MENÜ
İzmir 11°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Akdeniz’de olup bitenler!
Kemal ARI
YAZARLAR
13 Ağustos 2020 Perşembe

Akdeniz’de olup bitenler!

Akdeniz’de çıkar çatışmaları devam ediyor…

Doğal olarak Türkiye de çıkarlarını korumak için çaba harcayacaktır.

Bunun tersi düşünülemez…

Bu konularda gücün geçerli olduğunu artık dünya alem biliyor…

Sorun çok yönlü, çok boyutlu…

Ve yalnız Doğu Akdeniz’de kıyısı olan ülkelerle sınırlı değil…

***

Bu ülkeler bir araya gelebilse, ülkelerini yönetenler kimi kaprislerden sıyrılabilse ve bölgede yalnızca iyi ilişkileri, işbirliğini ve ortak ekonomik çıkarları öne alan görüşmeler yapabilse emin olun sorun çözülebilir.

Ama durumun ne olduğunu tam olarak anlayabilmek için; ortada dönen aktörlerin dışında, dışarıdan bunlara karışan ve onlar üzerinden sömürgeci düşüncelerini öne çıkaran ülkelere bakmak gerekiyor…

***

Sorun ne?

 

Bölgede önemli başta doğal gaz olmak üzere önemli enerji kaynakları olduğu biliniyor…

 

Üstelik Doğu Akdeniz jeopolitik ve stratejik önemi çok fazla…

Bir çok enerji hattı bu alandan geçip, başka alanlara doğru uzuyor.

Üstelik Ortadoğu’da yaşanan askeri ve siyasi gelişmeler, kökeni enerji kaynaklı olaylar olmakla birlikte, stratejik açıdan özellikle ABD, Rusya, İsrail ve AB tarafından çok çok önemli…

 

Bunun dışında elbette İsrail, Hizbullah, Mısır ve Güney Kıbrısın da dahil olduğu AB etkenini de göz ardı etmemek gerekiyor.

Bu çemberi de kendi özellerinde başka bir çember takip ediyor:

İngiltere, Fransa, Almanya ve ötekiler…

***

Türkiye ile Yunanistan arasında yaşanan Navtek ilanlarından kaynaklanan sorun ve Oruç Reis Arama gemisinin, Kıbrıs’ın güneyine de açılarak, doğal gaz arama çalışmaları ilişkileri iyice geriyor…

 

Türkiye Libya ile bir münhasır ekonomik bölge anlaşması imzaladı.

Yunanistan da bunu Mısır ile yapınca bu kez, kesişen alanlar oluştu ve ilişkiler iyice gerildi…

***

Sorun nereye gider?

Dediğimiz gibi, bu yaşanan olaylara öteki ülkelerin müdahalesi olmasa ve el altından tarafları kışkırtan yaklaşımları bulunmasa, bir biçimde sorun çözülür.

Ancak bunu yapmayacakları artık çok belli; çünkü kendi çıkarları bölgede gerilim yaşanmasını ve bu gerilim sonunda da Türkiye’nin geri adım atmasını gerektiriyor…

 

Örneğin Macron:

Tuttu, aklı selim, itidal ve uzlaşı önereceğine, Yunanistan’ın haklı olduğunu ve yanında yer alacağını açıkladı…

 

Bu açıkça Türkiye’ye karşı bir tehdit anlamı da taşıyor ve neredeyse, “Ben senin haklarını tanımıyorum arkadaş, geri adım at” demeye geliyor…

 

Ancak Türkiye geri adım atamaz, atmamalıdır…

***

İrili ufaklı adaların, Türkiye’nin neredeyse birkaç mil yakınına kadar sokulmuş olduğu göz önüne alınırsa, Güney Kıbrıs’ın AB’ne katılması ve bu ülkenin ve Yunanistan’ın AB’ni arkasına alarak uyguladığı baskılar da buna eklenirse, Türkiye’nin geri adım atması neredeyse intiharı anlamına gelir…

 

Hele bir de Yunanistan’ın gelip bayrak diktiği ve Türkiye’ye ait olduğu iddia edilen adacıklar üzerindeki hırsı da anımsanırsa, olan bitenin bütünüyle Akdeniz ve Ege’den silinip süpürülmesi gibi büyük bir baskı projesinin parçası olduğu derhal anlaşılır…

***

Şimdi ne olacak?

Ya aklı selim hakim olup, iş uzlaşmaya bağlanacak ya da Allah göstermesin, iki ülke arasında sıcak bir çatışma olasılığı kendini gösterecek.

Çatışma en arzu edilmeyen şey; hele ki dünyanın ve bölgenin bunca sorunu varken…

 

O halde ne yapmalı? İki ülke derhal Atatürk ve Venizelos döneminin ruhuna dönmeli ve kaderlerinin birbirleriyle kesiştiği gerçeğinden hareket ederek, karşılıklı el uzatıp, işi tatlıya bağlamalılar…

 

Bunun tersine istenmeyen şeyler olursa, emin olun buna sevinen ve elini ovuşturan oyun kuranlar, dişlerini göstererek, sinsice gülmeye başlayacaklar…
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz