MENÜ
İzmir 13°
Ege'de Sonsöz
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Gerçeğin peşinde…
Tayfun MARO
YAZARLAR
26 Kasım 2018 Pazartesi

Gerçeğin peşinde…

“Newyork’ta Erdoğan, Türk ve Müslümanlara hitap etti.” Tam böyle bir haber yapılmıştı... Belli ki toplantının bu özelliğine dikkat çekilmek isteniyordu.

Kanaatimce, Türk ve Müslüman vurgusu masum bir tesadüf değildi. Öyle gelişigüzel atılmış bir başlık hiç değil…

Bu tavır ve ifade biçiminin yarattığı algı bize ne anlatıyor? Mesela, “Kürtlere ve/veya Müslüman olmayanlara hitap etmediğini” ifade ediyor olabilir mi?

Türkiye’nin iki büyük sosyal ve siyasi açmazı var; “Kürtlerin üniter devlete itirazı” ve “İslamcıların Laik ve modern Cumhuriyet’e itirazı.”

Bu iki problemli alan, Türkiye’ye yeni Dünya düzeninde yeniden rol biçen uluslararası sistemin (dış dinamiklerin) dahlini işaret ediyor.

Toplumda yaşanan ayrışma, toplumsal barış ve mutabakat imkânlarını git gide daraltıyor.

Herşey Türkiye’yi dizayn etmek isteyenlerin arzuladığı gibi yürüyor.

Fırat’ın doğusunda olan biten ve çıkan gürültünün nedeni, söylemekten çekinmeyelim, kurulmakta olan Kürdistan’ın ayak sesleridir.

ABD yönetimi, PYD ve silahlı yapılanması YPG ile birlikte hareket ediyor, müttefik olduklarını açık açık söylüyor. O bölgede, ABD tarafından eğitilen ve silahlandırılan bir ordu kuruldu.

Son olarak, İdlib yerleşkesinde konumlanan ÖSO tarafından Halep’e yapılan kimyasal saldırı, Türkiye’nin hareket imkânlarını daha da kısıtlayabilir. Rusya ÖSO hattını vurdu.

Rusya, Türkiye ile birlikte hareket ediyor gibi görünmekle beraber, bölgede ABD tarafından kurulmakta olan Kürdistan’a itiraz etmiyor. Paradoks.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti yöneticilerinin de ileri sürdüğü gibi PKK ile PYD ve YPG aynı ise, dahası HDP de PKK ile aynı idealleri paylaşıyor ise, emperyal güçlerin himayesinde kurulmakta olan Kürdistan bir vakıadır.

Gerçi, bu meselede, HDP’de tam bir görüş birliği olmadığı fakat dışarıya pek renk vermediği de dile getiriliyor. Seküler zeminde uzlaşmayı savundukları biliniyor.

Nihayetinde, Kürdistan’ı kurma girişimi, Türkiye’yi bölme potansiyeline sahip...

Öte yanda, İslamcıların islam devleti talebi, seküler toplumda kabul görmüyor. Toplumsal alanı islamlaştırma çabaları, batılı laik toplum tarafından tehdit olarak algılanıyor.

Cumhuriyet’e kazandırılmak istenen islami kimlik, “Beyaz Türkler” arasında karamsarlığa yol açarken, hangi toplumsal dinamikleri harekete geçirebilir? Üzerinde düşünmeye ihtiyaç var.

Sonuç olarak, Türkiye Cumhuriyet’i, kuruluşunun yüzüncü yılı için geri sayarken, tam bir kuşatma altında; Yüzüncü yılı görmek istiyorsak; önce, bu yolun oraya çıkmadığını görmeliyiz.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar
 ümit
 27 Kasım 2018 Salı 13:38
HDP bölümmeye meyilli kürt milliyetçiliği ile gerçek sosyalistler yan yana uzun süre dayanamaz.
 Lombak
 27 Kasım 2018 Salı 10:47
Bence yukarıda anlatılan manzara HDP'yi bölünmeye zorluyor. Türkiye'de yaşayacaklar ve toprak bütünlüğünde mi uzlaşacaklar yoksa sınırın öteki tarafında yaşayacaklar ve uzlaşmayacaklar mı?
 Ümit
 27 Kasım 2018 Salı 09:44
Sorunlar samimi olarak ele alinmadigi, analizlerin milliyetçi mezhepçi gözlükle yapıldığında isabetsiz kararlar alındığını yıllardır ne yazık ki yaşayarak görüyoruz. Her seferinde bir şeyden kurtulmak için Kurtuluş savaşı vermeden sonuca baglayamiyoruz. Bir şeylerin çözümü kurtuluş noktasına gelmeden çözülemez mi?
 Lombak
 26 Kasım 2018 Pazartesi 12:27
Akp dış politika taktikleri bazen şaşırtıcı olabiliyor. Moldova''da yaşayan Ortodoks Gagauz Türkleri için Comrat''da fahri konsolosluk açabiliyor. TRT, Gagavuz Radyo Televizyonu''na teknik ekipman desteği sağlayabiliyor. Rus işgali altındaki Ukrayna toprağında yaşayan Müslüman Kırım Tatarlarının hakları konusunda daha tarafsız davranabiliyor. Bunların da dış politikada sadece çıkarlar olduğu gerçeği ile ilgili olduğunu düşünüyorum. Sonuçta Türklere hitap ederken tüm Türk vatandaşlarına da hitap ediyordu. Müslüman olup olmamalarının pek önemi olduğunu sanmıyorum. Gagavuzların kilisede dua ederken kullandıkları kelime Allah, gavur diye tabir ettikleri de dindaşları Bulgarlar olabiliyor.
Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Ege'de Sonsöz