MENÜ
İzmir 14°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Çok acımasız bir rant ekonomisi…
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
27 Temmuz 2017 Perşembe

Çok acımasız bir rant ekonomisi…

Biraz çevre haberi taraması yapalım mı Ege’den… Aydın’ın Davutlar Ovası ve Didim’e kadar olan bölgesinde 200’ün üzerine çıkarılması planlanan jeotermal enerji santrallerine tepki büyüyor. Ağaçlı-Davutlar bölgesinde kurulması kesinleşen ve “ÇED gerekli değildir” onayı verilen santrale karşı Güzelçamlı, Caferli, Davutlar, Ağaçlı, Kuşadası halkı biraraya geldi. Bilim insanlarının JES'lerin “çölleşme” tehdidi yarattığına ilişkin tespitlerine dikkati çeken platform, itiraz gerekçelerini şöyle sıraladı: *Öngörülen kuyu alanları Çevre İl Müdürlüğü haritasında “doğal koruma alanı” olarak görünüyor. Yani ekolojik olarak hassas bir bölge. Aynı zamanda ağırlıklı olarak zeytinlik tarım arazisi.

*Yasada ‘yerleşim yerlerine en az 3 km mesafede olması gerekli’ denilmesine rağmen öngörülen kuyu alanları yerleşimlere çok yakın. *Organik tarım yapan çiftlikler, zeytin, narenciye, şeftali bahçeleri, termal sağlık ve turizm sektörü JES’lerden olumsuz etkilenecek.

***

Çeşme Platformu’nun açıklaması:  Doğası, iklimi, turistik ve tarımsal özellikleriyle Ege’nin incisi Çeşme’de, aşağıda okuyacağınız toplumsal, sağlık, hukuk, çevresel ve ekonomik etkileri nedenlerden dolayı, Yarımada’nın rüzgar enerji santralleri, türbinleri ve elektrik kablolarıyla doldurulması düşünülemez.

Rüzgar Enerji Santrallerin (RES) Çeşme’de planlandığı bölgeler, Yarımada’nın tam ortasında, Çeşme’nin merkezinde ve yerleşim alanlarındadır. 5 farklı yatırımcının RES ve nakil hatları ile birlikte Yarımadanın 1/3’ünün kablolar ve türbinlerle doldurulması kabul edilemez.

Antidemokratik ve hukuk dışı uygulamalarla, halkın karşısında olduğu projeleri hayata geçirmek son derece yanlış bir yaklaşımdır. Çeşme gibi Türkiye’nin en önemli turistik ilçesinin ortasında dönümlerce araziyi santrallere ayırmak tarihi ve kabul edilemez bir hatadır. İnsan sağlığı hiçe sayılarak, en güzel manzaralar türbinlerle doldurulmamalıdır.

***

Manisa'nın Yunusemre ilçesi Akgedik Mahallesi girişine, TOKİ konutları için arıtma tesisi yapılması amacıyla 10 yıllık çam ağaçlarının sökülmesine tepki gösteren çoğunluğu kadın ve çocuk, 200 kadar köylü, kepçenin üzerine çıkıp, ağaçların altında oturarak 10 saat süreyle nöbet tuttu. Köylülere müdahale eden güvenlik güçleri, 4 kişiyi gözaltına alındı.

***

Ve Megakent… İstanbul’dan artık klasik haline gelen sel haberleri ulaştı akşam saatlerinde…. Yeşil alanların bu kadar betonlaştığı, yıllardır doğaya vahşice saldırılan kent olan İstanbul’dan kimse iyi haber beklemesin bundan böyle…

***

İstanbul’daki haberleri sosyal medyadan izledikten sonra yerele döndüm, BASİFED Başkanı Levent Akgerman’ın söylediklerini okudum… Çok uzun başlıklı bir raporun sunumunda “Türkiye’de çok acımasız bir rant ekonomisi sürüyor” demiş. Sonra da kişi başına düşen yeşil alanın dünyanın onda birine ulaşmadığını dile getirmiş.  İş dünyasının aklı başında temsilcileri bile böyle düşünüyor. Açgözlü rantçılar ayrı… (Rapor için düşüncelerimiz bir sonraki yazıda)

Öyleyse kısa bir süre önce CHP İzmir Milletvekili Zeynep Altıok Alatlı’nın açıkladığı rapora göz atalım: Amerikan Yale Üniversitesi’nin 2015 “Dünya Çevre Performansı Endeksi” raporuna göre Türkiye son iki yılda 33 basamak birden geriledi. “Doğa ve Yaban Hayatı Koruma” kategorisinde 100 üzerinden 22,5 puan alarak 180 ülke içinde 177’nci oldu. Doğa ve yaban hayatının korunmasında Türkiye, iç savaş ve diğer felaketlerle mücadele eden Irak, Suriye, Libya ve Haiti’nin bile gerisinde kaldı.

Türkiye 1990 yılına göre iklim değişikliği ve küresel ısınmayı artıran karbondioksit emisyonlarını yüzde 125 artırdı. Üstelik bu artıştan çok daha fazlasını 2030’a kadar yapmayı taahhüt etti. Bu demektir ki daha fazla termik santral, daha fazla duble yol, daha fazla köprülerle hükümet iklimi daha çok değiştirecek. Türkiye iyi olan hiçbir şeyi yüzde 125 artıramazken, kötü olan sera gazı emisyonlarını son 24 (1990-2014) yılda yüzde 125 artırdı…

Türkiye’nin gerileme kaydettiği diğer ana kategori ise “Ormanlar” oldu. Uydu verileri, 14 yılda 178 bin hektar alanın ormanlaştığını, 333 bin hektarın orman kaybettiğini gösteriyor. Sadece İstanbul’da havaalanı, yol, köprü projeleri için kesilen ve kesilecek ağaç sayısı 3 milyon. Türkiye’nin akciğerleri yok ediliyor…

Akgerman doğru söylemiştir:  Bu memleketin sonunu çok acımasız bir rant ekonomisi getirecektir.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Coşkun
 31 Temmuz 2017 Pazartesi 22:00
Amerika''da ki araştırma kuruluşu 177. İlan etmiş 180 ülke arasında. Lütfen kusuruma bakmayın ama bu kuruluşlar Türkiye birleşik devletler ilişkileri düzelse Türkiye''yi aynı şartlarda ilk ona dahi sokar. Yapmayın insaf siz inanıyor musunuz 177. Olduğuna. Sonuncu birleşik devletler ve çin mi? Sizce olabilir mi böyle bir durum. Saygılarımla yazıya son veriyorum.
 Liberal
 31 Temmuz 2017 Pazartesi 09:22
Nükleer yapalım HAYIR Res yapalım HAYIR Jes yapalım HAYIR Hes yapalım HAYIR Termik yapalım HAYIR Hepsine HAYIR Çözüm göster ona da hayır Böyle böyle Akp yi iktidar yaptılar Solculuk bu olmasa gerek Ama maalesef Türkiye''mizde böyle
 Zagor
 30 Temmuz 2017 Pazar 23:48
Neticede, Halkimiz buna onay verdigi müddetce sorun yoktur. Hem isyan edip hemde rant icin arsani, bagini bahceni bina diksinler diye verirsen , sonuclarinada katlanirsin. Üstelik size ne oluyor ? Halkimiz bu durmdan memnunki oylarini rantcilara veriyor. Halkin dedigi olur, sizin degil.
 ado
 30 Temmuz 2017 Pazar 16:23
5 yıl fazla deil Alaşehir ovası diye bir şey kalmayacak her taraf jeotermal santral oldu
 Meltem Altınkaya
 28 Temmuz 2017 Cuma 11:01
Insanoğlu, doğanın bir parçası oldugu gerçeginden uzaklaştıkca kendi sonunu hazırlamakta. Doğa, hirsına yenilenlerden hesap sormaya devam edecektir.
 Murat Tuncay
 28 Temmuz 2017 Cuma 10:31
Doğrular yazılarda, akıllı insanların uyarılarında kaldı İstanbul''un güzelliklerinin sokak tabelaları Ve İETT Otobüs duraklarının adlarında kaldığı gibi! İyiler bez peçete, kaşık çatal sofra adabı beklerken Kepçeyi kiralayan kötüler aklına eseni, işine geleni kepçeliyor.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz