MENÜ
İzmir 14°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
CHP’nin yeni muhafazakâr tabanı
Harun ÖZDEMİR
YAZARLAR
22 Temmuz 2019 Pazartesi

CHP’nin yeni muhafazakâr tabanı

Ak Parti’nin CHP’yi on dokuzuncu yüzyıl partisi gibi gösterme çabası,muhafazakâr seçmeni yorduğu gibi CHP yönetimini de yeni arayışlara yöneltti.

Rahmetli Yaşar Nuri Öztürk’le başlayan yeni süreç, Doç.Dr. Muhammed Çakmak’la devam etti. Tanınmış başka ilahiyatçıların seçilebilecek yerlerden aday gösterilmesi de bu sürecin bir parçasıydı.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’ye yeni seçmen kazandırma çabasındaki hedef kitle muhafazakârlardı.

Ak Partililerce her fırsatta aşağılanan Kemal Kılıçdaroğlu, 2014 seçimindemuhafazakâr seçmene yönelik önemli bir karar aldı. Uluslararası marka değeri olan İlahiyatçı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu’nu MHP ile birlikte cumhurbaşkanı adayı gösterdi.

İki parti lideri,kampanya boyunca İhsanoğlu’nu tanıtmaya çalıştı. Ama CHP tabanındaki gönülsüzlük, MHP tabanına, dolayısıyla da sandığa yansıdı.

21. yüzyılda Türk siyasetindeki büyük değişim, 2002 seçimleriyle sınırlı kalmadı. 2010’dan sonraki Kılıçdaroğlu’nun liderliğindeki CHP, muhafazakâr seçmeni rahatsız eden başörtüsü ve her “başarısızlığa” çare gibi takdim edilen Atatürkçülük ve laiklik söylemini daha az kullanmaya başladı.

CHP’nin dini tercihlere saygılı olma siyaseti, her türlü hak, hukuk ve adaletsizliğe gösterdiği tepkiler, muhafazakâr seçmen arasında sempati gördü. Lakin yıllarca CHP korkusu ile baskı altına alınmış muhafazakâr seçmen, parti değiştirme arayışına girdiğinde ilk tercihi CHP olmadı.

Kılıçdaroğlu, “muhafazakâr” seçmenin desteğiyle inşa etmeye çalıştığı “yenimerkez sol CHP” projesinde ısrar etti.

Yeni CHP’nin dinlere ve etnik kültürlere saygılı,hak, hukuk ve adaletten yana tavrı, mağdurlar üzerinde etkili oldu. Başlangıçtaki ilgi, önce sempatiye sonra da oya dönüştü. Son seçimler bunu kanıtladı.

Kılıçdaroğlu ısrar ederse başarılı olacağından emindi. Çünkü Ak Parti, muhafazakâr tutumunda ciddi tutarsızlıklar sergilemekteydi.

Ak Parti’yi iktidar yapan temel formül “Yolsuzluk, Yoksulluk ve Yasakların olmadığı Türkiye” vadiydi. Çok geçmeden Ak Parti vaatlerini unuttu. Onun yerini “Eyy…” ile başlayan amma muhafazakâr seçmene bir şey vadetmeyen ifadeler aldı.

Ak Parti’nin tavır değiştirmesi Kılıçdaroğlu’na önemli fırsatlar sundu. O muhafazakâr seçmenin beklentilerine olumlu yanıtlar vermeye devam etti.

Kılıçdaroğlu; parti içinde tepki görse de CHP’nin tabanını genişletme çabasındanvazgeçmedi.31 Mart 2019 seçimlerinde gösterdiği adaylar bu stratejinin bir sonucuydu. Adayların hepsi muhafazakâr olmasa da muhafazakâr değerlere saygılıydı.

31 Mart ve 23 Haziran’ın galibi CHP’dir. Bu,Kılıçdaroğlu’nun ısrarla sürdürdüğü politikanınbaşarılı olduğunu gösterir.

Yılların emeği, sonunda meyvesini verdi, diyebiliriz.

Şimdi sıra olası erken genel seçimde..

Hangi açıdan bakılırsa bakılsın, CHP’nin yıldızı göz alıcı şekilde parlıyor.

Seçimler bir süre daha “ittifaklar” arasında geçecek ise bir tarafta seçmen desteği her geçen gün azalan “Cumhur ittifakı” olacak.

Diğer tarafta iseseçmen desteği artma trendindeki terör destekçisi, illet, zillet diye tesmiye olunan CHP’nin başını çektiği “Millet ittifakı” olacak.

Cumhur ittifakının olası erken genel seçimdeki adayı, kuşkusuz Sayın Erdoğan olacaktır. Bundan emin olabiliriz.

Millet ittifakının olası adayı ise acizane kanaatime göre,bu kez Sayın Abdullah Gül olacaktır.

Meral Akşener, Gül’ün adaylığını engellemeye çalışsa da başarılı olamayacaktır.

HDP tabanının tercihi Millet ittifakından yani Gül’den yana olacaktır. Bu önemli bir faktördür. Seçimi kazanmak isteyen hiçbir siyasi hareket, % 10 – 12 oyu ihmal edemez.

Çok daha önemlisi ise Ak Parti’den ayrılanların kuracağı parti veya partilerin tutumu olacaktır. Bunların da tercihi Sayın Gül’den yana olacaktır.

Son tahlilde Akşener, gönüllü veya gönülsüz Millet ittifakında kalacak ve Gül’ü destekleyecektir.

CHP, seçimleri kazanan ittifakın liderliğini yaptıkça hem parti tabanını genişletecek hem de muhafazakâr katılımlı “Yeni modern Türkiye”nin öncüsü olacaktır.

Yakın gelecek bunu göstermektedir.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Sarı Çizmeli Memed'A.
 23 Temmuz 2019 Salı 00:48
İlkelerden ödün verilerek elde edilen başarı, başarı değildir.. CHP'nin yaptığı budur.. Düştüğü durum ise omurgasızlıktır.. Ve bu durumdan koltukçu kemal ve çetesi sorumludur.. CHP'nin Mustafa Kemal ATATÜRK'lü ve İsmet İNÖNÜ'lü onurlu tarihine hesap vereceklerdir.
 Tayyar Önder
 22 Temmuz 2019 Pazartesi 14:43
Oh Ne Ala... Başkası Gazeteci Etiketiyle Ak Parti ve Liderini Methederse Yandaş... Ama Siz Ayni Etiketle Böyle Bir Yazıyı CHP ve Lideri İçin Yazınca Demokrat Gazeteci Oluyorsunuz... Çok Tarafsızsınız Çoooookk...!!!!!!!
 Fikret Aslan
 22 Temmuz 2019 Pazartesi 12:57
16 yıl boyunca AKPye oy veren ellerim kırılsın. Rabbim beni affetsin.
 Lombak
 22 Temmuz 2019 Pazartesi 11:29
AKP''nin ilk yıllarında da batılı dizayn "akademisyenleri" "Yeni Türkiye" formatları atıyordu. Bu formatlar artık tutmuyor. Gülencilik gülcülüğe evrilmiş gibisinden bir yazı... 2023''te Gül 75 yaşında olacak...?)& Fetö ne zaman ölür bilinmez... Bir de aslı varken müsveddesini ne yapayım konusu var... dinciyi dinciyle safdışı bırakmak denendi. Tutmadı. Kılıçdaroğlu''nun "doğruyu bulmak" için 11 seçim kaybetmesi de epey hovardaca zaman kaybı değil mi?
 A.Ç.Elgün
 22 Temmuz 2019 Pazartesi 11:15
Sevgili dost Hatun Kardeşim, Taraf olarak, objektif bskışı bir tarafa bırakıp başlangıçtan beri A. Gül''e destek vermenizi anormal bulmuyorum; fakat geçmiş geleceğimizi aydınlatan yol fenerlerimizdir... Bir incirin içindeki çekirdek nasılsa A.Gül''de bir BOP Projesinin başka elemanıdır. Bu ekip de İngilizlerin desteğinde yol açmak istemektedirler... Bu saatten sonra Türk'' e Türk''ten başka bsş aranamaz!...
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz