MENÜ
İzmir 11°
Ege'de Sonsöz
İzmir'de nefesler tutuldu!
Spor
28 Nisan 2024 Pazar 14:07

İzmir'de nefesler tutuldu!

1'inci Lig'de 63 puanla 2'nci sırada yer alan Göztepe bugün Süper Lig'e yükselişini ilan etmek için mücadele edecek.
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Sarı-kırmızılılar 32'nci hafta müsabakasında Gençlerbirliği'ni konuk edecek. Gürsel Aksel Stadı'nda saat 16.00'da başlayacak karşılaşmada Göztepe, sahasında Gençlerbirliği'ni yendiği takdirde rakiplerinin alacağı sonuçlara bakmaksızın 2 sene önce veda ettiği Süper Lig'e dönüş vizesini alacak. İzmir temsilcisi, 2025'teki kuruluşunun 100'üncü yılını Süper Lig takımı olarak geçirecek.

Göztepe puan kaybetmesi halinde ise Çorum FK'nın Erzurumspor FK deplasmanından puan kaybetmesini bekleyecek.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 zülfikar
 28 Nisan 2024 Pazar 14:55
Bravo Fatoş hanım.
 Fatoş
 28 Nisan 2024 Pazar 14:13
Şirketlerin değil, gerçek halk takımı olan Karşıyakaya yakışır süper lig.
AK Partili Dağ sahada... Gül Sokak'ta Cumartesi turu!
Politika
28 Nisan 2024 Pazar 13:55

AK Partili Dağ sahada... Gül Sokak'ta Cumartesi turu!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adaylık sürecinin ardından saha çalışmalarına ara vermeyen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, Alsancak'ta eğlence merkezlerinin önemli adreslerinden olan Gül Sokak'ta vatandaşlarla buluştu.
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

EGEDESONSÖZ- AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, 31 Mart Yerel Seçimleri'nin ardından saha çalışmalarını sürdürüyor.

Alsancak'ta eğlence merkezlerinin önemli adreslerinden olan Gül Sokak'ta bulunan içkili mekanlara seçim sürecinde uğraması gündem olan Dağ, dün gece yine Gül Sokak'taydı.

İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı'nın da eşlik ettiği ziyarette Hamza Dağ, vatandaşlarla sohbet ettiği ve hatıra fotoğrafı çektiği görüldü.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 
 28 Nisan 2024 Pazar 16:49
Her gece her gece iyi alıştılar.
Özlale, İYİ Parti'ye geri döndü!
Politika
28 Nisan 2024 Pazar 10:17

Özlale, İYİ Parti'ye geri döndü!

İYİ Parti’nin olağanüstü kurultayında partinin yeni ‘A takımı’ da belli oldu. 31 Mart seçimlerinden sonra İYİ Parti’den istifa eden İzmir Milletvekili Ümit Özlale, Genel İdare Kurulu (GİK) üyesi olarak İYİ Parti’ye geri döndü.
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

İYİ Parti’nin olağanüstü kurultayında 50’si asıl, 25’i yedek 75 Genel İdare Kurulu (GİK) üyesi ile 11’i asıl, 7’si yedek 18 Merkez Disiplin Kurulu üyesi de belirlendi.

GİK üyesi seçilenler arasında 31 Mart seçimlerinde İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı olan Ümit Özlale de yer aldı. Özlale, seçimlerin ardından İYİ Parti’den istifa ederken, GİK üyesi olarak partiye geri döndü.

Kurultayda GİK üyesi seçilen isimler şöyle:

Ayyüce Türker Taş, Hakan Şeref Olgun, Turan Yaldır, Kürşad Zorlu, Uğur Poyraz, Hasan Toktaş, Ersin Beyaz, Ümit Özlale, Selcen Taşçı, Yavuz Aydın, Ünzile Yüksel, Enver Yılmaz, İsmail Koncuk, Müjdat Öztürk, Ali Feyzi Karaca, Kadir Ulusoy, Cumali Durmuş, Emre Nilay Tüfekçi, Melih Aydın, Selçuk Kılıçarslan,Dursun Çolak, Cenk Özatıcı, Ali Topçu, Kazım Haluk Ünal, Nevzat Korkmaz, Hasan Eryılmaz, Orkun Kanber, Alper Akdoğan, Erol Karapınar, Kazım Yücel, Özdemir Polat, Fatih Koca, Ali Adnan Kaya, Rıdvan Yalçın, Burcu Akçaru, Ali Demir, Mehmet Aslan, Fatih Demirkol, Alparslan Yüce, Berna Sukas, Canan Uçar, Hamdi Taner Özeler, Kısmet Çelik, Emel Bilenoğlu, Kübra Dursun, Demet Tekdemir, Kevser Ofluoğlu, Huriye Pelin Tellitepe Turan, Hilal Şerifoğlu, Ali Coşkun.(PolitikYol)

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Olmadı
 28 Nisan 2024 Pazar 11:50
Yanlış yaptın güveni ,itimadı sarstın
 ismail
 28 Nisan 2024 Pazar 10:51
koltuk tek dertleri koltuk koltuk ıcın ne ilkeleri var ne adamlıkları koltugu gorunce hemen atlıyorlar ne fayda gelecek bu zihniyetten ulkeye
 Vatandaş...
 28 Nisan 2024 Pazar 10:44
önümzdeki seçimden sn iyi parti diye bir şey kalmıyacak...
İzmir’de küçük çocuğa tehdit iddiası… İmam mısın, eşkıya mı?
Güncel
28 Nisan 2024 Pazar 10:01

İzmir’de küçük çocuğa tehdit iddiası… İmam mısın, eşkıya mı?

İzmir’de bulunan bir ortaokulda Z.Ö. ile D.E. arasında kavga çıktı. Kavganın ardından iddiaya göre okula gelen ve aynı zamanda Narlıkuyu Camisi’nin imamı olan H.Ö. kızı ile kavga eden D.E.’yi kolundan tutarak tehdit etti. Olayı duyan D.E.’nin darp raporu alarak imam H.Ö.’den şikayetçi oldu. D.E.’nin annesi ise “okul, camiye komşu. Çocuğum korkudan okula gidemiyor” dedi.
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Ozan EKİZ / EGEDESONSÖZ – Olay, 24 Nisan Çarşamba günü Bayraklı’da bulunan Kaymakam Özgür Azer Kurak Ortaokulu’nda yaşandı. İddiaya göre; aynı sınıfta okuyan D.E. ile Z.Ö. arasında tartışma yaşandı. Tartışma büyüyünce okul müdürü ve okul müdür yardımcısı devreye girdi ve öğrencileri ayırdı.

Çocukları sakinleştiren müdür ve müdür yardımcısı gerekli uyarıları yaptı ve çocukları sınıfına gönderdi. Bu esnada ise kapının dışarısında bulunan Z.Ö.’nün babası Narlıkuyu Cami imamı H.Ö., D.E.’nin karşısına çıktı. İddiaya göre; baba, D.E.’nin kolundan tutan H.Ö. “Bir daha benim kızıma dokunursan seni mahvederim” diyerek tehditler savurdu. Can havliyle kendisini geri çeken D.E., okul koridorunda bağırarak, “Kolumu bırak” diye bağırdı. Bu esnada müdür ve müdür yardımcısının D.E.’ye kızdığı iddia edildi.

ÇOCUK KORKUDAN OKULA GİDEMİYOR
Darp raporu aldıklarını ve savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını anlatan D.E.’nin annesi Emine Evrim Süzen, “Adamın evi ve çalıştığı camii okulun dibinde. En büyük korkum adamın çocuğuma bir daha zarar vermesi… Okul müdürü ve müdür yardımcısı hiçbir şekilde müdahale etmiyor. Bu korkunç bir durum. Burası iyi bir okul, okulun bu olayı örtbas etmeye çalışması beni korkutuyor. Çocuk korkudan okula gidemiyor” ifadelerini kullandı.
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Manisa'da Mesir Macunu Festivali heyecanı!
Ege
28 Nisan 2024 Pazar 15:21

Manisa'da Mesir Macunu Festivali heyecanı!

Manisa'da Mesir Macunu Festivali heyecanı!
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Manisa'da Mesir Macunu Festivali heyecanı!
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Veli Eren'den 288 gündür haber yok... Acılı ailenin umut bekleyişi sürüyor!
Güncel
28 Nisan 2024 Pazar 10:51

Veli Eren'den 288 gündür haber yok... Acılı ailenin umut bekleyişi sürüyor!

İzmir'in Karşıyaka ilçesinden arkadaşlarıyla buluşup eğlenmek için gittiği Çeşme ilçesi Alaçatı Mahallesi'nde kaybolan Veli Eren Atay'dan (19), 288 gündür haber yok. Arama çalışmaları sürerken; ilk kez oğulları yanlarında olmadan bir bayram geçirdiklerini belirten Mehmet Atay (50), "Bize bayram, çocuğumuz geldiği zaman olacak" dedi.
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Marangoz Mehmet Atay ile internetten kıyafet satan Ebru Atay (47) çiftinin 2 erkek çocuğunun büyüğü olan ve diş polikliniğinde çalışan Veli Eren Atay, geçen yıl 15 Temmuz'da öğle saatlerinde Karşıyaka'daki evinden çıkıp Çeşme'ye gitti, aynı günün akşamı da, arkadaşlarıyla Alaçatı'daki eğlence merkezine geçti. Görgü tanıkları ve kamera kayıtlarına göre, saat 02.30 sıralarında Atay'ın birlikte eğlenmeye geldiği 2'si kız, 4 arkadaşı mekandan ayrıldı. Veli Eren Atay ise mekandan saat 04.00 sıralarında çıktı ve bir daha kendisinden haber alınamadı. En son annesiyle 16 Temmuz saat 01.00'de telefonda görüşen Veli Eren Atay'ın, kendisini merak etmemelerini, Çeşme'de çok eğlendiklerini söylediği öğrenildi. Oğullarının hayatından endişe eden Ebru-Mehmet Atay çifti, polis merkezine gidip kayıp başvurusunda bulundu. Aradan geçen zamana rağmen Veli Eren Atay'dan haber alınamadı. Çeşme Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Veli Eren'i bulmak için çalışmalarını sürdürürken, sanat dünyasından birçok isim de Veli Eren'in bulunabilmesi için sosyal medya hesaplarından paylaşımlarla destek verdi. Veli Eren'in bulunması için fotoğrafı ve cep telefonu numarasının bulunduğu 'Kayıp' afişleri bastıran ailesi, sokak sokak gezip, duvar ve direklere yapıştırarak herkesten destek istedi. Ancak aradan geçen 288 güne rağmen Veli Eren Atay'dan herhangi bir ses çıkmadı.

'HAYATTA OLDUĞUNA İNANIYORUM'
Umutlu bekleyişlerinin sürdüğünü belirten Mehmet Atay, "Oğlum Veli Eren'in hayatta olduğuna inanıyorum. Kiminle, nereye gittiğini araştırıyoruz. Yurt dışına çıkmış olabilme imkanı çok yüksek. Çünkü burada olsaydı, bir şekilde bir iz bulunurdu" dedi.

Emniyet güçlerinin de Veli Eren'in bulunması için çalışmalarının sürdüğünü ifade eden Atay, "Ancak, yeni bir bilgi yok. Kaybolduğu Deliklikoy mevkisinde ne yolda ne de koyda kamera yok. Bölgede belirli aralıklarla kamera olması gerekirdi. Eğer bölgede kamera olsaydı Veli Eren'in bulunması kolay olacaktı. Deliklikoy mevkisinin 3-4 kilometre ötesindeki Alaçatı köprüsü altında MOBESE var, bir de Ovacık tarafında Siteler var, onların önünde kamera mevcut. Çocuğumuz kaybolmadan önce Deliklikoy diye bir yer olduğunu bile bilmiyordum. Çeşme'nin her yerini bilirim ancak orayı bilmiyordum. Oraya neden kamera koymuyorlar, onun da bir sebebi mutlaka vardır diye düşünüyorum. Orası daha ıssız bir yer" diye konuştu.

'SADECE NEFES ALIYORUZ'
Veli Eren'in kaybolmasından sonra hayatlarının alt üst olduğunu da anlatan Atay, eşinin kullandığı ilaçlardan dolayı sürekli uyuduğunu ve iş hayatından uzaklaştığını kaydetti. Atay, sözlerine şöyle devam etti:

"Ne gündüzümüz var, ne gecemiz. Evimizin balkonuna çıkıp, sabaha kadar yıldızlarla konuşmaya başladım. Kesinlikle oğlumuzu bulacağız diye düşünüyorum. Ya kendisi bir şekilde bize ulaşacak ya da biz onu bulacağız. Neden böyle olduğunu bilmiyoruz ama yüce Allah, bizi bir sınavdan geçiriyor. Eşim de şu an burada olmak isterdi ama kendisi Ege Üniversitesi'nde devamlı tedavi görüyor. İlaçların dozunu artırıyorlar, içtiği ilaçlardan dolayı sürekli uyuyor, kalkamıyor. İçtiğimiz suyun bile tadını alamıyoruz. Sadece nefes alıyoruz. Binlerce insan, bizim için dua ediyor, bu bizi ayakta tutuyor."

İlk defa oğulları yanlarında olmadan bir bayram geçirdiklerini aktaran Atay, "Kapıdan dışarı çıkamadım. Bize bayram, çocuğumuz geldiği zaman olacak" dedi. (DHA)

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

İzmir'deki kanlı pusuda yeni gelişme!
Güncel
28 Nisan 2024 Pazar 10:46

İzmir'deki kanlı pusuda yeni gelişme!

İzmir'in Buca ilçesinde bir kişiyi evine girerken silahla öldürdükleri suçlamasıyla gözaltına alınan 7 şüpheliden ikisi cezaevine gönderildi.
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Ömer Gülen'in (34) 23 Nisan'da Şirinkapı Mahallesi'ndeki evinin önünde öldürülmesine ilişkin İzmir Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet ve Analiz büro amirlikleri, İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Buca İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince çalışma yapıldı.

Olay yeri ve çevresindeki kameraların incelenmesi sonucu olay yerine gelen bir otomobilde sahte plaka bulunduğu belirlendi. Otomobilin olay öncesi bir akaryakıt istasyonunda plakasının değiştirildiğini belirleyen ekipler, kimlikleri belirlenen 7 şüpheliye yönelik İzmir, İstanbul ve Muğla'daki adreslere eş zamanlı operasyon düzenledi.

Adreslerde yapılan aramalarda 4 tabanca, yüklü miktarda para ve uyuşturucu madde ele geçirildi. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden B.G. ve E.U. çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı, 5 şüpheli adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Olayın taraflar arasındaki eski bir husumetten kaynaklandığı belirlendi.

Bir süre önce cezaevinden çıktığı belirtilen Ömer Gülen, Şirinkapı Mahallesi 1058/21 Sokak'ta evinin önünde silahlı saldırıya uğramış ve hayatını kaybetmişti. (AA)

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Şüpheli ölüm... Evinde cansız bedeni bulundu!
Ege
28 Nisan 2024 Pazar 15:48

Şüpheli ölüm... Evinde cansız bedeni bulundu!

Uşak'ta evinde ölü bulunan kadının cenazesi otopsiye gönderildi.
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Fevzi Çakmak Mahallesi Aydaş Sokak'taki üç katlı bir apartmanın ikinci katında yaşayan Aysel Arslan (55), yakınları tarafından evinde hareketsiz yatar durumda bulundu.

Sağlık ekibi, kadının hayatını kaybettiğini belirledi.

Kadının cenazesi, kesin ölüm nedeninin tespiti için otopsiye gönderildi.(AA)

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

İzmir'den de gözaltılar var... Terör örgütüne 'BOZDOĞAN' baskını!
Güncel
28 Nisan 2024 Pazar 08:54

İzmir'den de gözaltılar var... Terör örgütüne 'BOZDOĞAN' baskını!

İzmir dahil 34 ilde terör örgütüne düzenlenen BOZDOĞAN-30 operasyonlarında 147 örgüt üyesi yakalandı.
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Başkanlığı ve Terörle Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; İl Emniyet Müdürlüklerince, İzmir dahil 34 ilde terör örgütüne düzenlenen BOZDOĞAN-30 operasyonlarında 147 örgüt üyesinin yakalandığını açıkladı.

Yurt içinde ve sınır ötesinde terörle mücadele kararlılıkla sürüyor.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından 34 ilde bölücü terör örgütüne düzenlenen BOZDOĞAN-30 operasyonuyla ilgili bilgi paylaştı.

Yerlikaya, 147 terör örgütü üyesinin yakalandığını açıkladı.  Operasyonlarda, çok sayıda ruhsatsız tabanca, av tüfeği, plastik el bombası ve dijital materyal ile örgütsel dokümana el konuldu.

Yerlikaya, "Yılın 365 günü, 4 mevsim, 12 ay, gece gündüz demeden jandarmamız ve polisimizle operasyonlar düzenliyoruz. Terörle mücadelemiz son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar kararlılıkla devam edecek" dedi.(TRT HABER)

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Başkan Tugay hedeflerini anlattı: İzmir örnek kent olacak!
Yerel Yönetimler
28 Nisan 2024 Pazar 08:39

Başkan Tugay hedeflerini anlattı: İzmir örnek kent olacak!

Başkan seçilmesiyle birlikte üstlendikleri sorumluluklara dikkat çeken ve hedeflerinden bahseden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, “Bizlere önemli sorumluluk yüklendi. İzmir’in, İzmirlinin hakkını en önde savunacağız. İzmir, örnek bir yerel demokrasi ve kalkınma kenti olacak” dedi.
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

31 Mart yerel seçimlerinde CHP'den İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olan ve ipi göğüsleyerek başkan seçilen Cemil Tugay, seçim süreci ve hedefleri hakkında açıklamada bulundu. 

Tugay şunları belirtti:

Seçim süreci nasıl geçti?
Seçim kampanyası boyunca tabii on binlerce vatandaşımızla direkt muhatap olduk. İzmir’in dört bir köşesinde sevgiyi ve saygıyı hissettim. Diğer taraftan da yüklediği sorumluluk tabii üzerimizde. Görevi devralmış olmanın büyük onurunu hissediyorum, sorumluluğumun farkındayım. Yoğun bir çalışma temposuyla başladık. Çok güzel şeyler yapmak için de sabırsızlanıyorum.

‘DAHA ATAK ŞEHİR’
Neler planlıyorsunuz?

İzmir’i yerel demokrasinin çok daha gelişmiş olduğu bir kent haline getirmeyi hedeflerken aynı zamanda kalkınma açısından da yerel yönetimlerin güç vermesiyle biraz daha atak yapmış bir şehir haline çevirmeyi hayal ediyorum, düşünüyorum. Ve bir taraftan sahip olduğumuz kültürel mirası da zenginleştirerek, üstü örtülmüş olanları açığa çıkararak diğer taraftan hem yaşayanların günlük yaşamlarında hissettiği kültür sanat yoğunluğunu artırmayı yerli ve yabancı turistler için daha çekici bir yer haline getirmeyi düşünüyorum. Bunlar zaten İzmir’in var olan üstün özellikleri. Ama diğer taraftan çalışarak bu kimlik özelliklerini daha da belirgin hale getirebiliriz diye bir düşüncem var.

‘DİYALOGLA YÜRÜTECEĞİZ’
22 yıllık AK Parti döneminde İzmir, “muhalif kent” olması nedeniyle çeşitli mağduriyetlere uğradı. İzmir’in hakkını, hukukunu savunma noktasında neler düşünüyorsunuz?

Yani tabii İzmir’in haklarını savunmada en önde çaba gösteren kurum olacağız belediye olarak. İzmir, örnek bir yerel demokrasi ve kalkınma kenti olacak. Öncelikle kentin bugünü ve geleceğini planlamakla ilgili üzerimize düşeni yapacağız. Sonra da koyduğumuz hedefler çerçevesinde tüm kamu kurumlarıyla, tabii merkezi hükümetle, Ankara’yla da diyalog içerisinde götüreceğiz. Özellikle İzmir’in kendi doğal yapısını çevreyi bozacak, İzmir’deki insanların yaşamını sağlıksız hale getirecek şeylere karşı her zaman duyarlı olacağız. Mesela Aliağa’daki gemi söküm tesislerinde biliyorsunuz zaman zaman asbest yoğunluklu ya da toksik yapısı, içeriği tam belli olmayan bazı sökümler oluyor. Onlara karşı her zaman ses çıkarıyoruz. Seçim kampanyasında Kınık’ta bir termik santral yapımından bahsetti enerji bakanı ki bunu yanlış bulduğumu ifade etmiştim. Bu ya da buna benzer durumlarda mutlaka ki muhalif olacağız. Diğer taraftan, biz istiyoruz ki hükümetimizle de İzmir’in kalkınması, büyümesi, gelişmesi çerçevesinde uyum içerisinde çalışalım. Dolayısıyla fırsat buldukça Ankara’ya giden, bakanları ziyaret eden, ilgili kurumları ziyaret eden ve beraber çalışma yönünde üzerine düşeni yapan bir belediye başkanı olacağım. Diyalogla daha iyi sonuçlara erişeceğimize inanıyorum.

‘HIZLI BİR KENTSEL DÖNÜŞÜM ÇALIŞMASI YAPACAĞIZ’
Nasıl bir öncelikler sıralamasıyla hizmet yapmayı düşünüyorsunuz?

Kampanya boyunca söylediğim gibi hızlıca müdahale edeceğimiz işler var. Bunları ilk 6 ayda yapılacaklar olarak sıralamıştım. Daha sonrası için de daha büyük ölçekli planlamalar, master planların çerçevesinde yapacağımız yatırımlar var. Önceliklerimiz tabii ki sıkıntıların daha yoğun yaşandığı noktalara temas etmek olacak. Sonraki adımı devam etmekte olan ya da şu anda yapımı durmuş olan projelerin tamamlanması ve yarım bir şey bırakılmaması üzerine oturtuyorum.

Üçüncü bölümünü de yaptığımız master plan büyük ölçekli çalışmalar çerçevesinde daha orta ve uzun vadeli yapacağımız işlerle ilgili olarak yine ifade edebilirim. Kent içerisindeki trafik, toplu taşıma, toplu ulaşımla ilgili yapılması gereken çalışmalar, yatırımlar, işte körfezin temizliği, genel olarak altyapıyla ilgili sorunların düzeltilmesi, bunun yanında halihazırda eksiğimiz olan işleri tamamlamayı hedefleyeceğiz. Bir de tabii kentimizin önemli bir sorunu bozuk zeminli alanlarda depremden korunmak için yapacağımız kentsel dönüşüm çalışması. Ama aynı zamanda plansız bazı semtlerimiz, mahallelerimiz var. Bunlarda da yapılacak bir planlamayla birlikte hızlı bir kentsel dönüşüm çalışmasını gerçekleştirmek.

‘GENÇLERİN GİTMEDİĞİ YENİ BİR DÖNEM’
İzmirli hemşerilerinize hangi mesajları vermek istersiniz?

İzmir halkına teşekkür etmem gerekiyor. Halk 31 Mart’ta “değişim” dedi, partimize ve bizlere önemli sorumluluk yükledi. Bundan sonrası için herhangi bir ayrımcılık içerisinde olmadan halkımızın tamamına eşit hizmet götürmeyi tekrar vaat ediyorum. Ayrıca hizmette biraz daha fazla dezavantaja maruz kalmış, biraz daha ihmal edilmiş alanlara daha öncelikli olarak hizmet götüreceğiz. Biraz belediyeyi reorganize etmek açısından biraz bu yeni dönemin kimliğini belediyeye tutmak açısından azıcık zamana ihtiyacımız olabilir. Ama çok kısa zamanda yapacağımız çalışmalar sahada görülmeye başlanacak. Türkiye kamuoyuna da bu dönemde Cumhuriyet Halk Partisi’ne verdikleri destek için teşekkür etmek gerektiğini düşünüyorum. Bundan sonraki dönemde insanlarımızın katılımını daha fazla yükselttiğimiz ve Türkiye’yi daha demokratik, daha özgür, daha gelişmiş, refah içerisinde olan gençlerin bu ülkeden göçüp gitmek istemediği, çalışanların emeklerinin karşılığını aldığı, kendini ihmal edilmiş hisseden tüm vatandaşlarımıza da belediyeler üzerinden ulaşabildiğimiz, onları rahatlatabildiğimiz bir dönem olacak.(Cumhuriyet)

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Gürkan
 28 Nisan 2024 Pazar 16:51
Kesin olur(!)
 Girne cad.
 28 Nisan 2024 Pazar 12:40
Karşıyaka beş sene içinde bir arpa boyu yol almadı izmir için ne olursa acaba?...
 Örnek kent , İZMİR
 28 Nisan 2024 Pazar 12:39
İzmir BB’si kamu hizmeti olan toplu taşımada ayrımcılık yapıyor . İzmir merkez ilçelerindeki metro , otobüs , vapur ve tramvaylarda 120 dakika ücretli aktarma hakkı VAR . İzmir çevre ilçe otobüslerinde 120 dakika ücretli aktarma hakkı YOK . Sizin yazdığınız makalede Belediye kanununu 13. cü mad. ne diyormuş . “Herkesin belediye idaresinin yardımlarından yararlanma hakkı vardır . “ Yani belediyenin toplu taşımada merkez ilçelerde uyguladığı sübvansiyondan ( 120 dakika ücretli aktarma hakkı ) İzmir çevre ilçelerde neden yok . Hani” herkesin belediye idaresinin yardımlarından yararlanma hakkı var “ mış . Örnek kent IZMİR ‘de kamu hizmeti olan toplu taşımada ayrımcılık var .
 Mehmet Ceylan
 28 Nisan 2024 Pazar 12:36
Genel Sekreter ataması nedeniyle Genel Başkana karşı çıktığı iddia edilen kişi Aziz Kocaoğlu ne derse onu yapıyor!!! Kimse unutmasın ki Kurum hafızası denen bir şey var ve kimse bugünleri unutmayacak.4 sene sonra nereye gidecek bu liyakattan yoksun torpilli atamalar...
 
 28 Nisan 2024 Pazar 12:12
İzmir belediye başkanını sosyal medyada sadece 40 bim kişi takip ediyor. Kabul görmeyen bir isim olarak tarihe geçtiniz.
 Liyakat Nerde ?
 28 Nisan 2024 Pazar 11:44
Başkan kim bu İzelmanım başına müdür yaptığın bankamatik ?? Bu adam Karabağlar Belediyesinin'de yıllarca "BANKAMATİK" di.. Nasıl böyle bir hata yaptın başkan ?? İzelman'da kurum içinde bu atamana çok tepki var çok! Dilerim tez zamanda bu kurumun başına daha liyakatli, daha bilgili ve daha önce yöneticilik vasfı olan daha donanımlı birini müdür yaparsın... İnat etmede bu yanlışın'dan dön!! Türkiye İSKİ'yi bu skandalı yolsuzluğu unutmadı cemil bey!
 harun
 28 Nisan 2024 Pazar 10:52
at yavrum at
 Gürel Salkan
 28 Nisan 2024 Pazar 10:50
İletişimi sıfır,insanlara tepeden bakan biri diyalogdan bahsediyor!!! Bilim insanı diye siyasileri getirip liyakat anlayışının olmadığını ispatlayan çok başarılıymış gibi Karşıyaka Ekibi ve ailelerini yanında getiren yıllardır görev yapan herkesi aşağılayan bir davranışa sahip biri diyalogdan bahsediyor!! Unutmayın sayılı gün çabuk geçer...
 Gaziemirli
 28 Nisan 2024 Pazar 10:31
Cemil bey İzelman'nıj başına aradığın kişiyi çok aradın mı ? Git bir Gaziemir'e sor bir tane seveni olmayan, herkesin nefret ettği bu zatı nasıl olurda böyle önemli bir kurumun başına getirirsin? Ne bilgisi, birikimi, liyakatı var bunun? İki tane kuzu emanet edilmez buna Yazıklar olsun!!
 Karşıyakalı
 28 Nisan 2024 Pazar 10:27
BIRAKIN BOŞ SÖZLERİ, PALAVRALARİ... KARŞIYA BELEDİYESİ ÇALIŞANLARI MAAŞLARINI BEKLİYOR, BU AYDA EKSİK YATMIŞ... BOŞ ŞOVLAR YAPACAĞINIZA EMEKÇİ İNSANLARIN MAAŞLARINI YATIRIN...
Hayvan hakları aktivistlerinden çağrı: Balon balığı avcılığı durdurulsun!
Güncel
28 Nisan 2024 Pazar 08:23

Hayvan hakları aktivistlerinden çağrı: Balon balığı avcılığı durdurulsun!

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın hazırladığı "Balon Balığı Avcılığının Desteklenmesine İlişkin Tebliğ" Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Hayvan hakları aktvisti Ayşem Özleyiş Oğuz, balon balıkları ile ilgili olarak “Ellenmediği ve yenilmediği sürece insana zarar verebilecek bir tür değil. İnsanın sömürü odağına dokunduğu için bu tür ile ilgili bir tebliğ yayımlandı” dedi.
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Büşra ÇETİNKAYA/EGEDESONSÖZ - Türkiye’de son yıllarda denizlerin iklim değişikliği nedeniyle ısınmasından kaynaklı balon balıklarına çok sık rastlanıyor. Bununla beraber avlanan balon balıklarının tüketilmesinden dolayı meydana gelen zehirlenme vakalarında artış yaşandı.

Balon balıklarının popülasyonunun artmasından ve zehirlenme vakalarındaki artıştan sonra Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından balon balığı avcılığının desteklenmesine ilişkin hazırlanan “Balon Balığı Avcılığının Desteklenmesine İlişkin Tebliğ”, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Hayvan hakları aktivisti Ayşem Özleyiş Oğuz, balon balıklarının avlanması ve avcılığının desteklenmesi ile ilgili Egedesonsöz’e değerlendirmede bulundu.

SÖMÜRÜ ODAKLARINA DOKUNDUĞU İÇİN AVCILIĞA DESTEK VERİLDİ
Oğuz açıklamasında “İstilacı tür olduğunu biliyoruz, deniz ekolojisinde bizim kara sularımız için yeni bir tür olduğunu biliyoruz. Kızıldeniz’de yaşadığı sürede böyle bir avlanmaya gidilmedi. Özellikle Doğu Akdeniz’de çok sık görüldüğü ve oranda hareket ettiği ve Ege’ye doğru hareket ettiği söyleniyor. Bu yakalanabilecek, yenilebilecek, ellenmediği ve yenilmediği sürece insana zarar verebilecek bir tür değil. İnsanın sömürü odağına dokunduğu için bu tür ile ilgili bir tebliğ yayımlandı. Bunun endişesinin ekolojik sisteme bu boyutta zarar vereceğini düşünmüyorum. İnsanlar, bu türleri avlayarak daha çok zarar veriyor. Küçük avlıyor, yumurta zamanında avlıyor. Dolayısıyla çok daha fazla zarar veriyor. Tabii ekolojik sistem içerisinde popülasyonda bir değişim olacaktır. Çünkü bölgenin ekosistemine ait bir tür değil ama insan kadar zarar vereceğini düşünmüyorum” şeklinde konuştu.

ÖNERİLEBİLECEK EN GÜZEL ŞEY: AVCILIK DURDURULMALI
Oğuz sözlerine şöyle devam etti:

“Bu balığın içinde tetrodotoksin adında zehir var bu zehir ilaç sektöründe ağrı kesicilerde kullanılan bir zehir. Tabii doğal yöntemle elde etmenin hiçbir kazanımı ve albenisi yok. Çünkü laboratuvar ortamında sentezlenebilir ve elde edilebilir bir zehir. İnsanların o hizmetine de katkı sağlamadığı için bu şekilde bir yok etme politikası içine giriliyor. Önerilebilecek en güzel şey, avcılığın durdurulmasıdır. Hiçbir şekilde hiçbir balıkçı ya da bundan kazanım sağlayan insanlar bunu kabul etmeyecektir.

Karadeniz’de hamsi bir ara bitme noktasına geldi. Çok sıkı önlemler alındığında biraz artıyor. O önlemler sıkı bir şekilde alınmadığında ‘hamsi azalıyor, kaçıyor’ deniyor. Avcılık, denizin kendine verdiği zarardan çok daha fazlasını denize veriyor.

BU BALIK GELMEYE DEVAM EDECEK
Avcılığın mümkün olduğu kadar engellenmesi ve kontrol altına alınması lazım. Bir başka balığı öldürerek değiştiremeyiz. Bu balık gelmeye devam edecek. Küresel ısınma var ve bunun için Türkiye’de bakanlık düzeyinde ne yapıldığını henüz anlamış ve çözmüş değiliz. Bakanlık, küresel ısınma ile ilgili nasıl bir çalışma sergiliyor? Denizler için neler yapılıyor? Bir bilgimiz yok. Çünkü açıklama yok. Çok basit bir şekilde üstünden geçiliyor.”

KARADAKİ DİĞER TÜRLERİ DE ZEHİRLEYECEKTİR
Bu balığın zehirli olması karadaki türleri de ciddi anlamda tehdit etmektedir. Avlandığı zaman, geniş ve büyük çukurlara gömülmediğinde karadaki birçok canlıyı, kedileri, köpekleri ve kargaları da dokundukları zaman zehirleyecektir. Son derece bilimden uzak bir şekilde yapılmış bir teşviktir bu. Televizyonda bu balıkların küresel ısınmadan dolayı denizlerimize geldiğinin anlatıldığı kamu spotları yayımlanmalı. ‘Şu gün şu kadar balık avlayın, bunun önüne geçeriz’ düşüncesi, bir başka canlının öldürülmesi üzerinden bir kazanım elde edilmesini abesle iştigal buluyorum. Bize çok ters bir durum. Biz yaşamı savunuyoruz. Bunun çok daha akılcı, bilimsel ve ekosisteme zarar vermeden çözüm yollarının bulunabileceğini biliyoruz. İnsanların sömürü odaklarına dokunduğu için böyle bir teşvik verilmiş ama bunun karada verebileceği zararlar hesaba katılmamış”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 VfV
 28 Nisan 2024 Pazar 09:27
Hah, bi bu kalmıştı bulaşmadığınız buna da bulaşın. Yakında virüsler de canlı aşılara yasak gelsin derseniz hiç şaşırmam. Şımarıklar.
Yeni nesil yöntem geliştirildi... Yerli ve milli menenjit aşısına İzmir damgası!
Sağlık
28 Nisan 2024 Pazar 13:02

Yeni nesil yöntem geliştirildi... Yerli ve milli menenjit aşısına İzmir damgası!

İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi (İBG) liderliğinde, Bilkent ve Hacettepe üniversitelerinden araştırmacılar, yüksek koruyuculuğa sahip ve uygun fiyatlı menenjit aşısı için yeni nesil yöntem geliştirdi.
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Türk bilim insanlarının menenjit aşısı için hayvan deneyleri üzerinde yaptıkları araştırmanın sonuçları, "International Immunology" dergisinde yayımlanarak bilim dünyasına duyurulurken, araştırmacılar, klinik aşamaya geçerek çalışmalarını insan deneyleri ile sürdürecek.

İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi araştırmacılarından Prof. Dr. İhsan Gürsel, açıklamasında, aşı geliştirme çalışmalarının, TÜBİTAK 1004 Mükemmeliyet Merkezi Destek Programı kapsamında olduğunu ve Korunma ve Tedavi Ulusal Platformu (KORTUP) konsorsiyumuyla yürütüldüğünü kaydetti.

Konsorsiyum içinde değişik üniversitelerden geniş katılımlı bilim insanlarıyla ortak çalışmalar yürüterek yaklaşık 8 değişik aşı üretimini yerli ve milli şekilde üretmeyi hedeflediklerini bildiren Gürsel, "Şu anda ilk ürün adayımız, menenjit aşısı oldu." dedi.

Menenjit aşısının hem çocuklara hem de değişik risklere karşı yetişkinlere uygulandığını ve bu nedenle dünyada da aranan bir ürün olduğunu vurgulayan Gürsel, "Menenjit hala önemli bir halk sağlığı sorunu olduğundan menenjit aşıları, acil ihtiyaç haline geldi." diye konuştu.

Yaygın etkili ve uygun fiyatlı bir aşı geliştirme hedefiyle AR-GE çalışmalarına başladıklarını belirten Gürsel, şunları söyledi:

"Uzun süredir menenjit bakterisine karşı koruyuculuk sağlaması için yaklaşık 20 kişilik araştırmacı ekibimizle çalışmalar yürütüyoruz. O nedenle her tür menenjit bakterisine karşı tek tip aşıyla yüksek koruyuculuk sağladık. Dolayısıyla mevcut aşılardan daha geniş bir kapsayıcılık elde ettik. Menenjit bakterisinin değişik varyantlarına karşı da koruyuculuk sağladığını ortaya koyduk. Farklı tekniklerle zenginleştirdiğimiz yeni nesil aşının güçlü bir immünolojik antikor yanıtı oluşturduğunu ve koruyucu etkinliğini hayvan deneylerimizde gösterdik. Çalışmamızın önemi bu."

Uluslararası makaleyle koruma potansiyeli ispatlandı
Prof. Dr. Gürsel, AR-GE çalışma sonuçlarına dair makalenin "International Immunology" dergisinde yayımlanıp, bilim dünyasına duyurulduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Makalemizde, hastalık yapıcı menenjit serotipleri olan A, B, W, X ve Y'ye karşı küresel etkili ve ekonomik bir koruma potansiyelinin sağlandığını ispatladık. Mevcut ticari menenjit aşılarına kıyasla, antikor yanıtları önemli ölçüde daha yüksek çıktı. Aşının, özellikle riskli bölgelerde mevcut menenjit aşılarına alternatif veya tamamlayıcı bir çözüm olarak hizmet etme potansiyeli bulunuyor."

Bundan sonraki süreçte laboratuvar ortamında toksik analizlerin yapılacağını ve daha sonra sanayiden ortaklarla iyi üretim koşullarında klinikte çalışacaklarını belirten Gürsel, "Daha sonra ürünümüz ortaya çıkacak. Bunun için önümüzde ortalama 3-4 yıllık bir süreç var." dedi.

"Diğer hastalıklara karşı aşı geliştirmek için yol gösterici olacak"
Bu çalışmanın menenjit aşısı geliştirme alanında önemli bir ilerlemeyi temsil ettiğini belirten Prof. Dr. Gürsel, şunları kaydetti:

"Araştırmanın bulguları, sadece menenjit hastalığını önlemekle kalmayıp, düşük gelirli ülkelerde sık görülen diğer bulaşıcı hastalıklara karşı maliyeti düşük aşıların geliştirilmesine de yol gösterebilir nitelikte. Yenilikçi aşı tasarım stratejileri ve adjuvan (koruyucu, destekleyici tedaviler) teknolojileriyle desteklenen ikili bakteriler tarafından salınan dış membran kesecikler (OMV) tabanlı aşı, küresel aşı erişimini genişletme ve uygun maliyetli olarak halka ulaştırma konusunda umut vadediyor. Çalışmayı yürüten araştırmacılar olarak dünya genelinde bulaşıcı hastalıklarla mücadele etmek için güvenli, etkili ve erişilebilir aşılar geliştirme çabalarımız sürecek."

Prof. Dr. Gürsel, yaptıkları çalışmanın küresel aşı erişiminin genişletilmesi ve uygun maliyetli olarak halka ulaştırılması konusunda işbirliğine açık olduklarını sözlerine ekledi.

İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi
2014'te kurulan, 2018 yılında 6550 sayılı Kanun kapsamında Türkiye'nin ilk Tematik Araştırma Merkezi olarak fiilen faaliyete geçen İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi, Türkiye'nin bilimsel ilerlemeye olan bağlılığının bir örneği olarak gösteriliyor.

IBG, biyotıp ve genom bilimlerine adanmış öncü bir kurum olarak bilim, teknoloji ve inovasyonda bölgesel bir mükemmeliyet merkezi olma vizyonunu taşıyor.

IBG'nin misyonunun merkezinde, biyotıp ve genom bilimleri alanlarında bilimsel ilerleme ve endüstriyel inovasyonu teşvik etme taahhüdü yer alıyor.

Temel ve dönüşümsel araştırma, teknolojik araştırma ve endüstriyel AR-GE'yi kapsayan kapsamlı bir dizi araştırma programına sahip olan IBG, 30 dinamik araştırma programına ev sahipliği yapıyor.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Ulusal Et Konseyi, dana karkasın fiyatını açıkladı: 17,5 lira düştü ancak...
Ekonomi
28 Nisan 2024 Pazar 08:13

Ulusal Et Konseyi, dana karkasın fiyatını açıkladı: 17,5 lira düştü ancak...

Et piyasasına yön veren Ulusal Et Konseyi, 25 Nisan’daki toplantıda dana karkasın kilo fiyatını 377,5 liradan 360 liraya düşürdü ancak kasaplar “Biz iki haftadır en düşük 400 liradan alım yapıyoruz. Bu nasıl iş?” diye soruyorlar. İzmir Kasaplar Odası Başkanı Melih Şenkara, Konsey’in fiyat düşürmesinin, piyasada da etin fiyatının düşeceği anlamına gelmediğini söyledi
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Ulusal Et Konseyi’nin 4 Ocak’ta Ege Bölgesi için belirlediği dana karkasın kilo fiyatı 262,5 lirayken, bu rakam 22 Şubat’ta 310,90 lira, 4 Nisan’da 367,5 lira, 18 Nisan’da 377,50 lira oldu. Konseyin bu hafta yaptığı toplantıda dana karkasın yine Ege Bölgesi için kilo birim fiyatı, 17,5 lira azalarak 360 liraya geriledi. Ancak kasapların, konsey karkası 367,5, 377,5 lira yaptığı dönem de dahil olmak üzere, 360 liraya indiğinde de alım yaptıkları fiyatın en düşük 400 lira olduğunu öne sürdüler.

ŞENKARA: KONSEY O RAKAMA NASIL ULAŞTI, BİLEMİYORUM
İzmir Kasaplar Odası Başkanı Melih Şenkara, Ulusal Et Konseyi’nin belirlediği fiyattaki düşüşün, piyasada satılan etin fiyatının da düşeceği anlamına gelmediğini söyledi. Başkan Şenkara, konseyin ortaya koyduğu rakamla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:

“Ulusal Et Konseyi, ortalama fiyatlarla değerlendiriyor. Ortalamaya yakın fiyatlar elde ediyorlar zaman zaman. Bir kere hayvan kesim sayısı çok azaldı. Ulusal Et Konseyi, kaç mezbahanın yaptığı kesimden aldığı verilerle bu fiyatı belirledi; yoksa borsa tescili üzerinden mi yaptı, bilemiyorum. Biz borsa tescili yaparken bir fiyat belirleriz ve o fiyat üzerinden kesim fiyatlarını gerçekleştiririz. Üretici, mevcut piyasa koşullarından dolayı malını o fiyattan vermek istemiyor. Eğer verirse, yeniden üretemeyeceğini biliyor. Böyle bir durum varken, et fiyatlarının düşeceğini yorumlamak pek doğru bir yaklaşım olmaz.”

BİZ DE 400 LİRADAN DAĞITIM YAPTIK
Kendisinin aynı zamanda bir et toptancısı olduğunu belirten Oda Başkanı Melih Şenkara, geçtiğimiz hafta pazartesi günü 400 liradan dağıtım yaptıklarını açıkladı. Başkan Şenkara, etin kategorilendirilmesi gerektiğinin altını çizerken, şunları söyledi:

“Sonuç itibariyle biz kasaplar, belli bir malı belirlenmiş tek fiyat üzerinden almıyoruz, alamıyoruz. Dana karkas 400 lira ama biz 415 liradan da alıp kesim yapabiliyoruz, 390 liradan da kesebiliyoruz. Hayvanın şekli cemali ve cinsine göre rakamlar değişiklik gösterebiliyor. Burada en büyük sıkıntıya değinmek istiyorum. Yıllardır ette kategorilendirme yok, eti kategorilere sokmamız lazım, diyorum; birinci kalite, ikinci kalite, üçüncü kalite, şeklinde... Avrupa’da, ABD’de olan bir şeyden bahsediyorum. Ben aynı zamanda bir et toptancısıyım. Biz de son et dağıtımında, yani geçtiğimiz hafta pazartesi günü, karkas fiyatı 400 liradan dağıttık. Önümüzdeki hafta ne olur, bilemiyorum. Belki 410 olur, belki 390 lira olur. Şunu net olarak söyleyebilirim ki, Ulusal Et Konseyi’nin açıkladığı 360 lira fiyatı nedeniyle bir piyasada et fiyatında bir düşme söz konusu değildir.”

ET NASIL KATEGORİLENDİRİLİR?
Bir kilo kıymanın farklı fiyatlarla satılabildiğini belirten Oda Başkanı Melih Şenkara, etin kategorilendirilmesiyle ilgili olarak şu açıklamayı yaptı:

“Yatık inek (yaşlanmış, ayağa kalkamayan) dediğimiz bir inek kesildiyse, onun etini satıyorsa, 520 liraya satarsın. Dişi bir hayvan ama yatık değilse, onun etini 570 liradan satarsın. Büyük sanayi tipi 400 kilo üzeri dana kesiyorsa, 580-600 lira arasında satabilir. Besili, güzel hayvan dediğimiz tezgahlık hayvanın etini 620-650 lira aralığında satabilir. Süt dananın etini 700-720 lirayı bulur. Kategoriden kastım budur.”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Lokantacılar Odası Başkanı Kılıç açıkladı: Suriyeli eleman arıyorum!
İş Dünyası
28 Nisan 2024 Pazar 08:02

Lokantacılar Odası Başkanı Kılıç açıkladı: Suriyeli eleman arıyorum!

Sektörün en ciddi sorunlarından birinin personel yetersizliği olduğuna vurgu yapan İzmir Lokantacılar ve Gazinocular Esnaf Odası Başkanı Doğan Kılıç, “AB desteğiyle meslek kazandıracağımız bir kurs açtık, yeterli kursiyer bulamayınca kursu iptal ettik. Kendi işyerimde asla Suriyeli çalıştırmam diyordum, şimdi Suriyeli eleman arıyorum; muhtaç oldum. Çünkü personel bulamıyorum” ifadelerini kullandı. Başkan Kılıç, “Ortaokul son sınıfta notu düşük olanlar, meslek liselerine gönderilsin” çağrısında bulundu
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

EGEDESONSÖZ - İzmir Lokantacılar ve Gazinocular Esnaf Odası Başkanı Doğan Kılıç, SONSÖZ TV’de Gazeteci yazar Muhittin Akbel’in sorularını yanıtladı. Başkan Kılıç, kafe ve restoranlara yönelik boykot eyleminden lokantacıların personel sıkıntısına kadar çok önemli açıklamalarda bulundu.

HİÇ KİMSE ESNAF LOKANTALARININ FAHİŞ FİYATLA SATIŞ YAPIYOR DİYEMEZ
Söz konusu boykotun, esnaf lokantalarına yönelik olmadığının altını çizen Başkan Kılıç, fiyat tarifesinin her lokanta ve kafede olması gerektiğini söyledi. Fakat kanunen bir zorunluluk olmasına rağmen Oda olarak hazırladıkları fiyat tarifelerinin ellerinde patladığını hatırlatan Başkan Kılıç, “Vatandaşın esnaf lokantalarından şikayeti olduğunu düşünmüyorum. Vatandaşın doğumundan ölümüne kadar yanında olan bir esnaf kesimiyiz. Bu nedenle bir müşterimizi ne üzeriz, ne korkuturuz. 1 Ocak 2024’te çıkan bir yasayla, fahiş fiyatlarla satış yapıldığı iddiaları üzerine, fiyat tarifelerinin camlara, herkesin görebileceği bir yere asılması yasal bir karara bağlandı. Esnaf, lokantaya girerken o listeyi görüyor. Yerine oturuyor, bir de broşür şeklinde fiyat listesi veriliyor. Bu nedenle kimse bize fahiş fiyatla yemek satıyor diyemez. Bu boykotun hedefi, bence kafeteryalar. Bir çay 100 lira diyorlar, misal. Adam Folkart’ın altında aylık 150 bin lira kirayla mekan kiralamış, orada bir bardak çay içip iki saat oturursan, adam bir fincan çay için 100 lira istemekte haklı duruma geçer. Öyle yerlerin fiyat tarifelerini de biz veriyoruz. Fakat tarifeler asılmış mı, uygulanıyor mu diye bir denetim yapılırsa, o zaman hiç kimse haksız rekabetin içinde olamaz. 2014’ten bu yana İzmir’de fiyat tarifesi bastırılmamış. Biz o yasaya güvenerek bastırdık, başlangıçta biraz hızlı tarife listesi alımı oldu, sonra durdu ve bastırdığımız tarifeler elimizde kaldı. Dolayısıyla bizim yaptırım yetkimiz olmadığı için bunu zabıta ve devletin yapması gerektiğinden, bazı yerlerde fahiş fiyatla satışlar yapılıyor. İşletmecilerimiz, tarifenin altında satış yapabilir ama üzerinde bir fiyata satamaz. Vatandaş o listeleri gördüğü halde, fiyatlar yüksek deyip boykot falan yapıyorsa, burada tuhaflık var demektir. Evet, denetleme yetkimiz yok. Kanun diyor ki, sen oda olarak git denetle, sonra İlçe Tarım’a, zabıtaya git, şikayet et! Ben şikayet eden başkan mı olurum, benim odam şikayet eden bir oda mı olur? Bu noktada esas sorumluluk devlettedir” dedi.

YILBAŞINDA DANA ETİNİN KİLOSU 300 LİRAYDI, BUGÜN 600 LİRA!
Lokantacıların kullandığı etten bakliyata, undan yağa kadar her şeye yılbaşından bu yana en az yüzde 100 zam geldiğini ancak yemek fiyatlarına o kadar zam yapılmadığını belirten İzmir Lokantacılar Odası Başkanı Doğan Kılıç, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bir kilo dana etinin kilosu 600 lira. Bunun yüzde 40 firesi vardır. Etti mi etin kilosu 850 lira? Bir kilo etten 8 porsiyon yemek çıkar. Bir porsiyonunu 200 liradan satan 1600 lira yapar ki bunun yarısı et parası zaten. Nerede bunun doğalgazı, işçiliği, nerede, yağı, tuzu, salçası? Yılbaşından önce etin kilosunu 300 liraya alıyordum, bugün 600 liraya alıyorum. Yüzde 100 zam gelmiş, peki ben yemeğe yüzde 100 zam mı yaptım? Tabii ki yapmadım. Bir de evinde oturup lokantaya gelmeyen, yemek siparişi verenler var. O yemek şirketleri yüzde 37 komisyon alıyor lokantalardan. O şirketler haklarını alıyorlar, lokantacılar haklarını alamıyorlar. Para kazanamıyoruz, zararına satışlar yapıyoruz. Günlük ciromuzla yanımızda çalışanların yevmiyelerini veremediğiniz günler oluyor. Yüzde 1 ile ürünleri alıyoruz, yüzde 10 KDV ile satıyoruz. 100 liralık yemeğin KDV ve kart komisyonu, 16 lira yapıyor. Devletten ricamızdır; devlet bankaları bizden komisyonları düşük oranda alsın. Bunu, küçük esnafın yaşaması için istiyorum. Devletten ayrıca KDV oranlarının ortak bir noktada sabitlemesini istiyoruz. Bunu her fırsatta dile getiriyoruz ancak bugüne kadar herhangi bir gelişme yaşanmadı. Yılbaşında bir porsiyon kuru fasulye lokantada 60 liraydı, bugün 100 lira oldu. Yılbaşında sebze pahalıydı. Taze fasulye 120 liraydı pazarda, bugün 50 lira. Şimdiki fiyatların, geçen yılın aynı ayına göre karşılaştırdığımızda iki katından fazla olduğunu görüyoruz. Bir demet roka 17 lira olur mu arkadaş? Un, pirinç, nohut, yağ, salça, her türlü bakliyatın fiyatı kat kat arttı. Her hafta, bir önceki haftaya göre zamlanmış oluyor ürünler. Haldeki fiyatlar bile çok pahalı. Patates 17 lira, kuru soğan 19 lira, limon 22 lira, domates 28 lira, patlıcan 30 lira. Markası belli olmayan ayçiçeği yağı 194 lira. Biz lokantacıların yemekleri pahalıya sattığımızı söyleyenler, önce pazara gidip fiyatları bir görsünler, ondan sonra bize söz söylesinler. Adam 150 bin lira kira ödüyorsa, o mekanın ürünü biraz pahalı olabilir. Tepecik’teki bir esnaf lokantasının kirasıyla Kordon’daki lokantanın kirası bir olur mu?”

SURİYELİ PATRON “YABANCI UYRUKLU OLMASIN” NOTUYLA ELEMAN ARIYOR!
Lokantacıların en önemli sorunlarından birinin de personel sıkıntısı olduğuna dikkat çeken Başkan Doğan Kılıç, “Ben bir lokantacı esnaf olarak Suriyeli çalıştırmam diyordum, inanın Suriyeli personel arıyorum” dedi ve ekledi:

“Lokantacı, ağırlaşan ekonomik şartlarda daha az elamanla çalışarak tasarruf yapıyor. Gerçekten personele ihtiyacı olan da personel bulamıyor. Aşçılık biriminin olduğu meslek okulları İzmir’de üç tanedir. Ne yazık ki oralardan eleman gelmiyor. Kurs açtık, insanlara meslek kazandıracağım, inanın yeterli kursiyer sayısını bulamayınca kursu iptal ettik. Eğitim sistemi değişmeli. Belli bir notun altında başarı notu olan öğrenciler, meslek liselerine yönlendirilmeli. Ben Suriyeli çalıştırmam diyordum, şimdi Suriyeli eleman arıyorum! Suriyeliye muhtaç oldum. Basmane’de bir dönerci camına ilan asmış, eleman arıyormuş ve yabancı uyruklu olmayacakmış! Meğer işyeri sahibi Suriyeliymiş. Girdim, patronla konuştum, Suriyeli eleman istiyorum, Türk istemiyorum, dedi. Başımdan aşağıya kaynar sulan döküldü. Kendi ülkemizde yabancı olduk! Ben de istiyorum ki, Suriyeli olsun, kim olursa olsun, gelsin çalışsın!”

ÜÇ AYDA 165 LOKANTA KAPANDI, 131 YENİ İŞLETME AÇILDI
Yılbaşından bu yana, ilk üç ay içerisinde İzmir’de 165 lokantanın kepenk kapattığını, 131 yeni işletmenin açıldığını anlatan Başkan Kılıç, “Odaya gelip dosyasını kapatanların sayısı 165 ama lokantasını kapatıp odada dosyasını henüz kapatmayanları göz önünde tutarsak, 200’ü geçer” dedi ve kuryelerle eve yemek getirtme olayını da değerlendirdi:

“Yemek taşıyan kuryelerin sayısı bir hayli arttı. Maalesef insanlar evlerinde yemek yapma alışkanlığını yavaş yavaş kaybediyor. Eve yemek siparişi veriyor. Yemek taşıyan şirketler para kazanıyor, lokantacı kazanmıyor bu işten. Eskiden evde yemek yoksa, iki yumurta kırıp yiyorduk. Şimdi alışmışız, evlere yemek servisi yapan şirketler aranıyor, eve yemek getirtiliyor. Pandemi sürecinde yemek siparişi olayı daha da abartılı bir şekilde olmaya başladı.”

DEVLETTEN VE BÜYÜKŞEHİR’DEN BEKLENTİLERİMİZ VAR
İzmir Lokantacılar ve Gazinocular Esnaf Odası Başkanı Doğan Kılıç, lokantacı esnafının zor durumda olduğunu, devletten ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’dan beklentilerini açıkladı:

“Komisyon bedelleri, KDV indirimi, doğalgazın ucuzlaması ve kredi desteği istiyorum devletten. Devlet bankalarının bizi bu büyük komisyon oranlarından kurtarmasını istiyoruz. Esnaf 18 kalem vergi ödüyor. İzmir Büyükşehir Belediyesinin geçmiş dönem başkanlarından Burhan Özfatura döneminde hamam su tarifesi diye bir şey vardı; kahveciler, hamamcılar, lokantacılar için… O dönemde biz suyu yüzde 50 ucuza kullanıyorduk. Çünkü bizde hijyen çok önemlidir. Burhan Beyin dönemi bittikten sonra bu indirimden vazgeçildi, üstüne bir de katı atık bedeli kondu. Pandemi zamanında dükkan kapalıydı ama katı atık bedeli ödedik bizler. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Cemil Tugay’dan indirimli su sözünü aldık. Suda indirim bekliyoruz. Cemil Başkandan başka isteklerimiz de var. Kemeraltı’ndaki altyapı çalışmalarından dolayı mağdur olmuş bir lokantacı esnaf kesimi var. Cemil başkanımızdan tabela vergisi, işgaliye vergisini indirimli alınmasını istiyoruz. Cemil başkanımızdan o müjdeli haberi sabırsızlıkla bekliyoruz.”

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Mehmet Akif
 28 Nisan 2024 Pazar 15:41
Asgari ucret kimse calismaz .. suriyeliler bile artik kabul etmez
 harun
 28 Nisan 2024 Pazar 14:01
öalışma saatleri uzun ve asgari ucret dısında paylasmıyorsunuz kazancınızı bu kadar basit eleman bulamazsınız suriyelilere de guvenmeyın tokadı basar gecerler
 
 28 Nisan 2024 Pazar 12:10
Acaba niye bulamıyoruz diye hiç kendinize sordunuz mu? Türkiye'de çalışma saatleri, koşulları insanca bir noktaya artık çekilmek zorunda. Devlet bu işe ne zaman el atacak merakla bekliyorum. Bir insan günün yarısını çalışarak geçirmemeli. Değmez. Hayat çabuk geçiyor.
 VfV
 28 Nisan 2024 Pazar 09:29
Asgari ücrete günlük 15 saat çalışan ararsanız bulamaz, Suriyeli çalıştırmaya meyledersiniz.
 hasan gürsel altuğ
 28 Nisan 2024 Pazar 08:44
Sayın Başkan göçmen çalışanlardan sağlık raporu ve özellikle verem taraması isteniliyor mu.Bunları kontrol eden belediye var mı.Özellikle hayvan çiftliklerin çalışanlar göçmenler nedeniyle tahlile gönderilen sütlerde olması gereken limitlerin çok üzerinde mikrop çıkıyormuş.Muhtemelen göçmen çalışanlar temizlik kurallarına dikkat etmiyor.Sizin ben göçmen işçi arıyorum dedikten sonra ben hiç bir lokantada bundan sonra yemek yemem.
ESHOT'un kalitesine bir tescil daha!
Yerel Yönetimler
28 Nisan 2024 Pazar 11:26

ESHOT'un kalitesine bir tescil daha!

İzmir Büyükşehir Belediyesi ESHOT Genel Müdürlüğü’nün sahip olduğu kalite belgeleri, Türk Standartları Enstitüsü denetçileri tarafından bir kez daha tescillendi. Kurum, enerji verimliliği çalışmaları nedeniyle TS EN ISO 50001:2018 Enerji Yönetim Sistemi Belgesi almaya da hak kazandı. 
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

İzmir’in 81 yıllık toplu ulaşım markası ESHOT, hizmet kalitesini uluslararası geçerliliğe sahip kalite belgeleriyle tescilledi. Kurumun, ilk kez 2019 yılında almaya hak kazandığı TS EN ISO 9001:2015 Kalite Yönetim Sistemi, TS EN ISO 14001:2015 Çevre Yönetim Sistemi, TS ISO 45001:2018 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi ve TS ISO 10002:2015 Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistemi belgeleri Türk Standartları Enstitüsü (TSE) denetçileri tarafından bir kez daha onaylandı. 

Beşinci belge de geldi
TSE denetçileri, ESHOT’un almak için Ocak 2024’te başvurduğu TS EN ISO 50001:2018 Enerji Yönetim Sistemi Belgesi için de gerekli tetkikleri yaptı. Kurum, otobüslerin çalışan aksamlarının anlık takibini sağlayarak önleyici tamir/bakım faaliyetlerine olanak tanıyan Telemetri Projesi; otomatik motor kapatma sistemi ile araçların rölantide çalışma sürelerinin minimize edilmesi; Gediz Atölyesi’nin çatılarına kurulan güneş enerjisi santrali gibi tasarruf sağlayan projeleri nedeniyle bu belgeyi de almaya hak kazandı.

İstikrarı ve gelişmeyi sağlıyor
Kentte toplu ulaşım hizmetinin büyük oranda otobüslerle verildiğine dikkat çeken ESHOT Genel Müdürlüğü yönetimi, yolculuk konforunu ve güvenliğini daha da artırma hedefiyle görev yaptıklarını vurguladı. Sahip olunan TSE belgelerinin, hizmet kalitesinde istikrarı sağladığı ve sürekli gelişme yolunda kurumsal motivasyonu diri tuttuğu kaydedildi. 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Sevgi Atıl
 28 Nisan 2024 Pazar 12:37
Para ile alınan belgelerin reklamını bırakında ne kadar yolcu taşıdığınızı ne kadar zarar ettiğinizi , işletmeciliği nasıl yaptığınızı açıklayın
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz