MENÜ
İzmir 11°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Dilek Özçelik aramızda değil ama sözleri zihnimizde
Tayfun MARO
YAZARLAR
21 Eylül 2018 Cuma

Dilek Özçelik aramızda değil ama sözleri zihnimizde

Zamanın Çevre ve Şehircilik Bakanı Bayraktar, cebine para koyunca; “Ben dilenci değilim. İnsanlık konusunda bir kez daha hayal kırıklığına uğradım. Görüyorum ki çaresizliği hiç tatmamışsınız hayatınızda.” demişti lenf kanseriyle mücadele eden Dilek Özçelik. Onu böylece tanımıştık.

Hastalığıyla baş edemedi. Artık aramızda değil.

İnsanlık durumu, büyük dramların ve felaketlerin hazırlayıcısı olmakla maluldür. Bütün zamanların yaşanmışlığının bilgisi böyle…

Yürüyen kadim gerçeğe göre, insanlık durumu, iyi olmak adına hep kötüye gitmiştir. İnsanlığın yazdığı tarih de bu gerçeğin itirafıdır.

İnsan, iyi olmak gerektiğini söylüyor, çünkü kötü… Dilek Özçelik’i de defalarca hayal kırıklığına uğratan acı bilgi, budur. Yaşadığı çaresizlik onu insan gerçeğiyle karşı karşıya getirmiş ve insanı bu yüzüyle tanımıştır. Cebine para koyan insanlığın durumu hakkında zaten bir fikri vardı; sadece bir kere daha yaralanmanın acısıyla isyan etmişti.

Evet, insan kusurlu bir yaratık… Aşağılığın da aşağılığı düzeyde seyreden insanlık durumunu bütün çıplaklığıyla konuşmaya yürek yetmez. Zaten yüreğimiz yetmediği için o basit gerçeği söz ve eylemlerimizle tanınmaz hale getiriyoruz. Kötüyüz.

Kusurluyuz ve başat kusurumuz, kötü olmak. İyi olmak için tanrılara müracaat ettik, olmadı; peygamberlerin peşine düştük, olmadı; dinleri denedik, olmadı; ahlakı yücelttik, olmadı; vicdanı öne çıkardık, olmadı; felsefe yaptık, olmadı; siyaset yaptık, hiç olmadı… Olmuyor.

Cennetten kovulmuş lanetli bir türüz ve iki yakamız bir araya gelmiyor. Canlı türünün yüz karasıyız. Kurduğumuz uygarlığın içinde debelendikçe batıyoruz. Tutunamıyoruz.

Mülkiyet-para-iktidar; şeytana parmak ısırtan bu lanetli üçgende sadece bela ürettik. İnsanı değersiz kıldık. Öyle ki o insanlık şimdi sadece kendi türünün değil, yeryüzü yaşamının da sonunu getiriyor. Sanki böyle bir misyonu var…

Bunu bilerek yaptık. Çünkü insanlıkta bu bilgi var; ne yaparsa Dünya’nın sonu gelir, biliyor. Ve bunu bilerek, isteyerek yaptı, yapıyor.

İnsanın yeryüzüne yaptığı kötülüklerin örgütlenmiş haline de sistem, diyoruz. İnsan, bilerek ve isteyerek hayata sistemli bir şekilde saldırıyor, bunun için de doğayı kontrol altına almaya çalışıyor.

Yani niyet neresinden bakarsanız bakın, bozuk.

Lakin doğadan aldığı yanıt çok açık olmakla birlikte, insanlığı durdurmaya yetmiyor. Tıpkı Dilek’in verdiği yanıt gibi… Hiçbir acı bilgi, mülkiyet ve tüketim kültürünün inşa ettiği hayata duyulan arzunun üstüne çıkamıyor. Çünkü insan yeterince zeki değil ve kötü.

İlk günah ile başlayan bir yaşama kendini adayan insan, günaha doymuyor. Tanrının yerine parayı, tapınakların yerine bankaları koydu, bütün hızıyla ibadete devam ediyor. Ve dinlerden bu büyük günahı örtmek için medet umuyor. İkiyüzlü ahlak, toplumların gerçek dini olmuş…

İnsanlık yaptıkları ve ettikleriyle çaresizlikten öte bir şey üretmiyor. Dilek Özçelik bunu biliyordu.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Sarı Çizmeli Memed'A.
 21 Eylül 2018 Cuma 20:58
Korku filmi gibi...
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz