MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
CHP’de yeni dönem, AK Parti’de 2016 hazırlığı
Harun ÖZDEMİR
YAZARLAR
4 Eylül 2014 Perşembe

CHP’de yeni dönem, AK Parti’de 2016 hazırlığı

AK Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı oldu. Bir partinin açık ara üst üste sekiz seçim kazanması, dokuzuncu seçimde de genel başkanını Cumhurbaşkanı seçtirmesidemokrasilerde kolay rastlanır bir durum değil.
Bu başarılar ancak Sayın Erdoğan’ın liderliği ile açıklanabilir.
Aynı zamanda da muhalefet partilerinin dokuz yenilgisi demektir ki, bunda da alınmaca yok!
Şimdilerde muhalefetin gündeminde, AK Parti’deki yeni liderliğe karşı alınabilecek tavırlar tartışılıyor.
Hafta sonunda CHP’nin kongresi var. Gördüğüm kadarıyla CHP, biraz da Sayın Kılıçdaroğlu’nun ısrarıyla, bir şeyleri değiştirmek istiyor. Parti “dar alanda kısa paslaşmalarla maçı götürmek” isteyenlerin hakimiyetinde.
Sayın Kılıçdaroğlu ise belki de son şansı denebilecek 2015 seçimlerine,seçmenin gözüne hoş gelebilecek taktik ve 11’le maça çıkmak istiyor. Statüko ise direniyor!Israr edince de destek yerine “Sen oyna Kılıçdaroğlu sen oyna!” diye tempo tutuyor!
Geçen yazımda gündeme getirdiğim CHP’nin BDP-HDP ile yapabileceği seçim işbirliği siyaset gündemine henüz tam olarak girmedi. İttifakın yüksek sesle tartışılması, kongre sonrası bırakıldı.
Mantıklı olmayan bir şey var, o da maçı dar alanda kısa paslaşmalarla götürmek isteyenlerin tutuculuğu. Sanıyorum bu kongre bu sorunu da çözeceğe benziyor!
***
AK Parti’ye gelirsek;
AK Parti, Cumhurbaşkanlık seçim zaferinin hemen arifesinde Sayın Prof.Dr. Ahmet Davutoğlu’nu parti genel başkanı ve başbakan seçti.
Sayın Davutoğlu, AK Parti’nin hali hazırda bulabileceği en iyi adaydı, tereddüt etmeden kararını verdi. Bu şu demektir:
Hükümet kaldığı yerden istikametinde bir sapma yapmadan yoluna devam edecek!
Gelişmeler tabii ki, bununla sınırlı kalmayacak:
Yakın gelecekte, Türkiye’yi bekleyen ciddi sorunlar olduğu gibi önüne çıkacak tarihi fırsatlar da var!
62. AK Parti Hükümeti sorunları bir bir çözerken acaba tarihi fırsatları da değerlendirebilecek mi? 
Mesela;
2016’da seçilecek BM Genel Sekreterliği’ne bir Türk’ü aday gösterebilecek mi, onu seçtirebilecek mi?”
Açıkçası Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en büyük dış politika fırsatını değerlendirebilecek mi
2002’den beri üzerinde düşündüğüm bir konu var:
BM 2016 seçimlerinin en güçlü adayı Sayın Abdullah Gül’dür. Beni tanıyanlar bilir, bunu 2002’den beri birçok kişiyle defalarca tartışmışımdır.
Son gelişmeler bir açıdan Gül’ün, daha doğrusu Türkiye’nin BM zaferini zorlaştıracak şekilde bir mecraya girdi. Sayın Gül görünürde bir makam işgal etmeden sivil bir duruşla BM seçimlerine hazırlanabilecek mi?
Hükümet birçok sorunla boğuşurken Gül’ün BM seçim kampanyasına destek verebilecek mi?
Gül’ün hali hazırda işgal ettiği pozisyon, oy vermeleri için iknaya çalışılan ülkeleri tatmin edecek mi?
Bu sorulara kolayca “Evet!” demek mümkün ama bunu realize etmek çok zor.
İmkansız değil, ama çok zor!
Benim beklentim; Gül’ün önce Ak Parti Genel Başkanı, sonra da basit bir formülle milletvekili ve başbakan yapılacağı yönündeydi. Gül de, 2016’ya kadar dış politikaya ağırlık vererek yerini 2 yıl gecikmeyle Sayın Davutoğlu’na bırakacaktı…
Öngörüm kısaca bu şekildeydi.
Ama olmadı!
Yanıldım!
Olmadı, derken her şey berbat oldu anlamında söylemiyorum.
Şunu söylüyorum; ülke içinde her şey çok iyi planlanırken dünyada yakalanabilecek BM Genel Sekreterliği fırsatı zora girdi.
AK Parti’nin yetkili kurullarının geçen hafta aldığı kararlar, uzun süre “en iyisi oldu” diye konuşulup yazılacak. BM Genel Sekreterliği seçimleri yaklaştığında ise Türkiye bir aday çıkaramazsa veya çıkarır da az bir oyla kaybederse, geçen haftanın kararları ancak iki yıl sonra tartışılmaya başlanır ki, bu da parti içi fitneye hizmetten başka bir işe yaramaz.
Türkiye madem Cumhurbaşkanı ve başbakanını seçti, şimdi de 2015 ve 2016 BM seçimlerine birer “hazırlık komisyonu” kurarak bu yönde mesai harcaması gerekir, derim.
Büyük Türkiye’den bunu beklemek hakkımız olmalı!
Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Enes YALÇIN
 5 Eylül 2014 Cuma 09:55
BM Güvenlik Konseyi'nin hemen her kararı veto hakkı bulunan daimi bir üyesi olun(a)madıktan sonra BM Genel Sekreteri'nin ülkemizden çıkmasının çok büyük bir anlam ifade etmediğini düşünüyorum.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz