MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Değerli hocalarımdan iki kıymetli kitap
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
18 Temmuz 2019 Perşembe

Değerli hocalarımdan iki kıymetli kitap

Öykü Romalıların dünyayı kendi topraklarının sınırlarından ibaret bir yer olarak gördükleri bir tarihte geçer.Akdeniz’de yaşayan insanlar için o çağda neAmerika kıtası vardır, ne Japonya, ne Avustralya, ne de başka ülkeler. Bu, dünyaya ait gizemlerin çözülmesinin olanaksız olduğu bir çağdır. O zihinler örneğin, dünyanın yuvarlak değil, bir öküzün iki boynuzu üzerinde duran bir tepsiye benzediğine inanır. Bu kocaman yuvarlak top parlak bir güneşin etrafında dönüp keşfedilmeyibeklerken insanların neredeyse tamamıen koyu karanlık düşüncelerin uydusu, kölesidir.

Bu el değmemiş dünya en güzel haliyle sere serpe bir şekilde yaşayıp giderken yığınlardan farklı bir şekilde düşünebilen istisnalar tüm cehaletlerine karşın gene de bir şeyler öğrenmek, bilmek, araştırmak, keşfetmek gerektiğini anlarlar. Bu kahramanlar bir şeyler araştırıp, öğrenerek sezgisel bir şekilde insanların kötülük veuğursuzluklardan kurtulacaklarına inanırlar. Bu çağdatopluluklar atalarından kalan, onların aktardığı bilgiler,deneyimlerden yararlanıp, esinlenerek yaşamlarınısürdürmeye çalışır. Bu daha çok bir korku çağıdır. İnsanlar açıklamasını yapamadıkları, mekanizmasını bilmedikleri her şeyden korkarlar. Gizem, doğaüstü varlıklar, büyü, kehanet, cinler, periler ve sır olarak nitelendirilen pek çok şey bu düşünce yapısının ürünüdür.

Prof. Dr. Oğuz Adanır olağanüstü külliyatına bu yeni eseri ekledi:Bir Antikçağ Masalı-  Tanrıçanın Gözdesi… Yukarıdaki satılar Oğuz Hocamın kitabının girişinden…

Kitabın arka kapağında ise şöyle yazıyor

Kahramanlarımızın yaşadığı çağda Efes bir kölelik ve kehanet merkezidir. Bu evrende her şey talihli olmak yada olmamakla ilgilidir. Talihli olanlar arkalarında tüm gizemli güçler ve tanrıların bulunduğuna inanırken, talihsizler bu güçlerin kendilerini olsa olsa geçici bir süreliğine terk ettiklerini düşünürler. Zira talihin tamamen yitirilmesi ölmekle eş anlamlı bir duygu olduğundan buna tahammül edebilmek mümkün değildir.

Güzel köle Saronya ve efendisi güzel Nika’dan hangisi daha talihlidir? Ressam Pityus’mu yoksa güzel konuşmayı ve öyküler anlatmayı bilen Atalis mi daha talihlidir? Tanrılar, atalar ve gizemli güçler korku içinde yaşayan bu küçük kahramanlarla oynamayı sevdiklerinden onların talihlerini belli aralıklarla değiştirerek kendilerine tapan bu çocukları yada torunlarını kimi zaman çok üzüp, kimi zaman çok sevindirmekten zevk alırlar. Tanrılar ve insanları bir araya getiren talih bu belirsizlik evreninin ana motifi gibidir. 

PROF. DR. ERSİN DOĞER’İN MENEMEN’İ

Akademik dünyadaki en eski arkadaşım (sanıyorum 45 yıl) Ersin Doğer Hocam…

Kitabın adına bakınca sakınlıkla yemek tarifi kitabı sanmayın. Eski Yunanca’daMainomenos (azgın/deli su) sözcüğünün Türk ağzında dönüştüğü şekliyle Menemen’den söz eden bu kitap esas olarak Gedis/Hermos nehrinin taşkın ovasında kurulu bir yerleşim ve buralı bir akademisyen tarafından yazılmış.

Daha önce de Menemen/Tarhaniyat Tarihi kitabının yazarı olan ve Ege Üniversitesi’nden emekli olduktan sonra  Karşıyaka Dem Akademisi’nin saygın bir üyesi olarak tanınan Prof.Dr.Ersin Doğer çocukluk ve ilk gençlik yıllarının geçtiği kasaba için yazmış bu kitabı.

Uzun yıllar Aigai kazılarını yöneten, Edebiyat Fakülteside dekanlık da yapan Ersin Hoca memleketi Menemen’e vefa borcunu bu iki kitapla ödemiş sayılır. Heyamola Yayınları’nın İzmirim serisinden çıkan kitap özellikle 1960 ve 70’li yılların Menemen anıları ve kişileriyle dolu.

Okuyalım, okutalım…

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz