MENÜ
İzmir 17°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Bu dünyadan bir Mahmut Makal  ve bir Samir Amin geçti
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
YAZARLAR
19 Ağustos 2018 Pazar

Bu dünyadan bir Mahmut Makal  ve bir Samir Amin geçti

“Tarım ve Gıda Egemenliği İçin Çıkış Yolu” adlı yazılarımı sürdüreceğim.

Ancak  Ağustos 2018’in  ilk yarısı içinde yürekleri ve bilinçleri, üreten büyük çoğunluktan olan  iki dünya insanını, Mahmut Makal ve Samir Amin’i sonsuzluğa uğurladık.Her ikisi de köyü,köylülüğü ve tarımı;  sosyolojisi,felsefesi ve ekonomi-politikasıyla yorumlayan  ve dönüştürmek için  emek veren bilgelerdi. Bu bağlamda bize,tarım ve gıda egemenliği  açısından da  yol gösterdiler.

Yıldızlar,yoldaşları olsun.

 Mahmut Makal ile Köyün İçinden Köy Gerçeği

Mahmut Makal’ı özellikle 68 kuşağı yakından tanır.Köy gerçeğine toplumun gündemine sokan aydınlardan biri  olmuştu.

Aslında köy gerçeğini,Cumhuriyetin başlarında  edebiyatta dile getirenlerden birisi Yakup Kadri Karaosmanoğlu idi. Kendi dönemi içindeki gerçekçilik anlayışına uygun olarak yazılmış olan Yaban'da Karaosmanoğlu, Birinci Paylaşım(Dünya) Savaşı'nın bitimiyle birlikte Sakarya Savaşı'nın sonuna kadar olan sürede bir Anadolu köyünde, köylüleri, köyün durumunu, Milli Mücadeleye ilişkin tavırlarını bir aydının gözüyle vermişti.

Mahmut Makal’ın farkı,köyden yetişen bir aydının  “Bizim Köy” ile köyü tanıtmasıydı. “Bizim Köy” ün ilk  baskısı 1950’de Varlık dergisinde “Bir Köy Öğretmeninin Notları” adıyla yayınlamıştı.Kitapda,köy yaşamı,ekonomisi,toplumsal ilişkileri,sağlık koşulları,yanlış değer yargıları,bilgisizlik ve din sömürüsü  kısaca köy gerçeği bütün çıplaklığıyla notlar, anlatılar ve  öykülerle ortaya konulmuştu.Bu çıplaklık kimilerini utandırmış,  utandırmakla kalmamış, ayıp şeyler kimseye söylenmemeli düşüncesi ile zamanında da şimşekleri üzerine çekmişti.

Kitabın yayınlanmasından sonra ilk aşamada bunu Cumhuriyet Halk Partisi  aleyhine kullanmak isteyen Demokrat Parti,kitabı seçim bölgelerinde dağıtmış , “iktidara gelince ilk iş olarak ezilen ve hor görülen köylü kardeşlerimizi  kurtaracağız.” demişti.

Ancak iktidar olunca da köy  gerçeklerini dile getirilmesini engelleyecek, çağdaş düşüncenin önünü tıkayacak, kitabın yazarını  ise bürokrasinin kıskacına alacak, kovuşturmalar,yargılamalar ve hapisler ile baskı altında tutmaya çalışılacaktı.

1967 Yılında Unesco tarafından dünya gençliğine örnek insan olarak seçilen Mahmut Makal’ın ‘Bizim Köy’ adlı kitabı birçok dile çevrilmiş, övgüyle karşılanmıştı.

Mahmut Makal,tek bir yapıt ile yetinmemiş,sırasıyla  “Bizim Köy, 1950, 1966 UNESCO ‘Dünya Kültürüne Hizmet Ödülü', Köyümden,(Hayal ve Gerçek adıyla 1957’de yeniden basıldı), Memleketin Sahipleri;  Kuru Sevda;  17 Nisan;  Köye Gidenler;  Kalkınma Masalı; Eğitimde Yolumuz Nereye; İplik Pazarı; Kamçı Teslimi; Ötelerin Havası; Halktan Ayrı Düşenler; Köpeksiz Köy; Yer Altında Bir Anadolu; Bu Ne Biçim Ülke; Zulüm Makinesi-Öğretmen Kıyımı; Kokmuş Bir Düzende; Açlık Pınarı; Değişenler (Bizim Köy, 1975), 1977 Türk Dil Kurumu ödülü; Karanlığı Zorlayanlar; Köy Enstitüleri ve Ötesi; Bir İşçinin Günlüğünden; Hayal ve Gerçek-Değişenler; Ağlatı (Denemeler); Faust’un Dediği; Anımsı Acımsı ; Bakırdaki Kıvılcım; Köy Enstitüleri ya da Deli Memedin Türküsü” gibi yapıtları da üretmiştir.

Üçüncü Dünyanın Düşünürü;Samir Amin

Samir Amin,bilindiği üzere Mısır kökenli Marksist düşünür ve iktisatçı.Birçok eseri var.1988’de kaleme aldığı “Avrupa Merkezcilik-Bir İdeolojinin Eleştirisi” aldığı kitabıyla öncüsü olduğu bağımlılık kuramının doruğuna ulaştığı belirtiliyor.

Ancak özellikle  kapitalizmin tarımda milyarlarca insanı topraksızlaştırması, yoksullaştırması,çevreyi yok etmesi ve insanların temel gıda maddelerine erişimini engellemesi konularında dünyanın dikkatini çekmesi üzerine çok önemli tespitleri var.

Bu bağlamda “öncelikle üçüncü dünya ülkelerinde köylülüğün tasfiyesi ile küçük ve orta ölçekli işletmeler yerine, kurulması özendirilen dev işletmeler ve sözleşmeli tarım modeli ile üretim ve verimi artırmak olası mı?Köylülüğün tasfiyesi ile açıkta kalacak  yaklaşık üç milyar dolayında insana, kentlerde iş var mı?” sorularına verdiği  cevaplar çok gerçekçi idi.

Samir Âmin; “XXI. Yüzyıl Meydan Okumaları Karşısında Köylü ve İşçi Mücadeleleri, 2008. Özgür Üniversite Yayınları” kitabında  bu soruya şöyle cevap veriyor; “…Elli yıllık bir zaman dilimi içinde (dünyada), yılda yüzde 7’lik sürekli bir büyüme hızı gibi hayalci bir hipotez gerçekleşse bile, bu rezervin (yani kentlere gelen üç milyar insanın) üçte birini bile emmeyi beceremez. Yani kapitalizmin doğası gereği, köylü sorununu çözemez ve ortaya koyduğu tek perspektif, gecekondulaşmış bir dünya ve beş milyar fazla insandır.”

Yurtsever iktisatçı Korkut Boratav da,bir yazısında  Amin’in görüşü hakkında şunları söylüyor; “İlk bakışta abartılı dahi görünse dahi bu felaket senaryosunun dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum. Ancak, hatırlatmak gerekir ki bu türden dönüşümün gerçeklemesi için Üçüncü Dünya Tarımında üç ön koşulun tamamlanması gerekiyor: Olağanüstü desteklerle dayalı metropol tarım ürünleri ithalatına tam olarak açılmak; ulusal tarımsal piyasalarda tüm desteklemelere, kamu müdahalelerine son vermek ve tarımsal arazilerde sınırsız metalaşma, yani yabancı sermaye için de alım-satım serbestisi”.

Biz belirtelim, bu üç ön koşul üçüncü dünya ülkelerine dayatılıyor, bir başka deyişle Amin’in olumsuz senaryosu gerçekleştiriliyor.

Samir Amin,bize   görünen köyün  kılavuz istemediğini, kapitalizmin yarattığı endüstriyel tarımın, köylülüğü yok etmesi yanında insanlığı doyurmaya ve istihdamı sağlamaya yetmediğini gösteren bir aydındı.

Bugünlerde öncelikle bırakınız üçüncü dünya ülkelerinde gözlemlenen yoksullaşma ve büyük ölçüde dağılmakta olan köylü toplumlarının yaşadığı krizi,Türkiye’de de gözlemlenen durum ve tarımımızın içinde yaşadığı dışa bağımlılık ve giderek yoksullaşan köylülük,Samir Amin’in öngörüsünün doğruluğunu göstermiyor mu?

Özetle Mahmut Makal ve Samir Amin gibi aydınlar  yıllar öncesi kapitalizmin yarattığı Amerikan Emperyalizminin içyüzünü bize anlatmaya çalışmışlardı.O zamanlar bu gerçeği  görmezlikten gelenler vardı. Şimdilerde Onların uzak öngörülerini görmez gelenler bile paylaşıyor gibi.

Buradan ders çıkarmak gerekmez mi?
Kurban Bayramınızı kutluyorum.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Sarı Çizmeli Memed'A
 20 Ağustos 2018 Pazartesi 09:03
"Herifçioğlu Sen Mişel'de koyuvermiş sakalı, Neylesin bizim köyü, nitsin Mahmut Makal'ı" (Öylesine...)
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz