MENÜ
İzmir 18°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Gerçeğin öteki yüzü
Tayfun MARO
YAZARLAR
20 Şubat 2021 Cumartesi

Gerçeğin öteki yüzü

Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrenci Şeyma Altundal eylemlerde gözaltına alınmıştı. Serbest bırakıldıktan sonra açıklama yaparken söyledikleri kayda değer;

“Haklarımızı bildiğimiz ve dile getirmekten çekinmediğimiz için buradayız. Devlete değil yalnızca Allah’a kul olduğumuz ve tek otorite onu bildiğimiz için buradayız.”

“Biz öğrenciler olarak elbette tarafız. Ama bu taraf, kesinlikle ne Melih Bulu’nun ne sermayedarların ne de Saray’ın tarafı değil. Aynı gemide değiliz.”

Evet, bu bir isyanın dile gelişidir. Başı örtülü olduğu için gerici olarak kategorize ettikleri genç kızın başkaldırısını ilerici modernlerin pek anlama ihtimali yok.

İnsanlık meselelerini tek boyutlu görmek ve salt o boyutta ele almak sübjektivizme yol açıyor, gerçekliğin bilgisi ortadan kalkıyor.

Yeryüzünde hiçbir otoriteye biat etmeyeceğini” söyleyen Müslüman genç kız, muktedirin mazlumların üstüne basarak kurduğu iktidar karşısında, başkaldırının tarafı olduğunu ilan ediyor. Tanrı katından gayrı önünde eğilecek hiçbir makam, mevki tanımıyor.

Öte yanda, devrimin şanlı yolunda ilerleyenlerin, Atatürk devrimciliğini şiar edinenlerin arasında, çıkarları için iki büklüm olanların sayısı hiç de az değil.

Demem o ki mesele ideolojik değil, ontolojiktir. Bir varoluş sorunudur.

Başkaldırı veya itaat; doğaya itaat ederken sisteme başkaldırmak veya Allah huzurunda secde ederken sisteme başkaldırmak…

Tanrısal veya rastlantısal varoluşun felsefeyle izahı, idealist/materyalist bağlamından kopmuştur. Hayatın insana getirdikleri ve yaşam olanakları, insanın değerinde içkindir. Dünya nimetlerinden payına düşene, her kişinin, insanın değeriyle mütecanis koşullarda sahip olması gerekir.

Mesele, efendiler huzurunda dizleri üstünde bir hayata “hayır” demektir.

Mesele, muktedirin iktidarı altında iki büklüm yaşamaya isyandır.

Ve bu meseleyi halletmek, ideolojik tahakkümü aşmayı gerektirir.

“Tek yol” sübjektivizmi çıkışsızlıktır.

Başkaldıran insanın aşkınlığı politik ve ideolojik sınır tanımaz.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 Gerçeğin rengi
 20 Şubat 2021 Cumartesi 17:22
Nasıl yaşarsan öyle düşünürsün. İzanın ve aklın yerindeyse, cesaretin de varsa, düşündüklerini kormadan, hiç bir makama ya da kişiye biat etmeden, demokrasi içinde itirazını ortaya koyarsın. Olay budur efendim.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz