi kabul edene kadar tekrar tekrar seçime gideceğiz. O nedenle biz bugüne kadar Cumhuriyet tarihinde işlenmemiş olan bir süreci sıfırdan başlatıp tekrar seçime toplumu götürmek doğru bir süreç değildir. Bu sürecin içinde de Cumhuriyet Halk Partisi’nin yer alması doğru değildi. Sayın Davutoğlu ilk bize geldiği günde ne söylediysek aynısı söyledik hep. Ülkeyi düşünen sorumlu bir anlayışla yola çıktık ve görüşlerimizi ifade ettik.

Bu çerçevede İdris Baluken’in neden seçim hükümetine girdiniz sorusuna, “Önümüzde bir seçim süreci var ve AK Parti’nin devlet olanaklarında tamamıyla yararlanmasının önüne geçmek adına hükümette olmayı tercih ettik” dedi.

İkinci bir soru soruldu mu acaba nasıl geçeceksiniz diye. Hiç kimsenin etkisi yok. İki aylık bir sürede ne yapacaklar. Bir bakan veya başbakan çıkıp biz iki ayda Türkiye'nin şu sorununu çözeceğiz desinler. Bir siyasal parti yönetimde yer almak istiyorsa var olan sorunları çözme iddiasıyla yer alır. Ben sorunları erteliyorsam benim orada işim yok. Türkiye'nin temel sorunları var çözüm bekleyen. Hiç birisinin bırakın çözmeyi etrafında bile dolaşmayacaklar.

İsim isim baktığınızda itiraz ettiğiniz isimler var mı?
Kabineyi tartışmak bana göre doğru değil. Türkiye'de hukuk yok, demokrasi kanıyor, anayasa askıya alınmış vaziyette. Bir Bakanlar Kurulu oluşturulmuş ama bu Bakanlar Kurulu etkisiz eleman konumunda. Bazıları araba ve koltuk sevdası ile gittiler. Bazıları belki inanarak gittiler. Bir soruna bir çözüm üretebilir miyiz diye. Ama artık onlarda neyle karşılaştıklarını görüyorlar.

Sayın Davutoğlu "Türkiye'nin renklerini barındıran bir Bakanlar Kurulu oluşturduk" dedi?
Hangi renklerden oluşuyor Allah aşkına? Bir kere kendi kabinesine güvenmiyor. Benden izin almadan adım atmayacaksınız diyor. Hiçbir politikacı söyleminde negatif söz kullanmak istemez. Bizim kabinemiz 4 yıllık bir kabineymiş gibi diye başlandı söze ama birinci gününde daha genelge çıkardı Başbakan benim senin bakanın talimat verse dahi bunu yapmayacaksın dedi bürokratlara. Bilmiyorlarsa bu bakanlar bugün uyanmaları lazım.

Kabinede yer alsaydınız bu duruma tavrınız ne olurdu?
Biz bunların tamamını biliyoruz. Ben 27.5 yıl devlette çalıştım. Bakanlar Kurulu'nu nasıl kilitlersiniz, bir koalisyonu nasıl işlevsiz hale getirirsiniz en iyi bilenlerden birisi benim. O aklı Sayın Davutoğlu’na kimin verdiğini biz biliyoruz. Kendi bürokratları şöyle bir genelge çıkarırsak koalisyonu kontrol altına almış olursunuz onlar koltuklarında oturur maaşlarını alır bakanım diye ortalıkta gezerler demişlerdir. Bu kabinede niye yer almadınız diyorsunuz? Anayasal süreç işledi mi, teamüller işledi mi? Bir parti hükümet kuramadığını söyledi, peki en çok oyu alan ikinci partiye yetki verildi mi? Anayasayı açıkça çiğneyen bir anlayışın egemen olduğu kabinede siz nasıl görev alacaksınız? Ahlaka sığar mı bu, hukuka, demokrasiye sığar mı bu? Kaçak sarayın yolunu bilmeyene görev vermeyiz diyor. Biz onun bulduğu şekilde yolumuzu bulmayız. Kaçak sarayın nerede olduğunu da çok iyi biliyorum. Onun endişesi ya Kemal Kılıçdaroğlu bir hükümet kurarsa ne olacak? Korkunun egemen olduğu bir anlayışla bize görev vermekten çekindi. Biz hakkımız olanı tarihe not düştük, onun gibi mağdur edebiyatı da yapmayacağız. Kendileri biz muhafazakarız diyor. Muhafazakarlık teamüllere bağlılık demektir.

Görev verilseydi hükümeti kurardım diyebiliyor musunuz?
Evet.

Kiminle kuracaktınız? Sayın Bahçeli’yi ikna edebilir miydiniz?
O ayrı. Ama kurardım. Elbette ikna edebilirdim. Her şeyi düşünür aklımızı mantığımızı egemen kılıp, Türkiye'nin sorunlarını da masaya yatırıp kuracaktık. Biz hiçbir zaman kişisel çıkarlarımızı düşünmedik, koltuk hırsına kapılmadık, hiçbir zaman vatandaşı ötekileştirmedik, bölücülük yapmadık hiçbir zaman, inanç üzerinden, etnik köken üzerinden siyaset yapmadık. O yüzden bizim hükümet kurma gücümüz vardı. Parlamentoda sadece bir siyasal parti bütün partilerle görüşebiliyor o da Cumhuriyet Halk Partisi. Sayın Bahçeli’de Sayın Demirtaş’ta mutlaka koalisyonda Cumhuriyet Halk Partisi olmalıdır diyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu ülkenin birliği bütünlüğü için çaba harcayacağını onlar da çok iyi biliyorlar. Bir kişi istemiyordu sadece. O kişi iradesiyle AKP’yi baskı altına aldı ve kuramazsınız dedi açıkça. Bir seçim yapmadık mı? Yaptık. Sonuç çıktı mı? Çıktı. Eğer siyasi partilerin liderleri halkın milli iradesini dikkate alıp koalisyon kuramamışlarsa bu vatandaşın benim irademi niye çiğnedin ve beni neden tekrar sandığa götürüyorsun demesi lazım. Tek istisna biziz. Bunu bize hiçbir vatandaşımız söyleyemez. Biz elimizden gelen her türlü çabayı gösterdik.
 
 

  Haberin Videosu

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Asım Korkut
 1 Eylül 2015 Salı 13:17
7 Hazirandaki adaylar partinin oyunu arttırıp iktidar oldu. Aman aday listesi değişmesin.
 Merkez
 31 Ağustos 2015 Pazartesi 22:58
Sayın Kılıçdaroğlu Eşim torun bakıyor demişsiniz Başbakana ama nerde baktığını söylememişsiniz ama sağolsun havuz medyası! sayesinde öğrendik meğer yatta bakıyormuş bu konuda açıklama bekliyoruz.
Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz