MENÜ
İzmir
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Darbeye mizahi yaklaşım
Mahmut YILMAZ
YAZARLAR
6 Ağustos 2016 Cumartesi

Darbeye mizahi yaklaşım

Sanırım Dan Brown’un Cehennem’in de okumuştum.
İnsanlar içinden çıkamadıkları, çözüm üretemedikleri dönemlerde mizaha yönelirler.
Memleketimizin bu olağanüstü hal durumunda, unun içerisindeki yabancı maddelerin ayıklanması için elek yerine kalburun kullanıldığı şu günlerde her şey o kadar ciddi ki, biraz mizah diyelim.
Keyifle deniz kenarında balık ekmek yiyen adam, bir bağırış çağırış içerisinde kendisini denizde bulur, bakar ki çocuğun birisi denize düşmüş üç beş kulaç atar ve çocuğu tuttuğu gibi kenara çıkartır. Artık milli bir kahramandır fakat o alkış bağırış ve çığlıklar arasında, mutlu insanlara aldırmadan soluk bir beniz ve öfke ile, "kim itti lan beni denize" diye etrafına bakınır.
Muhtemelen darbecilerde “ulan bizi kim itti bu belanın içerisine” diyorlardır.
Bizim Ümit Yaldız, yazısının başlığını “her şerde vardır bir hayır” atmış ya aklıma geldi. Başkaları da demişti.
Sarkıntıya maruz kalan birisi bir köşede çaresiz ağlıyormuş. Diğeri pişkin pişkin “ya ne ağlayıp duruyorsun elbet bunda da bir hayır vardır” demiş.
Ne diyelim hayırlara vesile.
Bazı gazetelerde, geçirdiği rahatsızlıktan sonra Fetullah Gülen’i arayanlara soranlara teşekkür amacıyla Zaman Gazetesinde yayınlanan ilan yer aldı. 
 O listeye baktım ve Cumhurbaşkanı’nın o meşhur sözü geldi aklıma: “Ulan hepiniz oradaydınız be..” 
Aman ha polis abiler gözünüzü seveyim, ben demedim, Cumhurbaşkanımız dedi….

Gözünüzü seveyim deyince bir başkası aklıma geldi.
Birisi cinayetten, birisi sarkıntılıktan iki kişiyi kadının karşısına çıkarmışlar. Kadı cinayetten yargılanan için derhal hükmünü vermiş; Başı kesile. Sarkıntılıktan yargılanan için kitabı o yana karıştırmış bu yana karıştırmış bir şey bulamamış. Yorgun bir anına da denk geldiğinden başından savmak için “buna da sarkın” diye hüküm vermiş.
Ertesi günü cezalar infaz edilecek. Gardiyan götürmeye gelmiş. Adam ha bire yalvarıyormuş cellada; aman başefendi gözünü seveyim sakın karıştırma başı kesilecek O…..

Yuhanna’dan: Din bilginleri ve Ferisiler, zina ederken yakalanmış bir kadın getirdiler. Kadını orta yere çıkararak İsa’ya, “Öğretmen, bu kadın tam zina ederken yakalandı” dediler. Musa, Yasa’da bize böyle kadınların taşlanmasını buyurdu, sen ne dersin?”  Bunları İsa’yı denemek amacıyla söylüyorlardı; O’nu suçlayabilmek için bir neden arıyorlardı.

İsa eğilmiş, parmağıyla toprağa yazı yazıyordu.  Durmadan aynı soruyu sormaları üzerine doğruldu ve, “İçinizde kim günahsızsa, ilk taşı o atsın!” dedi.

Sonra yine eğildi, toprağa yazmaya başladı.  Bunu işittikleri zaman, başta yaşlılar olmak üzere, birer birer dışarı çıkıp İsa’yı yalnız bıraktılar. Kadın ise orta yerde duruyordu. İsa doğrulup ona, “Kadın, nerede onlar? Hiçbiri seni yargılamadı mı?” diye sordu. Kadın, “Hiçbiri, Efendim” dedi.  İsa, “Ben de seni yargılamıyorum” dedi. “Git, artık bundan sonra günah işleme!”
Birilerini yargılarken kendi günahlarımıza bakalım.  Hak edenlere git bir daha günah işleme diyebilelim.

MUHALEFETSİZ DEMOKRASİ

7 Ağustos mitingine AKP’nin sağ kanadı MHP’nin daha önce katılacağı açıklanmıştı. Sol kanadı CHP’nin de katılmasına Sayın Kılıçdaroğlu karar verdi.
Bana göre darbenin en önemli mizahı budur.
Muhalefet umuttur. Muhalefet demokrasidir. 
Oraya katılan muhalefet en az darbeciler kadar zarar verir demokrasiye.
Elbette Cumhurbaşkanının, Başbakanın örgüte karşı mücadelesi yatsınamaz. Ama O cumhurbaşkanının, O Başbakanın bırakın aykırı işlemlerini en azından yaptığı hataları söyleyecek birileri gerekmez mi? Birlikte mitingde nereden çıktı. 
Gidin tek başınıza yapın mitinginizi.
Örgütü de eleştirin iktidarı da. İktidarla birlikte miting yaptığınıza göre yaptıklarının altına imza atıyorsunuz demektir.
O zaman ne farkınız var onlardan. Halk neden oy versin size.
Şimdiden açıklıyorum. Bir dahaki seçimde oy kullanmayacağım.
Sakın ola katılım düşüktü onun için kazandılar falan demeyin.    
Sayın Cumhurbaşkanı çok şanslısınız çok….


Madem mizah dedik mizaha devam.

PİŞMİYOR

Sıkıldı canımız samandan saptan
Riyadan sıradan kirli hesaptan
Bir kuzu alındı müşkül kasaptan
İnat etti direniyor pişmiyor

Kamyon ile taşıdılar odunu
Demirlere bağladılar budunu
Yine yine aldırmadı tadını
İnat etti direniyor pişmiyor

Odunları toparladık kurudan
Çevirmenin ayakları borudan
Ne güç vermiş mübareğe yaradan
İnat etti direniyor pişmiyor

Ateş dersen cehennemden bir parça
Görse pişer bin metreden bir serçe
Sanki memlekette sarayı sırça
İnat etti direniyor pişmiyor

Öğlen geçti akşam geçti pişmedi
Payımıza bir parçası düşmedi
Ne hikmetse kimse buna şaşmadı
İnat etti direniyor pişmiyor

İnat çıktı Kaygusuz’un kazından
Yanar yanar ödün vermez özünden
Üçyüz deve pişer idi çözünden
İnat etti direniyor pişmiyor

Ey kuzu gel artık piş kuzu kuzu
Masada hazırdır kimyonu tuzu
Gene direnirsen bekliyor tazı
İnat etti direniyor pişmiyor

Siz düşünün şu Mahmut’un halini
Kiraz ile tatlandırdı dilini
Kuzu dersen boş çevirdi elini
İnat etti direniyor pişmiyor

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz