MENÜ
İzmir 17°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Allah’ın bol, kulun az olduğu yerler
Engin ÖNEN
YAZARLAR
25 Mart 2020 Çarşamba

Allah’ın bol, kulun az olduğu yerler

Herkesin krizi fırsata çevirme şekli ve olanağı farklı. Bir de niyeti tabi. Kimileri salgını fırsat bilip, maskeyi, anti bakteriyel malzemeleri stokluyor veya yüksek fiyatla satıyor.

İktidar ise, insanların can ve geçim derdine düştükleri bu tecrit günlerinde, toplum sağlığından çok başka konularla meşgul görüntü veriyor. SİT kurallarını ve haritalarını değiştiriyor ve yeni imar alanları üretiyor mesela. Af Kanunu hazırlıyor ama kapsamını yine, adalet duygusundan ziyade iktidarını düşünerek ayarlamaya çalışıyor.

Bizim imkânlarımız, niyetimiz ve gündemimiz farklı haliyle. Bazen köye, kırlara kaçamak yapsak da, zamanın çoğunu evimizde geçiriyoruz. Narlıdere kitabını yazmaya başlamalı yavaş yavaş. Birkaç görüşme kaldı ama onları sonra da değerlendirebiliriz, hele şu günler geçsin.

Yazmak en güzeli. İster mutfakta olayım isterse salonda, manzaram aynı. Kızıldağ. Balçova, Narlıdere ve Güzelbahçe’nin yamaçlarından, Kavacık’a kadar ve hatta oradan da Cumaovası’na kadar uzanan dağlar. Gezdik oraları. Zor parkurlar gerçekten.

Bazen Rum izleri aradık, bazen Tahtacı’lardan kalanları. Az da olsa bulduk tabi.

Kızıldağ, Narlıdere öncesi, Tahtacıların mekanı olarak kitabımızda yer alacak bir dağ. Bir yandan onu izliyorum ve bir yandan da, Bademler Köyünden arkeolog Musa Baran’dan Tahtacı Alevilerinin Kızıldağ bağlantısını okuyorum.

“Tahtacı’nın yatırı, katırı ve hatırı yanında gezer” diyor Musa Baran. Tahtacılar nereye yerleşse, hemen oraya bir yatır kurarlar. İlle de bir Pir’in mezarı olması gerekmez. Düşünde görmen yeter. Kızıldağ’da çok sayıda yatır kurulmuş zamanında.

Katır da, o zor dağlarda odun ve kereste taşımak için pek kıymetli tabi. Detayı kitapta anlatırım da, ama şu hatır kısmına değineyim biraz.

Tahtacı nerede oba kursa, ocağını yakar ve hemen “yurt kahvesi” pişirirmiş. Gelip geçene de ikram edermiş. İnsan görünce sitem de edermiş Tahtacı, “hiç yolu bize uğratmadın ya!” diye. Kahveler içilir, hal hatır sorulurmuş.

Musa Baran, Tahtacıların hatıra önem vermelerini şöyle açıklıyor: “Allah’ın bol, kulun az olduğu yerlerde yaşadıklarından insan kıymetlidir bunların yanında. Hatırları büyüktür. Dostluğu bilirler.”

Kızıldağ, böyle bir yer işte. Artık onu eskisi gibi seyretmiyorum. Hikâyesini dinlediğiniz ve yazdığınız yerler, daha bir güzelleşiyor insanın gözünde.

İşte böyle. Biz de krizi kendimizce fırsata çevirme derdine düştük.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz