MENÜ
İzmir 11°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Barış için Samsun’a yelken açtılar
Oya DEMİR
YAZARLAR
7 Mayıs 2019 Salı

Barış için Samsun’a yelken açtılar

Türk Cumhuriyeti’nin en esaslı prensiplerinden biri olan yurtta barış, dünyada barış gayesi, insaniyetin ve medeniyetin refah ve ilerlemesinde en esaslı etken olsa gerektir. Buna elimizden geldiği kadar hizmet etmiş ve etmekte bulunmuş olmak bizim için övünülecek bir harekettir. Mustafa Kemal Atatürk (1933)

Mavi’ye yelken açtılar. Barış, özgürlük, şiddettsiz bir dünya için maviye yelken açtılar. Çocuklar ve kadınlar için 23Nisan’da Bodrum’dan demir aldılar. Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışının 100. yılında 19 Mayıs 2019 günü Samsun’da olacaklar.

Maviye tutkun, barışa tutkun, 3 Cumhuriyet kadını; Kaptan ve Bilgisayar Programcısı Neşe Hasipek, İstatistik Uzmanı Ceyda Güleçyüz ve Şehir Planlamacısı Şule Kükrer “Tutkumm Ekibi”2.300 deniz mili yol yaparak, 35 limanda konaklayarak hedefine ulaşacak.

İlk seferleri değil, deniz tutkularını dünyaya ve içinde yaşadıkları ülkeye olan sevdaları ile birleştiren denizcilerimiz 2017’de; 70 gün, 55 farklı nokta, 2 bin 100 deniz mili ve 2018’de ise 44 gün, 23 farklı nokta, 1400 deniz mili yol yaptılar.  

3 Cumhuriyet kadını;düşünen, soran, sorgulayan, çalışan, üreten, içinde yaşadığı toplumun sorunlarına duyarlı. Hayatı sadece yaşamak olarak görmeyen, değer katmaya, her anı daha mükemmel kılmaya, is değil iz bırakmaya çalışan denizci kadınlar.

Birbirinden önemli misyonları üstlenen kadınlar : Bir şeyi sevmek, bağlanmak, bir amaç ile birleştirmek, zaman ve emek harcamak. Hem kendi gücünü, yapabileceklerini görmek, hem de inandığın, savunduğun değerleri tekrar hatırlatmak, dikkat çekmek, önemine vurgu yapmak. Tutkuyla bağlı olduğun değerlerle yaşadığını, yaşanabildiğini göstermek.

“Barış ile yaşanabildiğini göstermek” yelken açarak mümkün mü? Neden olmasın? Mavinin derinlikleri zordur, mücadele ister, bilinmezdir, süt liman deniz birden karanlık dalgalara dönebilir. Kimbilir ne çıkar karşınıza?

Onlar ne yaşayacaklarını bilmeden mavinin derinliklerine yelken açtılar: Uçsuz bucaksız denizde, bazen dalgalarla, bazen hava şartları ile, bazen de tekne içindeki sorunlarla mücadele etmek, takım ile birlikte hareket etmek, aynı anda, aynı hedefe yönelmek, sakin kalabilmek, odaklanabilmek.

Nasıl yapılır bütün bunlar?Ancak ve ancak kendi kendi ile barışık insanların yapabileceği şeyler değil mi? Kendi ile barışık olmak ise insana yaşadığı toplum ve içinde bulunduğu dünya ile barışık olmanın yolunu açmaz mı?

Kim, ne, ne zaman, nasıl, hangi duygu ve düşünce ile çıkarsa çıksın karşısına; olanı olduğu gibi kabul etmek, yapılması gerekeni yapmak, sakin ve çözüm odaklı olabilmek barışa giden yolun anahtarı değil midir?

Anahtarı bulan, barışa ve kendine inanan, birlikte yola çıktığı arkadaşlarına güvenen 3 kadın denizci. Mavinin bilinmezinde yol alırken dünyaya bir mesaj veriyor: Konuş, düşün, sorgula, nedensiz inanma, göster, eyleme geç, hareket et, korkma ve sahip olduğun, sana sunulan değerleri koru...

Değerleri korumanın binlerce yolu varaslında değil mi?Yelken açarak, maviliklerde kaybolarak, yürüyüş yaparak, bir sivil toplum örgütünde ya da bir toplumsal projede çalışarak, konuşarak, yazarak, çizerek, ne olursa olsun bir şekilde doğru bir duruş sergileyerek, örnek olarak, yol göstererek...Sadece hatırlamak gerekiyor belki de.

Örnek olduğunuz, bir yol gösterdiğiniz, en önemlisi hatırlattığınız için teşekkürler Neşe, Ceyda, Şule... Bir kez daha tutku ile bütün dünyayla “barış” konuştuğunuz için. Bir kez daha Mustafa Kemal Atatürk’ün açtığı aydınlık yolu takip ettiğiniz için...Teşekkürler.

Yolunuz açık olsun...      

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz