Yarın 23 Nisan. “Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı”.
Milli bayramlarımızın en önemlilerinden biri… Kutlu olsun.
Ancak;
Yıllardın hem yanlış yorumlanıyor ve hem de yanlış kutlanıyor.
Yanlış yorumlanıyor, aslında “Milli Egemenlik” esas olduğu halde “çocuk bayramı” zannediliyor.
Yanlış kutlanıyor çünkü “çocuk bayramı “ olarak kutlanıyor.
Bu sebeple;
Bir bakıyorsunuz Cumhurbaşkanlığına, TBMM Başkanlığına, Başbakanlığa, Valiliklere ve diğer kurum kuruluşların yetkili yerlerine “çocuklar” oturtulmuş. Bu dönemlerde oturtulan çocukların bazıları nedense “bıyıklı”.
Geçmiş zamanda Başbakanlığa oturtulan “çocuğa” dönemin Başbakanı “astığın astık, kestiğin kestik” diye görevlerini (!)anlatmıştı.
Hatta ve çoğu kere davet edilen Ülkelerin bir kısmın da “egemenliğin millete ait olduğuna” dair en küçük bir emarenin dahi bulunmadığı ülkeler var ve buradan gelen çocuklar sadece konuyu bir “şölen” olarak zannediyorlar. Her partiden Belediyenin de kutlama anlayışının bu doğrultuda yani konuyu “çocukların bayramı” olarak algıladıkları ve törenleri bu doğrultuda yaptıkları apaçık ortadadır.
Oysa;
23 Nisan Milli Egemenlik Ve Çocuk Bayramı “çocukların” bayramı değil yüce Atatürk tarafından “çocuklara” hediye edilmiş bir Milli bayramdır. Esas olan yukarda da belirttiğimiz gibi “Milli Egemenlik” tir.
Niçin?
Çünkü TBMM açıldığın da yaşayanlar Osmanlı düzenin de doğmuş ve büyümüş insanlardı. Bunların o zaman için de “Milli Egemenliği” bütün anlamı ile bilmeleri ve kavramaları mümkün değildi. Bunun içindir ki her zaman ileri görüşü ile temayüz etmiş Atatürk, gelecek nesillerin “Milli Egemenlik” kavramının anlamı içinde yetişmeleri için bayramı “çocuklara “ hediye etmiştir. Anayasanın da amir hükmü olan “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” hükmü bayramın temel kaynağıdır.
Bu sebeple;
“Egemenliğin” ana unsurlarının yetişecek nesiller tarafından bilinmesi ve ilelebet bu doğrultuda ülkenin yönetilmesi Atatürk için esas ve temel dünya görüşüdür.
Yine bu sebeple:
“Milli Egemenlik” Anayasada tarifini bulan Türk Milletine aittir.
Asla ortak kabul edilemez.
Bir başka unsur veya unsurlarla paylaşılamaz. Uluslararası hiçbir kurum ve kuruluşa devredilemez.
Ve Milli İrade tek başına Milli Egemenlik demek değildir.
Milli Egemenlik Türk devletinin kuruluş felsefesidir. Tecelli edecek “irade” hiçbir suretle bu “kuruluş felsefesini” yani “Milli Egemenliği” değiştiremez ve bu doğrultu da hiçbir girişimde bulunamaz. Anayasanın “değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek maddeleri” “Milli Egemenliğin” ta kendisidir.
Sonuç:
23 Nisan Milli Egemenlik Ve Çocuk Bayramı “Milli Egemenlik” esas alınarak ve “Çocuklara hediye edilmiş” bir bayram olarak anlamına uygun bir biçimde kutlanmalıdır.
Sayfa başına git