İzmir Milli Kütüphane, önünde “Milli” kelimesinin bulunduğu çok özel bir kurum. Devlet kurumları dışında, “Milli” unvanına sahip tek sivil toplum örgütü… Av. Ulvi Puğ, yönetim kurulu üyesi olarak 1994 yılında girdiği İzmir Milli Kütüphane Vakfı’na bugün başkanlık yapıyor. İzmir Milli Kütüphane’nin kapısından içeri girdiğimde gözlerim yuvalarından fırlıyor, “Aman yarabbim, bu ne güzellik!” diyorum kendi kendime… Hayranlıkla göz gezdiriyorum kitap raflarını… Binanın ihtişamını inceledikçe keyifleniyorum.
1 milyon 300 bin kitap var, İzmir Milli Kütüphane’de… Her yıl bu sayı artıyor. Dolayısıyla o tarihi binanın bunca kitabı taşıyacak gücü azalıyor. Ulvi Puğ’a soruyorum, “Buradaki kitapların hepsi sizin için değerlidir elbette. Ama en kıymetlileriniz hangisi diye sorsam…” diyorum. Başlıyor sohbetimiz, bu soruyla…
GUTENBERG MATBAASINDA İLK BASILAN KİTAP VAR
U.P.: Tarih açısından baktığımızda Düsturname-i Enveri çok değerlidir. Fatih Sultan Mehmet döneminde yazılmış bir kitap... Üç bölümden oluşuyor. İlk bölümü, üç semavi dini anlatıyor. İkinci bölüm, Osmanlı tarihini anlatan manzumedir. İki nüsha yazılmış bir manzumedir bu. Biri bizde, diğeri Fransız Milli Kütüphanesi'nde... Elimizde bir Kur’an’ı Kerim var, onun yeri bambaşka… Yunanistan bağımsızlığını ilan ettiğinde Girit'te camilerimizi talan ediyorlar. Türk asıllı bir Yunan vatandaşı, çocuğun elinde gördüğü, çocuğun sayfalarını birer birer yırttığı Kur'an'ı Kerim'i görüyor. Onu 1000 Ruble karşılığında satın alıyor ve saklıyor. O Kur’an'ı Kerim,mübadele ile İzmir’e gelen vatandaş tarafından İzmir Milli Kütüphane’ye armağan ediliyor. En kıymetlimiz bu kitap desek, abartmış olmayız. Yazı stilinden ve kağıdın cinsinden anlaşılıyor ki, bu Kur’an’ı Kerim, Selçuklu döneminde yazılmış. Taaa 900 yıl önce. Paha biçilmez bir değerdir bu kutsal kitabımız… Altın varaklı Kur’an’ı Kerim de kıymetlimizdir. Victor Hugo’nun sadece 2 tane basılmış katalog kitapları var, raflarımızda. Gözümüz gibi bakıyoruz. 1531’de Gutenberg Matbaası’nda ilk basılan kitaplardan olan Aristotales’in hayatını anlatan kitabı da bu listeye almalıyız. Jul Verne’nin orijinal kitapları var.
ATATÜRK, MİLLİ KÜTÜPHANEYİ ÜÇ KEZ ZİYARET ETTİ
İzmir Milli Kütüphane’yi bize biraz anlatır mısınız? Adının önüne “Milli” unvanını nasıl almış?
U.P.: Türkiye'de Milli unvanını kullanan tek Sivil Toplum Kuruluşu, İzmir Milli Kütüphane herhalde. İzmir Milli Kütüphane, Cumhuriyet öncesi, 1912 yılında ‘Milli Kütüphane Cemiyeti’ adıyla kurulmuş. Atatürk, İzmir Milli Kütüphane'yi üç kez ziyaret etmiş. İkisinin inşaat sırasında olduğunu biliyoruz. Atatürk, 1936 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla Kütüphane'nin önündeki ‘Milli’ kelimesini tescil ettiriyor. Milli kavramı o kadar önemlidir ki... Ümmetten millete dönmenin bir simgesidir Milli Kütüphane… Devlet kurumları dışında, Milli unvanını kullanan tek kurum, İzmir Milli Kütüphane'dir.
YAVRU KÜTÜPHANE 7/24 AÇIK OLACAK
Böylesine değerli kitapları korumak çok kolay olmasa gerek. Yer sıkıntısına çözüm bulmak için bir projeniz var mı?
U.P.: Konak Belediye Meclisi üyesiyim. Oraya giderken, kafamda bir yığın projelerle gittim. En kolay şekilde hayata geçirilebilecek iki projem vardı. İzmir, Atatürkçülüğün başkentidir. Çünkü Atatürk'ün yaratmak istediği millet kavramını İzmir hayata geçirmiştir. Atatürk'ün altı okunu, devrimlerini herkes bilir. Yazılı olmayan bir yedinci ilkesi vardır. Nedir o? Hayatta en hakiki mürşit, ilimdir, fendir. İlimin ve ışığının, Atatürkçülüğün 7 gün 24 saat yaşanması hayalim... 7/24 açık bir kütüphanemiz olsun, çok istedim. Bu hayalim gerçek oluyor. Konak Belediye Başkanımız Sayın Abdül Batur'un desteğiyle, her gün, 24 saat açık olacak yavru kütüphanemizi, Karataş'ta Dario Morena Sokağı'nın başındaki tarihi evde iki hafta içinde açıyoruz. Butik tarzdaki bu yavru kütüphanemiz, İzmir Milli Kütüphane’nin şubesi olacak. İzmirliler, haftanın her günü, hiç kesintiye uğramadan bu kütüphaneden faydalanabilecek. Tüm dijital ağırlıkları bünyesinde taşıyabilecek, mimarisiyle göz kamaştıracak muhteşem bir kütüphane projemiz var. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Tunç Soyer de bu projeye çok sıcak bakıyor. Kitap bakım hastanesiyle, üniteleriyle, o kütüphaneyi besleyecek, sanatsal kültürel faaliyetlerin de yapılabileceği bir kütüphane düşünüyoruz. İzmir Milli Kütüphane, Türkiye’deki 6 derleme kütüphanesinden biridir. Türkiye’de basılan her dergi, gazete, kitap gibi yayınlardan birer nüsha kütüphanemize gönderilir. Bu, değişmeyen bir kuraldır. Şu anda 1 milyon 300 bin kitabımız var. Her yıl bu rakam 80 bin civarında artış gösteriyor. Yakında yeni yayınları koyacak yer bulamayacağız. Mevcut binamıza daha fazla yük bindiremeyiz. Bu nedenle, kullanımı çok daha geniş kapsamlı çok özel bir kütüphaneye ihtiyacımız var. Büyükşehir Başkanımız Sayın Tunç Soyer, Konak Belediye Başkanımız Abdül Batur, kütüphanemizi bir yıl içinde 6’şar kez ziyaret etti. Onlar da bu projeyi önemsiyor. Bu kütüphanenin, şehir merkezinde olmasında fayda var. Tüm İzmirliler, kütüphaneye kolayca ulaşabilmeli. Benim gönlümden geçen yer, Kültürpark… Oradaki dokuyu bozmadan, pekala şahane bir kütüphane inşa edilebilir Kültürpark’a…
YERİMİZ DAR, YENİ KÜTÜPHANE LAZIM
Yavru kütüphane dışında başka kütüphane açılacak mı?
U.P.: Eskişehir’e atanan Valimiz Erol Ayyıldız ile protokol imzalamıştık. Valilik ile de bir kütüphane projemiz var. Şu andaki İzmir Milli Kütüphane’nin salonu, 60 kişiyi barındırabiliyor. İzmir’in nüfusu 5 milyona yaklaştı. Her İzmirlinin buradan yararlanabilmesi için 220 yıl beklemesi gerekir. 1994'te burada yönetim kurulu üyesi olarak göreve başladığımda, üç beş kişi olurdu. Şimdi insanlar sıra bekliyorlar. Benim hemen hemen gitmediğim, konuşma yapmadığım okul kalmadı İzmir'de. Bu ziyaretler, Milli Kütüphane ziyaretçi sayısını artırdı. Her ziyarette, şiir sevgisini, kitap sevgisini, Cumhuriyet sevgisini işledim. Çok sayıda çocuk, bu ziyaretlerden sonra Milli Kütüphane'ye gelmeye başladı. Güleryüzlü hizmet, olmazsa olmazımız. tüm çalışma arkadaşlarımızla, bu özelliğimizden asla vazgeçmeyiz. Bunun karşılığını çok gördük. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Şato’da dijital kütüphane açtı. Valilik ile açacağımız kütüphaneyle bir arda üç yeni kütüphaneye kavuşacağız. Tüm bu gelişmeleri, hayalini kurduğumuz büyük kütüphanenin olabilirliği ihtimalini artırıyor.
İzmir Milli Kütüphane’de bakım süreci devam ediyor mu?
U.P.: Valilik, dış bakımı yaptırdı. Binanın çevresini, yukarıdan düşebilecek cisimler olabileceği kaygısıyla çitle çevirdik. Yaz aylarında da kütüphanenin iç bakımını yapıyoruz. Büyük bakım bitti. İçerideki bakım devam ediyor. Eylül ayında, eskisi gibi tam kapasite hizmet vermeye başlarız diye ümit ediyorum.
Bu güzel sohbete eklemek istediğiniz bir şey var mı?
U.P.: Kültür sanata çok önem veriyorum. Türkiye'nin, hatta dünyanın geleceğini, eline silah alan değil, eline kitap alan gençlerin kurtaracağına inanıyorum. Bu nedenle kitabı sevdirmemiz lazım. Sevgi tohumlarını gönüllere ekmemiz lazım. Biz kitaplarla çocuklarımızı çok geç tanıştırıyoruz. İzmir'de bile... Kütüphanelerimiz çoğaldıkça bir başka güzel olacak Güzel İzmirimiz…
|
Şirin Yörük 6 Ağustos 2020 Perşembe 16:06
|
|
Mustafa KAYMAKÇI 20 Temmuz 2020 Pazartesi 14:25
|
.jpg.jpg)
.jpg.jpg)
Sayfa başına git