MENÜ
İzmir 17°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Bornova Becker, gurur, keder…
Suavi YARDIMOĞLU
YAZARLAR
10 Mayıs 2017 Çarşamba

Bornova Becker, gurur, keder…

Malum nedenlerden ötürü “beyazcam”a mola verince, müthiş yoğunluk yüzünden ıskaladığımız fırsatları yakalama olanağı bulduk. Biraz da futbolun stresinden sıyrılıp, öze dönerek, sporculuğa, hakemliğe ve birlikte mesleğe adım attığımız potalara konuk olduk.

Bornova Beckerspor Kulüp Başkanı sevgili dostum Volkan Kebir’in daveti ile gittiğim Bornova Atatürk Spor Kompleksi’nde duygularım keyif, gurur ve ardından ne yazık ki kederdi.

Bornova Beckerspor, Kırçiçeği Bodrum Basket, Ormanspor ve Çankaya Üniversitesi’nin mücadele ettiği Türkiye Kadınlar Basketbol 1. Ligi dörtlü finalinin ilk maçı 58-44 ev sahibi Bornova Beckerspor’un Bodrum Kırçiçeği’ne üstünlüğü ile biterken, 14 sayılık farka karşın basketbol adına keyif dolu bir karşılaşma izledik.

Başkan Volkan Kebir’i “Amatörüm” proğramına konuk ederken, ilk kez Becker projesini kamuoyuna duyurmuştuk. Bazılarına göre; yıllar sonra İzmir’den bir üst düzey bayan basketbol takımı çıkarmak ve bu ekibi Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve diğer varsıl takımlar Yakındoğu ve AGÜ gibi kadın devlerin arasına sokmak biraz ütopik gelmişti. Ama işte bu ligin kapısındaydı Bornova Beckerspor…

Kadın basketbolumuz olimpiyat kapılarını kırarken, WNBA komşu kapısı olmuşken, hep uzaktan baktığımız üst düzey bayan basketbolu bir adım ötedeydi artık. Bunun gururu İzmir’e yeter, bravo Bornova Becker…

Bin bir emekle Altay’la zirveye taşınan, sonra da Konak Belediyesi’ne devrolunan, ardından da bir çırpıda kapatılıveren Kadın Basketbol Ligi takımına ve üst düzey mücadeleye vedanın kederini unutmaya çeyrek kala bu yolda maddi manevi uğraş verenleri İzmir adına kutlamak gerek…  

Olcay Orak yönetimindeki Bornova Beckerspor, klasik bir müessese takımı değil tam anlamıyla bir sevgi topluluğu, ilginç öyküler var içinde. Eski dostum yıllarca bayan basketboluna emek veren Dursun Bilici de idari kadronun içinde… 

Ekibin yabancısı Chanita (ki daha finalin ilk maçında 26 sayı - 11 ribaunt -  4 asist ile oynadı.) kuşkusuz takımıının en büyük kozu.  Karakteri ile, çalışma aşkıyla, ekibe uyumuyla farklı bir Amerikalı… Bir yandan basketbolunu oynuyor, öte yandan ABD’deki ailesinin sorumluluğunu üstleniyor. Takımın ablası takım kaptanı Nazlı Güler herşeyini ortaya koyuyor.  Ekip üzerinde etkisi büyük. Hırsıyla her maçı çevirebilecek kapasitede… Bornova doğumlu,  Gülşah Akkaya 40 yaşında ama, 18 yaşındaymış gibi oynuyor. İlsu Darıcıoğlu takımın diğer deneyimli isimlerinden biri… Esra Kayaoğlu, Gülşah Duman, Nihal, Bahar… Hepsi inanmışlar…

Gazeteci dostum, danışman Serkan Aksüyek ile maçı heyecanla izlerken karşı tribünler takılıyor gözüme. Sıra sıra sponsor bayrakları. Ama aralarında tanıdığım hemen hemen hiç İzmirli yok. 55’e yakın sponsoru varmış Bornova Becker’in ama ne yazık ki sadece iki ya da üçü İzmirli firmaymış. Göğüs reklamı Adana firması, sırt ve diğer reklamlar İstanbul firmalarına ait. Tribün sponsoru da yine Malatya kaynaklı bir İstanbul firması… Becker’le iş yapan firmalar sizin anlayacağınız.

Tribün demişken, karşıda bağıran ince sesler de dikkatimi çekmiyor değil. Meğerse onlar da Milli Eğitim’den özel izinle gelmişler. Eşrefpaşa Zafer Ortaokulu öğrencileri… Yüreklerine sağlık, o küçük hançereleriyle, canla başla desteklediler İzmir takımını…

Protokol tribünü futbol maçlarının heyecanından ve görkeminden uzak. Koltuklarda aşina bir yüz görmek olası değil…

Hakan Yiğit’i görüyorum. Ordu’nun başındaki İzmirli coach. Futbol takımı amatöre inmiş ama bayan basketbolu yaşıyor. “Devam” diyor sevgili dostum … Cenk Dumlupınar’la selamlaşıyoruz. Ergin Karataş ve Görkem Türkyılmaz bir yandan fotoğraf çekiyor, öte yandan haber yetiştirmeye çalışıyor. Neyse ki Egetürk maçı naklen veriyor.

Bir anda şimdi voleybolun adresi olan Atatürk Spor Salonu geliyor aklıma. Urla Gençlik, Sanyospor, İzmirspor … Üç bin kişiyi almayan okul maçları. Mesleğimin keyifli ilk yılları…

Bu kez de Atatürk’teyiz. Ama bu Bornova Atatürk… Bornova Belediyesi ve Olgun Atilla’nın kente armağanı pırıl pırıl bir salon… Her şey çok güzel, modern, ferah, rahat … Ama Bodrum’da ve diğer yerlerde kendilerini bekleyen tıklım tıklım salona inat yalnızları oynuyor evindeki ilk maçta Bornovalı kızlar…

İzmir, Becker’le bayan basketbolunun en üst basamağına yalnız yürürken, bu tablo keyfimi kaçırıveriyor birden, keder basıyor bir anda…

Çok farklı alanlarda, bir çok markasını sahipsizlikten, boşvermişlikten yitiren İzmir ne zaman hesapların arasından sıyrılıp kendi değerlerine sahip çıkacak?

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz