MENÜ
İzmir
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
24 Haziran’dan geriye kalan
Tayfun MARO
YAZARLAR
27 Haziran 2018 Çarşamba

24 Haziran’dan geriye kalan

Muharrem İnce, düzenlediği basın toplantısında, seçim sonuçlarında sorun olmadığını, ıslak imzalı tutanaklar ile YSK tarafından açıklanan sonuçlar arasında kayda değer farklılıklar olmadığını, on milyon farkla Erdoğan’ın seçimi kazandığını açıkladı.

Yani, Muharrem İnce’nin doğruluğuna kefil olduğu seçim sonuçlarını referans alabiliriz.

Kral çıplak. 17 Nisan Referandumu ile ortaya çıkan %48,59’luk muhalefet bloku konsolide edilemedi, 2 puan kadar geriledi bile…

Erdoğan, %52,6 ile Cumhurbaşkanı seçildi. Cumhur İttifakı ise oyların %53,7’sini alarak Meclis çoğunlunu ele geçirdi.

HDP’nin Meclis’e girmesi demokrasi için bir şans oldu… Fakat CHP’de kazan kaldıran kaldırana... Parti yönetimi durumu gözden geçirecek, herhalde…

Haziran 2015 Cumhurbaşkanlığı seçimleri çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun aldığı %38,44 oya karşılık; 24 Haziran seçimlerinde, CHP kendi adayıyla girdiği Cumhurbaşkanlığı seçiminde %30,6 oy alabildi. Hâlbuki CHP 14 Haziran seçimlerine Millet İttifakı ile girmişti…

Kılıçdaroğlu’na, “Ekmeleddin vakası” diyerek muhalefet yapanlar, buna ne vakası diyecekler?

24 Haziran seçimlerinde, CHP’nin %22.8 oy alarak bir önceki seçime göre yüzde üçe yakın oy yitirmesi ve Muharrem İnce’nin aldığı oyun %8 gerisinde kalması farklı yorumlara yol açtı.

Ne ki, “41 yıl sonra İnce ile %30’u yakalayan CHP” argümanı, siyasal yaşamın gerçeğini ne ölçüde yansıtıyor, tartışmaya açık…  

İttifak içinde İYİ Parti’ye oy kaymalarına ve Meclis aritmetiği gereği barajı geçmesi için HDP’ye oy veren CHP’lilere rağmen alınan %22,8 oy, İnce’nin aldığı %30,6 oyun başarı kriteri olmamalı.

Bence, 30,6’yı İnce’nin CHP’ye kazandırdığı oy olarak değerlendirmek, sorunlu bir yaklaşım…

Ancak Muharrem İnce’nin bu %30,6’nın üstüne CHP liderliği inşa etme hevesi ayan beyan ortada…

Seçim gecesinden başlayan hatalar zinciri gerek İnce gerek CHP yönetimi açısından iyi bir sınav olmadı. Lider iddiası taşıyan kişinin basın toplantısı sırasında, Millet İttifakı içinde birlikte mücadele ettiği diğer parti adaylarını az oy almakla suçlaması, centilmenliğe aykırıydı. İnce’nin haklı olarak eleştirdiği TRT’nin kameramanlarını salondan çıkarması da şık değildi.

Milyonların katıldığı seçim mitingleriyle havalara zıplayanların, Cumhuriyet mitinglerinden hiç ders almadığını düşünüyorum.

Peki, yolunda gitmeyen ne? Neden aynı hata tekrarlanıp duruyor?

Öyle görünüyor ki Atatürkçü laiklerin siyasal örgütü CHP, halka dokunmayı beceremiyor. Aksine, muhafazakâr, mütedeyyin insanlara şöyle söylüyor gibi bir halleri var; “Bana dokun da adam ol!”

CHP, ülkede yeniden sağlanması bir zorunluluk olarak ortaya çıkan toplumsal mutabakatın koşullarını oluşturmak için öncülük etmeliydi. Olmadı.

Ne yazık ki, seçim kampanyası boyunca, Muharrem İnce sadece Erdoğan’a laf yetiştirdi. Şova dönüşen seçim kampanyası, endişeli modernlerin tepki oylarıyla sınırlı destek getirdi.

Doğrusu, bir tarafta yerli ve milli ittifak, diğer tarafta ise millici, ulusalcı, dindar görünümlü laikler ve anti laik Saadet partisi arasında geçen seçim mücadelesinde, toplumda geniş karşılık bulan taraf Cumhur İttifakı oldu. Muhafazakâr toplum, Cumhur İttifakını daha ikna edici veya sahici buldu.

Cumhur İttifakını oluşturan yerli ve milli cenaha göre; yürürlüğe giren yeni yönetim sistemi, Türkiye’nin içinden geçtiği kritik dönemde, özellikle Irak, Suriye, İran, Türkiye hattında ortaya çıkacak kritik gelişmeleri hızla ve etkin şekilde yönetmenin gereği… Umarız daha fazlası yoktur.

25 Haziran itibarıyla çıktığı yolda, Türkiye’yi zor günler bekliyor. Türkiye artık yönetilmesi çok daha güç bir ülke; ekonomik kriz hayli can yakacak.

Erdoğan tek adam olarak elbet de güçlü görünüyor; ancak siyasal diskuru oluşturan MHP’nin kuşatması hayli etkili…

CHP öncülüğünde kurulan Millet İttifakı, ortak bir program ve ortak bir adayla seçimlere giremediği için, seçmen çoğunluğunu ikna edecek seçim kampanyası yapamadı. Erdoğan’ı aşağı indirmek dışında, İttifakın ne yapmak istediği belli değildi. Vaatler işe yaramadı. Türkiye tasavvuru bulanıktı.

Sonuç olarak, Erdoğan, nevi şahsına mahsus Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemiyle ülkeyi yönetecek. Buradan dönüş olmaz artık. Bu saatten sonra, sistemi iyileştirecek fikirlere yönelmek daha gerçekçi gibi görünüyor.

Millet ittifakı ve HDP, önümüzdeki dönemde, seküler toplumu nasıl savunacağı konusunda bir konsensüs sağlamalı. Kamusal alan yeniden düzenleniyor. Çok sağlam durmak lazım.

Yeni bir dönem başlarken her şeyin yoluna gireceğini düşünmek için çok naif olmak gerekir. Toplumsal mutabakat elan sorunlu… Ülkenin yarısı seküler hayatı, yarısı islami hayatı arzuluyor…

Bu hengâmeden toplumsal mutabakat çıkarmak, şapkadan tavşan çıkarmaya dönüşmese iyi olur.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Cumhuriyetçi
 28 Haziran 2018 Perşembe 15:45
Popülizmi bırakıp somut gerçekler üzerinden konuşalım; çoğunluğu "açız" diye bağıran işçi/memur/ırgat/emeklilerden ve ezilen kadın kesiminden oluşan bir ülkede 70 yıldır sermayeden yana olduklarını açık açık beyan eden sağ partiler/ve kişiler açık ara oy alıp başa geçiyorsa, o ülkede 'halk' diye bir kavramdan söz edilemez... Ve hiç kimsenin de "açız" diye ağlamaya hakkı yoktur... Gerisi de teferruattır.
 Obi
 28 Haziran 2018 Perşembe 12:55
Gene halkı suçlamak en büyük kolaylık...artık halkı suçlamak yerine neden diye sormak gerekmez mi?? Halkın yarısı laik diğer yarısı laik değil demek çok yanlış.. Türk halkı vatanına bağlıdır.. Siz Apo''nun heykelini dikeceğiz diyen adama, Mustafa Kemal''in itleri diyen partiye her evden bir oy isterseniz karşılığı bu olur.. Halk Chp''yi, değil Mhp''yi kurtarıcı olarak görür. Chp''yi büyük Hdp yapma projesinden vazgeçilmediği müddetçe sonuçlar bu olacaktır hatta her seçimde daha da oylar eriyecektir. Akp''nin açılum sürecindeki yerel seçimlerde kaybettiği oy oranını düşündüğünüzde, Türk halkının nasıl bir halk olduğunu anlarsınız.
 Cumhuriyetçi
 27 Haziran 2018 Çarşamba 20:42
İyi ama takım tutar gibi oy veren halkın(!) hiç mi payı yok bu karanlığa uzanan yolculukta?
 Gürkan
 27 Haziran 2018 Çarşamba 13:51
İnce'nin 2 önemli hatası oldu: 1. olarak kavga değil proje konuşacağım diyen İnce bir süre sonra sadece sizin de dediğiniz gibi sadece Erdoğan' a laf yetiştirdi. Yapılan en büyük hata ise eski sisteme geri döneceğiz gibi algılanan parlamenter sisteme geri döneceğiz vaadi oldu. Meydanlarda genel projeler ve şehir bazında projeler ağırlıklı olarak ayrıntılı bir şekilde konuşulmalıydı. İkinci olarak da parlamenter sisteme geri dönüş vaad ediliyor ise ayrıntıları halk ile paylaşılmalıydı. Nasıl bir sistem vaad ettiğini kimse bilmiyor. Eski sistemi de halk istemediğini zaten oy vererek belli etmişti.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz