Genç kuşaklar ve siyaset

Gezi eylemlerinden günümüze ortaya çıkan alametlere bakılırsa, gençlik ekranlardan başını kaldırıp çevresinde olan bitene bakıyor. Ve gördüklerinden hoşnut değil.

Siyasi partilerin geçen yüzyıldan kalma siyasal yaklaşımı ve olayları ele alış biçimi, gençlerin ilgisini çekmiyor. Soğuk duruşun nedenini burada aramak gerekiyor.

Mevcut siyasal yapı ve siyasetçiler, sanayi devrimi sonrasında ortaya çıkan kaosun ve bu kaostan bilişim devrimine çıkan yolun ya farkında değil, ya da umursamıyor. Gençler de onları umursamıyor.

Artık görmek gerek, bu defa, kuşaklar arasında çatışma değil, bir kopuş söz konusu…

Günümüz siyasetinde, temsil ve katılımcılık zaten çok sorunlu. Lafla “temsil gemisi” yürütülüyor ve toplumda karşılığı çok zayıf.

40 yaş altı kuşaklar, kendilerini temsil etmeyen ve kullandığı dil inandırıcılıktan uzak mevcut siyasi partilerden haliyle uzak duruyor.

Ne yazık ki ideolojik tahakküme dayalı siyaset biçimi sadece ve sadece sistemle uzlaşmış dar grup siyasetine geçit veriyor.

Kapitalist sistemin tarih sahnesinden çekilmekte olduğu koşullarda, günümüz dünyasında muhalif olmaktan anlaşılan, sistemi kapitalizme rağmen dönüştürecek yeni akıl ve yeni sözle ortaya çıkmaktır.

Ülkemizde muhalefetin inşa ettiği siyasal alan böyle bir izlenim vermiyor.

“Siyaset ve gençlik” meselesine diğer siyasi partilere göre daha yakın durması gereken sosyalistlerin ve sosyal demokratların bu meseleyi elan eski alışkanlıklarla ele alıyor olması, bir başka garabet…

Kısacası, sol cenah da dâhil mevcut bütün siyasal partiler, yeni toplumun dönüşüm ve değişimini yönetecek dinamikleri barındırmıyor. Hepsi top çeviriyor.

Gerçek şu ki genç kuşakların sosyal durumu, başka bir toplumsal yapıyı, ekonomiyi ve siyaset biçimini gerektiriyor; sistemin mevcut yapısıyla buluştukları pek bir yer yok. Aradıkları, geçen yüzyılın getirdiklerinde mevcut değil.

Hiyerarşik yapıları ve ilişkileri barındırmayan yatay toplum, görünen o ki bilişim devrimi çocukları tarafından inşa edecek.

Bu ahvalde, ne yapmalı?

Siyasal alanı kırk yaş altına açmak için öncelikle siyaset yapmanın yeni yolları üzerine kafa yormak gerekiyor.

Yeni sosyoloji, yeni toplum hakkında fikir sahibi olmak gerekiyor.

Yeni toplumun değişen tüketim kültürünü anlamak gerekiyor.

Genç kuşakların sanal dünyasından yatay topluma uzanan zihniyet değişimini kavramak gerekiyor.

Olan biteni anlamak ve değişimi kavramak için çok ciddi çaba harcamak zorundayız.

Tekrar tekrar hatırlatmakta yarar var; Bu defa olan, kuşak çatışması değil, tam olarak kuşaklar arası bir kopuştur.