MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Eğri zamanda doğru yerde durmak!
Engin ÖNEN
YAZARLAR
20 Şubat 2020 Perşembe

Eğri zamanda doğru yerde durmak!

İzmir gündeminde, şu anda en önemli mesele, Çeşme Turizm Projesi… Önemi kişilere göre değişiyor. Bazıları şapka çıkarıyor, alkışlıyor. İstihdam, kalkınma, yabancı sermaye ve malların değerlenmesi…

Bazıları endişeli… Çok geniş araziler ve mega bir proje. Doğayı, insanı, bölgenin şehircilik kapasitesini, su rezervlerini dikkate almayan ve ranta yönelik bir proje diye…

Çıkar beklentisinde olanlar var... Burada yapılacak yatırımın büyüklüğünden pay kapma ihtimali güçlü olanlar arasında turizm yatırımcıları ve inşaatçılar başta geliyor. Arazi sahipleri arasında da malının değerleneceğini düşünenler de var elbet…

***

Siyasetçiler ve partiler sessiz kalıyor nedense... Aslında tam da siyaset konusu bu... Ama turizm ve yatırım olunca partiler arasında fark kalmıyor. Dün Çeşme’deki Kent Konseyleri Toplantısında CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal’ın, “Hazine arazileri, Saray’ın değil halkındır!” sözü, CHP’de ne kadar karşılık bulacak bilemiyoruz…

Konuyla ilgili uzman meslek odaları ise son derece kaygılılar ve karşılar bu projeye. Hem Urla’da hem Çeşme’de dinlediğim Çevre Mühendisleri ve Şehir Bölge Planlama uzmanları, bu projenin söz konusu bilimlerin ilkelerine tamamen aykırı olduğunu çok net gerekçelerle anlattılar…

***

Bölge planları, İmar Planları ve SİT haritalarının sürekli ihtiyaca göre güncellenmesi, hiç normal değil. Medeni ülkelerde şehir ve bölge planları, öyle sabahtan akşama değişmez. Akşam yatarken SİT alanı olan bir yerin sabah uyandığımızda kontrollü kullanım alanı olduğunu öğrenebiliyoruz. Ya da imara kapalı bir yerin ertesi gün turizm imarına açıldığını duyabiliyoruz. Siparişe göre…

Kaynak ve rant yaratma kapasitesi azaldıkça, iktidar sahipleri haritayı açıp, nereyi satarız ve nereyi imara açarız planları yapıyor izlenimi veriyor olup bitenler... Üstelik bir süredir adeta normalleşti bu durum…

Güç ve çıkar odakları, projeyi hazırlıyor ve doğru Saray’ın kapısında adeta. Neden? Projeniz varsa, gidin uygulayın. Yok, öyle değil. Proje çok büyük, ayrıca imara uygun olmayan yerde uygulanacak. Orası bomboş. Para getirdiği yok…

Hemen karşılık buluyor böyle girişimler. Bomboş duran hazine arazileri. Yani üzerinde inşaat yok, işletme yok. Bildiğin boş yatıyor. Zengin olmak için imara açmak lazım…

Devran böyle dönüyor bir süredir. Hukuksuz projeler, koruma kurallarını hiçe sayan yatırımlar, planlama kurallarını ayak bağı gören bir iktidar döneminde kural tanımıyor…

***

Bu işler ancak otoriter rejimlerde mümkündür. Otoriter rejimler de, çıkar gruplarına bazı menfaatler sağlayarak ve sağlama vaadiyle yoluna devam eder... Medyanın büyük bölümü bu koroya dahildir zaten...

Geriye kala kala, bütün itibarsızlaştırma çabalarına karşın, kamu yararını savunma ısrarında olan, Sivil Toplumcular kalıyor…

Konuyla ilgili sohbet sırasında Av. Şehrazat Mercan hatırlattı, ben de buraya uygun buldum... Pir Sultan yüzyıllar öncesinden sesleniyor:

“Ne mutlu eğri zamanda, doğru yerde duranlara…”

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Baba Muhalefet
 20 Şubat 2020 Perşembe 15:07
Rant hırsı, doğa/insan/hayvan/bitki dahil hiçbir canlıyı umursamadan, dönüşü olmayan korkunç sona doğru ilerliyor. Kızılderili bilge şef Seattle'ın dediği gibi, "Paranın yenmeyen bir şey olduğu, son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde anlaşılacak..." Ama iş işten geçmiş olacak.
 Komedi
 20 Şubat 2020 Perşembe 13:09
İstanbul-İzmir otoyolu için de " o kadar gerekli miydi?" demişsiniz. Çok haklısınız; bütün bunların hiçbirine gerek yok. Ankara'ya da otoyol yapılacak. Bence yapılmaması gerekir.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz