MENÜ
İzmir 15°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Efsane olmak kolay değildir
Muhittin AKBEL
YAZARLAR
22 Ağustos 2020 Cumartesi

Efsane olmak kolay değildir

Halil Kiraz... Bombacı Halil...

Bir tarihe tanıklık etmiş, damgasını vurmuş, gerçek bir efsane...

Ağları yırtan golleri, güleryüzü, babacanlığı ile hep yüreklerde yaşayacak bir efsane...

Yeni Asır'ın spor servisinde hayatımın çeyrek asırdan fazlası geçti.

Halil ağabeyle pek çok seyahate gitti, İzmir'de birlikte çok maç izledik.

Yazarımızdı. Yazılarında dostluğa, hoşgörüye vurgu yapmayı ihmal etmezdi.

Halil abinin ağzından kötü bir söz duyan olmamıştır.

Tüm hücreleriyle Göztepelidir.

Ama İzmir'in diğer takımlarına, o takımların futbolcularına karşı o kadar sevgi ve saygı doluydu ki...

Onu anlatacak kelimeleri yan yana getiremedim.

 Bombacı Halil'i rahmetle anıyorum.

Bendeki bu kalp çarptıkça, onu hep hatırlayacağım.

Dedim ya Halil abiyi anlatacak kelimeleri dizemiyorum diye...

Sağolsun, sevgili dostum...

Ateşli bir Karşıyaka taraftarı, hatta amigosu...

Göztepe semtinin sevilen siması Hakan Ortabaş...

Bombacı Halil'in ne kadar güzel kalpli bir insan olduğunu o kadar güzel anlatmış ki...

Noktasına, virgülüne dokunmadan, aynen aktarıyorum, sevgili Hakan'ın izniyle...

***

Yaşım, 15... Sene 1979...

Göztepe semtinde büyüyorum.

Göztepe, 1. Lig'de, yani bugünkü adıyla Süper Lig'de...

Ateşli taraftarı olduğum Karşıyaka ise 3. Lig'de...

Kahvehaneye girebilme yaşı, 18...

Göztepe semtindeki ağabeylerim, beni sevimli mi bulurlardı ne, kahveye alırlar, kollayıp gözetirlerdi.

Göztepe'de iki sosyal mekan vardı. Biri, rahmetli Ahmet Cücen'in 'Göztepeliler Lokali', diğeri deniz kenarında, şimdiki 'Muzom'un olduğu yerde bulunan Bombacı Halil'in (Kiraz) kahvesi...

Cumartesi sabahı, erkenden koşarak gidiyorum, Halil ağabeyin kahvehanesine...

Elimde üç gevrek, biraz peynir... Saat 9 civarı... Ocakçı Köse Faruk, çayı demlemiş.

"Geldi mi?" diyorum, Halil ağabeyi kast ederek...

"Eli kulağında..." diyor Köse Faruk...

Masaya gazete kağıdını seriyoruz, çayrak, sıcak gevrek, peynir, az domates doğruyor ocakçı...

Efsane Bombacı Halil abim, giriyor içeri, o insana huzur veren tebessüm dolu yüzüyle... Doğruca masaya... Kahvehane boş...

Üçümüz kahvaltıdayız. "Yumulun" diyor Halil ağabey...

Bir parça gevrek ısırdıktan sonra sordu, "Gitcen mi maça?" diye.

"Kahvaltıdan hemen sonra gideceğim abi" diyorum.

Kafamda kukuleta... Yeşil kırmızı...

Bana diyor ki:

"Karşıyaka'yı 2. Lig'e çıkarın. Koşun, destekleyin. İzmir'i hep yukarı taşıyalım. İnsan yaşadığı yere sahip çıkmalı.

Ne anılarım var Gode Cengiz'le, Puşkaş Ergun'la, Eko'ya... Diğer arkadaşlarımız da harika insanlardı. Ne maçlar yaptık, ne anılar biriktirdik, ne gençlik hikayelerimiz var, bir bilsen... Karşıyaka'nın maçından sonra bizim maça da gelcen mi?"

Sonra aramızda şöyle bir diyalog geçiyor:

"Geliyoruz Halil abi. Karşıyaka Stadı'nın kapısından otobüs var, Alsancak'a, direkt..."

"Söyle tribündeki arkadaşlara, hepsi gelsin. Bizim maç çok önemli bugün..."

"Halil abi, söylemeye gerek yok. İki otobüs doluyor, ayakta gidiyoruz."

"Kahvaltın bittiyse, haydi koş, benim içinde Kaf Kaf çek. Başarılar... Görürsen, Gode Cengiz'i, Ekrem'i, Ergun'u, Bombacı Halil'in selamı var de..."

"Başüstüne Halil abi..."

***

Saat 10.30'da, troleybüs, vapur, Bostanlı dolmuşu, Karşıyaka Stadı'ndayım. Stat tıklım tıklım dolu. Kazanırız, kaybederiz. Kapıda otobüsler doğruca, 14.30'da Alsancak Stadı'na doğru hareket edecek, Göztepe maçına... Açık tribüne girişte Karşıyakalılar önce Kaf Kaf Kaf, Sin Sin Sin, Kaf Sin Kaf, çekeriz, sonra "Göz Göz Göztepe" diye haykırırız.

Sinyaldir, bu sloganlar kapalı tribünde oturan Karşıyakalılara, 'Biz geldik, Göztepe'yi candan desteklemeye..." demektir.

Tüm Göztepe tribünleri, ayakta alkışlar girişimizi... Doğruca rakip taraftarların yanı başına, sıcak temasa...

Sonrası 1980... 1980... Ayni lig, rekabet başlangıcı...Gene Halil abi, ben ve Köse  Faruk, kahvaltıdayız bir pazar sabahı... Erken saatlerde... O gün Atatürk Stadı'nda Karşıyaka ve Göztepe'nin, farklı takımlarla maçı var, birbiri ardına... Ama bu kez rekabet başlamış.

Halil ağabey, diyor ki:

"Takkeni ( yeşil kırmızı bere) troleybüste sakla...Dayak yersin, seni kurtarmaya elimiz yetmez...Stada varınca tak..Dönüşte bizimkilerden birinin arabası ile usulca dön Göztepe semtine... Akşam maç dönüşü kahveye gelme, yarın soğur kızgınlıklar, yarın gelirsin..Haaa.. Bir de göze batma.."

Tam da dediği gibi yaptım. Hiç göze batmadım.

Allah rahmet eylesin Efsane Bombacı Halil ağabeyim.

Bu sefer sen selamımı götür lütfen Gode Cengiz'e, Puşkaş Ergun'a... Ellerinizden öpüyormuş de..."

***

Sadece Göztepeliler değil, Karşıyakalılar, Altaylılar, Altınordulular, Bucasporlular, İzmirsporlular da arkandan ağladı, sen Adnan Süvari hocanın, kaptanın Gürsel Aksel'in, Ali Artuner'in yanına giderken...

Işıklar içinde uyu güzel insan...

Hayatın boyunca hep sevildin, saygı gördün.

Yokluğunda da kalplerde yaşamaya devam edeceksin

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz