MENÜ
İzmir 14°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Et krizinde bir yatırım hikayesi
Fatih YAPAR
YAZARLAR
11 Kasım 2017 Cumartesi

Et krizinde bir yatırım hikayesi

İzmir’de 70’li yıllarda temelleri atılan TANSA (Belediye Tanzim satış Mağazaları) bugün yok.

Çıkış amacı “üreticiden tüketiciye aracısız ürün sunmak” olan TANSA’ların ilk yola çıktığında arkasında tedarik desteğini hissettiği TARİŞ’in o heybetli duruşu da artık yok.

Koskoca TARİŞ’in birlikleri dağılırken mal varlıkları tek tek satılıyor. Ortaya çıkan manzara üzümün, zeytinin, pamuğun fiyatından da belli değil mi zaten.

Bugün, üretici birliklerine meydan okuyan, birçok yerde bakkalı, küçük üreticiyi yok eden market zincirler, AVM’ler var. Ve hızla yayılıyor, mantar gibi de çoğalıyorlar. İçerisine girdiğinizde yok yok.

“İğneden ipliğe” denir ya her şey var!

Artık belediyeler üretici birliklerine destek veriyor. Yerinde üretimi teşvik ediyor. Çiftçinin, köylünün malını alıyor, değerinde satılması için gayret gösteriyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kırsal kalkınmaya yani üreticiye, kooperatifleşmeye yaptığı rakam bugün 800 milyon TL’yi aşmış durumda.  Karşıyaka Belediyesi’nin “Kent Koop’u”,  Seferihisar Belediyesi’nin “Seferipazar’ı”,  Bornova Belediyesi’nin “Kadın Kooperatifi”, Buca Belediyesi’nin “Üretici Kooperatifi” ve birçok belediyenin üretene destek çalışmaları var. Çeşme’nin ot, Urla’nın Enginar, Güzelbahçe’nin incir, Karabağlar’ın üzüm, Kemalpaşa ve Ödemiş’in kiraz, Bayındır’ın çiçek festivalleri dikkat çekiyor.

Son günlerde bir önemli konu daha var. O da et fiyatları.  Hükümetin, bakanların “durdurun” diyerek aracıları uyardığı bir süreçte ne yazık ki et fiyatları durmuyor! Aksine sürekli artıyor. Et ve Süt Kurumu’nun devreye girmesiyle iki market zinciri üzerinden satışına başlanan etlerle birlikte kıyma 29 TL’ye kuşbaşı et ise 31 TL’ye kadar ancak düştü.  Bu kez de “helal” tartışması başladı. Gazetelere ilan veren yerli alışveriş markaları “ithal et” vurgusu yaparak mücadele etmeye çalışıyor.  Vatandaşa “kasabınıza sahip çıkın” diyor

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Fakıbaba’nın, “Et, Avrupa’dan geliyor. Bizim oradaki kasaplar da Müslüman kasaplardır. Dualarla bu etler kesiliyor. Ben yemediğim bir eti asla başkasına yedirmem” açıklaması ne kadar tatmin edecek bilinmez ama gerçek olan şu ki konu, ülkenin en önemli gündem maddesi olarak kalmaya devam ediyor.

Peki bu tartışmalar ışığında İzmir’deki son durum ne?

Hükümetin yeni uygulamasına göre yetki alan iki market zincirinin şubelerinde satışlar var. İlk günlerin yoğunluğu olsa gerek talep de oldukça yüksek!

2016 yılı verilerine göre İzmir’de günlük 412 adet büyükbaş, 685 adet küçükbaş hayvan kesiliyor. Bu rakam 2017’de biraz daha yükselmiş. Bu da Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın “küpe” sayılarından tespit ediliyor.

Kaçak kesilen atlar-eşekler hariç!

Gelelim en önemli meseleye. İhtiyacı karşılayacak, kesimleri sağlıklı yapacak “kesimhane” var mı? Yine tespitlere göre kent genelinde 15 adet resmi, bilinen, kayıtlı kesimhane var.

Bunların dışındaki tüm yerler kaçak ve yetersiz. Yeterli denetim konusunda da ciddi şikayetler var. Özellikle kentin çeperlerinde, gecekondu bölgelerinde ve arka mahallelerinde ağıl benzeri üzeri derme çatma çadırlarla kapatılmış hayvan damları var. Kimisi orman içinde, kimisi de boş apartmanlarda, arazilerde duruyor.  Kapılarında “adaklık bulunur, kurbanlık vardır” yazılarını görenler arkadan bir ses daha işitiyor.

“Burada kesimini de yaparız abi”

Peki nerede, hangi şart ve koşullarda? O da belli değil

Dedik ya o dönem belediye destekli TANSA vardı. Bugün ise market zincirler var. Var ama Türkiye’nin üçüncü büyük şehri İzmir hem canlı hayvan borsası hem de Avrupa standartlarında bir kesimhane konusunda ciddi sıkıntı çekiyor.

Bunu çözmek için yola çıkan bir isim var. O da İşadamı Bora Murat Dülger.

Dülger, inşaat işleriyle uğraşan, yapı malzemeleri şirketi olan İnşaat Mühendisi bir girişimci. İzmir, adını 2014 yılında Altay Spor Kulübü Başkanlığı’na aday olduğunda duymuştu.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun Defterdarlık 27 milyon TL bedel tespit ettiğinde, “Kendi yaptığımız binada kiracı olmam” diyerek tepki gösterdiği Buca Kaynaklar’da bulunan Tansaş’a ait et entegre tesisini satın alan kişi. Daha doğrusu ihaleye giren ve İzmir Ticaret Odası ile İzmir Ticaret Borsası’nın oluşturduğu konsorsiyum karşısında ihaleyi kazanan Par İnşaat’ı sonradan satın almış. Tartışmalı, krizli döneme sonradan dahil olan, yaşananları gazetelerden okuyan bir kişi.

Manisa’da hayata geçirdiği keçi üretim çiftliği ile inşaattan hayvancılığa da geçiş yapan Dülger, “Bu süreçte bana en çok satın aldığım şirketle yarışan iki oda ve belediye yardımcı oldu” diyor.  Ve kendisini en çok bu durumun etkilediğini söylüyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi AK Parti Meclis Üyesi Çağlar Haspolat,  Ünal Kaçan, Hasan Ali Par, Mehmet Ali Çetin ve Ali Haskoloğlu gibi isimlerin arasında hisse devirleriyle gündeme gelen Par İnşaat’ın ekibini de dağıtmamış. Bugün kurulan ve tam kapasite çalıştığında 750 büyükbaş, 7 bin 500 küçükbaş kapasiteli dev-modern tesiste canlı hayvan borsası bile düşünülmüş. Sadece İzmir değil Aydın-Manisa ve çevre ilçelere de hitap edecek şekilde tasarlanmış. Avrupa ülkelerinin canlı hayvan ithalatı yaptıkları kentlerde istedikleri kesim şartlarını taşıyabilecek cihazları da getirmişler. Et Balık Kurumu’nun kesimhane ihtiyacına da talip olmuş.

Dikkat çeken bir detay daha var. Tesisin hikayesinden, İzmir için öneminden, tarihinden yola çıkan Dülger, belediye bünyesinde çalıştığı zaman evine ekmek götüren deneyimli kasapları, personelleri, uzman ekipleri arayıp bulmuş.  Bugün, belediyeye hizmet eden kasabın oğlu, şoförün kızı işbaşı yapmış. Emekli olan veteriner hekim 10 yıl sonra yeniden aynı şevkle görevine başlamış. Tesisi anlatırken ağzından “Buradan emekli oldum, yoldan geçerken haline bakıp ağlıyordum, üzülüyordum. Şimdi çok mutluyum” sözleri dökülüyor.

İşadamı Dülger’in hedefleri büyük. Günde 400 kişinin çalışacağı 10 milyonluk tesiste kesimi yapılan hayvanların tüm kullanılabilir yerlerini ekonomiye dönüştürmek istiyor. Bunun için de tesiste sucuk imalatından, hamburger üretim merkezine kadar her şey kurulmuş.

İzmir’in artık et ithalatı, yerli ve milli üretim, helal tüketim tartışmalarının gölgesinde sessizce faaliyete geçen son teknoloji bir tesisi var.

Tansa’nın bugünlere gelmesinde emeği olan Büyükşehir eski Belediye Başkanları Yüksel Çakmur ve Burhan Özfatura yaşıyor. Kurucusu İhsan Alyanak ve markayı büyüten Ahmet Piriştina ise bugün hayatta değil.

Tam 40 yıllık bir mazisi olan sistem aslında özünü-benliğini arıyor.

Ne yazık ki değişimin önünde hiçbir şey duramıyor!

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 bayraklı
 12 Kasım 2017 Pazar 19:33
Bundan 40 yıl önce,izmirde belediyenin önderlik ettiği,et kesim ve dağıtımı,borsası,kesimhanesi,bu işi dededen ve babadan devir alarak yapan et komisyoncuları anadoludan canlı hayvan tedarik edip yayıyorlardı.Sistem çökertildi,market zincirleri türedi,bu zincirlerin sattığı et,hiç bir zaman izmirlinin beğenisini kazanmamıştır. Gelelim tesisi satın aln işadamına,uyanık biriymiş,parayı et entegreye değilde arsasına vermiş,bir iki yıl sora iflas ettim der,makinaları satar,bu yerde inşaat işine başlar.
 konuk
 11 Kasım 2017 Cumartesi 23:37
Tansa Tansaş'a döndü, sonra da satıldı! Satan kim, Özfatura! Bu bir kenara yazılmalı! Belediye'den istenen rakam 27,5 milyon TL! Peki, ihaleyi alan kaç liraya almış? Onu neden yazmıyorsunuz? İhaleyi alan şirketin ortakları AKP meclis üyesi, bunun için komik bedelle aldılar diye mi yazmıyorsunuz? Sayın Dülger, Belediye'nin ve odaların diskalifiye edilişini bildiği için mi, buna rağmen odaların ve belediyenin kendisine gösterdikleri kolaylığa şaşırıyor? Fatih Bey, olan olmuş, moda deyimle atı alan Üsküdarı geçmiş ama bunları yazın lütfen! Şimdi gerçekleşmiş öyküde hiç bir kusuru bulunmayan girişimcinin bana göre ilk yapması gereken şey, besicilere birlik kurdurarak sözleşmeli besiye geçilmesini sağlamak, bu yolla da arkasında Kocaoğlu'nun dağ gibi desteğini almak olmalı! Ben olsam öyle yapardım :)
 Zafer Zafer
 11 Kasım 2017 Cumartesi 21:11
Başya ABD ve AB olmak üzere tüm dünyayı dize getiren(!) "reislerin reisi" bi etle baş edemiyor mu yahu?
 ST
 11 Kasım 2017 Cumartesi 17:54
Sayın iş adamı muhakkak ki başarılı, bir diyeceğimiz olamaz ama, neden İzmir Büyükşehir Belediyesinin yaptığı bir tesis Belediyeye 27 milyona kiraya verilmek istenir, bunu anlamak güç.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz