Ege'de Sonsöz KAPAT

PAYLAŞ 

Hanzade Ünuz, Reiki eğitmeni Melek Madanoğlu ile eller ile verilen şifa diye tanımlanan reiki enerjisini konuştu.

Çalışkan, tertipli bir çocuktu.

Girişken ve meraklıydı.

İnsanlara dokunan işler yapmak istedi,

Tiyatro sanatçısı, edebiyat profesörü olmayı hayal etti.

Şartlar gereği biyalog oldu...

Yıllarca bankacılık yaptı.

Melek Madanoğlu’nun içinde süre giden arayış,

Reikiyle tanıştığı gün anlam kazandı.

Reikiye gönül verdi ve eğitmen oldu.

Reiki yani, evrensel yaşam enerjisi...

Vücudun enerji akışını düzenlemeye yarayan bir yöntem.

Evrensel enerjiye aracılık etmek,

Uygulanan kişinin yaşam enerjisini düzenlemek diye tanımlanıyor.

Ellerin temasıyla enerji gönderme...

Şifalandırma...

İnanmak ya da inanmamak ...

Her ikisi de mümkün.

Ama reiki enerjisiyle çalışmalar yapan binlerce kişiyi merak ediyorsanız...

Reiki eğitmeni Melek Madanoğlu’nun anlattıklarına kulak verin derim...

MELEK ADININ ANLAMI

Ben yaklaşık 12 yaşlarındaydım, babam havacı astsubaydı ve Diyarbakır’daydık. Okul servisinde bir arkadaşımı kızdırdığımda beni çok etkileyen bir sitemi olmuştu, “Adın Melek ama hiç de melek gibi davranmıyorsun” demişti. Ben de o günden sonra adımın ve hayatımın anlamının önemini sorguladım. Aslen İzmirliyiz ama babamın görevi nedeniyle oradan oraya gezdik. Hep  çok aktif bir çocuktum, tiyatro yaptım, karakalem sergisi açtım, Türk halk müziği korolarına katıldım, derslerimde de çok başarılıydım. Aslında tiyatrocu ya da edebiyat profesörü olmak istiyordum. Ama on üçüncü tercihim olan biyoloji bölümünü kazandım, biyoloji eğitimi aldım. Ege Üniversitesi’nin Kalem gazetesinde muhabirlik yaptım. Gençlik Tiyatrosu’nun  sınavını kazandım beni konservatuara almak istediler ama babam müdahil oldu, “Asla” dedi. Evde açlık grevi yaptıysam da tiyatroya devam edemedim.

PİŞME SÜRECİ

Okulu bitirip evlendim, çocuğum oldu. Raks’ta çalıştım, bankada çalıştım. Koşturmacalı bir tempom vardı, çok çalıştım. Sonra eşimin işi nedeniyle St. Petersburg’a taşındık, kızım Ezgi’yle ormanda gezerdik. Doğanın içinde yaşadık, çok okudum ve o dönemde benim fizik bedenim dışında farklı bedenlerim olduğunu öğrendim. Eksi 27’lerde yaşarken daha sonra Aşkabat’ta taşındık, artı 70 derece hava sıcaklığıyla tanıştım. Dünyanın ikinci büyük çölü olan Karakum çölünün içinde iki yıl yaşadım. O zaman düşündüm bu tezatlıklar içinde hayat kulağıma bir şeyler fısıldıyor diye. İkizler burcuyum, her şeye el attım. Biyolog olmam da tüm öğrendiklerime çok önemli bir taban oldu. Bir makro dünya, bir mikro dünya var ve bunların hepsi aslında insan bedeninde de var. Çok fazla eğitim aldım, meğer hepsi benim pişme sürecimmiş. Benim yaşam amacımı bulmam reikiyle oldu. Yaklaşık 25 yıl önce, reikiden sonra gerçek misyonumu yaşamaya başladım.

YÜKSEK BENLİKLE BULUŞMA

Moskova’da Pozitif Düşünce Derneği diye bir grup olduğunu öğrendim. Türk Kadınları Organizasyonu’na kayıt oldum. Empati, bilinçaltının ne olduğunu derinlemesine ilk o zaman öğrendim. Hintli spiritüel bir eğitmenden meditasyon dersleri aldım. İzmir’e taşındıktan sonra da ruhsal gelişim bilgilerinin aktarıldığı Dharma eğitimi aldım. Türkiye’ye reikiyi ilk getirenlerden Yıldız Bulhaz'dan reiki dersleri aldım. Başta yapılan uyumlama çalışmasından sonra inanılmaz ağladım, meğer o tepki bir açılımmış. Ellerimdeki enerjiye inanamadım, bu nasıl bir histir böyle dedim. Bir enerji düşünün her şeye aktarabiliyorsunuz. 17 yıldır reiki öğreniyorum, son 10 yıldır da aynı zamanda reiki öğretiyorum. Reiki de bizler yüksek benliğimizle buluşuruz, bu fiziksel bir olay değil tabii ki. Hayatta enerjiye ihtiyacı olan insanlar çok fazla, bu yolda yürümeye hazır olan kişilerle çalışmayı tercih ediyorum. İnsanlara faydalı olmalıyım düşüncesiyle kalbim hep küt küt atar, acaba yeteri kadar faydalı olabilecek miyim diye telaş ederim.

REİKİ ENERJİSİ NEDİR?

Yaşam enerjisi dışında evrenden gelen farklı boyutta bir enerji de var. Bu yönlendirilebilen bir enerji, bunu kullanabilmek için değerini bilmek lazım. Ki enerji, Rei de spirütüel bilgelik anlamında, yani spiritüel enerjiyi reiki diye tanımlıyoruz. Reiki görülebilen değil, hissedilebilen bir şey. Binlerce yıllık geçmişi olan sanskritçe metinlerde eller ile verilen şifa olarak geçiyor. Hz. İsa’nın da kullandığına inanılan bir enerji. 1800’lü yılların sonunda Mikao Usui adlı aydın bir Japon bu kadim bilgiyi insanlığa tekrar hatırlatıyor. Yetiştirdiği öğretmenlerden birisi bu öğretiyi Hawaii’ye ulaştırıyor. Oradan Amerika’ya, Avrupa’ya ve nihayetinde Türkiye’ye ulaşıyor. Reiki enerjisi Tanrısal Öz’den bize akan kozmik enerjidir. Kendi zekası olan bu enerji bizi fiziksel, zihinsel, duygusal ve ruhsal olarak dengeler. Hücreleri arındıran, kişinin titreşimini değiştirerek olumluya uyumlayan bir enerjidir.

NASIL ÇALIŞIR?

Çakralardan akan yaşam enerjimiz yavaşlayabilir, vücuda giriş yolu bulamaz. O zaman hastalık dediğimiz şey başlar. Örneğin söylemek istediklerini ifade edemeyen birinin boğaz çakrası tıkanmaya ya da fazla çalışmaya başlar. O anda reiki devreye girdiğinde, yaşam enerjisinin giremediği noktaları reiki enerjisi daha yüksek frekanslı bir enerji olduğu için elleriniz aracılığıyla akmaya başlar. O tıkalı noktadaki yavaşlamış frekansı dağıtır, hızlanmasını sağlar yaşam enerjisinin de akışını kolaylaştırıyor. Diyelim ki 10 kişi bana geldi, reiki eğitimi aldı. Bunlardan beş tanesi hayatına reikiyi soktu ve çok güzel kullanıyor. Üçü çok ilerliyorsa bu benim için büyük mutluluk oluyor. Öncelikle kendi yaşamınızda kullanın reikiyi diyorum. Her gün terapilerinizi yapın diyorum.

NAMAZ VE REİKİ

Yaşayabilmemiz için enerjiye ihtiyacımız var. Çok yüksek diye bir enerji olduğu için, yüksek bir makamdan gelen, Tanrı’dan gelen enerji de diyebiliriz. Reiki enerjisine uyumlandıktan sonra önce ruhsal boyuta sonra çakralar aracılığıyla fiziksel bedende hissediyorsunuz. Enerjiyi çağırdıktan sonra elinizde mutlaka hissedersiniz. Bütün öğretilerde var aslında reiki, namazda ellerin konduğu yerler de reiki enerjisinin geçtiği yerlerdir. Reikiyi yaşam yolu yapıyorlar, bu ne demek? Çiçeklerinize, yediğiniz yemeğe, içtiğiniz suya da  reiki enerjisi verebilirsiniz. Biz buna kanal açmak diyoruz, yani reiki enerjisine bağlanıp ellerinizin arasında tutmanız yeterli. Siz bir iletken oluyorsunuz, örneğin ben bir restorana gittiğimde yemeğime reiki yapabilirim, o yemeği arındırabilir daha şifalı hale getirebilirim.

KELİMELERİN ÖNEMİ

Ben reiki çalıştığım arkadaşlarıma derim ki, ağzınızdan çıkan kelimelere zihninizden geçen düşüncelere çok dikkat edin, hakim olmaya çalışın. Çünkü reiki ile düşünceleriniz daha çabuk gerçekleşiyor, dizginler sizin elinizde yolu siz belirliyorsunuz. Zaman içinde yaşanan kızgınlıklar, öfkeye dönüşen duygular. Özellikle öfke çok tehlikeli, sevgisizliğin kendi kendini hastalandırmanın en önemli aracıdır. Herkes kızabilir kızgınlık olmalı, gerekli. Ama kızgınlığını sürdürürsen, o kişiyi bağışlayamazsan o sizin sırtınızda taşıdığınız bir yüke dönüşür. O zaman artık o öfkedir, sırtınızda öfke, birikmiş bir kin taşırsınız. Öfke de fizik bedende hastalık yaratır, karaciğerde rahatsızlık yaşanıyor.

Bir hastalığın fizik bedende ortaya çıkması yaklaşık 4.5 ayda oluyor, bir olay yaşıyorsunuz o travmayı serbest bırakamıyorsan fizik bedende ortaya çıkabiliyor. Dolayısıyla önce kafayı yani bilinci değiştirmek gerekiyor. Ben o kişiyi asla affedemem der bazıları mesela. Ben de sizin bir şey yapmanıza gerek yok, reikiye bırakın derim. Her gün kanalınızı açın, ellerinizi kalp çakranıza ve karın çakranıza koyun, on beş dakika “Şu şu kişiyi bağışlıyorum, bağışlanmayı diliyorum. Kendimi ve onu serbest bırakıyorum” demeniz enerjiye bırakmanız yeterli. Bazıları bir günde, bazıları 21 günde temizliyor. 

ÖNCE SİZ DEĞİŞECEKSİNİZ

Ben ihtiyacı olan herkese seve seve reiki terapisi yapıyorum ama ben asıl olarak işin eğitim kısmındayım. Çünkü birine balık vermektense tutmayı öğretmeyi daha çok önemsiyorum. Kendini ve başkalarını mutlu edebilecek bir yaşam tarzı yaratmak önemli, hep ben duygusunun ortadan kalkması önemli. Biz önemliyiz ama ben de mutlu olmalıyım karşımdaki kişi de. Her şeyin özü sevgi, ben reikiyi o yüzden çok sevdim, içinde sevgi var. Sevgi enerjisi olarak aktarıyorsunuz, bir reiki terapisinden çıktığınızda ben sevgi dolu bir evrende sevgiyle yaşıyorum duygusuyla, bedeninizde onun huzurunu hissediyorsunuz. Şikayet etmek, sürekli negatif konuşmak o konuyu ve enerjisini büyütür, o nedenle önce yansıttığınız enerjiyi değiştirmeniz gerekir. Önce siz arınacaksınız, siz değişirseniz yansıttığınız enerji de değişecektir. Ben reikiyi yaşam yolu yaptığım süre içinde ilişkilerim güzelleşti, zenginleşti. Bugün içimde taşıdığım o kadar güzel yürekli insan var ki. Sizi en çok zorlayan insanların sizi istediğiniz yere ulaştırmak için aracılık ettiğini de aklınızdan çıkarmayın.

Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye

Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz