Çoban ateşi büyür mü?

AK Parti teşkilatları yeni dönemde seçimlere gidecek yapıların taşlarını örerken İzmir’deki hareketlilik sürüyor.  Genel merkezin kararıyla “değişim” için düğmeye basılırken parti il başkanlığına eski milletvekili Aydın Şengül’ü atamıştı.

Şengül, bir yandan ilçelerdeki değişimleri sürdürürken diğer yandan Nisan ayında belirleyeceği kendi ekibine dahil edeceği isimleri not defterinin bir köşesine yazıyor.

AK Parti’de yönetimlerde ve ilçelerde görev almak için gereken kıstasları ve maddeleri sıralamaya gerek yok. Gerçek olan şu ki değişim tabandan değil tavandan yani üst makamlardan gelen öneriler sayesinde şekilleniyor.

Partide uygulanan ve kimilerine göre “anti-demokratik” olan bu sistem artık kalıplaşmış, sıradan ve olağan bir durum. Çünkü, bir ilçede ya da ilde genel merkezin önerisi dışında ikinci bir adayın çıkmasına sıcak bakılmıyor. Yöneticiler böyle bir durumla karşılaştıklarında partinin tartışmaya açıldığını, kararların sorgulandığını dile getiriyor.

Demokrasinin başkenti İzmir’de yeniden şekillenen AK Parti’de uzun yıllar sonra bir gelişme yaşandı. Selçuk İlçesi’nde genel merkezin “yola devam” kararı aldığı mevcut İlçe Başkanı Sema Yeşilçimen’in karşısına Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Osman Başterzi çıktı. Uzun ve zorlu geçen yarışı Başterzi kazandı.

Peki sonrasında ne oldu?

Başterzi’nin istifası alındı, genel merkezin kararına karşı çıkamayacağının da mesajı verildi.

Burada dikkat çeken bir durum daha oldu. Teşkilatçılık ve yöneticilik konusunda oldukça deneyimli olan İl Başkanı Şengül, “Verdiğimiz karar doğru olmayabilir” dedi.  Aslında özeleştiri de yaptı.

Ama gerçekleri de söylemeyi ihmal etmedi.

Ve şöyle seslendi:

“Amacımız kutuplaşmaları önlemek. İki tarafa da oy verenler AK Partili. Bu makam mevkiler gelip geçicidir. İl başkanı da ilçe başkanı da simgedir. Diğer ilçelerde de böyle bir çalışma var. Orada da böyle olaylar olursa neticesi böyle (istifalarının alınması) olacaktır. Şimdiden olacakları söylüyoruz”

Partide birçok ilçede ciddi hareket var. İlçe başkanı adayı olmak isteyen, onlara destek olmak için sandığı gözetleyen kısıtlandığında en kısa yoldan kongre salonuna bile gelmiyor. Böyle olunca da 400 delegeden ancak yarısı kadarı oy kullanıyor.

Bugün AK Parti teşkilatlarında ciddi bir yorgunluk, bıkkınlık ve usanmışlık var. Uzun süredir durağan halde giden teşkilatlar yeni dönemde hareketlenmezse seçimlerde istenilen etkiyi gösteremeyecek.

Aslında bunu en iyi parti yöneticileri biliyor!

Kim ne derse desin Selçuk’ta partinin kurucusu ve deneyimli isimleri arasında yer alan Osman Başterzi’nin hareketi, kararları tarihe not düşmektir. Başterzi de bunu başarmıştır. Genel merkeze rağmen kongreyi kazanmış ve parti kültürünün gereği olarak da istifa ederek mesajını iletmiştir. Partide,  2019 yerel seçimleri için ciddi yol kat eden Başterzi’nin yaktığı çoban ateşi büyür mü bilinmez ama bu hamlesi aslında anlayanlara çok önemli mesajlar vermiştir.

LİDERİMİN EMRİNDEYİM!
Bir önceki yazımda MHP kurultayını ve Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin A Takımı’nı yazmıştım. Malum, Bahçeli yeni ekibinde İzmir’den kimseye yer vermedi.  Bu durum, 300 bin oyu bulunan kente yapılan bir haksızlıktı. MHP’nin İzmir’deki patronu Necat Karataş yazının ardından aradı ve Bahçeli’nin yeni yönetiminde yer almayan Teşkilat Başkanı Şefkat Çetin’e yakınlığı hakkında açıklama yaptı. Karataş, özel olarak yakınlıklarının bulunmadığını, her ilde nasılsa Çetin’in de “teşkilat başkanı” sıfatıyla İzmir ile ilgilendiğini söyledi.

Ve ekledi:

“Her zaman birinci ve tartışılmaz sıraya liderimi koydum. Liderim varken bir Allah’ın kulunu da tanımam. Kim olursa olsun, liderimizden başka feriştahı gelse tavrımızı değiştiremez. Kimsenin kararı, tavırları da bizi bağlamaz. 2019 sürecini genel başkanımızın talimatlarıyla yürütüyoruz. Liderimiz ne derse o olur. Şahıslar ve ekipteki isimler değişebilir. Biz İzmir teşkilatları olarak sadece genel başkanımızı dinleriz”