MENÜ
İzmir 15°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Demokrasi ve üzerimize düşen
Neşe ÖNEN
YAZARLAR
5 Mart 2020 Perşembe

Demokrasi ve üzerimize düşen

Demokrasi nedir? Basit ve halk dili anlatımıyla “insanların kendi aralarında, çevre ve doğa ile uyumlu halde barış içerisinde yaşama halidir”. Öyle uzun uzun, afili tarif ve tanımlamalara hiç gerek yok. En küçük aile birliğinden en üst yönetim biçimlerine kadar, ahenk ve huzur içinde bir arada var olmayı ifade eder. Bu ortamı yaratma biçimi zaten demokrasiye çıkar. Sağlıklı ve insanca yaşamayı becerebiliyorsan, en iyi demokratik yönetime sahipsin demektir zaten. Daha ötesi yok...

Ama biz insanlar zorlamayı seviyoruz. Kendi kendimize garip yöntemler icat ediyoruz. Yok, o sistem, olmadı bu sistem falan! İnsanın insanca yaşama hakkını hayata geçiren sistemin yolu bellidir aslında. İnsana sırf insan olduğu için değer veren, en temel insan haklarına ve özgürlüklerine saygı gösteren idare şekli... Sadece insana değil elbette. Doğadaki her canlıya; ağaca, havaya, toprağa, hayvana da! Ama insanoğlu illaki zoru seçmek istiyor. Neden? Çünkü kibirli... Neden? Çünkü bitmek tükenmez hırsları var ve açgözlü... Neden? Çünkü paylaşmak istemiyor, bencil... Neden? Sormamız gereken birincil soru bu; karşılıklı saygı ruhu ile paylaşımcı bireyler gibi davranarak, neden bir arada yaşayamıyoruz?

Emperyalizm, kapitalizm, şeriat, dikta rejimi falan diye topyekûn yönetim biçimlerine atıf ve suçlamalarda bulunmadan önce, bir an düşünelim. Yönetim mekanizmalarını işletenler insanlar değil midir? Hiç bir toplum mekanik güçler ya da robotlar tarafından idare edilmediğine göre! Öyleyse bir toplum yoksulsa, mutsuzsa, karışıklık içindeyse, toplumun çoğunluğu kendilerini yönetenlerden ya razıdır ya da içinde bulunduğu durumlara itiraz etmiyor yani eylemsizdir.

Yaşadığı şartlara razı olan ya da şikâyeti olmayanlara bir sözüm yok. Ama hem içinde bulundukları koşullardan yakınan hem de seslerini yükseltmeyenlere söylenecek tek bir şey var; ya şikâyet etmeyeceksin, suratını asmayacaksın, kimseyle kavga etmeyeceksin, bir köşeye çekilip susacak ve olan biteni seyredeceksin. Ya da diğer derdi olanlarla dayanışma içerisinde olacak, yasal yollardan örgütlenecek ve aktif olarak itirazlarını ve çözüm yollarını dile getireceksin. Bunun başka yolu yok. Kısacası; demokrasi istiyorsak bireysel ve ya  toplumsal taleplerimize yasal ve örgütlü mücadeleler ile sahip çıkacağız. Öyle bir sıkıntımız yoksa kuru sıkı tehditler savurup, bağırıp çağırarak halimizden memnun değilmişiz gibi davranmakla hiç bir yereye varamayacağımızı da anlamalıyız.  Unutmayalım; haklar ve özgürlükler verilmez, istenilir, talep edilinir ve alınır...

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz