Nasıl gidiyor hazırlıklar, anlat bakalım?...
Çok iyi gidiyor Şefim, yeni bir demokrasi destanı yazmak üzeresiniz.
Aman bir tatsızlık, bir aksaklık olmasın çok dikkati olmamız gerekiyor…
Her türlü önlemi aldık Şefim, vatandaşlarımız özlemle bu demokrasi balonunu uçurmanızı bekliyor.
Balon demeseydiniz daha iyi olurdu ama…
Yok Şefim, mecazi manada kullanıyoruz, buradaki balon ifadesi yaptığımız işin görkemi ve coşkusu açısından kullanılıyor…
İyi tamam tamam… Peki oy kullanma işlerini ayarladınız mı, herkes oy kullanacak değil mi?
Tüm üyelerimiz büyük bir iştiyakla bu şölene iştirak edecekler. Basın kuruluşları ve köşe yazarlarımız ballandıra ballandıra bunu anlatıyor. Sayfalar ve televizyon programları partimizin ne kadar demokratik bir yapıda olduğunu ve sizin demokrasi anlayışınızı anlatıyor.
“Kalıtımcı Demokrasi” çok önemli bu konuda taviz veremeyiz!
Aman efendim, yeni bir “kaleci Lefter” hatası yapmayalım, “kalıtımcı demokrasi” değil, “Katılımcı Demokrasi”… Kalıtımcı deyince iş biraz “ırkçılığa” giriyor, aman diyim dikkatli olalım.
Kes zevzeklenmeyi, bana mı öğreteceksin şimdi demokrasinin hallerini… Ben bu fırkanın sadece genel başkanı değil aynı zamanda da Ulusal Şefiyim. Senden daha fazla bilirim bu işleri.
Neyse, cömaat nasıl görüyor bu adımı?
Şey efendim, yani Şefim bunlar adı üstünde cömaat, pek öyle değerlendirmezler meseleleri onlar için uhrevi talimatlar önemlidir.
İyi ya biz taa Derya Beyden bu yana cenaze nemazlarına katılıyor, Cuma nemazlarında ön saflarda yer tutuyoruz. Dahası umumi merkezimize mescit dahi inşa ettirdik. Bundan ala uhrevi mesaj mı olurmuş?
Haklısınız efendim biz meseleyi hiç böyle değerlendirmemiştik. İnanın yaptığınız siyasi içtihatlar dünya politika tarihine geçecek nitelikte. Ülkemiz ve halkımız sizinle gurur duyuyor!
Daha bunlar ne ki yoldaş, neler var aklımda neler?
“Yoldaş” kelimesi de bu minvalde hoş durmuyor efendim, kullanmasak mı acaba? Bazı çevreler yanlış anlayabilir zanlımca…
Doğru söylüyorsun. ‘Beraber yürüdük bu yollarda’ şarkısını çağrıştırıyor. Neme lazım iktidarla birçok konuda aynı düşündüğümüzü, ortak kararların altına birlikte imza attığımızı kimse bilmemeli…
Neyse İzmirli partililerimiz, belediye başkanlarımız ve adaylarımız ne diyor bu işe?
Şey efendim ikiye-üçe bölünmüş durumdalar, kimisi sizin İzmir’den aday olmanızda şikâyetçi kimisi de kontenjanlardan!
Haydaaa n’yapsak yaranamıyoruz yahu? Biz bunlar için sandığa bile girdik, takındıkları tavırlara bak! Boşverin şimdi siz onları nasıl olsa biz ne dersek o olur. Siz şimdi benim ön seçimde nerde, hangi ilçe ve sandıkta oy kullanacağımı söyleyin?
Şey Şefim şey… ıııı… şeeyy… Siz İzmir için oy kullanamayacaksınız! Tüzüğümüz ve yasalar buna uygun değil.
Neee! Ulan yine mi oy kullanamıyorum!... Kendime yine mi oy atamıyorum?...
Lütfen sinirlenmeyin uhrevi efendimiz, biz buna demokratik bir kılıf bulduk. Siz İzmir’de değil, Ankara’da 46 numaralı sandıkta oy kullanacaksınız, biz ve sadık basın kuruluşlarımız bunu hiç çaktırmayacak…
Vay demokrasinin kör kılıcı vay! Beni yine 46’ya bağladınız ya, alacağınız olsun!…
Sayfa başına git