MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Aklımda abuk sabuk sorular…
Tayfun MARO
YAZARLAR
29 Kasım 2017 Çarşamba

Aklımda abuk sabuk sorular…

Davanın adı; Amerika Atilla’ya Karşı… Neden, davanın adının “Amerika Türkiye’ye Karşı” gibi anlaşılması için iktidar çevreleri bu kadar çaba sarf ediyor?

ABD’de görülen davanın merkezinde yer alan İran, zanlıları kendisi yargıladı. Fransız bankası BNP’nin yargılanmasını Elysée Sarayı milli bir mesele olarak görmedi. Türkiye neden kendi zanlılarını yargılamaktan uzak durdu?

NATO-Pentagon hattında gerilen Türkiye, Beyaz Saray’da Trump ile stres atarken nasıl bir iletişim sorunu yaşıyor ki ikide birde Türkiye tekzip ediliyor?

Rusya ile ABD arasında Suriye ve Esad yönetiminin geleceğine dair nasıl bir mutabakat gerçekleşti ki gerek Türkiye gerek İran Putin’in koltuğunun altına girdi?

Sanayi üretimi ikibinli yıllar boyunca geriledi, tarım politikası çökmüş durumda, hayvancılık zaten batık, turizm gelirleri geriledi, bilişimde ülke nal topluyor, ihracatta ithalat payı çok yüksek, dış ticaret açığı sıkıntılı… Hal böyle iken, ekonomik göstergelerin hatırı sayılır bir kısmı neden iyi?

15 Temmuz kalkışmasından sonra Ulusalcılar, Avrasyacılar, milliyetçiler ile FETÖ’ye karşı kader birliği yapan Erdoğan’ın islamcı kimliği, yerli ve milli mutabakatın neresinde yer alıyor?

Harbiye marşı söyleyen yaralı kaplan… Bu kadar gerçek üstü bir tablo ortaya nasıl çıktı?

Gülen cemaati, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ne iç tehdit olarak 2004’te girdi; sonra ne oldu da ülkeyi yönetenler bu tehlikeyi göz ardı ederek cemaati siyaset belgesinden çıkardılar?

Devlet Bahçeli gibi deneyimli bir siyasetçi, teslimiyetçilik olarak anlaşılabilecek politik tutumunu nasıl oluyor da bu kadar kendinden emin ve soğukkanlı sürdürebiliyor? Kim kime tabi oluyor?

PYD-ABD işbirliğine, solcular, anti-emperyalist mücadelenin neresinde yer buluyorlar?

Baykal’ı neden tasfiye ettiler ve Kılıçdaroğlu’nu, Baykal-Sav ikilisinin delegelerine seçtirdikten sonra, Önder Sav’ı tasfiye etmesini sağladılar?

CHP’yi vasatlaştırarak Türkiye’nin siyasal yaşamında kurulan yeni denge, kimleri mutlu ediyor?

Doğu-Batı ekseninde bir oraya bir buraya savrulan Cumhuriyet, yeniden nasıl dengeye gelecek?

Esad’ı Esed yapmış Şam’da Emevi Camii’nde namaz kılacak iken, Esed neden yeniden Esad oldu?

Kürt açılımı neden başladı, sonra ne değişti de bitti? HDP neden legalitenin dışına çıkmaya zorlanıyor? ABD PYD’yi neden bu kadar çok seviyor? İsrail Barzani’yi neden itti?

Başı belaya girmeden bu soruları yanıtlayacak ve o yanıtları yayımlayacak babayiğit var mı?

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Lombak
 1 Aralık 2017 Cuma 13:11
Mesela bir soruya cevap vereyim. Kürt açılımı neden başladı? Abd-FETÖ taraf gazetesini kurdu. sahteliği kanıtlanmış belgelerle ordu mensupları içeri atıldı. Ergenekon, balyoz, askeri casusluk vs. Komşularını bölerek birliğe dahil eden AB (bkz, Çekya, eski Yugoslavya) de kürtlere toprak verilmesini şart koşuyordu. Bunlar hükümetçe olumlu karşılanınca açılım başladı. 2007'de. AB üyelik müzakereleri başlayalı 2 yıl olmuş, bugün "diktatör" dedikleri, Avrupalılarca demokrasi havarisi gösteriliyordu. Neden? Bölünmeye göz kırptığı için. BDP-HDP-DBP burada devreye sokuldu. Teorik olarak Sevr, yani Türkiye'nin "demokratik bölgeler" adı altında güçsüz, parçalanmış yönetimi öngörülüyordu. 2010 referandumu ile tüm yargı fetö terör örgütüne teslim edildi. Yargılanmalar hızlandı. Bölünme sürecinde takvim hızlandı. AKP-BDP çözülme komisyonu kurdu. 2013'te Demirtaş hükümete darbe gerekçesiyle başta gezi olaylarına destek açıklamadı. Sonradan 180 derece döndü. Güneydoğu'da hükümet orduyu kışlalara hapsetti. PKK HDP'li belediyelerin işbirliğinde kentlerin yollarına bombalar döşemeye mezarlıklara cephane gömmeye başladı. 29 Ekim 2014'te Barzani'nin Ayn El Arap'a birliklerini yollamasına izin verildi. Suriye'deki Kürt koridorunun açılmasına Davutoğlu hükümeti göz yumdu. 2015 haziran seçim sonuçları ve HDP'nin sırtını PYD-YPG'ye dayadığını açıklaması, rotayı tersine çevirdi. 2015 Temmuz'da pratik anlamda bomba üstünde yaşayan şehirler tek tek geri alındı. PKK'nın intikam amaçlı eylemlerinde İstanbul ve Ankara başta olmak üzere 100lerce vatandaş ve güvenlik gücü şehit oldu. PKK hendeklere gömüldü. Suriye'de Esad, Rusya desteğiyle 2015'ten başlayarak durumu lehine çevirdi. Irak devleti aynı şekilde IŞİD ile mücadelesinde başarılı sonuçlar almaya başladı. 2017'de Rusya ile yaşanan uçak düşürme krizinin aşılmasından sonra ilişkiler olumlu şekilde gelişti. Bölge devletleri ulus-devlet merkezli bağımsız politikalarını uygulama imkanı buldu. ABD kaybetti. Şu anda Türkiye'nin gerçek gündemi terörle mücadeledir. Suriye-İran-Irak-Türkiye'nin koordineli terör operasyonlarının başarısıdır. Barzaninin 1 ayda pes etmesidir. Kürt hareketinin temelinin laik kadın gerillaya değil, babadan oğula geçen ortaçağ ağalık sistemine dayandığının bir kez daha ortaya çıkmasıdır. Cumhuriyet hiçbir yere savrulmuyor. İstediğinde kendi ayakları üstünde ayakta duruyor. Bu da vücut direncinin yerinde, sağlam olduğunu gösteriyor. Özellikle 15 Temmuz sonrası, halkta büyük bir silkelenme yaratmış, ülkeye sahip çıkma ve umut duygularını güçlendirmiştir. Geleceğe her zamankinden daha umutlu bakılmaktadır.
 Zafer Zafer
 30 Kasım 2017 Perşembe 21:49
Yok Sn.MARO :))
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz