MENÜ
İzmir 11°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Kocaoğlu'ndan ‘dönüş var mı?’ sorusuna yanıt: İzmir için kendini yak derlerse yakarım!
Yerel Yönetimler
11 Aralık 2018 Salı 14:48

Kocaoğlu'ndan ‘dönüş var mı?’ sorusuna yanıt: İzmir için kendini yak derlerse yakarım!

1 Ekim’de yeni dönem için aday olmama kararını açıklayan Kocaoğlu, ‘kararınızdan dönüş olabilir mi?’ sorusu üzerine, “Ben bu kararı 2014 seçimlerinde vermiştim. 10 yılı yeterli görüyorum. Binali Bey’in aday olması ve pompalanmasından dolayı, ‘şöyle adam böyle adam, seçim kaybetmedi’ dediler, biz de girdik. Şimdi kararımız kesindir. Benim geriye dönüşüm diye bir şey söz konusu değil. Türkiye için İzmir için yak kendini derlerse de kendimi yakarım. O noktaya da inşallah gelmez” dedi.

Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Bostanlı Rotary Kulübü’nün toplantısına katıldı. Kulüp temsilcileri, 2004 yılından itibaren Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini yürüten Kocaoğlu’na hayata geçirdiği çalışmalar için teşekkür etti.

Kırsal kalkınma üzerinden konuşma yapan Başkan Kocağlu, İzmir Modeli olarak adlandırılan çalışmalar hakkında detaylı bilgilendirmede bulundu. Kocaoğlu ayrıca kulüp temsilcilerinin taleplerini dinledi. Kocaoğlu, programın soru cevap bölümünde ise çarpıcı açıklamalar yaptı.

GEZGİN VAİZ OLDUK!
Programda konuşan Kocaoğlu önemli açıklamalarda bulundu. Kocaoğlu, “Konu İzmir modeli olunca 15 sene belediye başkanlığı yaptıktan sonra ve aday olmama kararını verdikten sonra gezgin vaiz gibi olduk. Eskiden ramazanda gezgin vaizler köy köy dolaşır anlatırlardı. Biz de şimdi öyle bir şeyler anlatmaya çalışıyoruz. Ben İzmir modelini anlatmaya başlarsam ne kadar kısarsam kısayım 1 saati geçiyor. Bu toplantıda amaç benim anlattığım değil, sizin öğrenmek istediğiniz konuları bize sormanızdır. Karşılıklı konuşmamızla toplantının daha verimli geçeceğini düşünüyorum” dedi.

15 YIL GEÇSE DE BU BAKIŞ AÇISINI TÖRPÜLEYEBİLDİK
Kentin dışından İzmir’e yönelik bakış açısı hakkında konuşan Kocaoğlu, “İzmir’i bir Anadolu kasabası gibi ‘siz kimliğinizi bulamamışsınız kardeşim, ne yapacağınızı bilmiyorsunuz, bu kadar sektörle uğraşılmaz diye eleştirirlerdi. Özellikle İstanbul ayağı ve devlet bürokrasisi… Bu kent kasaba değil. Bu kent Türkiye’nin en çok üreten kenti… Her sektörde büyümek zorundadır. Çünkü her sektörde birikimi, tarihi ve yatırımı vardır. İzmir’e böyle bakmak gerekir. Yeni yeni 15 yıl geçse de bu bakış açısını törpüleyebildik.  ‘Bu İzmir de her şeyi yapmak istiyor’ gibi bir düşünceye de girebilirler. Bunları yaparken yöntemi doğru belirlemeliyiz” açıklamasını yaptı.

 İDEAL YÖNTEM PAYLAŞMAKTIR!
“Katılımcı demokrasi uzun süredir tartışılıyor” sözleriyle açıklamalarını sürdüren Kocaoğlu, “Herkesin de kulağına hoş geliyor. Gerçekten katılımcı yerel yönetimi, demokrasiyi, bizim yöneticilerimiz uygulayabiliyorlar mı? O uygulama olgunluğu, becerisi bizim yöneticilerimizde var mı? Ama ideal yöntem bugün budur. Paylaşmak! ‘Sana süt dağıtacağım, şunu ürettireceğim değil. Sen ne istersin, ne üretirsin?’ diyerek, karşılıklı sahiplenerek, ‘birlikte ne yapalım’ noktasından hareketle davranmalıyız. Yerelden kalkınma denen süreci sürdürdük. Aklın ve bilimin rehberliğinde yol haritası belirlemeniz gerekiyordu” ifadelerini kullandı.  

İLK 3 SENEMİZ FİNANS GÜCÜMÜZÜ ARTTIRMAKLA GEÇTİ!
Vaatlerin gerçekleri yansıtması gerektiğini ifade eden Kocaoğlu, “Seçim arifesinde at babam at diyerek işler gidiyor. Bu belediyenin parası var mı? Kaynak nereden geliyor? Şunu yapacağım diye atarsın sonra hepsi havada kalır. Yapamayacağınız şeye söz verdiğiniz için baştan maçı kaybeder güveni zedelersiniz. Hiçbir şey de yapamazsınız. Çalışabilmeniz için güven tesis etmeniz birinci koşuldur. Parayı da bulmanız gerekir. Bizim ilk 3 senemiz, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Türkiye Cumhuriyeti’nde yaptığı devrim niteliğinde finans gücümüzü arttırmakla geçmiştir. Başka türlü hiçbir şey yapamazdık” dedi.

HAPLA BESLENME NOKTASINA GELMEDİYSEK ÜRETMEK ZORUNDAYIZ
Kocaoğlu, “İzmir, Ege’nin elleçleme limanı olma özelliğini son dönemde kaptırdı.  Çandarlı Limanı’nı elleçleme limanı olarak düşündük. Çandarlı hala yapılmadı. Hazır burada limanımız var. Tarama yapılacak. İzmir, liman faaliyetinin artmasıyla maksimum 2 senelik parayla maliyeti karşılayacak durumda. Onu bile yapamadık. Stratejik planda OSB olarak İzmir ekonomisi büyüyecek. İzmir tarımı büyüyecek. Tarım dünyanın en kritik sektörü oldu. Hapla beslenme noktasına gelmediysek üretmek zorundayız. Siz bu coğrafyada Avrupa’yı besleyemeyecek düzeye geldiyseniz ekonomiyi yönetemiyorsunuz. Bugün tarımda cari açık veriyorsanız, sattığınızdan daha çok alıyorsanız ekonomiyi yönetemiyorsunuz. Sanayisi gelişmemiş, çok düşük katma değerle çalışan ve sanayi yatırımlarını sanayiden finanse edemeyecek bir ülkenin, hele hele Türkiye gibi bir tarım ülkesinin yatırım için sermaye yaratacağı en büyük sektör tarım ve hayvancılıktır.  Hollanda 120 milyar dolar tarım ürünü ihraç ediyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin toplam ihracatı 160 milyar dolar. Rakamlara baktığınızda tarıma kıyaslarsak bu boşa kürek çekmek anlamına geliyor” diye konuştu.

İZMİR 2001’DEN BERİ BUNU SÖYLÜYOR: YATIRIM YAPMAZSAN YAPMA
“İzmir’in kalkınmamak için, zenginleşmemesi için mazereti yoktur” sözlerini kullanan Kocaoğlu, “Başka kentlerin mazereti olabilir ama İzmir’in yoktur. İzmir insan dokusuyla, vazgeçemeyeceği değerleriyle her türlü direnci de gösterebilecek bir kenttir. Bu İzmirlilik bilincinden, yaşam felsefesine inanmaktan geçiyor. Sen bana oy ver ben sana yatırım yapayım. Hayır efendim yatırım yapmak görevin. Sen yap sonra ben oy verip vermeyeceğime karar vereceğim. Yatırım yapmazsan yapma. İzmir 2001 yılından beri bunu söylüyor. Şiddetle daha da kenetlenerek bunu söylüyor. Böyle bir kent yok. İzmir gibi bir kent yok. Ben Tokatlıyım. Ankara’da devlet memurluğu yaptım. Bir gece karar verdim istifa ettim. Param yok, arkadaşımdan borç aldım eşyayı kamyona yükledim geldim. Hayatımda verdiğim en doğru karar. Hizmet sektörü ve turizmde büyüyeceğiz biz. Sağlık turizmi… İnciraltı niye planlanmaz? Geldiğim günden beri ne vali, ne bakan ne milletvekili ne başbakan kaldı! Hem İzmir’i hem Ege Bölgesi’ni kalkındıracak. Sağlık konseptinde İnciraltı’nı planlayalım. İzmir’in esas büyümesi, zenginleşmesi hizmet sektörü, kültür sanat ve sanayidedir. 2004 yılındaki otellerin durumuna, yatak kapasitesine, kentin sosyal yaşantısına bakılırsa durum anlaşılır” dedi.  

KENDİ NAMUSUNUZU KORURSUNUZ!
‘Yapamadığınız için içinizde kalan proje var mı?’ sorusunu yanıtlayan Kocaoğlu, “Katı atık bertaraf tesisine yer bulamadık. Sıfır atığa uzanacak bir geri kazanımla beraber yaptığımız projeye yer bulamamıştık. Bir kısmını seçim arifesinde iktidar, bir kısmını çevre dostu arkadaşlarımızla oldu. Ben de çevre dostuyum. Çevreyi bozacak hiçbir karara imza atmadım. Belediye başkanını namusuyla götüreceği yer planlamada başlar planlamada biter. Hiçbir dairede personeli tanımam.  Planlama daire başkanlığının hepsini tanırım. Orada doğru karar verebilirsek sonuna kadar doğru gidiyor. Planlama art niyete en açık olan birimdir. Orada kenti korursunuz, belediyeyi korursunuz hem de kendi namusunuzu korursunuz.  Bir de körfez var. Onu belediye başkanı bitirecek diye bir şey yok” açıklamasında bulundu.

İZMİR İÇİN YAK KENDİNİ DERLERSE DE KENDİMİ YAKARIM
‘Aday olmama kararınızdan bir dönüş olabilir mi?’ şeklinde gelen soruya cevap veren Kocaoğlu, “Bu karar 2014’te alındı. O seçimlerine giderken bu kararı verdim. 10 yılın yeterli olacağına inanıyorum. Gerekli çalışmaları yapmışsın. Ben bu işi biliyorum, ölene kadar yapacağım diye bir şey yok. Bir arkadaş gelecek bayrağı yukarı taşıyacak. Binali Bey’in aday olması ve pompalanmasından dolayı siyasette iddia ve tahrik önemli bir unsurdur. ‘Şöyle adam böyle adam, seçim kaybetmedi’ dediler, biz de girdik. O zamanki kararımızı 5 yıl ertelemiş olduk. Çok büyük bir anormallik olamazsa şimdi kararımız kesindir. Bir olayın getirisini götürüsünü faydasını zararını teraziye koymaya şartlanmış bir adamım. Benim geriye dönüşüm diye bir şey söz konusu değil. Türkiye için İzmir için yak kendini derlerse de kendimi yakarım. O noktaya da inşallah gelmez. İyi bir arkadaş gelir biz de gider işimize bakar torun severiz. Bu işleri fazla yapmanın yanı sıra farkı bir göz körlüğü oluyor. Bu gün ülkeyi ekonomiyi benim yaşıtlarım yönetmiyor. Gençler yönetiyor. Onlara bırakmak lazım. Toplumun geneliyle iletişim kuranlara bırakmak lazım. Arkadaşlarımın hepsi emekli. Allah geçinden versin sık sık camiye gidiyoruz. Bir gün bizim için de gelecekler. Bırakmak lazım. Bırakmayanlara saygı duyuyorum. Ama ben böyle düşünüyorum. Belediye başkanlığı yıpratıcıdır. Milletvekilli ne yapıyor bilen var mı? 5 milletvekillini sayabilen var mı? Ama belediye başkanını yıllarca herkes sayıyor. İcra makamıyız.  Taze kana ihtiyaç var. Sürekli insan dinliyorsun. Sabahtan akşama kadar dinliyorsun akşam gidiyorsun hanımı dinliyorsun” ifadelerini kullandı.

ADAY ÖNERMEYECEĞİM, DİLİYORUM GENEL MERKEZ HATA YAPMAZ, HERKES KULİS YAPIYOR BEN KÖY DOLAŞIYORUM!
‘Kendinizden sonraki dönem için isim önerecek misiniz?’ sorusu karşısında konuşan Kocaoğlu, “Aday önermeyeceğim. Düzgün bir arkadaşımın, bayrağı ileriye götürebilecek bir arkadaşımın, büyükşehir belediye başkanlığı görevini almasını umuyorum. Diliyorum genel merkez hata yapmaz. Herkes bir yerlerde kulisler yaparken ben köylerde partim için çalışıyorum. Bu seçimde sadece İzmir Büyükşehir Belediyesi önemli değildir. İlçe belediye başkanları da son derece önemlidir. Büyükşehir adayı kim olursa olsun ancak kendini götürebilecek güce sahiptir. Tanınan birçok arkadaşımız var. Ama ancak kendini taşır. Kırsaldakiler hem kendi hem de büyükşehir değirmenine su taşımalıdır.  İsim diye bir şey söylemeye haddim yok. Genel başkan olsam 10 dakikada 30 ilçeyi sayarım” dedi.

HEPİMİZ ÇELİK GİBİ OLDUK, DİRENÇ KAZANDIK!
Büyükşehir davası süreciyle ilgili gelen soruya cevap veren Kocaoğlu kayıpları ve kazançları noktasında bir değerlendirmede bulundu. Kocaoğlu, “En büyük kaybım arkadaşlarımın çile çekmesi, içeride yatmasıdır. Pervin Şenel Genç… Benim fakülteden hem dönem arkadaşım hem bölüm arkadaşım. 4 sene beraber okuduk. Ben de öğrenci lideriyim. Bu kız karakol, kavga, gürültü bilmez. Bizim hızlı zamanlarımızda kenardan kenardan giderlerdi. Bu kız 22 ay yattı. Buna benzer bir sürü arkadaş. Çeliğe su verildi. Diğer taraftan kazanımız, hepimiz çelik gibi olduk. Direnç kazandık. Son derece başarılı çıktık. Kumpas diye bir kitap yazdık. Benim anlattıklarım hikaye. Savcının o mütalaasını okursanız İzmir Belediyesi’nin ne olduğunu anlarsınız” açıklamasını yaptı.

BUGÜN SİZDEN BİR ŞEYLER İSTEYECEĞİZ
Bostanlı Kulübü Başkanı Coşkun Keskiner, “Biz köyümüze gitmeye karar verdik. Bütün aktivitelerimizin ağırlık noktası köy… Tarıma dayalı ekonomiyi yönlendiren kapari, keçi ve akıllı köy diye projelerimiz var. Büyük ihtimalle toplantı sonrasından başkanımdan belediyenin bize artı fikir oluşturma noktasında yardım isteyeceğim. Başkanımın Tire Süt noktasındaki çalışmalarını biliyoruz. Ayrıca arkadaşlarımızın başkanımıza söyleyecekleri var. Biz bugün sizden bir şeyler isteyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 var mı
 12 Aralık 2018 Çarşamba 10:33
Başkanın şekerine takmış kendince alay eden insan kılıklı, aynaya bakıp bir sor bakalım kendine, insan mısın diye! Hakkaten insan mısın? Hangi törede var insanların hastalığıyla alay etmek? Yorumunu okuyunca 'Allah sana iki katını versin' dememek için zor tuttum kendimi bilesin!
 Ahmet
 12 Aralık 2018 Çarşamba 10:28
Yorumcu Ahmet, şeker hastalığına yakalanıp, bu sefer senin ardından 'şekeri yükseldi gene' diye dalga geçmeyeceklerinden emin gibisin! 'Düşmez kalkmaz bir Allah' derler bizde, ben olsam kimsenin hastalığıyla dalga geçmezdim!
 MEHMET DALAR
 12 Aralık 2018 Çarşamba 09:34
İZMİR AZİZDİR AZİZ KALACAK
 inciraltı goygoy
 12 Aralık 2018 Çarşamba 08:35
şu inciraltıcıların bazen çağrı merkezleri var diye dşünüyorum. bilmiyorum yada haftada bir gün bir kişi oturup butun ege gazetelerine aynı yorumları yazıyorda olabilir. yani şu inciraltı cidden planlanmalı! adamalr işssizlikten tüm gazeteleri işgal ettiler :D
 Söz
 12 Aralık 2018 Çarşamba 05:36
Söz tutulmak için verildiğinde, tutulduğunda sözdür, gerisi boş lakırdıdır. Başkan aday olmayacak, nokta! Efsane olarak kalabilmenin şartı da sözünde durup, zirvede bırakmaktır. Soyer de en uygun adaydır, hem vizyon hem tecrübe açısından!
 İnciraltı
 12 Aralık 2018 Çarşamba 05:35
Arsa sahipleri belediyenin hazırlayıp bakanlığın reddettiği plana sahip çıkarsa, hem kendileri kazanır hem de bu kent! Bakanlığın planı reddetmesiyle expo adaylığında İzmiri sabote etmesi İzmir düşmanlığından kaynaklanmaktadır. Sağlık turizminin orayı ne denli uçuracağı Balçova termal otelden bellidir. AKP arsa sahiplerini kullanarak Belediye ile karşı karşıya getirmektedir. Arsa sahiplerini düşünüyor olsalardı, 16 senedir iktidarda olan bir parti şimdiye dek kırk kere çözerdi, anlayın artık bunu!
 Defne
 11 Aralık 2018 Salı 20:21
Onu bunu bilmemde şu İnciraltı sağlık turizmine uygun şekilde planlanırsa çok şey kazanırız, böylesine bir cevher İzmir''i gerçekten Avrupa kenti yapabilir...
 Hakan Erdemir
 11 Aralık 2018 Salı 19:10
Sayın Başkanımız Aziz Kocaoğlu İzmir''de köylüye Ekmeyi ve Tarımda biçmeyï Genç Nesillere Dürüst olmanın Abidesidir Sa?gılarımla İzmir AZİZDİR AZİZ KALACAK...
 sezarın hakkı sezara
 11 Aralık 2018 Salı 17:56
Semih Yalçın pardon siz kimsiniz?
 Tükeniş
 11 Aralık 2018 Salı 17:40
Sayın Aziz Kocaoğlu İzmir BB Başkanlığına aday gösterilirse CHP bitmiş ! “ Bu partinin politika üreteceği bir mutfağı yok....Bilene sormadan, halka gitmeden çözüm üretemezsiniz . Aynı şeyleri söyleyerek, aynı şeyleri yaparak farklı bir sonuç beklemek bana göre doğru değil.... Ben bunu iddia ediyorum ...” Bu sözler kime ait ?
Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz