MENÜ
İzmir 14°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Arayış
Tayfun MARO
YAZARLAR
8 Mayıs 2020 Cuma

Arayış

Başlangıçta, Coronavirüs salgını ve salgının yol açabileceği ekonomik sıkıntıları konuşuyorduk.

Gelin görün ki durumun olağan dışılığı, bir salgının getirebileceklerinden çok fazlasının olabileceğini düşündürüyor;  Sistemde ortaya çıkan sorunlar, akılları karıştırıyor.

Bütün bir insanlığa diz çöktüren Dünya sistemi kapitalizmin fiyakası çok fena bozuldu.

Salgınla birlikte, liberal sağlık politikalarının kofluğu ortaya çıktı. İnsan sağlığını parayla alınır satılır bir meta olarak gören serbest piyasa, salgının altında kaldı.

Salgından sonra kurulacağı öne sürülen “Yeni Dünya düzeni” tartışması, zaten karışan akıllarımızı bir kere daha karıştırdı. Salgın nedeniyle yaşanacak ekonomik krizi beklerken, tarihsel bir sistemin, kapitalizmin çökme ihtimalini konuşmaya başladık…

Dahası böyle bir Dünya problemini nasıl konuşacağımızı, meseleleri nasıl ele alacağımızı kestiremiyoruz. İçi boşalan kavramlarla dile getirdiğimiz her mesele boşluğa savruluyor.

Hal böyle iken, aydınların ve entelektüellerin, batının önemli düşünürlerinden düşünce aktarmakla sınırlı çabası, ülkenin yine sistemin periferisinde kalacağını düşündürüyor.

Hâlbuki çöken değerler sistemi, doğusuyla batısıyla hepimizi eşitlemiş durumda; hepimiz aynı derecede bilgisiz veya bilgiliyiz. Aydınlar, entelektüeller, “üstün insan” dünyasının zekâ gösterilerinin çekiciliğinden bir kurtulsa, hayatımız çok kolaylaşacak.

Yeni Dünya düzeninde insanlığı nasıl bir hayatın beklediğine dair düşünmek ve konuşmak, her kişiyi ilgilendiren dünya ölçeğinde insanlık problemidir. Düşünmek ve konuşmak için illaki kapitalizmin pazarladığı popüler sol düşünce odaklarının icazetine ihtiyaç duyulmamalı.

Bu metinleri büyük emekle çevirerek bizlere ulaştıranlara elbette saygılıyım. Benim sorunum, hazıra konanlarla… Her türlü “entelektüel tahakküm” ilişkisine mesafeli durmakta yarar var.

Yaşanan büyük bunalım bir dünya problemi olmakla birlikte, önce yerel zeminde kendi sözümüzü oluşturmak ve hayatı yeniden söylemek zorundayız. Bu defa, “önemli insanlar düşünür, biz de arkalarına takılır gideriz” anlayışına teslim olmayalım.

Evrensel olanda buluşmak için, üstünde yaşadığımız toprakların bize öğrettiklerinin bilgisine ihtiyacımız var. Kendi aklımızla düşüneceğiz, kendi ayaklarımız üstünde duracağız. Ve yeni hayatı yerelden itibaren inşa edeceğiz. Evrensel buluşma böyle gerçekleşecek.

“Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” demek, başlangıçta hoşa gidiyordu. Fakat gerçekten böyle bir durumla karşı karşıya olduğunu fark etmeye başlayan insanlık, arayış içine girdi…

Hepimizin aklında aynı soru; Peki, nasıl olacak?

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Lombak
 9 Mayıs 2020 Cumartesi 19:57
Sevmediğimiz kapitalizm virüsü fırsata çevirdi bile. Dijital ve yapay zeka merkezleri atakta. Sahte tarım, sahte yiyecek endüstrisi, bunu kapitalist dünyanın veganlık vejeteryanlık maskeleriyle satmak isteyenler atakta. Tarlalarımızı çiftçilerin elinden alıp dışa bağımlı küresel endüstriyel tarım şirketlerine peşkeş çekmek isteyenler atakta. Sahte çevrecilerin gelişmekte olan ülkeleri üretimden koparmak için geliştirdikleri, "sanayi olmasın, yatırım olmasın, köhne ve üretimsiz yaşayalım, eve kapandık çevre temizlendi" lobileri atakta. Sevmediğimiz emperyalizm atakta. Komşu ülkelerimizi bölenlerin sadece o ülkelerin petrol kuyularına değil ülkemizin su kaynaklarına da göz diktileri ortada. Evet hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Yeni bölüşüm savaşı yakın. Bu asimetrik bir savaş olabilir. Öyle örnekler var ki, tek silah atılmadan büyük mücadelelerin içinde bulabileceğiz kendimizi. Büyük dijital şirketler, insansızlık lobileri, batıcı üstün ırkçılar, tarım gıda ve su mafyaları, psikolojik savaş şirketleri, algı yönetimi mafyaları, holywood türevi beyaz bereli dezenformasyon tiyatroları, dijitalleşme sonrası ülkelerin toplu dijital altyapılarını hedef alarak fiili isgal durumu yaratmak isteyen siber saldırılar. O nedenle ülke olarak birlik olmamız önemli. Eskiden savaşlar ülkeler arasında olurdu. Şimdi düşman devletler yanında, nasıl mücadele edeceğimizi tam olarak bilmediğimiz yapılar kaynaklı tehditlere karşı da kapasite oluşma zamanı. Bu hazırlıkların ordumuzda olduğunu biliyoruz ve ümitleniyoruz. Bu tehditlerle mücadele etmeyi ülke olarak hep birlikte başaracağız. Dünya'da değişikliği virüsler değil insanlar yapar. Bizde bu yeni emperyalist yapıları mutlaka ülkemizde etkisizleştireceğiz.
 Sistem değişiyor
 8 Mayıs 2020 Cuma 16:43
AVM'lerde açılıyormuş :)
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz