MENÜ
İzmir 10°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Finlandiya ve eğitim
Dr. Berna BRIDGE
YAZARLAR
3 Nisan 2019 Çarşamba

Finlandiya ve eğitim

Geçen hafta Finlandiya’nın Laponya Bölgesindeydim. Kar, Aurora Boralis denilen, kışın kuzey gece ışıkları olan enerjiyi görmek, ren geyiği kızağı ve köpek kızağı gibi turist aktiviteleri için gitmiş olsam da, bir eğitimci olarak eğitimi ile ünlü Finlandiya’da bir okul ziyareti en önemli amaçlarım içindeydi. 

Ziyaret ettiğim Lyseonpuisto Lisesi, Rovaniemi'deki en eski okul ve Laponya'nın en kuzeyinde. Tüm zorunlu dersler için çeşitli seçenekleri inceledim. Genel bilgileri de aldım. Anladığım kadarıyla eğitimdeki bu başarılarının nedeni birkaç öğeye bağlı. Birincisi nüfusu az, varsıl bir ülke. Koca Finlandiya yaklaşık bir tane İzmir kadar. Nüfus artışı da düşük. En önemli neden bu olsa gerek.

İkincisi toplum olarak eğitime ve öğretmene değer veriyorlar. Öğretmen olmak gurur verici bir şey. Öğretmenler saygı görüyor. Üçüncüsü de baskıcı olmayan, özgür eğitim. Günde okulda 5-6 saat geçiren öğrenciler arasında baskı yok. Ödev az. Oyun, keyif çok. Bu tutum öğrenci öğrenmeye motive edip başarılarını artırıyor. Ama en önemlisi sınıf mevcutları az, öğretmenler işlerini ciddiyetle ve sevgiyle yapmakta, yani bir iş ahlakı var.

Gittiğim okulun bir Unesco Okulu olarak misyonlarının uluslararası anlayışı ve teknik bilgiyi arttırmak ve uluslararası etkileşimi vurgulamak, bununla birlikte, değer tabanları kendi kültürleri - Laponya ve Fince olduğunu öğrendim. 

Lyseonpuisto Lisesinin ana odak alanı uluslararası eğitim ve görsel sanatlarmış. 
Sanat eğitimi aynı zamanda diğer birçok sanat kursunda da yapılıyormuş. 

Lyseonpuisto Lisesi, UNESCO Okulları Ağı'nın bir parçası olduğundan, okul uluslararası eğitimin amaçlarını ve ilkelerini uygulamak için UNESCO Tüzüğü Önerileri üzerinde çalışmaktaymış. Öğrenciler, farklı konulardan geçmek ilkesiyle gerçekleştirilen uluslararası eğitime katılıp, uluslararası eğitim, geniş bir dil ve kültür bilgisine dayanmakta. Öğrencilere, mümkün olduğu kadar yabancı dillerde ve diğer konularda yerli öğretmenler tarafından eğitim veriliyormuş. Öğrenci değişimi (1-2 hafta), Estonya'daki Märja-countryGymnasium, Ostrobothnia'dakiKasselGoetheschule ve KronobyGymnasium ile geleneksel olarak yapılmaktaymış.


Okul çok çeşitli diller sunmakta. İngilizce, İsveççe, Fransızca ve Rusça.Lise, üç tam zamanlı denetçi ve grup denetleyicisi tarafından verilen eğitim rehberliğine yatırım yapmış. Öğrenciler ayrıca akran öğretmenleri (daha büyük öğrenciler) tarafından desteklenirmiş. 
İlk akademik yılın ilk döneminde öğrenciler, lise, ders seçimi ve eğitim teknolojisini tanımalarını amaçlayan Öğrenme Öğrenim kursuna katılırmış. 

Öğrenciler, eğer gruplarında yer varsa, diğer şehir liselerinden ders seçebilirlermiş. Bu şekilde, okulun vermediğibir dersi başka bir lisede öğrenmeimkanı oluşmuş. Laponya Üniversitesi'nde, öğrenciler temel çalışmalara katılma ve daha sonra Laponya Üniversitesi'nde okuma hakkına sahipmişler. 

Ulusal derslerin yanı sıra, okulek çalışmaları desteklemek için ileri ve uygulamalı dersler sunmaktaymış. Bu dersler öğrencinin tercihlerine göre uygulanırmış, ancak her akademik yılda mutlaka uygulanmazmış.Lyseonpuisto Park'ta IB hattı, Uluslararası Bakalorya tarafından onaylanan ve bir Uluslararası Bakalorya (IB Diploması) tarafından onaylanan iki yıllık bir müfredatta veriliyormuş. Eğitim dili İngilizce olup, öğretim video-konferans ekipmanı yoluyla kısmen OuluLyseo lisesinden veriliyormuş.

Kısacası, eğitimi beğendim ama halkın ve okuldaki öğretmenlerin tutumunu pek beğenmedim. Okuldaki öğretmenlerin o bölgeye gelen turistlerin okullarını gezip bilgi almalarından kibirli olduklarını hissettim. İki son sınıf kız öğrenci Müslümanlıkta Kadın isimli bir sunum yaptı, bu sunum da çok sığdı. Halk ise yine gelen turistlerden şımarmıştı. Kaba, suratsızdı ve fiyatlar verilen hizmete, otel ve restoran kalitesine göre çok astronomikti.

Oysa ben ilk defa 1974 yılında gitmiştim Finlandiya’ya, Turkuve Helsinki kentine ve Finlandiyalıları çok sevmiştim, çok duyarlı, çok ince bulmuştum. Bu defa karşılaştığım tezat beni hem üzdü, hem de şaşırttı. Sonuçta, belki güneye Turku’ya, Helsinki’ye gitsem böyle hissetmeyecektim, çok turistik bir bölgeye gidince, turizmin bozduğu, şımarttığı dokuyla karşılaştım belki de… 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Lombak
 10 Nisan 2019 Çarşamba 22:39
Unutmadan pisa değerlendirmesi açısından onlar ilk beşteyken biz son sıralardayız. Onlarda sosyal bilimlerde eğitim görenler iyi matematik bilir.
 Lombak
 10 Nisan 2019 Çarşamba 22:33
Aslında kendi hallerinde çok eğitimli ve bilgili insanlar. Ama Amerikalılar kadar kötü olmasa da dünyayı tanımıyorlar. En eğitimlilerinin bile aklındaki "Türk imajı" uyuşturucu satıcısıdır. Öğretmenliğin hekimlikten daha itibarlı olduğu ender ülkelerden. Ancak dünyayı tarafsız gözlemlemekten yoksunlar. Tarihsel olarak Ruslar "ortak belamız". İki millet de Asyalı. Gramer ve cümle yapımız benzer. Umarım bu ülke insanlarıyla hep iyi ilişkilerimiz olur.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz