MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Aranan adam!
Harun ÖZDEMİR
YAZARLAR
2 Ocak 2018 Salı

Aranan adam!

2008’de ABD’deki dünya tarihinin en büyük ekonomik krizinde Türkiye özel yasa ile koruma altına alınmıştı.  

Future Piyasalarda yapılan yolsuzluğun dünyaya ekonomisine maliyeti 30 trilyon dolardı. Sadece Türkiye ve İsrail özel koruma yasası ile korunmuştu.  

ABD halkı ve büyük şirketleri, Almanya, İngiltere, Fransa, Rusya, Çin, Hindistan, Arap emirlikleri… bütün birikimlerini krizde kaybettiler.

ABD zararı dünyaya fatura ederek biraz toparlandı ama dünya bu krizden hala çıkamadı.

Bu kadar yakın tarihlerde yaşanan büyük krizde küresel hükümet Türkiye ve İsrail’i neden korudu?...

Son zamanlarda “Dünya bize karşı!” söylemi ne kadar doğru? Ya da

Dünya 2008 krizinde yerlerde sürünürken, neden bizden biri “Biz kime ne söz verdik ki, küresel iktidar bizi koruyor” demedi ve korumadan rahatsız olmadı?

Kriz Türkiye’yi teğet geçecek!” dendiğinde kim, ne anladı?

Ekonomiyi çok iyi yönettiğimizi düşünenler vardı; çoğunluk bu görüşteydi.

Acaba “Türkiye’yi yöneten hükümetin en zor dönemde küresel iktidarla iyi ilişkiler kurmasının meyvelerini topluyor” diye düşünen oldu mu?  

***

Aradan aylar ve yıllar geçti…

Neler oldu ki dünya Türkiye’ye düşman oldu?

Bu gerilimde küresel hükümetin kusuru ne kadar, bizimki ne kadar? Bunu kim, nerede yazdı ve ne anlattı?

Okuyan, duyan, dinleyen var mı?

Yurt dışında yaşayan vatandaşlarıyla birlikte 90 milyona yaklaşan Türkiye, gelişi güzel, plansız, programsız, inşaatla ve sadece kurnazlıkla yönetilebilen bir devlet olabilir mi?!

Bu tür soruları ciddiye almayanlar 2008’de yaşamadığı krizi gün ortasında yaşayabilir mi?!  

Söylediklerimi, 1977’de Bülent Ecevit’in yaşadıklarını alaya alanlar akledemez. Akletmiş olsalar da işlerine gelmez.

Rahmetli Bülent Ecevit’in bir milyon dolardan fazla dış kredi bulamazken bizim milli hükümetimiz nasıl oluyor da 500 milyar dolara yakın dış kredi bulabiliyor?

***

1977’de durum böyle iken 2008’de tarihin en büyük iflasında Türkiye koruma altına alındı. Neden? Neyin karşılığında koruma altına alındı? Bu kimin başarısıydı?

2008’de ülke içinde ve dışında ekonomik, sosyal ve siyasal sorunları çözen lider kimdi?

Türkiye’nin görünen ve görünmeyen hükümeti kimlerden oluşuyordu?

O günlerden bugüne Türkiye kimleri kaybetti?   

***

2008’de yaşananların üzerinden 10 yıl geçti. Türkiye 2018’de çok ciddi kararların arifesine geldi. Bu bir kişinin kararıyla aşılabilecek bir tehlike değil. Bu konuda 90 milyona yaklaşan bir milletin kararı gerekli.

Ben kaybedebilirim. Bunu göze almam sorunu çözmüyor.

Sorumluluk sahibi biri önce garip gurebayı, aç ve yoksulu, asgari ücretliyi, masum ve günahsız emekli, dul ve yetimi, hayatının henüz baharında dünyanın en güzel insanlarını sevecek, mutlu olacak gençlerin hayallerini… düşünmeli. Vicdanında masum ve günahsız insanların uğrayabileceği zararları, kayıpları dikkate almalı…

02.01.2018 çok geç kalınmış bir tarih değil!

Türkiye; ya ihtiyatın, tedbirin, ince eleyip sık dokumanın, yandaşa ve muhalife müşfik, insaflı, adil, komşularına ve dünyaya saygılı, yatıştırıcı ve güven verici bir dil kullanan, kahramanlık saplantıları olmayan, kollektif kararlar alabilen, kamuoyuna kulak veren, özgürlüğü en yüce değer sayan, bir lider bulacak ya da Allah korusunYazdıysa bozsun… olayların, maskaralıkların sembolü olacak!

Köşe bucak herkesin bir birine sorduğu, anlatılanları büyük bir dikkatle dinlediği Abdullah Gül gerçeğini köşemde herkesin görebileceği şekilde, kendi görüşüm olarak yazıyorum:

Türkiye Abdullah Gül fırsatını da kaçırırsa Allah korusun, der, başka da bir şey demem!   

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Abdullah Çağrı ELGÜN
 4 Ocak 2018 Perşembe 12:54
GÜL, birinci adam olarak misyonunu tamamladıktan sonra birinci adamlığını koruyamamış, ikinci adamlığa itildikten sonra da orada kalakalmıştır. Her ikisi de bir PROJENİN ELEMANLARI olarak ülkeye baş olmuş; fakat milletın değerlerine sırt çevirerek ARAPÇILIĞİ, kendi nesebine tercih etmişlerdir..., Türk olmayı, mensubu bulunduğu milleti yok saymışlar ve bu değerlere çamur atmakla kalmamış bu değerleri ayak altına almışlardır... Türk''ün ülkesinde millete rağmen: " Kimse bize milliyetçilikle ve Türkçülükle de gelmesin!.." Diyerek, Allah''ın bizlere bahşettiği Türk ismini yok saymak istemişlerdir. Türklük bizim bir tercihimiz değildir; fakat din bir tercihtir ve biz buna kafileler halinde dahil olmuş ve İslâm''ı âlemlere yayma şerefini kutsal ve büyük bir görev saymışız. Bunlar ise her şeyi din adına yaparak bu milleti BENLIĞINDEN (Türklüğünden) sıyırıp çıplak bırakmaya kalkışmışlardır. TÜRK''Ü YÖNETECEK TÜRK''TEN OLMALI!... OLMAZ TÜRK''E BAŞ TÜRK''ÜM DEMEYEN. Z Gökalp. Saygı ve selamlar
 Lombak
 3 Ocak 2018 Çarşamba 11:39
Harun Bey, Gül'ün ABD ile imzaladığı 2 sayfa 9 maddelik gizli anlaşmayı unuttun mu?
 Cihan Eryol
 3 Ocak 2018 Çarşamba 11:34
Bence NS nickli arkadaş, yazarın Fikret Aslan tarafından eleştirilen yazılarını anlamamış. O yazıda hem Harun Özdemir kendisini anlatmıyordu hem de Fikret Aslan Harun Özdemir'i eleştirmiyordu. Yani NS'nin Halep dediği Şam idi; gördüğü de inek değil tavşan idi
 Fikret Aslan
 2 Ocak 2018 Salı 22:57
Bana ne ayaksın diye cevap veren Sayın NS isimli arkadaş: Hayatım boyunca Sayın Harun ÖZDEMİR’in şahsına ve dünya görüşüne eleştiri getirmedim çünkü onun yazıları ve dünya görüşü benim yolumu aydınlatır. Ancak güvendiği bazı siyasilerin onu her zaman yarı yolda bıraktığını görüyorum ve şaşırmıyorum çünkü onun güvendiği siyasilerin onun gibi dürüst ve namuslu müslüman olmadığını düşünüyorum. Bu fikrimi de 2006 yılında İzmire geldiğimde kendisine Alsancak Camiisinde bir cuma namazı çıkışında söylemiştim. Bu konuda yanılmadığımı sayın Harun Özdemir takdir edecektir. Saygı ve sevgiyle.
 NS
 2 Ocak 2018 Salı 17:13
Fikret ASLAN sen ne ayaksın? Daha geçen beddua ediyordun Harun Hocaya şimdi ne oldu da güzelleme yapıyorsun?
 Fikret Aslan
 2 Ocak 2018 Salı 16:10
Tüm islam alemini kan gölüne çevirenlerin ortakları ve tetikçilerini korumayın sayın hocam. Dost bildiğiniz ve güvendiğiniz insanlar 30 sene öncesinde kaldı. Unutmayın ki dost bildiğiniz insanlar 30 yıldır yüzlerce kez ABD’ye gidip geldiler. Siz kaç kere gittiniz? Veya bu kutlu seferlerinde “Harun hocam buyrun ABD’yi bir gezip gelelim” dediler mi? Demezler çünkü siz gerçek bir müslümansınız.
 Cengiz Elaldı
 2 Ocak 2018 Salı 16:00
Abdullah Gül'ü siyasete davet eden ilk yazı olması sebebiyle çok ilginç bir yazı
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz