MENÜ
İzmir 15°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Akıl firarda…
Tayfun MARO
YAZARLAR
26 Mart 2018 Pazartesi

Akıl firarda…

Sosyal gelişmenin çok ağır işleyen süreçlerle gerçekleştiğini bilirdim de ters işleyen dinamikler hiç aklıma gelmemişti.

Gelin görün ki toplum/iktidar ilişkilerinde ortaya çıkan yerli ve milli memleket manzaraları bunun pekâlâ mümkün olabileceğini düşündürüyor. Meğer din dinamikleri, sosyal gelişmeyi tersyüz edebiliyormuş… Veya o gelişme dediğimiz, hiçbir zaman gerçekleşmemiş bir yanılsamadan ibaret…

Seküler toplum çöküyor. Millet, yeryüzünde olan bitenin bilgisine hayli uzak; gerçeğin bilgisiyle arasında yerli, milli, dini barikatlar var; Daha tuhafı, ana muhalefet de bu barikatlara sık sık takılıyor.
Ülke, batı-doğu hattında, garplı kurumları ile şarklı zihniyetinin arasında gerilip kalmış… Toplum, iki arada bir derede, ne olduğunu anlamaya çalışıyor. Yöneticilerimiz ise Dünya’ya çemkirip duruyor.
Çanakkale’den Afrin’e, yedi düvelden PYD’ye varmak için toplumca nasıl akıl yürütmüş olabiliriz ki hepsi birbirine karıştı…

Hâlbuki seksenli yıllardan itibaren, sınır güvenliğini sağlamak içi devletin bu tür sınır ötesi operasyonları zaman zaman yapmak zorunda kaldığını biliyoruz.

Bölgeye ayar vereyim derken bir yeni Afganistan vakası ile karşı karşıya kalmak da var…

Düşünmek, yazmak, söylemek çok netameli… Suç muğlâk… Kimin ne zaman suçlu sayılacağı belirsiz…Otoriter rejimlerde sınırlar çizilidir, suç tanımlanmıştır. Bizde ise hepsinin ucu açık. Yüksek irade o anda nasıl uygun görüyorsa, gereği yerine getiriliyor. Farklı bir otoriterlik anlayışı…

Demokrasi ile toplum arasına hergün yeni mesafeler giriyor. Demokratik hak ve özgürlüklere adam akıllı yabancılaştık. Devletin bekası için…OHAL koşulları demokrasiyi sınırlıyor ama devleti güçlü kılıyor… Devleti yönetenler böyle düşünüyor. Böyle düşünmeyenler ise terörist falan olabilirler.
Mücahit ve milliyetçi olan ile seküler ve modernist olan arasında derin yarılmalar meydana geliyor. Oysa yeni bir toplumsal mutabakatın zaruretini konuşuyorduk; kopuşun değil…

Bir ucu diyanet diğer ucu hamaset bir asa elinde, Dünya’ya meydan okuyor…

Hariciye bürokrasisi soğuk soğuk terliyor…

İş dünyası hop oturuyor hop kalkıyor…

Bankalar nefesini tutmuş, bekliyor…

Televizyon kanalları kem küm ediyor…

Akiller durmadan saçmalıyor…

Basın enikonu suskun…

Toplum tedirgin…

Hal böyle iken, gelmiş geçmiş en yüksek oy oranlarına gözünü diken Reis, Cumhur ittifakını bu oranlarla tanıştıracağını söylüyor…

Öte yanda, Kılıçdaroğlu ve Akşener; “Sandıkları koruyacağız, seçim güvenliğini sağlayacağız.” diye açıklama yapıyor.

Bu durum, “başımıza gelecekler var…” duygusu uyandırıyor.

Olan biteni düşündükçe insanın aklı karışıyor. Sanki bir üst akıl var ve bir süredir firarda…

 

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Obi
 29 Mart 2018 Perşembe 21:36
Bu ülke üst akıllardan çok çekti, genelde o üst akıllar akıl verdikleri ülkeleri bir süre sömürür, işi bittiği zaman da akıl vermeyi bırakırlar ondan sonra da onlardan medet uman o ülkenin ''akillerinin'' bazıları da üst akıl neden bizi bıraktı, yanlız kaldık, bize artık destek olunmuyor diye yakarırlar, bir kısmı da hayatları boyunca mücadele etmedikleri için soluğu yurtdışlarında alıp kolay yolu seçerler. Zaten onları bu ülkeye bağlayan duygusal bir bağ olmadığı için. O yüzden artık hep bize akıl veren birilerini beklemek yerine kendi aklımızı kullansak??
 Lombak
 26 Mart 2018 Pazartesi 17:23
Aman aman o üst akıllardan çok çektik. Umarım ilelebet firarda kalır. 29 Ekim 2014'te Kobaniye Barzani Peşmergelerini PKK sempatizanlarının "biji serok obamaları"yla Türk toprağı üzerinden ulaştıran hükümet, ordumuz sayesinde 18 Mart 2018'de Afrin'i aldı. Darısı Kobani'nin başına diyelim. Suriye sınır hattı tamamen alınıncaya kadar OHAL devam etmeli.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz