Demokrasi ve yalan

İnsanlara yapamayacağı veya yapmak istemediği sözleri vermek, vaatlerde bulunmak hayvana yakışmaz. Yalanı söylese söylese insan söyler.

İnsanlık olarak geldiğimiz nokta budur.

Her sorunu yalanla çözmeye çalışıyoruz. Sokakları, meydanları, manşetleri, ekranları, anfileri, afişleri, kürsüleri ve minberleri yalancılar işgal ettiyse net olarak söylüyorum “bu yalanlar bizi de öldürür, insanlığımızı da.”

Demokrasiyi insanlar icat ettiğindenberi yalan, önü alınamayan bir çığa dönüştü. Önüne geleni yakıp yıkıyor. Tahrip etmediği doğru bırakmadı.

Konuşma hastalığına yakalananlar, alın terinden nefret edenler, hak yemeyi amaç edinenler, bugünlerde yeni yalanlarına inanacak insan avındalar.

En güzel söz sanatları, en yaratıcı düşünceler, görsel ve sözel sanatları yalanı hakikatmiş gibi halka kabul ettirmek isteyenlerin hizmetinde ise veyalanlar da koro halinde söyleniyorsa vayy insanlığımıza.

Biz hayvan bile olamayız, çünkü hayvanlardan da aşağıdayız. Gerçek bu!

Azarbaycanlı ünlü bilim insanı Ziya Bünyadov, Vasim Memmedeliyev ile birlikte yaptıklarıKur’an çevirisinde Saff Suresi’nin 2. ayetini

“Ey iman getirenler! Etmeyeceyiniz bir şeyi niyedeyirsiniz?” şeklinde çevirmişler. Çok sevdim, hatta bayıldım.

***

Şunu da görmekte yarar var: İnsanlık bugünlere yalan söyleyerek gelmedi. İnsanlığın başarıları da yalanla gerçekleşmedi.

Yahudiler ve Hıristiyanlar yalanla çok mücadele etti, sonunda bir noktaya geldiler. Budistler arasında yalan ne kadar yaygın inanın bilmiyorum!

Konu Müslümanlara gelince çok çaresizim. Sonuç olarak 2023’e geldik ne yalana çare bulabildik ve de hırsızlığa!

Kitleler halinde bilerek ve isteyerek yalanın ve hırsızlığın peşine takıldık gidiyoruz. Nereye kadar, bu da belli değil.

Doğru bir sözün dağ, taş, çiçek, böcek bunların her biri tanıktır. Ama yalanın durumu böyle midir? Dile gelen her varlık, toz tanecikleri bile aleyhte şahitlik yapar kivayy halimize.

Vay ki vay!