‘Sanatın amacı, varlıkların dış görünümlerini değil, onların içsel önemlerini temsil etmektedir.’ Aristotle
İzmir saymakla bitmeyecek özellikleri ile yaşamın her alanında pek çok farklılığı ve yeniliği bir arada sunuyor. İzmir’in havasından mı, doğal enerjisinden mi bilmiyorum ama bir şekilde burada yaşayan insanlar da kente değer katacak birbirinden farklı yenilikler ve ilkleri gerçekleştiriyor.
Beş yıl önce kurulan Büyük Efes Sanat, geçen süre içerisinde İzmirlileri her zaman en değerli sanat eserleri ve sanatçılarla bir araya getirdi. Şimdi yeni bir ilk yaşanıyor. Büyük Efes Sanat beşinci yılına girerken, çok özel bir sergi ile İzmirlilerin karşısına çıkıyor. Sanatçı BUBİ’nin 6 dönemini temsil eden retrospektif sergisi; 3 Mayıs – 3 Haziran tarihleri arasında Swissôtel Büyük Efes ev sahipliğinde, otelin Kordon salonlarında, sanatseverleri ağırlayacak.
Estetik kaygılardan uzak, bilinen ve genel geçer kabul edilen kurallara uymaksızın sanatını ortaya koyan, her eserini bir haykırış ve protesto olarak tanımlayan BUBİ’nin birbirinden özel eserleri hayatımızda farklı bir bakış açısı yaratacak. 1990 yılında ilk atölyesini kuran BUBİ, sanatın temelinin “yaratıcılık” ile doğduğunu, bu şekilde tuval resminden öcünü aldığını belirtiyor.
Evet, İzmir’de ilkler bitmiyor. Büyük Efes Sanat Yöneticisi Meriç Aktaş Ateş, Swissotel Büyük Efes Genel Müdürü Rıza Elibol, Liyakat Derneği Başkanı Berkay Eskinazi, Pazarlama Müdürü Ayşe Karpat, Yiyecek İçecek Direktörü Ali Furtun bu çok değerli serginin VIP açılışında; kente değer katma sorumluluk bilinci ile aynı zamanda ilk defa gerçekleşecek olan bir proje için el ele verdi. Sanatın ve girişimciliğin temelinin 'yaratıcılık' ile doğduğu fikrinden yola çıkarak planlanan bu özel gecede "Geleceğin Girişimcileri Sanat ile Buluşuyor" projesi kapsamında; çocukların eğitimi için fon yaratılması amaçlanıyor. Geceden elde edilecek olan bu fonun, Liyakat Derneği tarafından yürütülmekte olan girişimcilik programı kapsamında; 8- 12 yaş arasındaki geleceğin yaratıcı ve girişimci adayı çocuklar için girişimcilik, finansal okur yazarlık, yaratıcılık, sanat ve sanat yönetimi eğitimlerinde kullanılması planlanıyor.
Ayrıca, "Geleceğin Girişimcileri Sanat ile Buluşuyor" projesi kapsamında; Büyük Efes Sanat yöneticisi Meriç Aktaş Ateş ve Sanatçı BUBİ; ‘Sanat, Sanatçı ve Sanat Yönetimi’, Doç.Dr. Engin Deniz Eriş ‘İletişim ve Beden Dili’, Yrd.Doç.Dr. Habil Gökmen ‘Finansal Okur Yazarlık’, Stratejik İletişim Uzmanı Oya Demir ‘Hayata Dair Değerler ve Etik’, Profesyonel Koç Şela Habif ‘Çocuklara Koçluk’, Sanatçı Fatma Elvin Öztürk ‘Yaratıcı Resim Teknikleri’, Drama Eğitmeni Onur Kara ‘Yaratıcı Drama ve Doğaçlama Tiyatro’, Bilgisayar Mühendisi Burak Evrentuğ ‘Robotik, Kodlama ve Maker’ eğitimlerini gerçekleştirecekler.
Farklılıkları hoşgörü ile bir araya getiren, yaşatan İzmir’de, gelecek için çalışan, üreten, ilkleri gerçekleştiren ve titizlikle çok çalışan bu değerli yaratıcı ekibi kutluyorum. Siz de; hayatınıza farklı anlamlar katmak istiyorsanız; 3 Mayıs 2018 - 3 Haziran 2018 tarihleri arasında BUBİ’nin 6 dönemini temsil eden retrospektif sergisini Swissôtel Büyük Efes’de gezebilirsiniz.
Bubi kimdir?
İstanbul'da doğan Bubi, Psikoloji ve antrapoloji eğitimi aldı. Sanat alanında hiç bir eğitim almayarak (Otodidact) kendi kendini yetiştirdi. Yurt içinde ve dışında bir çok kişisel ve karma sergiler açtı. Bubi'nin eserleri dünyanın en önde gelen müzayede şirketleri Sotheby's ve Christies'de birden çok satışa sunuldu. 1990 yılında Bubi Atölyesi'ni kurdu. İlk sanat fuarı projesinin de mimarı olan Bubi, 1991 yılında PSD ile birlikte fuarı kurup genel küratörlüğünü üstlendi.1995 yılında Doğuş Holding Merkez Binası'nda Retrospektif bir sergi açan sanatçı, 2000 yılında Adapazarı'nda kurulan İsrail Köyü'nde depremzadelerin anısına bir anıt inşa etti. Galeri ve müzeler dışında ilk sokak sergilerini de düzenleyen sanatçı, 1995'de Nişantaşın'da "Her Vitrin Bir Galeri" projesi ile "Sanat Yapıtlarını" vitrinlerde sergileyerek geniş halk kitleleri ile sanatı buluşturdu.
Şair İlhan Berk derki; "Bubi’ye göre resim kendisine bakılan veya duvara asılan bir nesne yada satılan bir materyal olmamalıdır; ki aksi taktirde tüketim toplumunun bir ürünü olmaktan öteye gidemez. Bu bağlamda Bubi, var olmayan bir resmi aramaktadır ve kendine göre bunun tek yolu da bilinen resim anlayışını bir kenara bırakmaktır. Sanatçının üretimi de bu tavır sonucu meydana gelir: İşleri, estetik kaygılardan uzak, bilinen ve genel geçer, kabul edilen kurallara uymaksızın ortaya koyduğu bir haykırış ve protestodur. Bezler, halatlar, ipler, teller, kartonlar ve tutkal sanatçının ana malzemeleridir. Bubi’nin işleri izleyiciye mutluluk yada keyif vermez ve hatta ilk dönem işleri hariç çoğunlukla rahatsız edici özelliklere sahiptir. İlhan Berk’in de değindiği gibi bu Bubi için bir yaşam biçimidir ve bu yolla tuval resminden öcünü almaktadır."
Sanatçı, evli ve bir erkek çocuk babası olup, yaşamını ve sanat hayatını İstanbul'da sürdürmektedir.
Sayfa başına git