MENÜ
İzmir 17°
Ege'de Sonsöz
Özgener'den 'fiyat artışları' yorumu: Asgari ücret normalleşmeli!
İş Dünyası
25 Nisan 2024 Perşembe 19:23

Özgener'den 'fiyat artışları' yorumu: Asgari ücret normalleşmeli!

İzmir Ticaret Odası Nisan ayı meclis toplantısında konuşan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, “İşgücü maliyetleri çok yüksek olduğu için özellikle hizmet sektöründe yüksek fiyat artışları yaşanıyor. Sonuç olarak tüketici seçimlerinde doğru sinyalleri alamıyor. Bu nedenden dolayı, asgari ücretin diğer maliyet ve ücretlere göre normalleşmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Büşra ÇETİNKAYA / EGEDESONSÖZ - İzmir Ticaret Odası (İZTO) Nisan Ayı Olağan Meclis Toplantısı, İzmir Ticaret Odası Meclis Salonu’nda İZTO Meclis Başkanı Selami Özpoyraz başkanlığında, Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ve meclis üyelerinin katılımıyla gerçekleştirildi.

2021-2022 yılı İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından açıklanan verilere göre gelir vergisi ve kurumlar vergisi rekortmenleri olan meclis üyelerine plaket verildi.

Özgener, 31 Mart Yerel Seçimleri’nde Foça Belediye Başkanı olarak seçilen Saniye Bora Fıçı’nın aynı zamanda İZTO meclis üyesi olmasından dolayı Fıçı’ya kadın İZTO meclis üyeleriyle birlikte nazarlık takdim etti.

TÜRKİYE’DE YAPIŞKAN ENFLASYON DEVAM EDİYOR
Mecliste konuşma yapan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, şunları söyledi:
“2024’de küresel ölçekte etkili olması beklenen risk; global enflasyon. Enflasyonu düşürmek için faizlerin yükselmesi ile birlikte stagflasyon ve global resesyon ile ilgili risklerin olabileceği tahmin ediliyordu. Son çıkan raporlar, dünya ekonomisinde yumuşak iniş senaryosuna daha yakın olduğumuzu ve dünya ekonomik büyümesindeki yavaşlama ile enflasyonun birçok ülkede kontrol altına alınacağını gösteriyor.
Ancak, Türkiye’de olduğu gibi başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere küresel boyutta enflasyonun yapışkan özelliğinin devam ettiğini ve düşürme yönünde istenilen ölçüde başarı sağlanamadığını görüyoruz. Buna rağmen, FED’in ilk faiz indirimine ilişkin piyasa beklentilerinin piyasalarda bir süre daha oynaklık yaratabilmesi mümkün görünüyor.

Bu oynaklığın ötesinde yüksek enflasyonun yarattığı tahribat, bir süre daha ekonomileri rahatsız etmeye devam edebilir.  Allianz Trade’in hazırladığı rapora göre 2023 yılında küresel alacak vadeleri ve işletme sermayesi gereksinimleri rekor düzeye yükseldi. Allianz Trade raporuna göre kârlılıktaki 1 puanlık düşüş, Avrupa şirketleri için ödeme vadelerini 7 günden fazla artırabilir.

Tüm sektörlerde alacak vadelerinin uzaması ve işletme sermayesi gereksiniminin artması, yüksek faizli global ortamın ve enflasyonun bir sonucu. Dünya genelinde yaşanan bu değişimlerin etkisini ülkemiz reel piyasalarında da görüyoruz.”

FAKTÖR VERİMLİLİĞİNİN DÜŞMESİ BÜTÜN EKONOMİLER İÇİN PROBLEM
Özgener, Türkiye’nin yüzde 68,5 yıllık enflasyonu ile Arjantin, Suriye, Lübnan gibi ülkelerden sonra 4. Sırada yer aldığını belirterek “Yapısal olarak şirketlere ve hane halkı gelirinin artırılmasına yönelik en önemli reformun enflasyonun düşürülmesi olduğuna inanıyorum. Geçtiğimiz yılın aynı ayında %50,5 olarak gerçekleşen ülkemiz enflasyonunda 18 puanlık bir artış olduğunu gözlemliyoruz. Enflasyon ile mücadelede ortaya koyulan programdan taviz verilmemesi ve ihtiyaç duyulan reformların hayata geçirilmesiyle hızlı bir toparlanma sürecine girileceğine inanıyoruz. Enflasyondan dolayı verimli ve verimsiz firmaların daha az ayırt edilebilmesi önemli bir refah kaybı. Ayrıca uzun vadede ülke büyümesine en öncelikli katkının kaynağı olan toplam faktör verimliliğini de aşağı çekiyor. Türkiye’de toplam faktör verimliliğinin düşmesi bir süredir araştırmalarda okuduğumuz bir problem ve daha önceki meclis konuşmalarımda da sizinle paylaşmıştım. IMF, son raporunda bu durumun bütün ekonomiler için bir tehdit olduğundan bahsediyor. Bunun sebepleri, şirket içi verimliliği artıran teknolojik ilerleme ivmesinin dünya genelinde azalması; ama daha önemlisi pandemi sonrası ortaya çıkan şirketler ve sektörler arasında tahsis verimliliğini azaltacak politikaların uygulanması” şeklinde konuştu. 

PARA POLİTİKASI UYGULAMALARI BDDK İLE UYUMLU GİTMELİ
Özgener sözlerini şöyle sürdürdü:
“2024 ikinci çeyreğinde, ekonomide enflasyon ana gündem konumuz olmaya devam edecek. 
İlk çeyrekte enflasyonu aşağı çekecek düzeyde yeterince bir sıkılaşmanın pratikte oluşmadığını görüyoruz. Merkez Bankasının para politikası kararlarının BDDK ile uyumlu gitmesi gerektiğini düşünüyoruz. Neticede aylık enflasyonun mevsimsellikten arındırılmış olarak 2,5’e düşmesi bekleniyordu; ancak 3,16 civarında geldi. Tüketici kredilerinin seyrine hala hızlı devam ettiği ve krediler bu kadar hızlıyken enflasyonun düşmesinin maalesef zor olduğunu görüyoruz.

Kredi kartları, perakende ve diğer satış verilerinin güçlü seyrini koruduğunu gözlemliyoruz. Ancak, son bir ayda tüketici kredileri ve kredi kartı kullanım hacminin düşme eğiliminde olması vatandaşın da kart harcamalarında enflasyon şartlarında sınırlı ölçüde de olsa daha temkinli davranış göstermeye başladığını işaret etmektedir. Buna karşın ticari kredilerde ise %66’ya ulaşan faiz oranlarına rağmen belirgin bir artış gözleniyor.

SIKILAŞMA TRENDİ ARTTI
Mart ayının son haftası başlayan sıkılaşma trendinin arttığını görüyoruz. Yılın geri kalanında kredilerde daha sert bir daralma sonucunda talep koşullarının 2.çeyrek ile birlikte dezenflasyon sürecine daha fazla katkı vermesini bekliyoruz. Sıkılaşmanın etkilerini ve yılın 2.çeyreğinde makroekonomik koşullar üzerinde etkili olup olmadığını değerlendirip, enflasyon üzerindeki etkisini yakından takip ediyor olacağız.

ENFLASYON DÜŞÜŞÜNDE HALK İKNA EDİLEMEDİ
Merkez Bankası başta olmak üzere Ekonomi Yönetimi’nin tespitlerini doğru buluyoruz. Fakat Sayın Hazine ve Maliye Bakanımız ve Merkez Bankası Başkanımızın da dile getirdiği gibi, hane halkının henüz enflasyon düşüşü konusunda ikna edilemediği görülüyor.

Bunun bir kısmı yukarıda bahsettiğim gibi, enflasyonun tahsis etkinliğini azaltması ile ilgili. Ancak önemli bir kısmı da Merkez Bankalarına ve ekonomi politikalarına duyulan güven ile ilişkili. Bu güveni artırmak için, popülist adımlardan kaçınarak, şeffaf ve net politikalar uygulanmaya devam edilmesi gerektiği kanaatindeyiz.
Kredi ve kur politikalarında karmaşık düzenlemelerin sadeleşmesine devam edilmesini, seçici kredi politikalarında kamu bankaları yerine ihtisas kredi kurumlarının (KGF, yatırım ve kalkınma bankası gibi) daha fazla tercih edilmesi gerektiğini düşünüyoruz.”

TÜKETİCİ SEÇİMLERİNDE DOĞRU SİNYALİ ALAMIYOR
Asgari ücretin kararının ekonomik istikrar programında güven yaratacağına dikkat çeken Özgener, “Asgari ücretin 540 dolar civarında olması, ülkemizde şu ana kadar belirlenmiş en yüksek seviye. İşverene maliyeti ise yol ve yemek ücretleri de dahil edildiğinde yaklaşık 950 dolar civarında. Bu rakamların, ihracatta rekabet ettiğimiz birçok ülkeden daha yüksek olduğunu vurgulamak isterim. Bu durum ihracat kapasitemiz açısından problem oluşturduğu gibi, biraz önce belirttiğim gibi fiyat belirleme davranışları üzerinde de olumsuz bir etkiye sebep oluyor. İşgücü maliyetleri çok yüksek olduğu için özellikle hizmet sektöründe yüksek fiyat artışları yaşanıyor. Sonuç olarak tüketici seçimlerinde doğru sinyalleri alamıyor. Bu nedenden dolayı, asgari ücretin diğer maliyet ve ücretlere göre normalleşmesi gerektiğini düşünüyoruz.  Bu anlamda, bugün gerçekleşen Para Politikası Kurulu toplantısı büyük önem taşıyordu. Kurul, parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerini de göz önünde bulundurarak politika faizinin sabit tutulmasına karar vermekle birlikte, enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşunu yineledi. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşunu sıkılaştırılacağı ve dezenflasyonun 2024 yılının ikinci yarısında tesis edileceğini vurguladı. Bugün aldığı kararla Merkez Bankası talebin dizginleneceğine dair sinyaller aldığını, ancak gerektiği takdirde de parasal sıkılaştırma yoluna başvurabileceği mesajını da verdi” dedi.

KUZEY İZMİR TEKNOLOJİ GELİŞTİRME BÖLGESİ, AKILLI KENT OLANAKLARINI GELİŞTİRECEK
Son olarak Özgener şunları söyledi:
“İzmir’in bir dijital ve bilim kenti olarak gelişmesi gerektiğini her fırsatta paylaşıyorum. 20 Nisan tarihli Resmi Gazete kararı ile Kuzey İzmir Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nin hayata geçirilmesi de, bu değerlendirmemi teyit ediyor. Çiğli Balatçık’ta oluşturulacak İzmir’in 5. Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nin ülkemiz ve kentimiz için hayırlı olmasını diliyorum. Bu sayede kentimizin katma değerli üretim ile teknoloji yapısının ve akıllı kent olanaklarının gelişeceğine inanıyorum.”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

İzmir Büyükşehir'den açıklama: Arıtma tesisimiz standartlara uygun çalışıyor!
Yerel Yönetimler
25 Nisan 2024 Perşembe 16:04

İzmir Büyükşehir'den açıklama: Arıtma tesisimiz standartlara uygun çalışıyor!

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Bergama’da merada otlarken yaşamını yitiren keçilerin ölüm nedenlerinin tespit edilmesine yönelik incelemenin sürdüğünü açıkladı. Açıklamada; yaşanan durumun olay yerinin yakınındaki Bergama Entegre Katı Atık Yönetim Tesisi ile ilişkilendirilmesinin mümkün olmadığı belirtilerek, sızıntı sularını çevreye zarar vermeden arıtmak için kurulan ileri biyolojik atık su arıtma tesisinin çıkış değerlerinin yönetmeliklerde verilen sınırların çok altında kaldığına yer verildi.
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Bergama Entegre Katı Atık Yönetim Tesisi yakınlarında Armağanlar Köyü’nde meradan su içen 10 keçinin telef olması ile ilgili açıklama yaptı.

-BERGAMA’DA ‘ARITMA’ DEHŞETİ: 10 KEÇİ CAN ÇEKİŞE ÇEKİŞE ÖLDÜ!

Olayın katı atık tesisinden sızan sudan meydana gelebileceği yönündeki iddialar üzerine İzmir Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada şu görüşlere yer verdi:

“Bergama Entegre Katı Atık Yönetim Tesisi’nde evsel atıkların depolanması sonucu oluşan sızıntı sularını çevreye zarar vermeden doğayla uyumlu bir şekilde arıtmak için 80 milyon liralık yatırımla ileri biyolojik atık su arıtma tesisi kurulmuştur.  Türkiye’ye örnek çevre projelerinden biri olan ve 1 Nisan 2024 tarihinden itibaren faaliyet gösteren tesisimizde modern teknolojisi ile günde 310 metreküp kapasite ile ileri biyolojik arıtma yapılmaktadır. Sızıntı suları hava, toprak, su ve insan sağlığına zarar vermeyecek şekilde arıtılmaktadır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı mevzuatına göre çalışan ve il müdürlüğü tarafından da denetlenen tesisimiz yüzde 95 arıtma verimine göre tasarlanmasına rağmen yüzde 99.6 arıtma verimi ile çalışmaktadır. 17 Nisan’da yapılan son analizler de bunu göstermektedir. Yönetmeliklere göre litrede en fazla 500 miligram olması gereken kimyasal oksijen ihtiyacı 74, litrede 200 miligram sınırında olması gereken askıda katı madde 3.5, litrede 1 miligram üst sınırı olan siyanür 0.02’den düşük yani cihazların tespit edebileceği en küçük limit olarak ölçülmüştür. Tesisimizde canlı hayatını tehlikeye sokacak ve böyle bir olaya sebebiyet verecek toksik bir maddenin deşarjı söz konusu değildir. Jandarma ekipleri dereden, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü tesisimizin çıkışından su numunesi almıştır. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ekipleri de ölen keçilerle ilgili inceleme başlatmıştır. Keçilerin hızlı bir şekilde telef olması ancak zehirli ot veya yoğun kimyasal etkileşim sonucu olabilmektedir. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak konunun takipçisi olmayı sürdüreceğiz.”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

İzmir'e 9 Eylül jesti: Milli maç, Gürsel Aksel'de!
Spor
25 Nisan 2024 Perşembe 15:37

İzmir'e 9 Eylül jesti: Milli maç, Gürsel Aksel'de!

A Milli Takımımızın UEFA Uluslar Ligi’nde 9 Eylül’de oynayacağı maçın Gürsel Aksel Stadyumu’nda oynanacağı açıklandı.
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

EGEDESONSÖZ - A Milli Takım'ın UEFA Uluslar Ligi'nde Galler ve İzlanda ile oynayacağı karşılaşmaların yerleri belli oldu. A Milli Futbol Takımı, 2024-2025 sezonunda UEFA Uluslar Ligi'ndeki mücadelesine Eylül ayında Galler ve İzlanda ile yapacağı karşılaşmalarla başlayacak. Ay-yıldızlılar, B Ligi 4. Grup'taki ilk maçında 6 Eylül Cuma günü deplasmanda Galler'in karşısına çıkacak. Cardiff City Stadyumu'nda oynanacak maç, TSİ 21.45'te başlayacak.

İZMİR, MİLLİ TAKIMI O STATTA İKİNCİ KEZ AĞIRLAYACAK
A Milli Takımımız, 9 Eylül Pazartesi günü ise İzmir'de İzlanda'yı ağırlayacak. Gürsel Aksel Stadyumu'nda oynanacak müsabaka 21.45'te başlayacak. Gürsel Aksel Stadyumu, daha önce 14 Haziran 2022'de A Milli Takım'ın UEFA Uluslar Ligi'nde Litvanya ile oynadığı karşılaşmaya ev sahipliği yapmış ve A Milliler bu maçı 2-0 kazanmıştı. 2020 senesinde hizmete açılan stadyum, bu kez de İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşunun 102'nci yıl dönümünde Ay-yıldızlılar'ın bir başka maçına sahne olacak.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Alaçatı'da denize sıfır tahsis... 5 yıldızlı otel dikilecek!
İnşaat/Emlak
25 Nisan 2024 Perşembe 12:52

Alaçatı'da denize sıfır tahsis... 5 yıldızlı otel dikilecek!

İzmir’in turizm merkezi Çeşme Alaçatı’da denize sıfır 72 bin metrekarelik iki parseli Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan 226 milyon TL'ye 49 yıllık tahsisle alan Biroğlu İnşaat ve Mila Enerji, 5 yıldızlı otel dikmek için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan izin istedi.
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Metehan UD / EGEDESONSÖZ – Kültür ve Turizm Bakanlığı, geçtiğimiz yıl pek çok kentte  kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgesi ile turizm alan ve merkezleri içinde yer alan  kamuya ait arazilerin yatırımcılara tahsis edileceğini duyurmuştu.

226 MİLYON TL'YE TAHSİS
Tahsis edilen araziler arasında İzmir’in turizm merkezi Çeşme’de denize sıfır parseller de yer aldı. Alaçatı Mahallesi sınırlarında yer alan  3791 ada 1 parsel ve 3792 ada 1 parsel, Bakanlık tarafından Biroğlu İnşaat ve Mila Enerji ortaklık girişimine 49 yıllığına tahsis edilmişti. Şirket, 72 bin 37 metrekarelik alan için Bakanlığa sadece 226 milyon TL bedel ödedi.



ÇED SÜRECİ BAŞLADI
Dream Alaçatı Turizm Yatırım ve İşletme isimli yeni şirket kuran ortaklık girişimi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na otel dikmek için izin istedi. Bakanlık, proje ile ilgili ÇED süreci başlattığını duyurdu.

650 KAPASİTELİ OTEL
Şirket 11 bin 369 metrekarelik alanda 249 oda 650 yatak kapasiteli 5 yıldızlı otel dikmeyi planlıyor.  Şirket otel projesi için 612 milyon TL bütçe ayırdı.



BÜYÜKŞEHİR İTİRAZ ETMİŞTİ
Proje sahası yüz binlik planda turizm alanında kalırken iki yıl önce askıya çıkan 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı Değişikliği ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliğine, İzmir Büyükşehir Belediyesi karşı çıkmıştı. İtirazın ana gerekçesi, sosyal ve teknik altyapı alanlarını azaltıcı olması, mekânsal planlar yapı yönetmeliğinin 26. maddesine aykırı olması ve yapı yoğunluğunu artırıcı olması olmuştu.

KAMU İHALELELERİ İLE BİLİNİYORLAR
Oteli dikecek olan ortaklık girişimindeki her iki şirket de aldıkları kamu ihaleleri ile biliniyor. Yönetim kurulu başkanlığını Yavuz Biroğlu’nun yaptığı Biroğlu İnşaat son olarak deprem konutları ihalelerini alması ile gündeme gelmişti.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Güzin
 25 Nisan 2024 Perşembe 21:26
Hayırlı işler denize girecek yer bırakmadınız bravo size
 TC misafir
 25 Nisan 2024 Perşembe 18:42
Çeşme bildiğimiz gibi
 ayrancılar ilçe izmir
 25 Nisan 2024 Perşembe 15:25
vay bbeeee
FOTO GALERİ--- Bayındır'da mis kokulu festival!
Yerel Yönetimler
25 Nisan 2024 Perşembe 15:25

FOTO GALERİ--- Bayındır'da mis kokulu festival!

FOTO GALERİ--- Bayındır'da mis kokulu festival!
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
FOTO GALERİ--- Bayındır'da mis kokulu festival!
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Konak'ta işçilere yüzde 140 zam!
Yerel Yönetimler
25 Nisan 2024 Perşembe 12:37

Konak'ta işçilere yüzde 140 zam!

Konak Belediyesi ile Belediye-İş (Türkiye Belediyeler ve Genel Hizmetler İşçileri Sendikası) arasında yapılan toplu iş sözleşmesi, düzenlenen imza töreniyle gerçekleşti. Başkanlık makamında yapılan törende Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, Belediye-İş Sendikası İzmir 4 No’lu Şube Başkanı Ayhan Doğan ve belediyenin kadrolu 30 işçisi yer aldı. İki yıl geçerli olacak sözleşme kapsamında belediye işçileri, maaşlarda yapılan iyileştirmenin yanında sosyal yardımlarda da yüzde 140 civarında zam aldı.
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, yan yana, omuz omuza çalışarak Konak’ta başarı hikayesi yazacaklarını ifade ettiği konuşmasında sözleşmenin hayırlı olmasını temenni ederek şunları söyledi:

“Hep söylediğim bir şey var, aday adayıyken de adayken de şimdi de… Bu bir ekip işi.  Belediye başarısı, becerisi bir ekip işi. Tek başına, bir belediye başkanı asla bir hikaye yazamaz. Bir kahramanlık hikayesi de ortaya koyamaz. Biz, bütün çalışanlarımızla aynı amaç için yola çıkarsak, halkına hizmet eden, güler yüzlü, insanları mutlu eden, Konak’takileri mutlu eden bir çalışma anlayışını benimsersek, birlikte çalışırsak başarı gelir. Dolayısıyla sizin mutluluğunuz benim için çok önemli. Benim de sizden istediğim, bu çıktığımız yolda, bu beş yıl boyunca yanımda olmanız. Emeğinizle, gücünüzle, desteğinizle; yapacağımız projelerde, hizmetlerde beni desteklemeniz.”

Sendikadan Başkan Mutlu’ya teşekkür
Belediye-İş Sendikası İzmir 4 No’lu Şube Başkanı Ayhan Doğan da İzmir’de en iyi sözleşmeyi yaptıklarının altını çizerek, “Nilüfer Başkanımız adaylığı sürecinde, belediye başkanı olarak ilk yapacağım şey işçinin, emekçinin alın terini son kuruşuna kadar ödemek, demişti. Bunu da bize, bu toplu sözleşmede gösterdi. Konak işçisi İzmir’de yapılan en iyi sözleşmeyi imzaladı. Emek en yüce değerdir diyen Nilüfer Başkanımıza, emeğe olan saygısından ötürü teşekkür ediyorum. Toplu sözleşmenin hem belediyemize, hem işçi arkadaşlarımıza hayırlı olmasını diliyorum” dedi. 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Ali
 25 Nisan 2024 Perşembe 20:50
Belediyelerde ödenen maaşlar neden açıklanmıyor emekli memur işci bagkurlu maaşları aylar öncesinden açıklanıyor
 
 25 Nisan 2024 Perşembe 20:17
Aslında tepki göstermeye bile gerek yok. bunların hayatı yalan dolan.
 Kemal Dönmez
 25 Nisan 2024 Perşembe 19:49
Az olmuş 100500 yapaydınız
 Baris
 25 Nisan 2024 Perşembe 18:26
Hani belediye borçlu parası yoktu . Bu emekçinin emeğinin karşılığını vermemek anlamına gelmez sadece bu ne yaman çelişki nilüfer hanım bu parti sahipsiz değil genel başkanın dediği gibi parti ayidetinizi unutmadan kamu görevi yapın hani genel başkanı gönderdik değiştirdik demiştiniz ya kemal bey için bir gün bu örgüt sizide gönderir dikkat gereksiz söyleme gerek yok 35 yıllık örgüt emekçisi barış
 Birgül Özdemir
 25 Nisan 2024 Perşembe 17:06
Helal olsun Başkanım takdir ettim sizi görevinizde başarılar dilerim
 Yıldırım Şahin
 25 Nisan 2024 Perşembe 16:46
İşçiye iyi bir zam yapılmasına insanlar niye kızıyor anlayamadım. Devletin gizlemeye çalıştığı gerçek enflasyon oranında zam yapmış. Kızacaksanız bu oranın altında zam yapanlara kızın.
 cingöz recai
 25 Nisan 2024 Perşembe 16:33
Geçen döneminn yüksek maaşlı (90-100.000 TL) danışman ve şirket müdürlerini gönderince yapılan tasarrufla bu kadar zam oluyor demek ki...
 
 25 Nisan 2024 Perşembe 15:58
Kendi maaşına ne kadar zam yaptın?
 özgür
 25 Nisan 2024 Perşembe 15:41
arkadaşlar %140 zam yemek ve yoldur maaşlra yapılan zamla ilgili olarak bir belirtme yok yine insanları galeyana getirmek için %140 yazmışlar
 
 25 Nisan 2024 Perşembe 15:32
yahu kamuda çalışan, belediyede çalışan hakketmediği maaşları almaya başladı. Özel sektör sürünüyor. Ülkede maaş adaleti kalmadı. Okumayalım amele olalım daha iyi..
Başkan Eşki, ‘İduğ algı yaptı’ dedi: Kasada eksi 20 milyon var!
Yerel Yönetimler
25 Nisan 2024 Perşembe 11:53

Başkan Eşki, ‘İduğ algı yaptı’ dedi: Kasada eksi 20 milyon var!

Belediyenin mali yapısı ile ilgili açıklama yapan Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, geçmiş dönem Belediye Başkanı Mustafa İduğ’a sitem ederken “Kasada 200 milyon TL var söylemi ile bırakıldı. Ben kasada para tutmayacağım. Mali tabloyu ilk aldığımızda bir yurt inşaatının hak edişleri yapıldığında geriye 8 milyon kalıyor.  Bir şirketimizin damga vergisi ve bazı müdürlüklerin borçları toplandığında eksi 20 milyon  gibi bir rakam çıkıyor. Ancak bu algının büyük bir zararı oldu bize” dedi.
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - 31 Mart yerel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi Adayı olarak yüzde 49,66 oy ile Bornova Belediye Başkanı seçilen Ömer Eşki, göreve gelişinin ardından 5 yıl boyunca hayata geçirmeyi hedeflediği projeleri basın mensupları ile paylaştı.

200 MİLYON DEĞİL -20 MİLYON!
Geçmiş dönem Belediye Başkanı Mustafa İduğ’un “Kasada 189 milyon TL var” sözleri üzerinden belediyeyi hangi maddi şartlarda devraldığının sorulmasına yanıt veren Eşki, “Bornova  Belediyesi,  25 yıla yakındır borcu olmayan bir belediye. Mustafa Bey'den önce de borcu yoktu. Herkesin yoğurt yiyişi farklı. Kasada 200 milyon TL var söylemi ile bırakıldı. Ben kasada para tutmayacağım. Mali tabloyu ilk aldığımızda bir yurt inşaatının hak edişleri yapıldığında geriye 8 milyon kalıyor.  Bir şirketimizin damga vergisi ve bazı müdürlüklerin borçları toplandığında -20 milyon  gibi bir rakam çıkıyor. Ancak bu algının büyük bir zararı oldu bize. Büyük parayla devraldığımızı ve istediğimiz işi yapabileceğimiz düşünüyorduk. Belediye başkanları ile konuşulurken şakasına ‘bize biraz borç verir misin’ deniliyordu. Keşke tablo böyle olsaydı.  Şu ana kadar tespit edilen borçları çıkardığımızda -20 milyon TL borcumuz var. Bu  yine de bizi İzmir'de en güçlü belediye konumunda tutuyor ve bundan da mutluyum. Biz de gelir elde edici kalemleri ortaya koymaya çalışacağız. Şansımıza 4 yıl seçim yok. Gelir getirici etmenleri çok daha kolay yakalayacağımızı düşünüyorum. Mali disiplini koruyarak süreci devam ettirerek daha iyi işler yapmaya çalışacağım” diye konuştu.

EN BÜYÜK SORUN KURUMSALLAŞMA
Eşki yaptığı değerlendirmede “Bornova’nın geçmiş 20 yılına hakimim gelecek 20 yılına talibim. Sırrı Aydoğan döneminde gençlik kolları başkanıydım. Olgun Başkan döneminde hocaydım, Mustafa İduğ döneminde sendika başkanlığı görevini yürüttüm. Bornova Belediyesinin en büyük problemi kurumsallaşma. İki dönem üst üste başkanlık yapan kimse yok. Bu da bir hizmetin öbür döneme aktarılmasına, tecrübenin ileriye dönük aktarılmamasına neden oluyor. Gelenin öncekinin yaptıklarını bozmak yerine yapılanın üzerine artı koyarak devam etmek gerekiyor. CHP’de kurultay süreci yaşandı ve biz değişimden yana tavır koyduk. Değişimden yana imza veren tek başına Ertürk Başkandı. Ben siyaset sürecinde gençlik kollarından beri Ertürk Başkan'ın yanındaydım. Bizde değişimden yana tavır aldık. Bunun ne kadar doğru bir tavır olduğunu 31 Mart akşamı gördük. Kurultay’dan 1 hafta sonra altyapı çalışmalarımızı bitirerek 12 Kasım itibari ile sahaya çıktık. Seçime kadar yoğun bir çalışma ortaya koyduk. Benim ondan önce de 20 yıllık siyasi bir geçmişim vardı. Çok şey öğrendiğimiz düşünüyordum ancak 4,5 ayın bana öğrettiği çok şey oldu. Vatandaşın içine girdiğimde nasıl belediye başkanı olunmasına dair bir çok not aldım. Nasıl belediye başkanı olunmaması gerektiğini de biliyordum. Nelerle anılmam gerektiğini Türkiye'deki 20 yıllık siyasi geçmişim bana öğretmiştim. Bizim vatandaştan edindiğimiz ilk izlenim vatandaşın içinde olmamız gerekiyor. Eleştiri almaktan korkmamalıyız. Basından eleştiri almaya korkmamalıyız” dedi.

ÖNCELİK YOLLARIN BAKIMI
En çok yollardaki sorunlar üzerinden şikayet aldıklarını söyleyen Başkan Eşki, “Aday gösterilmemin üzerine anket yaptırdım ve orada yüzde 35,5 yollarla ilgili şikayet vardı. Yüzde 15'in üzerinde temizlik ile ilgili şikayet vardı. Uzman istatistikçilerle  görüştüğümde yüzde 10'un üzerinde olan her şeyin gerçek şikayet olduğunu söylediler. Biz de bu yüzden yolla ilgili ilk olarak yola çıktık. Aldığım bürokrasi ve belediyecilik tecrübemde gördüğüm şudur ki belediyeyi müdürler yürütür. İmza yetkisi kimdeyse sorumluluğu ona vermek gerekir. Davul birinin elinde, tokmak birinin elinde olmaz. Bunu için işin en başından uzmanlarla işinin en iyileri ile yola çıkmayı istedik.  Kamunun, devletin kurumları ile sağlıklı bir iletişim yakaladık, karşılık birbirimizi destekleyerek devam ediyoruz. Benim temel amacım Bornova'da vatandaşların aldığı hizmetlerden memnun olmak. Bunun için devletin tüm kurumlarını etkin olarak çalıştırmak” ifadelerini kullandı.

HAYATIM BOYUNCA KİMSEYİ İŞTEN ÇIKARMADIM
Belediyeye alınan işçileri işten çıkarıp çıkarmayacağı yönündeki soruya yanıt veren Eşki, “ Yüksek perdeden yanlışların duyurulmasını amaçlamıştım. 20 Şubat'ta adaylıklar kesinleşti. Bornova Belediyesi’ni 5 yıldır yöneten Zefer Bey'i aradım ve  yapılanların hoşumuza gitmediğini, belediyeye bunların zarar vereceğini belirttim. Sonrasında Atatürk Cemevi’nde sorulan soruya verdiğim yanıtta işe alımların yanlış olduğunu söyledim. Olgun Atilla Döneminde söz verip işe almadığı 11 kişi vardı işe alınan. Ben o dönem Mustafa Başkan'a gidip ‘işten çıkarmayın, başka yerlerde değerlendirelim’ demiştim. O da Olgun Başkan ile ilgili ağır cümleler kullanıp işten çıkarma kararı almıştı. Ancak kendisi bu rakamın 8 katı kadar insan işe aldı. 79 arkadaşı benim adaylığım itibari ile işe aldı. Ben hayatımda hiç kimseyi işten atmadım. Toplantıda Bornova Belediyesi’nin fen işleri ve park bahçelerde insana ihtiyacı var dedik. Onların hiçbirini çıkarmadık. Geri kalanları da değişik birimlerde değerlendirmek istedik. Belediye  adresim belli olsun diye işe girilecek yer değil, hizmet yeri. Kimsenin ailesel bağlardan çalışma imtiyazına sahip olduğunu düşünmüyorum. Bizim herkesi memnun etme gibi amacımız yok, herkese hizmet etme amacımız var. İşten çıkarmadık hiçbir arkadaşı. Ancak çalışma yerine beğenmiyorsa demek ki işe de ihtiyacı yok” ifadelerini kullandı.

TELEFONA BAKAN 46, İŞİ YAPAN 10 KİŞİ 
Asfalt şikayetleri ile ilgili konuşan Eşki, “Asfaltı düzeltmek ile asfalt şantiyesi reklamı yapmak başka bir şey. Asfalt şantiyesi kurulduktan sonra asfalt şikayeti 2 kat arttı. Çünkü insanlarda bir beklenti oldu. Dünyanın en iyi asfaltını atabilirsiniz ancak altına yağmur suyu hattı döşenmediyse bir anlamı olmuyor. Biz İZSU’nun kanallar ile ilgilenen genel müdürü ile toplantı yaptık. Temel amacımız asfalt şantiyesini verimli kullanmak istiyoruz ancak bunu Büyükşehir’in desteği olmadan yapamazsınız. Adımlarımızı organize şekilde atmazsak mutlaka düşeriz. Bornova’da şikayet hattı var 46 kişi telefonlara bakıyor. Ancak sokakta bu işleri yapacak insan sayısı 10. Burada bir terslik var” dedi.

İŞİ ŞOVA DÖNÜŞTÜRMEYECEĞİM
Belediye başkanlığı döneminde sendikalar ile nasıl bir ilişkisi olacağını belirten Eşki, "Ben 2 yılı aşkın sendika başkanlığı yaptım. Benim temel hedefim  yaşanabilir bir maaş ve ödenebilir bir ücret. Burada yapacağımız sözleşmeler ile diğer belediyeleri zora sokucu ve işi şova dönüştüren bir tavrım olmayacak. En yükseği ben verdim, en büyüğü benim diye bir dünyam yok" diye konuştu.

KEMERİ YANLIŞ İLMEĞE TAKIYORLAR
Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek’in belediyeler ile ilgili yaptığı “kemer sıkacaklar” çıkışını değerlendiren Eşki, “Mehmet Şimşek’in yerel seçim sonuçları sonrası bu açıklamayı yapması biraz manidar bir durum. Eğer İstanbul, Ankara, Antakya’yı AK Parti alsaydı yine yerele yönelik kemer sıkma yapılır mıydı? Bunun takdiri kamuda. Bizim hizmet yapabilmemiz için para harcamamız lazım. Kapıya süpürgeci koymazsanız süremezsiniz. Spor tesisini inşa edemezseniz, hizmetleri sunamazsınız. Bizim bunlar için para harcamamız lazım. Ancak bize ‘kemer sıkın’ deniyor. Pandemi döneminde gördük ki sosyal yardımlarda devletin elini uzatmadığı noktada belediyeler vatandaşa umut oldu. Yerel yönetimlerin güçlü olması vatandaşa faydalı olur. Yerel yönetimleri sıkarsak bu işin nereye varacağını düşünmek dahi istemiyorum. Umarım bu kemer sıkma politikasını makam araçlarında da uygularlar. 3-4 farklı kurumda maaş alanlara da uygularlar. Belediyelerin aldığı ekonomik gelir vatandaş ile buluşuyor. Kamuda kemer sıkmayı anlarım ancak kemeri yanlış ilmeğe takıyorlar” dedi.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Devrim
 25 Nisan 2024 Perşembe 21:16
Eşki’nin yaptığı açıklamalar parti suçudur. Haddini aşan açıklamalar yapıyor, nerden buluyorlar böyle toy adamları yahu, tabi bu arada Chp il başkanlığı da armut topluyor.
 İz
 25 Nisan 2024 Perşembe 18:26
Bu nasıl bir tutum, sanki Bornova belediyesi seneler sonra AKP den CHP ye geçmişte chp li yeni seçilen Başkan geçen dönemleri enkaz edebiyatı yaparak anıyor. Zaten bu genç Adayken Bornovalının gözünü doldurmadı ama rakip partiye vermemek için uğruna CHP ye oy verildi. CHP bu dönem izmirde yanlış adaylarla çıktı!
 ANKARA
 25 Nisan 2024 Perşembe 16:53
Chp li diye calmayacaklar diye bir kavram yok,yillardir chp nin yonettigi belediyeler borc icin de gelen gideni aratiyor... Bica ilcesine onceki donemlere bakin... Cok uzaga degil erhan kilic doneminden onceki yonetimin biraktigi tablo yuz yil da gecse toparlanamaz... Efsane baskanin oglu diye getirdiler buca ilcesine sonuc husran sayiii efsane baskanin oglu nerede? Bir de gelen yonetim neden hukuki sureci baslatmaz o da ayri bir durum... Sirf chp diye kanun yollarina basvurulmamakta... Akp yapinca feryat ehhh chp yapinca da feryat edilmeli hukuki surec baslatilmali hatta ceza almalari cezaevine girmeleri saglanmali...
 
 25 Nisan 2024 Perşembe 13:45
Hay sizin markanıza tüküreyim.
 Smyrna
 25 Nisan 2024 Perşembe 13:42
Sayın Başkan aldığınız kararlar ve basına yansıyan açıklamalara bakılırsa, gerçekten Bornova sizi bırakmaz. Başarılar.
 EMRE
 25 Nisan 2024 Perşembe 12:19
MUSTAFA BAŞKAN bir markadır. hadi ordan
İzmir'de Marble bereketi!
İş Dünyası
25 Nisan 2024 Perşembe 14:55

İzmir'de Marble bereketi!

Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı, dünyanın dört bir yanından sektör temsilcisi ve ziyaretçilerini 17-20 Nisan tarihleri arasında fuarizmir'de ağırladı. Marble İzmir, oluşturduğu iş hacmiyle hem katılımcıları hem sektörü hem de İzmir esnafını mutlu etti. Yapılan iş anlaşmalarının yanı sıra otellerdeki doluluk, restoranlardaki artan iş hacmi, kentin alışveriş merkezleri ile turistik yerlerindeki yoğunluk memnuniyet yarattı.
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ tarafından fuarizmir'de 150 bin metrekareyi aşkın açık ve kapalı sergi alanında bin 14 katılımcıyla, Çemar Traverten & Mermer ana sponsorluğunda gerçekleşen Marble İzmir-Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı, toplam 68 bin 975 ziyaretçiyi ağırladı. Marble İzmir'i, dünyadaki 125 ülkeden 8 bin 277'si yabancı, 76 ilden 60 bin 698'i yerli olmak üzere toplam 68 bin 975 kişi ziyaret etti. Bu yılın ilk üç ayında ihracatını artıran, fuarda da önemli satışa ve anlaşmalara imza atan doğal taş sektörünün, 9-12 Nisan 2025'te düzenlenecek 30. Marble İzmir'i beklemeye başladığı belirtildi.

'ANLAŞMALARA İMZA ATILDIĞINI GÖRMEK BİZİ MUTLU ETTİ'
İZFAŞ Genel Müdürü Canan Karaosmanoğlu Alıcı, Türk doğal taş sektörünün dünyaya açılan kapısı olan Marble İzmir Fuarı'nın, sağladığı ticaret hacmiyle yeni yıla umut olduğunu belirterek, "Ticaret Bakanlığı'nın ihracata yönelik destekleriyle Ege Maden İhracatçıları Birliği, İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri ve Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği ile ortak üç farklı alım heyeti programı düzenledik. Bu programlar kapsamında hedef ülke olarak belirlenen 19 ülkeden, 130 firmayla katılımcı firmalarımız yüzlerce iş görüşmesi yaptı. Doğal taş sektörünün yeni pazarlara açılması için ihracatımızda ilk sırayı alan Çin, ABD, Hindistan, Suudi Arabistan gibi ülkelerin yanı sıra Güney Kore'den Avustralya'ya, Brezilya'dan Birleşik Krallık'a kadar çok sayıda ülkeden profesyonel ziyaretçi fuarda yer aldı. Fuar süresince düzenlenen B2B görüşme programlarıyla da katılımcı firmaların müşterilerle hızlı ve etkili biçimde görüşmesi için çalıştık. Dünya genelinde yaşanan siyasal ve ekonomik olaylara karşın yeni iş birliklerine, satışlara ve anlaşmalara imza atıldığını görmek bizi mutlu etti" dedi.

'AKTİF BİR AKTÖR OLMAYI SÜRDÜRECEKTİR'
Marble İzmir'in, bir ticaret etkinliği olmanın ötesinde, Türkiye'nin ekonomisine önemli katkılar sağlayan bir güç haline geldiğini ifade eden Alıcı, "Fuar, dört gün boyunca sektöre yine büyük bir ticaret hacmi sağladı. Fuarımızın ilk yılında 77 milyon dolar ihracatı olan Türk doğal taş sektörü günümüzde 2 milyar dolar ihracat potansiyeline ulaştı. Bu yılki fuarımız, aynı zamanda şehrimize de önemli bir katkı sağladı. 70 bine yakın ziyaretçinin İzmir'e gelmesi, otellerin doluluk oranlarının artması ve taksicisinden lokantacısına esnafın daha fazla iş yapması, Marble İzmir Fuarı'nın aynı zamanda kent ekonomisi için de ne kadar önemli olduğunu göstermekte. Marble İzmir, 30. yılında da sektörün yanı sıra kent ekonomisine sağladığı katkıyla da ticari hacmi ve ihracatı artıran aktif bir aktör olmayı sürdürecektir" ifadelerini kullandı.

'2 MİLYAR 130 MİLYON DOLARA ÇIKARMAYI HEDEFLİYORUZ'
Ege Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Alimoğlu ise "Türk doğal taş sektörünün dünya liginde hızla ilk üç arasında girmesine büyük katkı sağlayan Marble İzmir Fuarı, 2024 yılında küresel ekonomideki soğumaya, Türk ekonomisindeki yüksek enflasyonist ortama rağmen sektörümüzün beklentileri doğrultusunda geride kaldı. Türk doğal taş sektörü olarak, 2024 yılının ilk çeyreğinde yüzde 2'lik artışla ihracatımızı 420 milyon dolara taşımıştık. Ege Maden İhracatçıları Birliği olarak Fuar'da 17 ülkeden getirdiğimiz 40 ithalatçı firmayla, 44 ihracatçı firmamızın 500 ikili iş görüşmesi yaptığı alım heyeti organizasyonu gerçekleştirdik. Gerek alım heyeti gerekse diğer ziyaretçilerle yaptığımız ikili iş görüşmelerinin de itici gücüyle 2024 yılında Türkiye'nin doğal taş ihracatını yüzde 10 ileri taşıyarak 1 milyar 936 milyon dolardan, 2 milyar 130 milyon dolara çıkarmayı hedefliyoruz" dedi.

Tüm Mermer Doğaltaş ve Makinaları Üreticileri Birliği (TÜMMER) Yönetim Kurulu Başkanı Hanifi Şimşek de "Bir sonraki fuarımız için şimdiden birkaç öneride bulunmak isterim. 2024 yılı bitmeden; İZFAŞ, TÜMMER, ihracatçı birlikleri ve üye derneklerimizin başkanları ile bir toplantı yapılarak alım heyetleri ile ilgili nasıl bir yol haritası belirleneceği, önümüzdeki yılın planlanması ve fuar operasyonları değerlendirilebilir" diye konuştu.(DHA)

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Göztepe 'Medcezir' zamanı...  Levent Yüksel sahneye çıkacak
Spor
25 Nisan 2024 Perşembe 12:42

Göztepe 'Medcezir' zamanı... Levent Yüksel sahneye çıkacak

Trendyol 1. Lig'de 28 Nisan Pazar günü konuk edeceği Gençlerbirliği'ni yenmesi halinde bitime 2 hafta kala Süper Lig'e yükselmeyi garantileyecek Göztepe'de kulüp üst yöneticisi (CEO) Kerem Ertan, Süper Lig'e çıkmaları halinde tüm kutlamaları Bodrum FK maçından sonra yapacaklarını bildirdi. Ertan, Levent Yüksel'in de kutlamalara katılacağını açıkladı.
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Ertan, Gürsel Aksel Stadı'nda düzenlediği basın toplantısında, iç sahada 2 maçlarının kaldığını ve Gençlerbirliği maçında Süper Lig'e çıkmayı garantileme ihtimallerinin olduğunu söyledi.

Gençlerbirliği maçından sonra bir kutlama programlarının olmadığını kaydeden Ertan, şöyle konuştu:

"Tüm kutlamaları sezonun son müsabakası olan Bodrum FK maçından sonra yapacağız, Gençlerbirliği maçında bir kutlama yapmayacağız. Bunun birkaç tane sebebi var. Süper Lig'e yükselsek bile kupa töreni genellikle son maçta oluyor. İkincisi de bu maçta herhangi bir taraftarımızın sahaya girmesi durumunda herhangi bir sebepten dolayı Bodrum maçında cezalı duruma düşebiliriz."

Ertan, Gençlerbirliği maçından sonra taraftarların sahaya girmemeleri gerektiğini belirterek, "Levent Yüksel, Bodrum maçında bizimle olacak ve 'med cezir" şarkısını sesin sahibiyle beraber seslendireceğiz." dedi.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı çocuklarla İnciraltı'nda kutladıklarını hatırlatan Ertan, "İnciraltı'nda inşallah o olimpik branşlara ait, olimpik sporların yapılabileceği ve olimpik ölçütlerde tesislerin yapımına da en kısa sürede başlanacak. 23 Nisan'daki organizasyonu Göztepe olimpik branşlarındaki gençlerin, genç neslin ilk çiviyi çaktığı, temel attığı gün olarak görüyorum." diye konuştu.

Ertan, Urla Adnan Süvari Tesisleri'nde mevcut antrenman sahasının yanında kiraladıkları bir saha da olduğunu hatırlatarak, "Oranın kiralık sözleşmesi bu sezon sonunda bitiyordu. Mevcut sözleşmeyi 1 sene daha uzattık." dedi.

Torbalı'daki altyapı tesisleri konusunun şu anda durduğunu aktaran Ertan, "Bizim özellikle akademi tarafındaki 70-80 dönümlük tamamen kendimizin finanse edeceği, toplu taşımaya yakın, bize yakışan tesis yapabileceğimiz arazi arayışlarımız devam edecek." diye konuştu.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

'Gri kabus' ikinci gününde!
Güncel
25 Nisan 2024 Perşembe 10:40

'Gri kabus' ikinci gününde!

'Gri kabus' ikinci gününde!
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Uzmanından 'çöl tozu' yorumu: Ürperilecek şeyler değil!
Güncel
25 Nisan 2024 Perşembe 11:11

Uzmanından 'çöl tozu' yorumu: Ürperilecek şeyler değil!

Kuzey Afrika üzerinden gelen toz taşınımı nedeniyle Ege Bölgesi de yoğun çöl tozunun etkisi altına girdi. İzmir'de görüş mesafesi düşerken hava kalitesi de olumsuz etkilendi. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, "Her yıl mart ayı sonundan ve nisan ayından itibaren çöl tozlarının görülmesi normaldir ama bu kez oldukça yoğun bir şekilde geldi. Hatta salı günü Libya'da uçaklar rötar yaptı. O kadar muhteşem bir çöl tozu oluştu. 'Çöl tozu' deyince herkes ürperiyor. Ama çöl tozları ürperilecek şeyler değil." dedi.
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, çöl tozunun her yıl mart sonu ve nisan ayında oluştuğunu belirterek, çöl tozlarının yaşamın olmazsa olmazı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Yaşar, "Her yıl mart ayı sonundan ve nisan ayından itibaren çöl tozlarının görülmesi normaldir ama bu kez oldukça yoğun bir şekilde geldi. Hatta salı günü Libya'da uçaklar rötar yaptı. O kadar muhteşem bir çöl tozu oluştu. Çöl tozu deyince herkes ürperiyor. Ama çöller ürperilecek şeyler değil. Tam tersi yaşamın olmazsa olmazıdır" ifadelerini kullandı.

GRİ KABUS İKİNCİ GÜNÜNDE!

'ÇÖL TOZU YOKSA YEŞİLLİKLER DE YOKTUR'
Dünyanın her zaman için en az yüzde 25'lik bir kısmının çöl olmak zorunda olduğunu ifade eden Prof. Dr. Yaşar, "Doğanın gübresi bizim çöl dediğimiz, çöl tozu olarak adlandırdığımız malzemelerdir. Yılda rüzgarlarla yaklaşık 2 milyar ton gibi bir devasa bir çöl tozu, bütün doğayı gübreler. Bunun sonucunda doğada gördüğünüz yeşillikler olur. Yani çöl tozu yoksa bu yeşillikler de yoktur. Denizde balıklar için de çok önemlidir. Çöl tozu içinde her türlü besleyici element ve aminoasitlere kadar yaşamın ta kendisidir" dedi.

'DOĞA İÇİN MUHTEŞEM ÖTESİ BİR OLAY AMA İNSANLARI OLUMSUZ ETKİLEYEBİLİYOR'
Bahar alerjisi olanları partikül tutucu maske kullanmaları gerektiği yönünde uyarılarda bulunan Prof. Dr. Yaşar, "Çöl tozu olmadan yağmur da yağmaz. Mart sonunda ve nisan başında olayın bir başka boyutu var. Çünkü nisan sonunda lodos artmaya başladıktan sonra daha fazla çöl tozu gelmeye başlar ve havanın da ısınmasıyla birlikte bir anda doğa uyanır. Her bir çam ağacından yaklaşık 12,5 milyar polen üretilir. İşte bu çöl tozlarının marifetidir. Yaklaşık 20 gün süresince bahar alerjisi sorunu olanları ciddi etkiler. Astım hastaları ciddi etkilenir. Ayrıca kuru öksürük, göz yaşarması gibi bir sürü semptom ortaya çıkar. Yorgunluk, halsizlik gibi sorunlar yaşanır. Mart sonu ve nisan ayının sonuna kadar etkilidir. Doğa için muhteşem ötesi bir olay ama insanları olumsuz etkileyebiliyor. Ancak bunun önlemini almak kolay. Partikül tutucu maske takarak sorunları aza indirebiliriz. Hassas kişiler bu süreci maske takarak en hafif bir şekilde atlatacaktır. Çöller yoksa doğada yaşam yoktur. Bugün öğleden sonra biraz azalacak gibi görülüyor. Bu kadar yoğun olmasa da bir hafta daha sürer" diye konuştu. (DHA)

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Ve inşaat sektörü stop etti!
İnşaat/Emlak
25 Nisan 2024 Perşembe 08:38

Ve inşaat sektörü stop etti!

Kamu Müteahhitleri ve İş İnsanları Derneği'nin (KAMİAD) Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Alaattin Epözdemir, inşaatların ve şantiyelerin hali hazırda girdi maliyetleri sebebiyle durduğunu belirterek, “Bizim doğal olarak bir eylem durumumuz var çünkü şantiyeleri kapatmış durumdayız” dedi. Çimento fiyatlarında karteller sebebiyle artış olduğunu belirten Epözdemir, belediyelere çağrıda bulunarak Halk Ekmek fabrikaları gibi Halk Beton fabrikalarının açılması gerektiğini söyledi.
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Ozan EKİZ / EGEDESONSÖZ – Kamu Müteahhitleri ve İş İnsanları Derneği'nin (KAMİAD) Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Alaattin Epözdemir, inşaat sektöründe yaşanan sorunları Egedesonsöz’e değerlendirdi.

‘BU FİYAT ARTIŞI TEKELCİ ANLAYIŞIN ÇARPIK EKONOMİK MODELİDİR’
Çimento fiyatlarında yüzde 50’ye varan artışlar olduğunu söyleyen Epözdemir, “Çimento fiyatlarında bu derece bir artış oldu ama bu dönem dövizde de çok ciddi bir fırlama olmadı. 33 TL’den 32,50 TL’ye düştü hatta bu dönemde. Üretici firmaların dövizi veya başka şeyleri bahane ederek diledikleri gibi fiyatlandırmaya gitmesinin liberal ekonomiyle de bir ilişkisi yok. Gerekçeleri de yok. Ekonomik koşulları bahane ederek, fırsatçılık yaparak tekelci bir anlayışla bütün sektörü tahakküm altına almışlar. Her şehirde 3-5 tane tekelleşmiş firma var. Buna bir çözüm bulunmalı. Herkes dilediği gibi bir fiyat belirleme hakkına sahip değil. Tekelci bir anlayışın beraberinde gelen çarpık bir ekonomik model bu. Bunun başka bir tanımı yok. Ticaret Bakanlığı her gün fahiş fiyat ve denetim üzerine sürekli açıklama yapıyor. Kim ne gereğini yapıyor? Zaten sektör bitmiş bir halde” dedi.

‘BU KOŞULLARDA İNŞAATLARI SÜRDÜREBİLME İMKANI KALMADI’
Çimentoda yaşanan fiyat artışının hazır betonu da direkt olarak etkilediğini belirten Epözdemir, “Hazır betona da çok yansıyor bu fiyat artışları. Hazır betonda da ciddi bir artış oldu. Fiyatlar neredeyse 2 bin 500 TL’ye dayandı. Ekonomi koşullar da ortada. Bu koşullarda inşaatları sürdürebilme imkanı kalmadı. Hazır beton bir şekilde etkileniyor. Bu koşullarda bizim sektörümüz çok ciddi bir şekilde etkilenecek” ifadelerini kullandı.

‘ŞANTİYELER ZATEN KAPALI, DOĞAL EYLEM HALİNDEYİZ’
İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu’nu Başkanı Tahir Tellioğlu, bu fiyat artışlarından sonra ‘protesto’ yapabileceklerini belirtmişti. Konfederasyon ile sık sık görüştüklerini belirten Epözdemir, zaten şantiyelerin bu süreçte mecburen kapalı olduğunu belirterek ‘pasif eylem’ yaptıklarını belirtti. Epözdemir, eylemle ilgili olarak şu açıklamalarda bulundu:

Bizim doğal olarak bir eylem durumumuz var çünkü şantiyeleri kapatmış durumdayız. Bundan daha büyük bir eylem yok. Bunu merkezi hükümet de yerel yönetimler de hepsi biliyor. Müteahhitler doğal bir eylem halindedir. Uzunca bir süredir bizim şantiyeler çalışmıyor. Bundan daha büyük bir eylem mi olur? Bütün şantiyeler durmuş vaziyette, bizim eylemimiz bu. Eylem yapacak takatimiz yok. Bizim tek çaremiz ilgili bakanlıklara sesimizi duyurmak, sorunun ivedilikle çözülmesini bekliyoruz. İnşaatla birlikte hayat direkt olarak etkileniyor.

‘MÜTEAHHİTLER GÜNAH KEÇİSİ KABUL EDİLDİ’
İnşaat maliyetlerinin sadece özel sektörü değil aynı zamanda kamu yatırımlarını da etkilediğini belirten Epözdemir, “Sadece özel sektör açısından değil kamunun da maliyetine oluyor ve kamunun yatırımları ne olacak? Bugün İzmir’de devam eden ciddi bir proje yok. İşine geldiği zaman herkes müteahhitleri suçluyor. Günah keçisi olarak kabul edildik. Bugün Türkiye’nin en büyük üçüncü kenti olan İzmir’de şantiye çalışmıyor. İnsanlar kan alıyor. Müteahhitler alacakları konusunda dert yanıyor. Kimsenin sabrı kalmadı” dedi.

‘BU KOŞULLAR REKABETÇİLİĞİ DE YOK ETTİ, İHALELER İPTAL OLUYOR’
Kamu ihalelerine giren müteahhit sayısında ciddi bir azalış olduğunu belirten Epözdemir, “Geçmişte kamu müteahhitleri kıran kırana mücadele ediyorlardı. 50-100 milyonluk bir ihaleye çıkılıyor bugün 2-3 firma dahil oluyor. Pek çok ihale de katılım olmadığı için iptal oluyor. Bu koşullar rekabetçiliği de yok etti. Bugün idarelerin verdiği ihalenin üzerinde teklifler veriliyor idare de ihaleyi iptal etmek durumunda kalıyor. Son dönemlerde İzmir için pek çok önemli proje iptal oldu. Biz önümüzü göremiyoruz” diyerek kamu projelerinin ilerleyen günlerde azalacağına da dikkat çekti.

‘YENİ GELEN YEREL YÖNETİMLER SEBEBİYLE 2-3 AY HAYAT DURUYOR’
Yerel seçimlerden sonra el değiştiren belediyeler sebebiyle hayatın durduğunun altını çizen Epözdemir, “Eskiden ödemeleri 90-120 günde alıyorduk artık bu da bir sorun olmaya başladı. Hem fiyatlar artıyor hem de ödemeler asgariye düşüyor. Kredi bulmakta zaten sıkıntı çekiyoruz. İhaleye girerken ödemeyi alamayacağız korkusu yaşıyoruz. Güncel olarak Türkiye’nin hiçbir kurumunda sağlıklı bir ödeme söz konusu değil. 31 Mart yerel seçimlerinden sonra birçok yerde belediye yönetimleri el değiştirdi. Her yeni gelen yönetimle birlikte en az 2-3 ay boyunca hayat duruyor. Ödemeler duruyor, işler devam etmiyor. Yeni bir yönetim, yeni kadrolar da sektöre ket vuruyor” açıklamalarında bulundu.

‘HALK EKMEK GİBİ HALK BETON GELSİN’
Çimento ve beton fiyatlarının artışı sebebiyle ya kendi çimentolarını üreteceklerini ya da yerel yönetimlerin bu konuda el atması gerektiğini belirten Epözdemir, “Bizim geçmişten beri bu tip düşüncelerimiz var. Müteahhit örgütleri bir araya gelip kendi firmalarını kuracak, sonuç itibariyle konu oraya gidecek. Onun dışında keşke kamu bir imkan yaratsa bu konuda. Belediyeler, ilgili birimler böyle bir hizmet yapabilseler keşke. Halk Ekmek’ten daha önemli bir noktada. Yerel yönetimlerin de bu anlamda bir sürü tüketimi var. İzmir Büyükşehir Belediyesi pek ala bu tekele mahkum olmayabilir. İZBETON’un beton santralini faaliyete sokabilmeli. Çimento üretim kooperatifi dışında bir çözüm göremiyorum. Belediyeler en azından kendi küçük şantiyelerinde kendi betonlarını üretebilirler. Buna bir çözüm bulunmalı” diyerek çözüm alternatifi ortaya sundu.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 TC misafir
 25 Nisan 2024 Perşembe 18:45
İnşaat işlerini ve madenciliği tamamen kamu yapmalı böylelikle rantla zenginleşme, arazi talanı, yap işlet devret maliyeti ortadan kalkar.
 Yorgun Demokrat
 25 Nisan 2024 Perşembe 15:56
İsterlerse halk messarati de yapılsın. Müteahhidin lüks yaşamına destek verirsin.
 :)
 25 Nisan 2024 Perşembe 11:44
Belediyelerden mi böyle bir talebimiz var. Lomik misiniz siz ya. Devletin işi bu Hükümet yapar bu işleri.
 Çiğlili
 25 Nisan 2024 Perşembe 11:14
Müteahhitler de 2.3...evlerinden, villalarından, 2.3...lüks araçlarından, pavyon-beach club harcamalarından feragat etsinler.
 Komedi
 25 Nisan 2024 Perşembe 10:41
Halk Beton, Halk Demir, Halk Tuğla yakinda hizmetinizde.
 murat
 25 Nisan 2024 Perşembe 09:51
Hazır beton işinde bazı firmalar tekelleşmiş, merkezi hükümet hiçbir şey yapmıyor, önlem alınmazsa daire fiyatları ikiye katlanacak.
 Asaf Faal
 25 Nisan 2024 Perşembe 09:10
Sattığınız evleri değerinden göstermeyin vergi ödemeyin , biraz zorlanınca da Devlet/Belediye bizi kurtarsın!! Sahi, kar edip vergi ödeyen Müteahhit Doktor Avukat var mı?
 
 25 Nisan 2024 Perşembe 09:06
Bu akape Cem Uzan'ın çimento fabrikalarını gasp etmişti değilmi? Akapenin eline geçen herşey işte böyle olur. Ülkeye faydaları yok.
 Zeynur
 25 Nisan 2024 Perşembe 09:06
Bir yanda İZBETON'dan alacakları için ayaklanan müteahhitler bir yanda Halkbeton isteyen müteahhitler!! Müteahhitler kurtulsun biz halk olarak her şeye katlamalı vergi vermeye devam edelim.
 Ali Sami
 25 Nisan 2024 Perşembe 09:02
Halk Beton mu? Bir spor programında Turgay Şeren şöyle demişti, "Yok artık! Ali Sami". Aslını isteyenler gugıla yazsın.
İzmir ulaşımına iki günlük yarış ayarı: Hangi yollar kapalı?
Yerel Yönetimler
25 Nisan 2024 Perşembe 09:39

İzmir ulaşımına iki günlük yarış ayarı: Hangi yollar kapalı?

İzmir, 26 Nisan Cuma ve 27 Nisan Cumartesi günleri, 59’uncu Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’na ev sahipliği yapacak. Yarış güzergâhındaki yollar, UKOME kararıyla trafiğe kapalı olacak. Organizasyon nedeniyle bazı ESHOT hatları ile İzmir Metro A.Ş.’nin işlettiği Konak ve Karşıyaka tramvaylarının sefer programlarında değişiklikler yapıldı.
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Antalya’da başlayan ve 28 Nisan’da İstanbul’da sonlanacak 59’uncu Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun 6’ncı ve 7’nci etap güzergâhları Aydın, İzmir ve Manisa’dan geçecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) kararı uyarınca, 26 Nisan Cuma ve 27 Nisan Cumartesi günleri, İzmir’de yarış güzergâhındaki yollar trafiğe kapalı olacak. Bu nedenle bazı ESHOT hatları ile Konak ve Karşıyaka tramvaylarının sefer planlarında zorunlu değişiklikler olacak. 

Etkilenecek otobüs hatları
26 Nisan Cuma günü; 176, 508, 729, 705, 707, 708, 775, 776, 792, 794, 808, 806, 784, 768, 668, 768, 988, 769, 772, 829, 789, 799, 804, 778, 986, 987, 989, 990; 27 Nisan Cumartesi günü ise 23, 34, 36, 39, 35, 811, 253, 951, 72, 104, 105, 171, 285, 374, 465, 471, 484, 485, 236, 466, 838, 202, 691, 470, 680, 486, 945, 5, 6, 7, 10, 24,  25, 480, 8, 9, 82, 321, 551, 737, 760, 761, 882, 883, 909, 961, 975, 981, 982, 983, 984, 985, 987, 912, 921, 963, 200, 290, 330, 543, 602,608, 660, 800, 77, 78, 125, 140, 147, 148, 240, 335, 426, 434, 477, 543, 577, 196 hat numaralı ESHOT otobüslerinin seferlerinde zaman zaman gecikmeler yaşanabilecek. 

27 Nisan Cumartesi günü ayrıca; Mavişehir Aktarma Merkezi - Konak (121) ve Bahriye Üçok - Karşıyaka İskele (361) otobüsleri devre dışı kalacak. 

435, 543, 330 ve 921 hat numaralı otobüsler, Bostanlı İskele Yerine Bahriye Üçok’ta son durak yapacak. 

330 ve 543 hat numaralı otobüsler; Bahriye Üçok Son Durak, Girne Caddesi, Yeni Girne, İzmir Çevre Yolu, (Bayraklı Tünelleri), Yüzbaşı İbrahim Hakkı Caddesi, Manas Bulvarı’ndan sonra mevcut güzergâhlarında hizmet verecek. 
 
126, 135, 136, 137, 197, 222, 258, 326, 487, 847 ve 853 hat numaralı otobüsler, Karşıyaka İskele yerine Bahriye Üçok’ta son durak yapacak. 

777 hat numaralı otobüs, Karşıyaka İskele yerine Bostanlı İskele’de son durak yapacak.

290 ve 532 hat numaralı otobüsler, gidişte, Bahriye Üçok Son Durak, Cevdet Bilsay Caddesi, Ordu Bulvarı, Girne Bulvarı, İzmir Çevre Yolu, mevcut güzergâhının devamı; dönüşte ise mevcut güzergâhını takiben, İzmir Çevre Yolu, Girne Bulvarı, Anadolu Caddesi, 1830/2 Sokak, Cevdet Bilsay Caddesi, Bahriye Üçok Son Durak yapacak. 

27 Nisan Cumartesi tramvay planı
Karşıyaka Tramvayı seferleri, 27 Nisan Cumartesi günü, 06.00 - 19.00 saatleri arasında Ataşehir Kavşağı ile Bostanlı İskele durakları arasında, deniz tarafındaki hatta yapılacak. Konak Tramvayı’nda ise 06-00 - 19.00 saatleri arasında hizmet verilemeyecek. 

Metro ve İZBAN’ı tercih edin
İzmir Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanlığı yetkilileri, vatandaşların mağduriyet yaşamamak için İzmir Metro ve İZBAN seferlerini tercih etmesinin isabetli olacağını ifade etti.

Hangi yollar kapanacak?
59’uncu Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun, İzmir sınırlarında düzenlenecek 6’ncı ve 7’nci etapları kapsamında kapanacak güzergâhlar şöyle olacak: 



26 Nisan Cuma
Aydın - İzmir sınırı Pamucak Mevkii Sokak’tan itibaren; Seferihisar-Selçuk yolu - Bakla Deresi Sk. - Nation Cad. – Özdere-İzmir Cad. – Mustafa Kemal Paşa Blv. - Meryam Ana Cad. - Ürkmez Cad. – Kuşadası-Seferihisar Yolu - Karakoç Cad. - Kavakdere Yolu - Orhanlı Cad. - Menderes Orhanlı Yolu - Kuva-i Milliye Cad. - Çevre Yolu Blv. - Süleyman Demirel Blv. – İzmir-Aydın Cad. - Fatih Sultan Mehmet Cad. - 6253 Sk. - 18 Sk. - 4011 Sk. - 4004 Sk. - 4001 Sk. - Kırıklar Yolu Üzeri Sk. - Karabağlar Sk. - Demokrasi Cad. – Karataş Sk. - Yunus Emre Cad. - 6010 Sk. - Seyirtepe Sk. - 4010 Sk. - 4002 Sk. – 4001 Sk. - 4005 Sk. - 4004 Sk. - Torbalı Cad. - 9425 Sk. - Akevler Cad. - Fetih Sk. - Mehmetçik Sk. - Şentürk Sk. - Beşpınar Bağlantı Yolu - Beşpınar Köyiçi Sk. - Beşpınar Köyü Orta Mevki Yolu - Spil Dağı bitiş… 



27 Nisan Cumartesi 
Çeşme Kalesi önü - 1015 Sk. - 1001 Sk. - 1016 Sk. - 1065 Sk. - 2122 Sk. - Çeşme Asfaltı Cad. - 5193 Sk. - 5152 Sk. - 5232 Sk. - 6000 Sk. - 6329 Sk. - 6001 Sk. - Çeşme Asfaltı Cad. - Ocak Sk. - Germiyan Atatürk Cad. - Germiyan Gazi Mustafa Kemal Cad. - 27033 Sk. - 27000 Sk. - 27062 Sk. - 27095 Sk. - 27000 Sk. - 37220/1 Sk. - Kemal Tuğrul Cad. - 7032 Sk. – 7026 Sk. - Çeşme Yolu Cad. - İçmeler Cad. - Nuri Özbek Cad. - Çeşme Urla İzmir Asfaltı Cad. - Mareşal Fevzi Çakmak Blv. - Mithatpaşa Cad. - Mustafa Kemal Sahil Blv. Çeşme otoyol yan yolu - Mustafa Kemal Sahil Blv. - Fevzipaşa Blv. – Anafartalar Cad. - 9 Eylül Meydanı - Dr. Refik Saydam Blv. - Montrö Meydanı - Şair Eşref Blv. - Atatürk Cad. - Liman Cad. - Altınyol - Anadolu Cad. - Yalı Blv. - Girne Blv. kesişiminden (Yunuslar Kavşağı) geri dönüş - Yalı Blv. Karşıyaka İskele önü bitiş…

Belirlenen güzergâhlarda; bölünmüş yollarda yarış yönünde sağ şerit araç trafiğine kapatılacak. Bölünmemiş yollarda ise yolun tamamı, etaplar halinde araç trafiğine kapanacak. Karşıyaka Yalı Bulvarı’nda, Şehit Asım Aksoy Caddesi ile Girne Bulvarı arasında kalan kesim de bir süreliğine araç trafiğine kapalı olacak. 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

İzmir'de araç sayısı arttı... En çok hangi marka satıldı?
Otomobil
25 Nisan 2024 Perşembe 14:59

İzmir'de araç sayısı arttı... En çok hangi marka satıldı?

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2024 Mart ayı sonu itibarıyla İzmir'de trafiğe kayıtlı toplam taşıt sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 9,3 artarak 1 milyon 837 bin 135 oldu. Verilerine göre Mart ayında İzmir’de trafiğe kaydı yapılan 4 bin 813 araç içerisinde Renault yüzde 12,4’lük pay ile ilk sırayı aldı.
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

İzmir'de trafiğe kaydı yapılan taşıt sayısı bir önceki aya göre yüzde 17,8 artarak 14 bin 220  oldu. İzmir, Mart ayında trafiğe kaydı yapılan araç sayısında İstanbul ve Ankara’dan sonra 3.il oldu.

İzmir’de Mart ayında trafiğe kaydı yapılan taşıtların yüzde 33,8’ini otomobil, yüzde 50,9’unu motosiklet, yüzde 9,4’ünü kamyonet, yüzde 1,6’sını kamyon, yüzde 3,3’ünü traktör, yüzde 0,5’ini minibüs, yüzde 0,3’ünü otobüs ve yüzde 0,05’ini ise özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

İzmir’de Mart ayında 54 bin 441 adet taşıtın devri yapıldı
Mart ayında devri yapılan 54 bin 441 adet taşıtın yüzde 65,7’sini otomobil, yüzde 15,6’sını kamyonet, yüzde 12,8’ini motosiklet, yüzde 2,3’ünü traktör, yüzde 1,5’ini kamyon, yüzde 1,2’sini minibüs, yüzde 0,6’sını otobüs ve yüzde 0,2’sini ise özel amaçlı taşıtlar oluşturdu.

İzmir'de Mart ayında 4 bin 813 adet otomobilin trafiğe kaydı yapıldı
TÜİK verilerine göre Mart ayında İzmir’de trafiğe kaydı yapılan 4 bin 813 araç içerisinde Renault yüzde 12,4’lük pay ile ilk sırayı aldı. Renault marka aracı sırasıyla yüzde 7,4’lük pay ile Fiat, yüzde 6,3’lük pay ile Chery, yüzde 5,8’lik pay ile Volkswagen, yüzde 5,7’lik pay ile Peugeot, yüzde 5,4’lük pay Dacia, yüzde 4,9’luk paylar ile Toyota ve Opel, yüzde 4,7’lik pay ile Ford ve yüzde 4,5’lik pay ile Hyundai marka araçlar takip etti.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

ESİAD’da Sibel Zorlu güven tazeledi
Ekonomi
25 Nisan 2024 Perşembe 12:48

ESİAD’da Sibel Zorlu güven tazeledi

Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin (ESİAD) 25. Olağan Genel Kurul Toplantısında 14. Dönem Yönetim Kurulu belirlendi. Sibel Zorlu, yeniden kurumun Yönetim Kurulu Başkanı olarak seçildi.
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Büşra ÇETİNKAYA/EGEDESONSÖZ – Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin (ESİAD) 25. Olağan Genel Kurul Toplantısı, Swiss Otel’de düzenlendi.

Toplantıda, 8 Şubat 2023 tarihinde gerçekleştirilen Olağanüstü Genel Kurulu toplantısı sonrası döneme ait Faaliyet Raporu, Denetim Kurulu Raporu sunuldu.

ESİAD 14. Dönem Yönetim Kurulu listesi oybirliğiyle kabul edildi.

İŞ İNSANLARI İLE KARAR ALICILAR ARASINDA KÖPRÜ OLACAĞIZ
Zorlu, yaptığı konuşmada “ Ege Bölgesi ve İzmir eko-sistemine, sanayisine, iş dünyasına, sosyal hayatına, fikir dünyasına katkı sağlamaya devam edeceğiz.  Ülkemizde sivil toplumun daha etkili olabilmesi, gelişmiş demokrasilerde olduğu gibi sesini güçlü biçimde duyurabilmesi için gayret edeceğiz. ESİAD’ın sanayicilerimiz ve iş insanlarımız ile karar alıcılar arasında gerçek bir köprü görevini yerine getirebilmesi için çalışacağız“ dedi.

YATIRIMCILARIN ÜLKEMİZE YENİDEN GÜVEN DUYMASI GEREKİYOR
Başkan Zorlu ekonomide yapısal reform çağrısında bulunarak “Ülkemizde 10 ay arayla gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Seçimleri ile yerel seçimler sonrasında, önümüzde normal şartlarda dört yıl boyunca seçimsiz bir dönem bulunuyor.  Türkiye’nin başta ekonomi, yüksek enflasyon, gelir dağılımı, nitelikli eğitim gibi önemli sorunları var. Bu sorunlara kararlı ve kalıcı çözümler üretmek için seçimlerden uzaklaşmış olmayı bir fırsat olarak görmek zorundayız. Uluslararası rekabet gücümüzü artırmak için, yatırımcıların ülkemize yeniden güven duymasını sağlamamız gerekiyor. Yapısal reformları dar kapsamlı düşünmek ve sadece birtakım ekonomik  tedbirler ve politikalar ile sınırlı tutmak büyük yanılgı olacaktır” açıklamasını yaptı.

ESİAD YATIRIM ZİRVESİ’NİN ÜÇÜNCÜSÜNÜ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ
Yeni dönem hedeflerini sıralayan Zorlu sözlerine şöyle devam etti: “ Temel hedefimiz, İzmir ve Bölgemizde teknoloji odaklı ve sıfır karbon yörüngesindeki katma değerli üretime geçilmesi yolunda katkı koyabilmek olacak. Uluslararası rekabet gücünün bu formüle dayandığına inanıyoruz. Yeşil ve dijital dönüşüm yolunda atmamız gereken adımlar ana konularımız olacak. Bu ikiz dönüşümü besleyen damarlar olarak gördüğümüz inovasyon ve girişimciliğin desteklenmesine önem vereceğiz. 

Öte yandan, sanayicilerimizin ve iş dünyamızın finansmana erişim imkanlarının gelişmesi için ESİAD Yatırım Zirvesinin üçüncüsünü 2024 sonbaharında gerçekleştireceğiz. Davet etmeyi planladığımız uluslararası konuklarla Zirvemizin ülke çapında marka olması yolunda  ilerliyor olacağız.

Çalışmalarımız sadece sanayi odaklı olmayacak, İzmir, Bölge ve Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir kalkınmasında hayati önem taşıyan tarım ve gıda  güvenliğini de kapsayacak. İhtiyaçları, sorunları, uluslararası pazarlara açılma imkanlarını çalışacağız.

Aynı şekilde İzmir ve Bölgemiz için önem taşıyan turizmin yanı sıra ekonominin sürükleyici gücü olan hizmet sektörlerinde standartların geliştirilmesi için yapılması gerekenleri gündeme taşıyacağız.

Tüm bu konularda ortak paydaya eğitim konusunu koyacağız. Nitelikli eğitim almış, yeni becerilerle donatılmış bir toplumu sürdürülebilir kalkınmanın, İzmir ve ülke ekonomisinin motor gücü olarak görüyoruz. Bu anlayışla, her kademede eğitim kalitesinin nasıl artırılabileceğini, eğitimle kazanılan bilgi ve becerilerin iş dünyasının ihtiyaç ve beklentilerini ne oranda karşıladığını masaya yatırmaya devam edeceğiz

HÜKÜMET VE YEREL YÖNETİM İŞ BİRLİĞİNİN ÖNEMİNE İNANIYORUZ
Ülkemizin Avrupa Birliğine uyum ve üyelik hedefi ise, arkasında durduğumuz, stratejik önemde gördüğümüz bir konu olmaya devam edecek. AB ve evrensel normlara uyumun en üst seviyede gerçekleşmesini rekabet gücümüzle doğrudan bağlantılı görüyoruz.

Tüm çalışmalarımızda Hükümetimiz ve yerel yönetimlerin yanı sıra paydaşlarımızla işbirliğinin ve ortaklıkların önemine inanıyoruz. Ülkemizin menfaatleri ve geleceği için, güç birliği ve diyalog içinde olmak gerektiği  inancıyla hareket edeceğimizin altını çizmek istiyorum“

ŞÜKÜRER: TÜRK LİRASININ ENDAZESİ KAÇTI
Toplantıda başkanlık görevinin son konuşmasını yapan ESİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Sıtkı Şükürer, ekonomide yaşanan olumsuzluklar ve fahiş fiyatlara değinerek  “Bayramda Bodrum’dan bir haber paylaşıldı. Serpme kahvaltı kişi başı 2500 TL... Türk Lirası’nın epey zamandır endazesi kaçmıştı. Ama bu örnek “şahika” olmuş. Bu ülkede yüksek oranlarda enflasyon yaşanıyor. TÜİK ile ENAG’ın açıkladıkları oranlar arasında dağlar kadar fark var. Bu durum fırsatçıların iştahını kabartıyor ve Allah ne verdiyse fiyatlarını arttırıyorlar. Özellikle hizmetler sektöründe, insaf, ölçü tamamen kopmuş halde. İçtiğiniz kahveye ne isteneceğini bilemiyorsunuz. Ya da berberinizin yaptığı zam karşısında donup kalıyorsunuz. Mal fiyatlarında, sanki “ar yılı değil kar yılı” anlayışı ipini koparmış gidiyor. Lüks bir mekanda lahmacunun 1000 TL’ye satıldığını basın haber yapınca, zaten enflasyona göre ayarladığı lahmacun fiyatını 100 TL’den 120 TL’ye çıkartmayı o mekan sahibi kendinde hak görüyor ve zincirleme reaksiyona bir de o katkıda bulunuyor” dedi.

EN BAŞTA EMEKLİLER BOĞULUYOR
Şükürer, “Fiyatlama davranışlarının bu denli bozulmasının yanında, diğer bir “fena” unsur daha var. Beklentiler de maalesef yerlerde sürünüyor. Geniş halk kitlelerinde bu işlerin bugünden yarına düzeleceğine dair hiçbir umut belirtisi yok. Enflasyon hummasına karşı korunmanın bulunmuş yolu kepenklerini kapatıp, tüketim kalıbını sıfır noktasına indirip, ucu ucuna yaşamak. Bu fırtınadan beslenenler, bir yandan yangına benzin dökerken, diğer yandan sabit gelirliler için timsah gözyaşları döküyorlar. Diyeceğimiz; bir ülkede gelir dağılımı bu denli bozulmuşsa, artık “bana ne” duyarsızlığı ile “her koyun kendi bacağından asılır” denemez. “Altta kalanın canı çıksın” deyimi şu anda tüm boyutları ile hayatlarımızın acı gerçeği. En başta emekliler boğuluyor, nefes alamıyor. Bu hal sürdürülemez” şeklinde konuştu.

EN AKUT SORUN: OTOPARK
Şükürer, yerel seçimlerden sonra seçilen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ve tüm ilçe başkanlarına seslenerek biriken kent sorunları için çözüme dair beklentilerini sıraladı:

* EXPO: Botanik exposu alındı, ama büyük Expo ana hedefimiz olmalı.

* Körfez Temizliği: Evsel atık-yağmur suyu ayrıştırması, arıtma tesisleri, körfez derinleştirme… konularında durmak yok, yola devam.

* Kooperatifleşme, Tarımsal kalkınma ve küçük üreticiyi koruma, kollama ilkelerinden vazgeçememe.

* Büyük bir kongre merkezi: 5 yıldızlı otellere olan bağımlılığın azaltılması.

* Elektrik fabrikası: Geçmiş yönetime izin verilmedi. O bina çürümeye terk edilmesin, kültür ve ARGE gibi her ne merkezi olacaksa mutlaka değerlendirilmeli.

* Kruvaziyer Turizm: Bir hareketlenme başladı. Arkası gelmeli.

* İkinci Çevre Yolu: Gerçi hükümet projesi ama Büyükşehir ne parti farkı gözetmeksizin İzmir milletvekilleri bastırmalı.

* Suriye ve Afganlı Göç Sorunu: Önce insan mottosu ile çözüm bekliyor.

* Kemeraltı: Kentimizin kalbi, durmak yok, yola devam.

* Müzeler: Batı medeniyetleri müzesi ve toplulaştırılmış butik müzeler.

* Kültür Park: Daha bir kent yaşamının içine çekilmeyi bekliyor, Alsancak Kordon’undan yükü almalı.

* İmar düzenlemeleri: Dikey yapılaşmanın yeşil alanlara katkısı nazara alınmalı, dönüşümünde imar cazibesi yaratılması şart gözüküyor.

* Öğrenci Yurtları: Artan kira seviyesi için elzem bir konu. Kemeraltı’nda planlanırsa oraları da hareketlendirir.

* Otopark: En akut sorun. Neden yeraltı otoparkları olmuyor. Yap-işlet-devret için en uygun iş kolu.

* Kentsel Dönüşüm: Yerinde dönüşüm ilkesine yaslanmalı. Kooperatifleşme modeli daha da geliştirilebilir.

ÇEŞME PROJESİ’NE ‘KORUYARAK GELİŞME’ ÖNERİSİ

* Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi Projesi: Tüm bir yarımadanın düzenli gelişimi için önemli. “Koruyarak gelişme” ilkesi içinde tekrar gündeme gelmeli.

* KSK Stadı: Artık Karşıyakalı’ları sevindirmek gerekir.

* Marinalar: Çeşme için mega marina, Körfez'in temizlenmesi sonrası butik marinalar.

* Agora: Bitince Kent kimliğine müthiş katkı. Kamu desteği devam etmeli.

* Sanayi arsası üretimi: Makul fiyatlarla ve arsa spekülasyonuna göz açtırmayarak.

* İş kollarında kümeleştirme organizasyonları.

* Körfez ulaşımının ilave feribot veya deniz taksilerle yaygınlaştırılması.

* Raylı ulaşım sistemlerinin yaygınlaştırılması.

* Buca metrosunun tamamlanması ve Gaziemir metrosu için sürecin hızlandırılması

* Kent merkezine taşıt araç girişinin sınırlandırılması ve bunu sağlayacak şekilde, periferide otopark ve merkeze servis verecek raylı sistemler.

* Kuş cenneti ve flamingoları ön plana çıkartan ve ona zarar verebilecek her yaklaşımın engellenmesi.

* İnciraltı sorununun kesin çözüme bağlanması

* Hilton, Basmane Çukuru Çernobil arsası, otogar… gibi kronik sorunlarının çözümü

* Yıkılan Belediye binası yerine butik bir bina yapılması ve Konak meydanının genişletilmesi

* Kent içinde belirli yerlerde (Alsancak Gar’ı, Karşıyaka Çarşı girişi… gibi) battı çıktıların yapılması

* Konak Pier sorununun çözülmesi, kültürel aktivitelerde değerlendirilmesi

* Temcit pilavı gibi gündeme getirilen Körfez geçiş projesinin gereğinin tartışılarak kesin çözüme bağlanması

* Alsancak limanının ağırlıklı olarak kruvaziyer liman olarak planlanması, Aliağa limanlarının teşviki ve Çandarlı liman bölgesi projelerinin hızlandırılması.

* Gediz Nehri başta olmak üzere, gerek ürün deseni, gerekse kirliliği önleyecek tedbirlerin bölge illeriyle mutabakat sağlanarak hayata geçirilmesi.

 

ESİAD’ın yeni Yönetim Kurulu listesi:

(Asil) Sibel Zorlu, Murat Akkanlar, Devrim Çukur, Yakup Benli, Cem Heris, Temel Aycan Şen, Yiğit Tatış, Neşe Gök, Rebii Akdurak, Ali Emrah Karamustafaoğlu, Koral Kalpaklıoğlu.

(Yedek) Halil Nadas, Gökhan Serdar, Fatih Aracı, Cem Koç, Mutlu Can Günel, Vildan Gündoğdu, Erdinç Özdeker, Ayşen Kabaoğlu, Mustafa Nafiz Delen, Hakan Özçelik, Şeyma Başterzi.

Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanlık Divanı: Bülent Akgerman, Mustafa Güçlü, Fadıl Sivri, Mustafa Karabağlı

Denetleme Kurulu:  (Asil) Hakan Ürün, Bülent Sağel, Ali Topçu; (Yedek) Selçuk Karcıoğlu, Tankut Karabacak, Caner Sezen

Disiplin Kurulu: (Asil) Talat Kutlukaya, Levent Sarıgözoğlu, Cüneyt Sayıner; (Yedek) Ahmet Bilge Göksan, Yücel Öztürk, Selin Altıntaş.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz