MENÜ
İzmir 11°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
CHP Çalıştayı'ndan çıkarılacak dersler!
Muhittin AKBEL
YAZARLAR
6 Ekim 2020 Salı

CHP Çalıştayı'ndan çıkarılacak dersler!

Geçtiğimiz hafta, Cumhuriyet Halk Partisi'nin "Arama Çalıştayı" yapıldı İzmir'de...

"Nasıl geçti?" diye kime sorduysak, herkes, "Çok iyiydi" yorumunu yaptı.

Eleştiren, "Şurası eksik kaldı" diyen bir kişi bile çıkmadı karşımıza...

Çalıştay'dan çıkan sonuçlar arasında en çok dikkat çeken mesajın ne olduğunu soracak olursanız...

Derim ki, partinin kurmaylarının, parti içi demokraside çizmeyi aşanlara verdiği mesajdı.

Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, bence örgüte mükemmel bir ayar verdi.

Dedi ki:

"Bir ilçe önce ilçeye, sonra İl Başkanlığı'na gelmeyen sorun, doğrudan Genel Merkez'e gelemez. Kim gelirse, geri gider. Hiyerarşiyi takip edeceksiniz."

Dedi ki:

"Parti yöneticisi, belediye başkanıyla ilgili, partiyi küçük düşüren eylemlerde bulunamaz. Böyle bir şey yaparsa, o yöneticiyi görevden alırım. Yada en azından disipline sevk eder, gerekeni yaparız.

Bir belediye başkanı da ilçe başkanı aleyhine açıklamalar yapamaz. Yaparsa, Genel Başkan Yardımcımız Seyit Torun, gereğini yapar."

Dedi ki:

"Bir ilde siyasi patron, İl başkanıdır. Yerel yönetimler konusunda da patron, Büyükşehir Belediye Başkanıdır. Bu böyle biline!"

Dedi ki:

"Parti yönetimlerinde bulunan, yerel seçimde aday belirlemede istifa resti çekenlere, hemen beyaz bir kağıt verip, istifa et, derim. İstifa resti çekilerek siyaset yapılmaz. Burası, arkadaş kulübü değildir."

Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun da klavye kahramanlarının kulaklarına küpe olacak bir söz söyledi:

"Klavye kahramanları için gereğini yaparız. O kirli alana giren, orada boğulur."

Daha neler söylendi, neler!

Bu kadarı bile yeter, arif olana!

CHP'li parti örgütlerinin yöneticileri, sadece bu altı çizilen kurallara uysalar bile, parti içi disiplin fazlasıyla sağlanmış olur.

***

CHP'de o kadar ilginç çıkışlara tanık oluyoruz ki, şaşırıp kalıyoruz.

Mesela...

Adam ilçe başkanlığı seçimini kaybetmiş.

Kırgın, kızgın, öfkeli...

Seçimi kazanan ilçe başkanıyla bir fırsatını bulup papaz oluyor.

Onu yok sayıyor.

Oğuz Kaan Salıcı'nın gösterdiği disiplin sopasından sonra CHP'de böyle hareketlerde bulunma cüretini gösterecek kimse çıkmaz sanırım.

CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel'in de dediği gibi, hiç kimse Cumhuriyet Halk Partisi'nden büyük değildir.

***

Böyle bir ayar, CHP örgütleri için gerekli miydi?

Bence gerekliydi, hatta geç bile kalındı.

Bundan sonra hiç kimsenin, sosyal medyada destursuz yazıp çizmeyeceğini düşünüyorum.

Herkes lafını ölçüp biçecek, bin düşünüp bir söyleyecek, kanısındayım.

Öyle ya...

Herkesin dilinde pelesenk olan şu sözü unutmadık:

"Cumhuriyet Halk Partisi'ndeki parti içi demokrasi o kadar fazla ki... Ağzı olan konuşuyor!"

Artık parti içi demokrasi devam etse de, herkesin ağzına geleni söylediği, klavyenin tuşlarının silah gibi kullanıldığı dönem bitecek sanki...

***

Çalıştay'ın, yukarıda sözünü ettiğimiz parti içi demokrasi konusunda verilen mesajlar dışında bir önemi, değeri yok muydu?

Vardı elbette...

Onu da CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel'den dinleyelim.

Noktasına, virgülüne dokunmadan Yücel'in açıklamasını aynen aktarıyorum:

"Çalıştay’ın ilk gününde, 10 tane masa oluşturduk.

Her masada üç ilçe başkanı, bir il yönetim kurulu üyesi, ikişer belediye başkanı, milletvekillerimiz yer aldı.

Masalar etrafında çalışan arkadaşlar, birbirlerini ikna etmek üzere değil, kendi önerisini, düşüncesini, belli bir başlık altında söyledi. Sonra her masadan bir arkadaş, sunum yaptı.

Çok güzel fikirler, tespitler ortaya çıktı. Ortak akılda buluşuldu.

İkinci gün, birinci günden tamamen bağımsız da değil, bağımlı da değil, finalde beklentiler konuşuldu.

İlçelerde yapılan çalışmaları masaya yatırdık, yerel yönetimlerle örgütümüzün hizmetlerini  nasıl artırırız, halka daha çabuk ve etkili nasıl ulaşırız, bunları tartıştık.

Gerekli uyarılar da yapıldı, tavsiyelerde bulunuldu.

3 saatlik müthiş bir beyin fırtınası yarattık.

Çalıştay’dan çıkan sonuçlarla ilgili çalışmalarımız devam ediyor.

Önümüzdeki süreçte, daha verimli olmak için, bu sonuçları mutlaka kullanacağız.

Verimli bir hafta sonu geçirdik. Bunu da önümüzdeki süreçte yapacağımız çalışmalara yansıtacağız.

Örgüt olarak, belediye başkanımız, ilçe başkanımız, milletvekilimiz, partilimiz, yani örgütteki herkes, bu Çalıştay’dan kendisine bir pay, bir ders çıkaracaktır ve uygulamaya koyacaktır.

Şunu açıkça söyleyebilirim ki, önümüzdeki süreçte CHP İzmir Örgütü, şimdiye kadarki çalışmalarından çok daha verimli çalışacaktır."

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Delege
 6 Ekim 2020 Salı 19:53
Bu partide ön seçim olmadığı sürece kriz bitmez genel merkez atadı adı halk olupta içinde halktan bulunmayan elitist parti oldu CHP il başkanı tüm delegelerin oyunu alamadı nasıl patron olur şimdi tek patronları genel merkez bu partiyi iktidara değil herkes koltuk derdinde
 Bucali
 6 Ekim 2020 Salı 19:38
Bucada uyelerle hicbir diyalog yok sifir , delege secminde kapi kapi gezerler , ekipcilik yapmayin , partiden insani sogutmayn ..
 sarnıç
 6 Ekim 2020 Salı 15:57
seyit toruna bir önerim olacak 2010 yılından itibaren tüm üyelerin sosyal medya hesaplarını inceleyin yüreksiz silenlenler var onlara ulaşmakta kolay.2010 yılandan tarayın görün partiyi genel başkanı seçilmiş belediye başkanına küfür edeni hemde ana avrat olanları görün ama bunlar şimdi nerde partinin kademelerinde görev yapıyorlar.HAKKINI ARAYANI DİSİPLİNE VERİYORSUNUZ,önce önseçimi geri getirin izmir kadrolar en altan enüste değişir ön seçimden korkuyorsunuz sayın seyit torun öyle olmuyor bu işlr üyelere kulak verin sadece şuan başkan ve seçilmiş sıfatı olanlara değil.normal bir üye size hiç birşekilde ulaşamaz şeffalığı sağlayın haa birde tuncay özkandan bu partiyi kurtarın sonrada siz gidin.
 Seçmen
 6 Ekim 2020 Salı 13:50
Oğuz kaan salıcı örgüte ayar vermiş.ya genel merkezde bulunanlar seçim zamanında herkes kendi arkadaşını yada kendisine yakın olan isimleri atamıyorlarmı.bunlar seçmen eya örgüt farkında değilmi diye düşünüyorlar.geçin oraları bu partide vefa diye kendi arkadaşını pm taşıyorsa birileri kimse kimseye ayar vermeye hakı yok.sadece herşeyin bir zamanı vardır.siyaset değişim yeridir beş yıl çabuk geçiyor.partide kimse kimseyi atmaya hakkı yok hekes eleştiriye açık olması gerekir.pariti küçülmeye değil büyütmek için çalışılmalı kapıyı göstermek doğru değil.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz