MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Buda ruhsallığı… Zorba özgürlüğü…
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
25 Nisan 2018 Çarşamba

Buda ruhsallığı… Zorba özgürlüğü…

Değerli meslektaşım Ünal Ersözlü’nün 8’inci kitabının İzmir Sanat’taki tanıtımını medyadan görmüşsünüzdür.  “Dört Gün Buda, Üç Gün Zorba” kitabını Ünal kardeşim bana imzalayalı üç ay oldu. Sindire sindire okudum. Ünal’ın 6’sı şiir, biri deneme kitaplarının tamamı kitaplığımda yer alıyor ne güzel. Tabii ki kendisinin bana verdiği ilhamlar ayrı, kitap yazmam konusunda 20 senedir yaptığı teşvikler ayrı… Dostluk böyle bir şey işte…

Kitaplarından ikisi Akademi ve Behçet Aysan şiir ödüllerine layık görülmüştü ama Kapıyı Çalıyorum, 2011 yılında Cumhuriyet Gazetesi tarafından 73 yıldır düzenlenen ve Türkiye’nin en önemli ödüllerinin başında gelen Yunus Nadi Şiir Ödülü’nü İzmir’e getirmişti. Ünal, “her ne kadar ben, çok büyük şairlerin yetiştiği bu değerli coğrafyada, kendim için şair nitelemesini sık kullanmaktan kaçınsam da” der ama Türk şiir antolojilerinde yerini almış iyi bir şairdir kendisi…

Kara Karga Yayınları’ndan yayımlanan “Dört Gün Buda, Üç Gün Zorba” da Ünal Ersözlü insanlığın, kendi gönlünde, içinde bulunan, büyük bir hazineyi; aslında halının altına süpürdüğünü, kendisini sürekli kandırarak, bu hazineyi bilmediği masal dağlarında aradığını anlatmış…

Buda'dan, Hallac-ı Mansur'a; Eckhart Tolle'den Jung'a kadar; keşiflerini paylaşmış ne kadar bilge varsa, onların işaret ettiği yolda, insanlığın adeta süveydasını aramış. Dört Gün Buda, Üç Gün Zorba özünde bir ruhsal aydınlanma kitabı, insanlığın bilgelik zincirini sessizce aktaran;  yazarının ise sadece bir paylaşımcı, hatırlatıcı rolünü üstlendiği bir kitap.

Ünal, bu kitabın adını  “Dört Gün Buda, Üç Gün Zorba” koyarken çok düşünmüş. Şöyle anlatıyor kitabın adının hikayesini:  Bu topraklardan, simgeleşecek, çok değerli, bilgeleşmiş, irfan sahibi, aydınlanmış insanlar geçti. Hepsi de bilgeliklerinden geriye, insanlığın hala üzerinde yorum yaptığı, düşündüğü, kalp gözüyle hissetmeye çalıştığı; ışığı günümüze taşınmış eserler bıraktı. Ama çoğu günümüzde maalesef popüler kültürün bir parçası haline getirildi. Aslında, çok değerli eserler bırakan, hayatları da ayrı bir değer olan bu bilge isimlerin; kimi ariftiler, kimi ise öğrenmenin, hissetmenin, mütevazılığın dervişi. Kökleri binlerce yıllık geçmişte filizlenen bu coğrafyada; büyüyen bu güzel isimlerin, hakikat dağına çıkan yolda-yollarda; insanlığa verdikleri hizmet çok büyük.

Ersözlü, “Buda ruhsallığı ile Zorba özgürlüğünü bütünleştirmek istedim” diyor ve ekliyor:

Benim gözümde BUDA ruhsallığı, deneyimlendiğinde; genişleyen, ferahlayan, kendisini akışa bırakan, hayatın kendi ritminde, hayatla kucaklaşarak dans eden bir ruhsallık. Benim BUDA’yı simge olarak seçmemin temel nedeni, O’nun aydınlanma serüveninde, insana insanın ‘kutsal olduğunu’ deneyimleyerek göstermesidir. BUDA, bizzat kendisi kutsallaşarak, bunu gösterdi. Ben de aslında insanlara, insanın ne kadar kutsal bir varlık olduğunu hatırlattım. BUDA aydınlandığı o ağacın altında ve yaşamı boyunca, insanın doğum ile ölüm arasındaki döngüden nasıl çıkılabileceğini; örneğin tasavvuftaki gibi ‘ölmeden önce arınmak için ölmenin’ nasıl olabileceğini deneyimlemişti…

Peki, Zen Budizmi’nde simgelenen ve yaşatılan BUDA’nın kitabın adında geçen ZORBA ile ne ilgisi var? Aslında Yunanlı yazar Nikos Kazancakis’in, ilk kez 1946 yayımladığı etkileyici romanı Zorba’nın kahramanı Aleksi Zorba, Buda ile sevgi anlayışında, özgürlüğünde, cesaretinde buluşuyor. Damarlarının en ince noktasına kadar yaşadığı hayatın tüm coşkusunu, kendi inşa ettiği anlamını her an hisseden, yaşama sanatının hakkını veren Aleksi Zorba, günümüz insanı için bir klavuz gibi.

Kitabın yazarı Kazancakis’in bugün Girit’teki mezar taşında yazılı olanlar da, sanki roman kahramanı Zorba’nın ağzından dökülmüş ZEN sözcükleri gibi:

“Hiçbir şey ummuyorum; hiçbir şeyden korkmuyorum; özgürüm.”

***

Sevgili kardeşim Ünal’ı kitabı bitirdiğimde kutlamıştım. Bir de buradan kutlamak istiyorum…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz