MENÜ
İzmir
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Adım adım Terra Madre Anadolu’ya…
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
17 Ekim 2019 Perşembe

Adım adım Terra Madre Anadolu’ya…

Üretirken iyi, temiz, adil olmak... Tüketirken satın aldığınız ürünlerin üretim koşullarına bakmak... Üretirken, tüketicinin onları çoluk çocuğu ile sağlık içinde yiyip içeceğini düşünerek, “önce zarar verme” ilkesine dayanarak üretmek… Tüketirken üreticinin haklarını gözetmek, “yahu bunlar bilmemne marketinden pahalı imiş” dememek, gerçek gıdanın bu dünya koşullarında çok da ucuza mal olmayacağını peşinen kabul etmek… Özetle üreticinin tüketicinin haklarını koruması, tüketicinin de gerçek gıda üretmesi koşulu ile üreticiye saygı duyması… Bu deyim 1990’ların sonundan beri slow-food hareketi ile yaygınlaşmaya başlayan “co-producer” Türkçeye Defne Koryürek çok hoş adapte etmişti: Türetici…

Kısa bir süre önce “Petrini’nin İzmir Rüyası Gerçekleşiyor” diye bir yazı yazmış ve Tunç Soyer’in İzmir’i Akdeniz’in görkemli bir buluşması olarak düşlediğimiz Terra Madre Anadolu’ya adım adım taşımakta olduğunu yazmıştım. 

Orada söylemiştim; şimdi tekrarda zarar yok: Terra Madre gibi bir güçlü duygu içinde iki yıllık büyük buluşmaları Torino’da düzenleyen, ayrıca yerel Terra Madre buluşmalarını da zaman zaman örgütleyen Slow Food Hareketi, ortak kültürel ve gastronomik sürdürülebilirliği amaçlayan uluslararası bir hareket. Kişilerin demokratik ve gönüllü katılımına dayanıyor. Birinci öncelik gıda ve tarımda biyoçeşitliliği savunmak. Lezzetin standartlaşmasına karşı çıkmak. Tüketicinin bilinçlenme gereksinmesini desteklemek. Gıda ve gastronomik geleneklerin bağlı olduğu kültürel kimliklerin sürdürülebilirliğinin sağlanmasına çalışmak da hedefler arasında…

Biz Slow Food gönüllüleri tüm insanların ulaşabileceği ve tat alabileceği, kendileri için yetiştirenler için ve gezegenimiz için iyi temiz ve adil gıdayı hayal ederiz.

İşte böylesine yüce bir hayalin peşinde koşarken Tunç Soyer’in İzmir’e Başkan olmasıyla birlikte güzel kentimizde bir Terra Madre düzenlenmesi hayalinin coşkusu içindeyiz bir süredir.

Ve önemli bir adım. .. Dün (Çarşamba) üretici ve tüketiciyi aracısız buluşturan üretici pazarlarının ikincisi Kültürpark'ta, bu yıl üçüncüsü düzenlenen İzmir Tarım Festivali'yle beraber açıldı. Ayvalık’taki zeytin hasat şenliğinde bulunma zorunluluğum olduğu için bu pazarın açılışına katılamadım. Ama bizim Bardacık ekibinden çok sayıda arkadaşım gün boyu pazarı ziyaret etti.

BEREKET MEYDANI

Fotoğraflardan da görüyorum ki  İzmir Tarım Festivali’ni kortej yürüyüşü de hayli görkemli olmuş. Festival kortejine kooperatifler, ziraat ve meslek odaları, üretici birlikleri, üniversiteler, Süt Kuzusu ve Abla Ağabey Kardeş Projesi’nde yer alan çocuklar ile çiftçiler katılmış.  Korteje katılanlar, “Başka Tarım Mümkün”, “Kurda, Kuşa, Aşa Bereket”, “Yerelde Üret, Yerelde Tüket” gibi renkli dövizler taşımış.

Tunç Başkan konuşmasında da önemli vurgular yapmış, gıda endüstrisinin üreten ve tüketenler arasında ayrım yaratan büyük gıda şirketlerinin elinde olduğunu söylemiş. Benim bu yazının başında vurguladığım üretici-tüketici ilişkilerine gönderme de yapan Tunç Soyer’in şu sözleri çok değerli: Çağımızdaki en büyük sorunlardan birisi, kır ve kent arasındaki ilişkinin kopmuş olmasındadır. Dünyanın gıda devleri kır ve kent arasındaki duvarın daha da büyümesi için adeta seferber olmuşlardır. Gıda özgürlüğünü tesis etmenin tek yoluysa işte bu duvarların yıkılması. Bu da ancak kırda ve kentte yaşayan vatandaşlarımızın birbirine dokunabilecekleri, göz göze bakabilecekleri ve dertlerini dinleyebilecekleri yeni meydanların açılmasıyla mümkün… Benim için üretici pazarları para karşılığı sebze meyve satın alınan yerler değildir. Bu pazarlar, bereketin çoğaldığı ve toplumun her kesimine yayıldığı meydanlardır. Üretici pazarları alışveriş merkezi değil, bereket meydanlarıdır…

SLOW FOOD KÖŞESİ

Yazının başında yazdığım gibi İzmir, bu tür etkinliklerle yine Kültürpark’ta düzenlenecek ve Akdeniz’in bütün toprak ana sevdalılarını bir araya getirecek Terra Madre Anatolia etkinliğine hazırlanıyor.

Kültürpark üretici pazarında kırmızı salyangozları ile yer alan Slow Food köşesi de biz gönüllüleri mutlu etti. Her birliğimizin flamaları oradaydı. Yolunuz düşerse mutlaka alın diye yazıyorum, Türkiye’deki aktif slow food birliklerinin tanıtıldığı broşür de pazarda dağıtılıyor, alın okuyun ve ülkemiz gönüllülerinin tamamen gönüllü olarak neler yaptığının tanığı olun…

Kültür sadece edebiyat-sanat değil ki, gıda da beslenme de ciddi kültür bileşeni artık… Slow Food da bu kültürün önemli bir bileşeni 30 yıldır.

İTİRAZLAR MESELESİ

Kültürpark’ta bir üretici pazarı kurulacağının açıklanması başta Kültürpark Platformu olmak üzere bizim İzmir-İzmir grubu da dahil bazı mecralarda itiraz konusu oldu. Karşı çıkanlar çok demokratik olarak pazarın zaten sıkışık olan Alsancak trafiğini artıracağını, bu türden pazarların kaçınılmaz olarak kirliliği de peşinden getireceğini söylediler.

Ama yazının başından beri anlatmakta olduğum kısaca “üretici-tüketici” ilişkileri açısından dün açılan pazarın felsefesine bakmanın daha doğru olduğu kanısındayım. Bizim Bardacık Birliği’nden iki arkadaşı gün boyu görevlendirdim, öncelikle ekstra bir trafik sorunu yaşanmamış. Hava karardıktan sonra yeniden Kültürpark’a gitmişler ve her yerin tertemiz olduğunu gözlemlemişler. Umarım hep tertemiz kapanır üretici pazarı. Kaldı ki Pagos pazarı da en ufak bir çöp bırakmadan kapanıyordu…

Kentlilerin bu kaygıları demokratik olarak dile getirmeleri de çok değerli. O zaman bu işleri düzenleyenler haklı olarak refleksler geliştiriyorlar.

Umarım İzmir’de yeni üretici pazarları açılmaya devam eder. Çünkü daha adil, daha temiz ve daha iyi bir dünyanın adımlarının atılmasının önemli yollarlının başında iyi-temiz ve adil gıdadan geçiyor.
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Nedim Atilla
 18 Ekim 2019 Cuma 17:09
Değerli yorumcular yazımda belirttiğim iki konuya özen göstermenizi isterim. Ben Kültürpark'ta açılan üretici pazarındaki slow food standı ve bizatihi pazarın kendisinin Terra Madre Anadolu etkinliğine ciddi bir hazırlık olduğunu yazdım. İkinci konu ise slow food geleneğinde kimse bireysel olarak bir şey yapmaz. Sn. Soyer'in girişimi ile ve Türkiye'deki slow food birliklerinin desteği ile gelecek güzel İzmir'e Terra Madre. Yine yazıda belirttiğim gibi itiraz etmek de iyi bir şeydir...
 
 17 Ekim 2019 Perşembe 16:31
şimdi sırada agora mı var? sn.Soyer oradada mı üretici pazarı düzenleyecek?
 mustafa yenihayat
 17 Ekim 2019 Perşembe 16:06
Terra madre salone del gusto 2016 fuarını inceledim. bu organizasyon 22-26 eylül tarihlerinde düzenlenmiş slow food kurucuları önderliğinde.sn.Nedim Atilla nın büyük şehirinde desteklemesi ile 2020 de bu fuarı izmire getirmesi güzel bir şey,ama kültürpark üretici pazarını terra madre Anadolu diye sunmak ne kadar doğru? terra madre 2016 4 günklük bir fuar olmuş ve kapalı salonlarda, müzelerde,açık alan olarak valantino parkı ve san marco meydanında da etkinlik olmuş.şimdi size soruyorum, her hafta çarşamba günü düzenlenecek kültürpark üretici pazarı ile aynı mı???
 muhalif
 17 Ekim 2019 Perşembe 15:42
yerra madre fuarı başka, üretici pazarı kurmak başka bir şey, hemde kültürparkta.. bu pazarın devamı gelecektir, her çarşamba.. terra madre her çarşamba mı kurulacak kültürparka yada terra mdre fuarı bir ihtisas fuarı oolarak Gaziemir fuarizmirde mi olacak? burada sapla samanı birbirine karıştırmamak gerekir. şehir merkezindki kültürparkta üretici pazarı kurmak ne kadar mantıklı? şehrin göbeğinde..kültürpark adı üstünde kültür sanat faaliyetleinde kullanılmalı, pazar yeri olarak değil. ayrıca pagos üretici pazarı ile karşılaştırılamaz.kadifekale uzun süredir insanların gitmediği gidemediği bir yerdi. yıkımlardan sonraki halinide göstermek ve İzmirlilerin ayağını buraya alıştırmak için mantıklı bir organizasyondu. şimdi kültürparka üretici pazarı kurmak İzmirliyi kültürparka sokmak için mi? bence yanlış ve aceleye getirilmiş bir karar. bunun çokta tutacağını da zannetmiyorum.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz