MENÜ
İzmir
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Atatürk’ün yeni yıl hikayeleri
Dr. Berna BRIDGE
YAZARLAR
27 Ocak 2020 Pazartesi

Atatürk’ün yeni yıl hikayeleri

İlknur Kalıpçı’yı yıllar önce okulumuz Deniz kolejine, öğrencilerimize Atatürk sunumu yapmak için geldiğinde tanıdım ve çok sevdim. Akşam ortak dostlarımızın evinde yediğimiz yemekte gecemizin konusu Atatürk’tü. Hepimizin yüreği o gede sımsıcaktı Atamızla… O gün bugündür İlknur Kalıpçı’nın Atamızla ilgili öykülerini hep takip eder ve paylaşırım. Aşağıda yine onun Atamızın birçok yeni yıl gecesini nasıl geçirdiğini anlatan kısa kısa öyküleri paylaşıyorum:

“1936 SENESİ YILBAŞI DÜNYANIN BİR ÖRNEĞİNİ DAHA GÖRMEDİĞİ BİR MANZARAYA ŞAHİTLİK EDER. Yeni yılı karşılamak için salon tıklım tıklım dolu… Nihayet saat 23.00 bir haber “Atatürk geliyor”. Evet, Atatürk maiyet erkanı ve vekillerden bazıları ile salona girdi. Hole girdiği zaman, birkaç garson paltosunu ve şapkasını almak için hamle yapınca onlara ihtiyacı olmadığını eliyle işaret ederek vestiyerin olduğu yere merdivenlerden inmeye başladı. Paltosunu vestiyere verdikten sonra yukarı çıkmak üzere iken gözleri orada bekleyen iki inzibat erine ilişti. Erleri yanına çağırarak sordu -Burada ne bekliyorsunuz?

Hiç ümit etmedikleri bu soru karşısında erler cevap ararlarken Atatürk – “Anladım sizde benim gibi buraya davetlisiniz”.

İnzibat erlerinin hayreti görülecek şeydi.

Peki, neden yukarı çıkmadınız. Haydi, kaputlarınızı ve şapkanızı vestiyere bırakın, sizi bekliyorum. Şimdi beraber yukarı çıkacağız. Fakat benim yanımdan bir karış bile uzaklaşmayacaksınız.

Erlerden biri bu büyük insana nasıl hitap edeceğini düşündü. Bir an için aklından binlerce kelime geçti. Kendi nazarındaki en kıymetli kelimeyi buldu ve “Emret Komutanım” dedi… Atatürk merdivenden çıkarken geriye dönüp baktığında erlerin kendisini takip eden zevatın çok gerisinde kaldıklarını görünce “Hani benim yanımdan bir karış bile ayrılmayacaktınız” dedi.

Bu sözleri duyan iki yiğit kalabalığı yararak Atatürk’ün yanına geldiler. Atatürk kendisine hazırlanan masaya geldi. Yanındakilere sağ ve solundaki koltukların boşaltılmasını isteyen Atatürk koltuğuna oturdu ve erlere sağındaki ve solundaki koltuklara oturmaları için işaret etti. Dünyanın görmediği belki de hiç göremeyeceği bir tabloydu bu. Daha sonra:

“Ben tüm bu güzelliklere giden yolu açabilmek için yıllarca siperlerde bu yiğit Mehmetçik ile mücadele verdim, bugün burada bu kutlamada eğlenmek herkesten önce hatta benden de önce onların hakkı. Onlar benim vatanı kurtarırken sağ ve sol kolumdu. Vatan onların varlığı ile yaşayacak. Bunun için onların yeri daima başkomutanlarının omuz başı olmalıdır.”

Salonda hemen herkes bu sözler üzerine gözyaşlarını siliyordu. Aslında bu hareketi ile öyle çok şey ifade etmişti ki…  Ahde vefa, sevgi, saygı, inanç, koruma, sahip olmak değil sahip çıkmanın önemi daha neler neler… Bu topluma verilen bir mesaj ve örnek bir davranış olarak Burhan Göksel’in anılarında tarihe not düşülmüştür.”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz