MENÜ
İzmir 11°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Çözümsüzlüğe boyun eğmek ya da kırmızı et ithalatı!
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
YAZARLAR
4 Temmuz 2017 Salı

Çözümsüzlüğe boyun eğmek ya da kırmızı et ithalatı!

27 Haziran 2017  tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan kararla canlı hayvan ithalatındaki gümrük vergisi oranları yüzde 26’ya, karkas ette de yüzde 40’a indirildi. Karar kapsamına tahıllardaki vergi indirimleri de söz konusu oldu.

Ekonomi Bakanlığı, kararın enflasyonu olumsuz olarak etkileyen  kırmızı et, beyaz et,yumurta  ve ekmek fiyatlarını düzenlemek için alındığını açıklamış bulunuyor. Böylece arz açığı olan dönemlerde iç piyasa fiyatlarının belirli bir düzeyin üzerine çıkması durumunda  ithalat yapılacağı,gerektiğinde gümrük vergisi oranlarında tekrar güncelleme yapılabileceği de belirtilmiş.

Kırmız Et Açığı Neden Ortaya Çıktı?

Yazı arşivime baktım, yaklaşım on yıl önce de bu doğrultuna 23 Temmuz 2007 tarihinde “Hayvancılık Alarm Veriyor!” diye bir yazı kaleme almışım. Yazıda konunu temeline ilişkin birkaç tesbiti tekrarlamakta yarar görüyorum:

“…Türkiye’ de 1980’li yıllarda başlayan tarımsal gerileme, tarımın bir kolu olan hayvancılıkta da alarm vermeye başladı. Bu durum, Uluslararası Para Fonu (UPF) ve Dünya Bankası(DB)’ na egemen olan ABD ve Avrupa Birliği (AB) yönlendiriciliğinde uygulanan tarım politikalarının sonucu olarak ortaya çıkmıştı….Batı’nın elinde olağanüstü bitkisel ve hayvansal üretim fazlalıkları ile tarımsal sanayi girdileri var. Batı açısından bunların Türkiye gibi çevre ülkelerinde eritilmesi kaçınılmaz bir zorunluluk . Bunun için Türkiye’ de yurtiçi üretimin geriletilmesi gereği ortaya çıktı. Cevap bu kadar açık.” demişim ve bunun sonucu olarak, nüfusumuz artarken hayvan varlığımızın yarıya düştüğünü ,üretimin gerilediğini ve Türkiye tarım işletmelerinin büyük bir çoğunluğunu oluşturan küçük ve orta ölçekli çiftçilerin  hayvancılığı bıraktığını ve dolaysıyla pazardaki   et fiyatlarının  el yaktığını belirtmişim.

Kısaca aradan on yıl geçmesine karşın değişen bir şey olmamış bulunuyor.Biz  “Çözümsüzlüğe Boyun Eğmişiz!”

Geçmişte olduğu gibi günümüze gelince,kırmızı et ithalatından kimler karlı,kimler zararlı  çıkacak’?İşte cevapları.

Kırmız Et İthalatından Kimler Kazanacak?

  • İçte ithalat izni alabilen birkaç aracı firma, et tüketen yemek firmaları  ve sucuk-salam üreticileri ithal etten  karlı çıkacaklar.
  • Geçmişte Uluslararası Para Fonu (UPF) ve Dünya Bankası(DB)’na egemen olan ABD ve Avrupa Birliği (AB) ülkeleri kazanmıştı,kazançları devam edecek.Çünkü ellerinde hayvan ve kırmızı et stokları var. Dolaysıyla göreli olarak Türkiye’ye göre daha zengin olan  Batı’nın çiftçileri yine   bu işten karlı çıkacak.

Kırmızı Et İthalatından Kimler Zararlı Çıkacak?

  • Yine hayvan sahibi köylü ve üretici zarar edecek .Kararla 4 dolara canlı hayvanı ve 3 dolara karkas eti getirmek mümkün .Vergileriyle birlikte 4.5 dolar maliyeti olacak. Yerli üreticinin daha düşük fiyatlarla gelen ithal hayvanlar ve karkas etle  fiyat açısından  yarışma şansı yok gibi. Bunun için dışarıdan gelen hayvanlarla kurulan çiftlikler dışında yerli üreticiler için zorlu bir dönem olacak.
  • Aslında tüketici de zararlı çıkacak. Belki göreli olarak fiyat çok az düşebilir,ancak daha sonra  hızla artacak.Çünkü sorun,yapısal.

Kırmızı Et Üretimini Artırmak İçin Ne Yapmalı?

•           Tarımda uygulanan yeni-liberal politikalardan vazgeçilmeli.

•             Mademki Avrupa Birliği’ne girmek isteniyor. Orada uygulanan Ortak Piyasa düzeni Türkiye’de de gerçekleştirilmeli.

•             Özelleştirilen ve kimileri de kapatılan Tarımsal KİT’leri; Süt Endüstri Kurumu, Yem Sanayi, Yapağı ve Tiftik Anonim Şirketleri yeniden açılmalı. Et ve Süt  Kurumu,işlevsel hale getirilmeli.

•             Ulusal Süt Konseyi ve  Ulusal Et Konseyi süs olmaktan çıkartılmalı.

•             Koyun ve keçiciliğin hayvansal üretim içindeki payını yükseltecek düzenlemeler yapılmalı.

•             Hayvan ıslahı çalışmalarına önem verilmeli. Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, yetiştirici Birlikleri ve üniversitelerle ortak ıslah çalışmaları yapmalı.

•             Kesinlikle ve kesinlikle hayvansal ürünlerinde ithalata yönelmemeli. Dünya Ticaret Örgütü’nün getirdiği zorlamalara çare aranmalı. Örneğin ithalatta kalite standartları yükseltilmeli.

Son Söz.

İthalat çözüm değil. Bağımlılık yaratıyor. Tıpkı afyon, esrar gibi Bağımlılığa karşı çıkılmalı. Çağdaş ve adam olmanın anlamı budur.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz