MENÜ
İzmir
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Bedel ödemek
Tayfun MARO
YAZARLAR
17 Ağustos 2020 Pazartesi

Bedel ödemek

Sosyal mücadele alanında bir şekilde bedel ödemiş olmak, siyasi kariyer yapmanın ve sosyal statü kazanmanın en etkili yoludur. Ne ki ülkemde bu alan her türlü istismara açıktır. Ve o bedelleri tartışmak hayli netamelidir. Çünkü tabulaştırılmıştır.

Gençlik başında duman iken bir şekilde başı belaya girenlere “devrimci” denen bir ülkede yaşadığımın farkındayım. Nezarete düşmenin devrimci kariyer sayıldığı bir ülke…

Bu nedenle olmalı, altmışına da gelse, diyet isteyen satıh devrimcinin çiğliği bitmiyor.

Bedelli devrimci… Oysa bize, “devrimci diyet istemez” diye öğretmişlerdi. Bir insanın savunduğu, inandığı dava için başına gelenlerin bedeli olmaz.

Devlet, altmışlı, yetmişli yıllarda, “öğrenci gençlerden mamul” devrimci güçlere saldırmasaydı, tuttuğunu içeri atmasaydı, kahir çoğunluğumuzun devrimci kariyeri başlamadan biterdi. Çok az insan okuyordu. Kitapların arka kapağı ve birkaç bildiri yetiyordu.

Şaka değil, hepimiz babalarından tırsan gençlerdik… Kolay mı, harçlığı kesse orada bittin.

Nedense devlet de bu oyunu sürdürmek istedi. Biz gençlerin eline silah almasına göz yumuldu. Sonra da, dağda bayırda, ordunun önüne salıverdiler. Çok acımasız bir oyundu…

Gençlik bir sınıf değil, yaş kategorisi… Ve o gençlik, işçi sınıfının ön saflarında bu meseleyi halledeceğini düşündü… Ama öyle bir sınıf mücadelesi hiç olmadı.

Evet, “devrimci diyet istemez” diye öğrenmiştik; ancak bizim memleketin göz önünde nice solcusu bedel ödeyip diyet istemekle maluldür. Kayıt altına alınmış bedeller…

Bir milyara yakın aç insandan hiç utanmadan, altı milyar yoksulun varlığından hiç rahatsız olmadan; bedel/diyet ekseninde, devrim fikrini metalaştırıyorlar. Hayata ve insana dair doğru dürüst bilgi sahibi olmadan, keskin muhalif halleriyle boşluğa doğru öylesine sesleniyorlar.

Sistemden beslenirken sisteme kafa atmaya çalışanları sistem seviyor. Ne ki sisteme kafa atarken canı yananlar, bunu devrim sancısı zannediyor. Yaman çelişki…

Ve böyle böyle boşluğa savrulan sol muhalefet, sistem için gerçek tehdit olmaktan çıkıyor.

Varoluş meselesiyle baş edemeyip cemaatleşerek kurdukları aidiyet ilişkilerinin dar alanlarında vakit geçirenler, insanlığın kurtuluş meselesine kurtarıcı olarak musallat olmak suretiyle önem kazanıyorlar. Genellikle değersiz ama mutlaka önemliler…

Bedel ödeyerek ünlü ve önemli olup kurtarıcılığa soyunan bu insanlar, yoksulluğa terk edilen insanlığı tam da kapitalistlerin arzuladığı gibi oyalıyor.

Dünya nüfusunun dörtte üçünü yoksullaştıran kapitalist sistemin efendileri, onlara müteşekkir…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Ekin
 22 Ağustos 2020 Cumartesi 22:40
Yalnız daha önce de söyledim, Ekin rumuzum değil, adım. Adını vermeyen, insanların yüzüne konuşamayan korkak ise sensin, psikolojik araştırmana birebir uyuyorsun, bravo :))) Ha yok illa kanıt isterim dersen, gazeteye telefon numaramı biraktırıyorum, ara beni, adamı madamı görelim:)
 Trol Avcısı
 21 Ağustos 2020 Cuma 16:55
Kıssadan Hisse, ortada ciddiye alınacak bir eleştiri yok. Başka bir dijital gazetenin trolleri var, onlarla kafa buluyoruz. Hatta o gazetenin az akıllı editörü de burada trollük yapıyor naapsın işsiz:) Madem beğenmiyorsun senin ne işin var burada peki? Garibanlık zirve yapmış:))
 Herkes?
 21 Ağustos 2020 Cuma 16:49
Gerçek adını gizleyip kendini "ekin" rümuzuyla sunan adamcık, ikide bir "diz titremesinden, korkmaktan, ödü kopmaktan" söz ettiğini görünce, ruhsal durumunu merak edip psikiyatrik bir araştırma yaptım. PSİKİYATRİ bilimi DİYOR Kİ, "Kişilik parçalanması yaşayan ruh sağlığı bozuk ve kompleksli insanlar kendine ait kusurları sürekli karşısındakine mal etmeye çalışırlar. Bu kişilerin kuralları, prensipleri yoktur, her an değişen ve yenilenen tuhaf tavırları vardır. Güzel oynarlar. Ayna karşısında yalnızken kendilerine söyleyeceklerini başkalarına söylerler. Acınacak duruma düştüklerini farkedemezler." DİYOOORRRR.... Bu durumda sana, bir uzmana görünmeni önermekten başka yapacak bir şey kalmıyor. Hadi geçmiş olsun :)))
 Kıssadan Hisse
 21 Ağustos 2020 Cuma 15:10
Adam kendi kendine yazmış bir şeyler, ardından çekilmiş kenara; ne yazısına sahip çıkıyor, ne yöneltilen eleştirilere yanıt veriyor ve ne de kendisine sahip çıkmaya çalışanları destekliyor; pinpon maçı izler gibi izliyor gelişmeleri... Yorumcular arasında III.Dünya Savaşı mı çıkmış, iplikler pazara mı dökülmüş,millet birbirini mi yiyormuş, umurunda değil... Yapmayın çocuklar yazıktır. Benim gibi yapın: önce yazana bakın yazar mı diye, bir de yazıya bakın yazı mı diye... Göreceksiniz ki bu "hırgür"e değmez.
 Delege lideri Cemil
 21 Ağustos 2020 Cuma 14:09
Diyet 5000 diyolar
 Romantizim
 21 Ağustos 2020 Cuma 09:25
Bizde geçmişe takılmak yok dedecim. Sen ve senin gibi geçmişe takılıp kamışların nesli tükense de ağırlık yapanlardan kurtulsak diye bakıyoruz. Okuduğunu da anlayabilsen keşke, ya kafalar güzel ya da yakın gözlüğü evde unutmuş:)))
 Ekin
 20 Ağustos 2020 Perşembe 17:25
Ya herkes, hadi canim boş yapma, yol al hadi:) Ödü kopmuş yazık:) Ben seni daha önce de uyardım, insanların yüzüne söyleyemeyeceğin şeyleri orada burada konuşma, sonra böyle dizlerin titrer işte:)
 Kendini Bilmek / Kendini Bilmemek
 20 Ağustos 2020 Perşembe 17:10
Romantizm rümuzlu ONUR yoksunu kapıkulu, hala Osmanlı Tuğrası'nı sayıkladığına göre, geçmiş deyince belli ki VI. Mehmed Vahdeddin dedende takılıp kalmışsın. Sen/ve benzerlerin ne zaman yolcusunuz, hee? :)))
 Herkes?
 20 Ağustos 2020 Perşembe 14:40
Ege'deSonSöz yönetimine bir talep de benden: Okur yorumları girilmeden önce aşağıdaki listede yer alan araştırılmanın yapılmasını rica ediyorum. YORUMCUNUN 1) "Besleme"liğini yaptığı yazarla yakınlık derecesinin ortaya çıkarılması için DNA testi) 2) Aylık geliri ve gelirinin kaynağı 3) Sebeplendiği/otlandığı sofralar 4) Alkol muayenesi 5) Sabıka kaydı 6) "Sayın muhbir vatandaş" olarak kullanılma süresi.
 HAKAN YAVUZ
 20 Ağustos 2020 Perşembe 10:20
Müthiş bir yazı. Harikulade teşhis. Tabi gerçek devrimcileri istisna kabul edersek, geri kalan 'devrimci esnafını' çok iyi açığa çıkarmış sayın yazar. Kalemine sağlık.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz