Son yıllarda garip, kötü bir gelenek, bir kara yazgı oldu adeta, yeni yılı cami avlularında karşılamak...
Yine yerimizi aldık, puslu soğuk, kahırlı, bir yeni yıl sabahında, cami avlularında...
Ekrem Pakdemirli... Bir çok tatlı su solcusundan daha demokrat, liberalizmi vahşi kapitalizm, köşe dönmece olarak algılamayan, sağlam bir sağcı, dibine kadar ilkeli, saygın, onurlu bir devlet adamı... Işıklarda uyusun.
Sonra Hanzade kardeşimizin (Ünüz) baba acısına ortak olduk. Günhan Amca geride 84 yıllık onurlu bir yaşam, hayırlı evlatlar ve iyi izlenimler bırakarak, hayır dualarla, yeni yılı dahi göremeden uçup gitti ailesinin sevenlerinin ellerinden. Mekanı cennet olsun. Allah sabır versin.
Aynı saatlerde Bornova`da Şehit Polis Erol Aktürk, Manisa-İzmir arasında tüm yurda dağılan bir acı köprüsü kurularak, gözyaşları içinde toprağa verildi. Adeta yeni senenin de zor geçeceğini yeni acılara gebe olacağını duyuruyordu, cami avlusundan yükselen feryatlar.
Acıların çoğu küllenmemişti oysa. Yenileri ekleniyordu üzerine, soruları, acılardan, kahırdan seçilmiş, zor ama çok zor bir dünyevi sınavmışcasına.
Özgür Turan Attila... Aradan dolu dolu 7 yıl geçmiş... Acısı küllenmeye yüz tutamıyor bir türlü ılgıt ılgıt kanıyor yüreğimizin derinlerinde...
Doğan Öner... 2013`te yüreğimizi dağlamıştı, elim bir trafik kazasında... Yukarılardan izliyordur mutlaka, oğlu Yiğit aslan gibi delikanlı oldu. Çekip gitmişti ansızın kalabalık bir buruk veda ile bir cami avlusunda...
Tıpkı, dünya beyfendisi Ünver Ergün`ün bir yıl önce bugünlerde zarif bir kuğu nezaketinde, ağır ağır ellerimizin arasından kayıp gittiği gibi...
İyi şeylerden bahsetmek, öyle başlamak isterdik yeni bir yılı karşılarken... Elden bir şey gelmiyor, ne yazık ki ruh halimiz bu.
Şöyle cami avlularından kafayı uzatıp dışarı baksan da durum pek farklı değil.
Doğu ve Güneydoğu`da sonuçları kime yarayacağı belli bir kavga (ya da adını siz koyun) sürüyor. Dev, küresel, süper güçler ellerini ovuşturuyor. "Hey Koca Yurt" Anadolu, göz göre göre parçalanmaya doğru gidiyor. Yeni zamlar, yeni yılla birlikte kapıyı çalmış, tıpkı karakış gibi... Küresel ısınma eski mevsimleri aratır olmuş, yeni rekorlar kapıda en soğuk gün, en çok kar, sel, heyelan... Doğayı korumak gerek, yeni nesillere daha yaşanır bir dünya bırakmak için, ama nerede?
Daha fazla beton, daha çok kat, daha fazla kazanç, daha az yeşil, daha az sulak alan, ama daha fazla sanayi, daha fazla enerji ve nükleer tehdit...
Gazeteciler içerde, ne zaman, nasıl çıkacaklar? Hala gizemini koruyor? İzmir`de Bugün`ün şoku atlatılmadan 49 yıllık Cumhuriyet İzmir Bürosu da kepenklerini indirmiş. Gazeteciler yılbaşı arefesi işsiz, sokakta.
Cami avlularında spor söyleşileri... Göztepe ilk ikiyi nasıl kaçırdı? Karşıyaka sonunculuktan kurtulacak mı? Sil baştan transferler tutar mı? Altınordu ne zaman bol gole kavuşacak? Bucaspor`un akibeti ne olacak? İzmirspor amatörden ne zaman kurtulacak?
Haberlerde, Basketbol Federasyonu`ndan İzmir`e yeni yılın ilk golü, pardon basketi... All Star, İzmir`den İstanbul`a alınıyor. İl müdürü, "Salon hazır" diyor, Federasyon: "Tamirat sürüyor"... Olan İzmirli basketbolsevere oluyor. Bizans 45 yıllık bir stada tıkılıp kalan futboldan sonra basketbolda da İzmir`e nispet yapıyor.
İzmir`de Belediye, 25 trilyon eski lira harcayıp Bornova`ya buz pisti yaptırmış. Ankara`da çatı akıyor. Kadınlar Dünya Şampiyonası İzmir`e kaydırmak dururken, 10 bin kişilik Ankara Spor Salonu`na buz pisti monte etmek gibi dahiyane (!) bir fikirle yine Başkent`te bırakılıyor. Sanki Ulusal sporumuz buz hokeyi de, organizasyonu, bir kaç yüz kişiden fazlası seyredecekmiş gibi.
Yeni bir yıla girdik. Cami avlularından, yine de herkese iyi yıllar.
Sayfa başına git